"10 milyon da verseler Fenerbahçe'de kalmam"
2015-16’yı şampiyon kapatan Beşiktaş, yeni sezona da transfer bombasıyla giriş yaptı. F.Bahçe ile efsaneleşen milli sağ bek Gökhan Gönül’ü renklerine bağlayarak, camiasının moralini iyice zirveye çıkarırken, rakiplerine de psikolojik üstünlük kurdu.
2015-2016 sezonunu şampiyon kapatarak, 7 yıl sonra taraftarını sokağa döken Beşiktaş, bu sezonun şampiyonluk müjdesini de yaptığı bir transferle verdi.
Çünkü bazı transferler vardır ki tüm camiaya moral verirken, rakiplere karşı da motivasyon üstünlüğü kurmanızı sağlar. İşte Beşiktaş’ın Fenerbahçe’de efsaneleşen Gökhan
Gönül transferi, tam da sözünü ettiğimiz bu etkileri yarattı.
Ancak bu transfer, arka planda uzun süreli bir çalışma ve sabır politikası barındırıyor. Beşiktaş yönetimi Fenerbahçe ile mukavelesi sona erecek olan Gökhan Gönül için geçen sezonun devre arasından itibaren harekete geçip, nabız yoklamaya başladı. Sözleşmesinin bitimine 6 ay kalan futbolcular da farklı kulüplerden gelecek talepleri değerlendirme hakkına sahipler.
RESMİ TEKLİFİ MENAJER AHMET BULUT GETİRDİ
Gökhan Gönül ile Fenerbahçe’nin bağları koptu. Menajeri Ahmet Bulut da Beşiktaş’ın kapısını çaldı. Gönül transferini, baştan sona siyah beyazlıların yeni transfer komitesi başkanı olan Umut Güner yönetmişti. Güner, yılın transferini şöyle antalıyor:
“Gökhan Gönül, önceliği Fenerbahçe’ye verdi. Biz de sabırla görüşmelerin sonlanmasını bekledik. Ve anlaşma sağlanamayınca biz de resmi olarak devreye girdik. Fenerbahçe, Gökhan’a bizim önerdiğimizden daha fazla para önermişti. Biz 1 milyon 750 bin Euro’ya anlaştık Fenerbahçe ise 2 milyon 500 bin Euro’ya çıkmıştı.” Gönül’ün tercihinde ‘değer verilme’ başrol oynamıştı. Fenerbahçe ile transfer görüşmeleri sürerken kulüp tarafından yapılan açıklamalardan ötürü rencide olmuştu. İşte bu durum rotayı Beşiktaş’a kırmasını sağlamıştı. Güner, “Fenerbahçe ile noktayı koyduktan sonra görüştüğümüz Gökhan Gönül, ‘Artık bana 10 milyon da verseler F.Bahçe’ye gitmem’ demişti. Gökhan, 1 günde Beşiktaşlı oldu” diyor.
TARAFTARLA YENİ BİR İLETİŞİM DİLİ KURDU
‘FEDA’KÂRLIK’TAN ‘EFENDİ’LİĞE
FİKRET Orman yönetimi ilk sezona ‘Feda’ sloganıyla giriş yaptı. Yeni stadın da devreye girdiği geçen sezonun sloganı ‘Gururlan’ oldu. Ve bu sezon da ‘Efendi’... Bu iletişim hamlelerinin başındaki yönetici, gazeteci Candaş Tolga Işık ve gayelerini şöyle anlatıyor: “Her sezona bir ‘slogan’la başlamak bizim iletişim konseptimizin bir parçası. İletişim de elde ettiğimiz başarıların önemli bir ayağı. Hem kulübün konuşulur olmasını sağlıyoruz, hem camiayı motive ediyoruz hem de ticari bir meta yaratıyoruz.”
F.Bahçe ile oynanan gerilimli kupa maçı da iyi bir kriz yönetimiyle aşıldı. Işık, “Her maç öncesi, arası ve sonrası sahaya iniyorum. Havasını suyunu kokluyorum. Ve oradan aldığım bilgiyi, duyguyu başkanla da yönetimle de paylaşıyorum ve tepkimizi buna göre şekillendiriyoruz. Hocamıza da geri bildirim yapıyoruz” diyor.
EURO 2016’DAKİ PERFORMANSI DÜŞTÜ
MİLLİ TAKIM’A MOTİVE OLAMADI
GöKHAN Gönül’ün transfer görüşmelerinde önceliği Fenerbahçe oldu. Önce kulübüyle masaya oturup görüşmeler yaptı. F.Bahçe ile uzayan pazarlıklar yaz transfer dönemini en çok meşgul eden olay oldu.
