1559 kişi iyileşti, 117 kişi vefat etti

22 Nisan itibariyle Türkiye'deki koronavirüs vaka verilerini Sağlık Bakanı Dr. Koca, sosyal medya hesabından paylaştı.

22 Nisan'da 37.535 testin 3 bin 83'ü pozitif çıkarken toplam vaka sayısı 98 bin 674'e yükseldi. Öte yandan bugün 117 kişi vefat ederken 1559 kişi virüsü yendi.

"Şeffaflığın olduğuna inananlara teşekkür ederim"

Bilim Kurulu'nun gerçekleştirdiği toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, "Bir salgınla mücadelede bilgiyi örtmek, salgının kendisi gibi tehlikeli bir durumdur. Şeffaflığın olduğuna inananlara teşekkür ederim" dedi.

Rehavete kapılmamak gerektiğini vurgulayan Koca, "Koronavirüsle mücadelede her geçen gün daha iyiyiz, daha ilerideyiz. Elimizdeki veriler, salgının kontrol altında olduğunu gösteriyor. Ancak siz tedbiri elden bırakırsanız tehlike artar. Tedbirleri uygularsak, hasta sayımız azalıyor. Hiçbir iyimser cümle, sizi rehavete sürüklememelidir" ifadelerini kullandı.

Koca'nın diğer açıklamaları şu şekilde:

Salgın başlar başlamaz tedavileri daha sonra mümkün olan hastalarımızın tedavilerini ertelemiştik. Hastanelerimizde ciddi bir rahatlama sağlayarak pandemiye iyi bir hazırlık yapmıştık. Bu dönemde yatak doluluk oranımızı, yüzde 70'lerden yüzde 30'lara çekmiştik. Pandemiye rağmen şu anda bile yatak kapasitemiz pandemiden öncekine kadar bile dolu değildir. Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin yaşadığı dramatik sahneleri yaşamamışsak nedeni bellidir. Başka ülkelerde hastaların stadyumlarda, AVM'lerde tedavi edilmeye çalışıldığını gördük.

Türkiye'de her 3 yataktan sadece 1 tanesi doludur. Avrupa'da bütün yatakların dolu halde olduğunu düşünüldüğünde aradaki fark görülmüş olacaktır. Türkiye'de vakaların pnömoni (zatürre) olma oranı her geçen gün düşüyor. Bu da hastalığı erken teşhis ettiğimizi gösteren bir tablo. Zatürreye göre ölüm oranları ABD'de yüzde 5.3, İspanya yüzde 10.5, Almanya yüzde 3.5, Fransa yüzde 17.3, Çin yüzde 5.5, Türkiye yüzde 2.3. Bu bizim hastalığı, belirtiler ilerlemeden kontrol altına aldığımızı kanıtlamaktadır. Dünyada artan ölüm oranlarına karşın Türkiye'de stabil hale geldiğini görebiliriz.

Ramazan Bayramı'ndan sonra normalleşme...

Türkiye'de hastalığın seyri öngördüğümüz şekilde ilerliyor. Bilinçli hareket etmemiz halinde normalleşme uzamayacaktır. Ramazan Bayramı'ndan sonra normalleşemeye geçmememiz kurallara uymamızla ilgilidir. Hiçbir umut tehdide dönmemelidir.

Ramazan sosyal yaşantıları beraberinde getirir. Ramazan'ı tedbirleri gevşetmenin bahanesi olarak görmemeliyiz. Toplu iftarları, Ramazan sohbetlerini gelecek yıla erteleyelim.

Koronavirüs mutasyona uğruyor mu?

Farklı mutasyonların farklı bölgelerde olduğunu biliyoruz. Bizim bildiğimiz bilgi; bu mutasyonun bulaşıcılığını çok etkilemediği şekilde. Mutasyonla ilgili çalışmaların sonuçları önümüze gelir. Şu an endişe edecek bir durum yok.

"Aşı için her şey iyi giderse Eylül'den önce..."

İngiltere Sağlık Bakanı ile görüştüm. Bu dönemde birtakım koruyucu ekipmanla ilgili talepleri olmuştu. Türkiye, İngiltere'ye ikinci kez yardım etme konusunda adım atmış oldu. Aşı ile ilgili, yarın uygulanacağını ama bu aşının genel anlamda ne zaman kullanılacağını sorduk, her şey iyi giderse Eylül'den önce kullanılamayacağını söyledi.

Koronavirüs salgınında ikinci dalga olacak mı?

Tebdirlere uyarsak önümüzdeki takvimi daha rahat söyleyebiliriz. Ramazan ayında tedbirlere uyma konusunda gayret gösterirsek yeni bir dalga beklemiyoruz. Bazı illerimizin daha riskli olduğunu biliyoruz. Bazı illerimizde daha farklı yaklaşımlar içerisinde olabiliriz. O illerdeki vaka sayısının dağılımıyla doğru orantılı olarak yapacaklarımız belli olur.

"Bütün bilgilendirmeyi DSÖ'nün istediği gibi verdik"

Biz bugüne kadar bütün bilgilendirmeyi Dünya Sağlık Örgütü'nün istediği gibi verdik. Salgının beşinci ayına giriyoruz. Bu dönemde dünya iki kodla bildirim yapmıyordu. Doğrulanmış korona koduyla bilgilendirme yapıyordu. İki hafta öncesinde PCR testini yapamayan ülkelerin olduğu öğrenildi. PCR testinin yapılamadığı yerler için ikinci bir kod tanımlandı. Bu anlamda hiçbir sorun yok.

"Sağlık sistemiyle gurur duyalım"

Avrupa bizim iki katı yatak sayısına sahip, boş yatak bulamıyor. Bizim ise yatak doluluk oranımız yüzde 30. Yatak doluluk oranı bu kadar düşük olan Türkiye'de ölüm oranlarını nasıl yüksek bekliyorsunuz?

Sağlık sisteminin bu dönemdeki başarısının olduğuna emin olun. 1 milyon 100 bin sağlık çalışanımıza güvenelim. Türkiye sağlık sistemiyle hepimiz gurur duyalım.

"Biraz daha sabır istiyoruz"

Gençlerimiz ve büyüklerimiz haklı. Bu dönemde çok büyük fedakarlıkta bulundular. 65 yaş üzeri, yasak öncesi pozitif oranı yüzde 38'lerdeyken şimdi yüzde 17'lere düştü. Bu çok önemli bir sonu. Bilim Kurulu'nda yasak döneminde sokağa çıkabilmeleri için gündeme geldi. Hastalarımızın giderek azaldığını ve biraz daha sabırla geçirelim diye düşünüldü. Büyüklerimizden ve gençlerimizden biraz daha sabır istiyoruz.

Hekim açığımız genel olarak var ama pandemiyle ilgili bir sorunumuz yok. Öğrencilerin erken mezun edilmesi yaklaşımı, bizde ihtiyaç olmadığı için düşünmüyoruz.