10 yıl sonra neyi hatırlayacaksınız?

Sezon içinde yaşanan çirkinlikler, haksızlıklar, teknik direktör kıyımları, hakem hataları ve diğer aklınıza gelen, gelebilecek tüm kelimeler halının altına süpürülecek ve herkes bu sezonu sadece şampiyonlukla hatırlayacak. Belki acı ama "kazanan" haklıdır cümlesi yine geçerliliğini koruyacak amansızca... 

Özellikle son haftalardaki kötü performanslarıyla taraftarlarını hayâl kırıklığına uğratan kulüpler, başarısızlıklarını çeşitli nedenlerle örtmeye çalışacak ama nafile... Hiç kimse ama hiç kimse, 10 sene sonra Süleyman Seba sezonunda yaşananları hatırlamayacak. Bir kenara yazın!

Galatasaray nasıl şampiyon oldu?
Sezonu şampiyon tamamlayan Galatasaray, İtalyan teknik adam Prandelli ile yollarını ayırdıktan sonra Hamza Hamzaoğlu'nu göreve getirerek, kendi içinde bir "aydınlanma" yaşadı. Oyuna küsen futbolcular kendilerini buldu, takım içinde bir dayanışma ve inanmışlık oluşturuldu. Şampiyonluk yolunda Hamza Hamzaoğlu'nun da, Albayrak'ın da Dürüst'ün de payı var. "Aslan" payını ise sahada terini döken futbolculara ayırmak gerek.

Galatasaray, özellikle son dönemlerde iyi futbol oynamasa da sonuca gitmeyi başaracak skorları elde etti. Şampiyonluk yarışındaki rakiplerinden daha az "hata" yaptı, daha fazla "gol" üretti. Mükemmel bir performans ortaya koymadılar lâkin; şampiyonluğa ulaşacak sonuçları elde ettiler. Galatasaray camiasını kutluyorum.

Dursun Özbek başarılı olabilir mi?
Seçimden yaklaşık 10 gün öncesinde Galatasaray camiasında Dursun Özbek'e ciddi destek olduğunu, yarışta ilk sırayı Özbek'in alacağını ve Turgay Kıran ile Ahmet Özdoğan'ın, Dursun Özbek'i takip edeceğini yazmıştım. Okuyanlar hatırlayacaktır. Yeni başkan Özbek için gelecek sezon çok kritik olacak.

Şampiyonluğun getirilerini ve rüzgârını iyi kullanabilirse Özbek başarılı olabilir. Galatasaray'ın, şampiyonluğu kutladıktan sonra planlı, programlı ve düzlüğe çıkabilecek formüllerle önüne bakması gerek. Önce şampiyonluğun tadı çıkarılmalı ve ardından da somut formüller üretilmeli.

Aziz Yıldırım kumar oynadı, kaybetti...
Otoriter liderlerin bazı detayları gözden kaçırıyor olması, tarih boyunca yazılmış, çizilmiştir. Bu açıdan çok fazla detaya girmeyeceğim. Fenerbahçe, bu sezon şampiyonluğu kaçırmak için çok uğraş verdi. Evet, şampiyonluğu kendi elleriyle kaçırdılar.

Ersun Yanal ile yolların ayrılmasının ardından İsmail Kartal'ı göreve getirmek büyük bir kumardı. İsmail Kartal, Ersun Yanal ve Aykut Kocaman'ın hep gölgesinde kaldı. Aziz Yıldırım'ın kumarı tutmadı ve şampiyonluk, kötü performansların da etkisiyle kaçtı. Rahmetli Süleyman Seba'nın bir taktiği vardı; idare edebileceğin adamlarla çalışmak...

İşte Aziz Yıldırım da, "idare edebileceği" kişilerle çalışmayı tercih etti. Kartal'ın iyi bir insan olduğuna şüphem yok. Fakat, o koltuğu hiçbir zaman dolduramadı. Şampiyonluğun elden gitmesinin tek sebebi yok. Bunun farkındayım. Takım otobüsüne yapılan silahlı saldırının, şampiyonluğun kaçmasında tek sebep olduğuna katılmıyorum.

Beşiktaş başarılı mı?
"Slaven Bilic ile yeni sözleşme imzalanmamış olması, Beşiktaş yönetiminin bir durum değerlendirmesi yapmak istediğinin kanıtıdır" cümlesini kurmuştum... Nitekim, Ziraat Türkiye Kupası'na edilen veda, Avrupa'dan elenilmesi ve zirve yarışında geride kalıp ligi 3. sırada bitirmek Slaven Bilic'in sonunu hazırladı.

Bilic, teknik adamlık adına bazı şeyleri Beşiktaş'ta öğrendi. Buna kuşkum yok. Kazanabilecekleri maçları dramatik bir şekilde tamamladılar. Bilic, basın toplantılarında sürekli ifade ettiği gibi, "hayâl kırıklığı" yaşadı ve yaşattı.

Sezon boyunca Evliya Çelebi gibi dolaşmış olmaları, statlarının olmayışı tabi ki bir dezavantajdı. Ancak ; statlarının olmaması, şampiyonluk yarışında geride kalmalarının tek sebebi değil. Şampiyonu, bazı küçük detaylar belirledi. İşte o küçük detayları Beşiktaş uygulayamadığı için şampiyon olamadı.

Gelecek sezon, mükemmel bir statları olacak. Şu an önlerinde çözmeleri gereken yeni sorunlar da var. Yönetimsel sorunlardan bahsediyorum. Fikret Orman'ın son yaptığı "seçim kararı" açıklamaları hafife alınmamalı. Yakın dönemde, Beşiktaş ile adı anılacak teknik adamları çok ciddiye almayın. Yeni teknik direktörün açıklanması için ilk kördüğümü çözmeleri gerekebilir.

Peki ya diğerleri?
Abdullah Avcı, Şenol Güneş, Ersun Yanal... Çalıştırdıkları takımlar eskiye nazaran çok daha iyi durumda. Başakşehir, Bursaspor ve Trabzonspor'u da ortaya koydukları mücadelelerden ötürü tebrik etmek gerek. İstikrar konusunda söz konusu kulüplerin yöneticilerinin nasıl adımlar atacağını merak ediyorum.

Değinmeden edemeyeceğim. Bu arada, ligin "renkli" teknik direktörü Yılmaz Vural'ın da artık sezon başından itibaren bir takımı çalıştırıyor olması gerektiğini düşünüyorum. Artık 10 maç kala bir takımın başına geçmesin ve sezon başından itibaren çalıştırsın da sevgili hocamızın da neler yapabileceğini hep birlikte görelim.

Sevgiyle kalın...