GERİLİMLİ GÖRÜŞMELER
A Milli Takım ile birlikte 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için Fransa’da bulunan Gökhan Gönül, oldukça gerilimli transfer görüşmeleri nedeniyle kendisini maçlara da pek veremedi.
TAM ANLAMIYLA FENERBAHÇE MAÇINDA BEŞİKTAŞLI OLDU
UMUT GÜNER 7/24 TAKİP ETTİ
UMUT Güner, 9 yıl F.Bahçe forması giyen Gökhan Gönül’ün Beşiktaş’a adapte olması ve eski camiasından gelecek psikolojik baskılara karşı koyması için adeta 7/24 izledi. Bu destek sayesinde Gönül, Beşiktaş’a geldiğinden beri en iyi maçını Kadıköy’de F.Bahçe’ye karşı oynadı. Tribünlerin ‘paralı protestoları’na rağmen dimdik ayakta kaldı ve herkese o maçtan sonra, “Gökhan Gönül, Fenerbahçe maçıyla Beşiktaş’a gerçekten gelmiş oldu” dedirtti.
YÖNETİM, BOYKO’NUN KALEYİ TESLİM ALACAĞINI DÜŞÜNÜYORDU
3 NUMARA NİYETİNE ALINDI 1 NUMARA ÇIKTI
Kendisi Ümraniye’ye gelip çalışmalara katıldığı halde transferi borsaya çok sonra bildirildi. Çünkü üzerinde tartışma vardı. Sakat olduğu da söyleniyordu. Ancak o, tüm bunların cevabını kaleyi kapatarak verdi.
BEŞİKTAŞ tribünü bir futbolcuyla gönül bağını koparmaya görsün, tabir caizse, artık ağzıyla kuş tutsa dönüşü zordur. Kaleci Tolga Zengin, Brugge ve Sporting Lizbon maçlarından sonra Akhisar’da da yediği kritik golden sonra taraftarla arasındaki son köprüyü de atmıştı. Haliyle bu sezon için kulüp yeni bir eldiven arayışına girdi. Ama bu eldiven ‘1’ veya ‘2’ değil, ‘3’ numara adayıydı. Geçen sezonun devre arasında alınan Boyko’nun kaleyi devralması umuluyordu.
SEN DE Mİ FABRI!
KAP’a bildirimi oldukça geciktirilen Fabri namlı Fabricio, önce ‘2 numaralı eldiveni’, ilk 2 maçtan sonra da ‘1 numaralı eldiveni’ giydi. Ayağını çok iyi kullanan, kalesini Tolga’nın aksine zamanında terk eden İspanyol, kısa zamanda taraftarın tezahüratlarına karıştı: Fabriiii, Fabriii... Lyon deplasmanında pahalıya patlayan çalımı ve F.Bahçe derbisinde yaptığı hatayla da, “Ah Fabri, sen de mi” dedirtti. Zira akıllara Tolga’nın hataları gelmişti. Uzatmanın son saniyesinde derbi beraberliğiyle birlikte büyük puan avantajı da yitirilmişti. Yine de taraftar, ona güvenmeyi sürdürüyor.
SERDAR’DAN FABRI’YE GÖZYAŞLARI
Geçen sezon Akhisar deplasmanındaki 3-3’lük beraberlikten sonra Serdar Kurtuluş, hüngür hüngür ağlamıştı yedek kulübesinde... Bu sezonsa Şampiyonlar Ligi’nde Dinamo Kiev karşısında alınan 6-0’lık beklenmedik hezimet nedeniyle gözyaşlarına boğulan isim Fabri’ydi.
Belki de iki önemli hatasına rağmen taraftarın onu aforoz etmemesinin nedeni Kiev soğuğunda herkesini içini ısıtan o samimi gözyaşlarıydı.
ONA BİR TESELLİ VER TOLGA!
KİEV’deki gibi F.Bahçe derbisindeki hatasından sonra da Fabri’yi teselli eden Tolga Zengin’di. Yönetici Candaş Tolga Işık, “Koridorda Tolga, Fabri’ye sarılmış ve ‘Merak etme, şampiyon olacağız’ diyordu.
Tolga, saha dışında da çok önemli bir figürdür. Birleştiricidir, ağabeydir” diyor. (Hürriyet)