19 senelik hasreti bitirdi, lig tarihine geçti!
Sporting CP Mart 2020’de, A takım seviyesinde henüz 13 maçlık bir teknik direktörlük geçmişi olan Ruben Amorim’in bonservisine 10 milyon Euro ödediğinde birçokları buna anlam verememişti. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçen Portekiz ekibinin tarihinde ondan daha fazla bonservis ödenen sadece tek bir futbolcu vardı. Ama ne oldu? Amorim, Sporting’in en uzun şampiyonluk hasretini dindiren teknik adam oldu. Hem de eşine az rastlanır bir performansla…
Erken yaşta futbolu bıraktı, antrenörlüğe soyundu!
Profesyonel futbol kariyerine 2003’te Belenenses’te başlayan Amorim, 2008’de 1 milyon euro bedelle Benfica’nın yolunu tuttu. Braga ve Al-Wakrah takımlarında geçirdiği kiralık dönemlerin ardından Nisan 2017’de (32 yaşında) profesyonel futbol yaşantısına noktayı koydu. Başarılı orta saha, 2010 ve 2014 Dünya Kupaları’nda Portekiz Milli Takımı formasını da terletmişti. Ama hiçbir zaman adından söz ettiren bir futbolcu değildi. Teknik direktör olarak ise çok konuşulacağa benziyor.
İlk antrenörlük deneyimi pek hoş sonlanmadı!
Bir futbolcu için genç diyebileceğimiz bir yaşta futbolu bıraktıktan sonra Lisbon Futbol Akademisi’nde antrenörlük lisansını aldı ve aynı zamanda psikoloji alanında uzmanlaştı. Temmuz 2018’de Portekiz 3. Ligi ekiplerinden Casa Pia’dan aldığı teklifle antrenörlük kariyeri resmen başlamış oldu. Kağıt üstünde takımın yardımcı antrenörüydü zira henüz teknik direktörlük yapmak için lisansı yoktu. Ama Portekiz Futbol Federasyonu yapılan şikayet sonucu onun takımın gerçek teknik direktörü olduğuna hükmetti ve onu futboldan 1 yıl men etti. Casa Pia’nın 6 puanı silindi. Gerçi sonrasında federasyon cezaları iptal etti ama Amorim takımda kalmadı ve boşa çıktı.
Benfica yerine Braga’yı tercih etti!
O dönem eski takımı Benfica onu B Takımı için düşünüyordu. Fakat Amorim, bir sene kiralık olarak forma giydiği Braga’yı tercih etti ve Braga B ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Burada çıktığı 11 maçın 8’ini kazanıp ikisinde berabere kalarak önemli bir başarı elde etti. A Takım teknik direktörü Ricardo Sa Pinto gönderilince de kendini bir anda Braga A Takımı’nda buldu.
Braga’da devlerin boyunun ölçüsünü aldı, kendini ispatladı!
A takım seviyesindeki ilk teknik adamlık deneyimine olağanüstü bir başlangıç yaptı. Daha ilk maçında Belenenses’i 7-1 mağlup etmeyi başardılar. Toplamda 13 maçta 10 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı. Bu süreçte Porto ve Sporting’i ikişer, Benfica’yı da bir kez mağlup ettiler. Lig Kupası’nda şampiyonluğa ulaştılar. Benfica’yı tam 66 yıl sonra Işık Stadyumu’nda yenmeyi başardılar. (En son 1954’te yenebilmişlerdi) Braga’daki iki yenilgisi de Steven Gerrard’ın Rangers’ına karşı geldi. Avrupa Ligi’ne son 32 turunda veda ettiler.
Sa Pinto görevden alındığında sekizinci olan takım sezonu üçüncü sırada bitirdi.
13 maçla tarihin en pahalı üçüncü teknik direktörü oldu!
Ve mart (2020) döneminde Sporting, Ruben Amorim için Braga’nın kapısını çaldı. Lisbon ekibinde işler pek yolunda gitmiyordu. Jorge Jesus sonrası ikisi geçici olmak üzere toplam 5 teknik direktörle çalıştılar ama bir türlü istikrarı yakalayamadılar. Başkan hem gençlere önem veren hem de kısa vadede başarıyı getirecek bir teknik adam arıyordu ve Amorim’de karar kıldı. Fakat Amorim’in A takım seviyesinde sadece 13 maçı vardı. Sporting için çok cesur bir tercihti. Hatta Braga’nın Amorim için 10 milyon Euro istemesi işleri iyice çıkmaza sokmuştu. Ama başkan Frederico Varandas onda ısrarcıydı ve Braga’nın istediği 10 milyon Euro’yu vermeyi kabul etti. Futbolculuk kariyerinde bonservisine toplamda 1 milyon euro ödenen Amorim daha ilk deneyiminde değerini 10’a katlamıştı. Bu, o dönem dünyada bir teknik direktör için ödenen en yüksek üçüncü bonservis ücretiydi. Ekonomik olarak zor günlerden geçiren Sporting’in bu tercihi eleştiri konusu oldu. Bruno Fernandes’in Manchester United’a satışından gelen paranın çok doğru harcanmadığı düşünülüyordu. (Sporting tarihi boyunca bir futbolcuya en çok 11.8 milyon Euro bonservis ücreti (Bas Dost) ödemişti.)
Sporting’e kaos hakimdi, futbolcuları darp edilmişti!
Şimdi takvim yapraklarını Mayıs 2018’e getirelim. Ligde ilk iki savaşı veren Sporting, Maritimo’ya 2-1 kaybedince taraftarlar ayağa kalktı. Şampiyonlar Ligi bileti kaybediliyordu ve kulüpte büyük bir hayal kırıklığı hakimdi. Ertesi gün ise hayal kırıklığının yerini korku aldı. Bir grup taraftar idman tesislerini basarak futbolcuları darp etti. Birçok futbolcu ciddi şekilde yaralandı. Başta Rui Patricio olmak üzere birkaç futbolcu sözleşmelerini tek taraflı feshederek takımdan ayrıldılar. Teknik direktör Jorge Jesus görevi bıraktığını açıkladı. Anlayacağınız çok uzak olmayan bir zaman diliminde Sporting büyük bir kaosun içerisindeydi.
Sezonu iyi bitiremedi!
Dönelim günümüze. Ruben Amorim’in göreve gelmesinin ardından Sporting üst üste iyi sonuçlar alsa da son üç hafta galibiyet gelmedi. Porto ve Benfica’ya kaybettiler ve 2019-20 sezonunu şampiyon Porto’nun 22 puan gerisinde dördüncü bitirdiler. En son 2014-15 sezonunda şampiyondan bu kadar puan farkı yemişlerdi.
LASK maçı sonrası şahlandı!
Yeni sezonun ikinci maçında LASK Linz’e 4-1 kaybederek Avrupa Ligi’nden elenince eleştiri okları Amorim’e döndü. Ama o vazgeçmedi, henüz yeni başlıyordu.
Altıncı haftada aldıkları liderliği bir daha bırakmadılar. 32. haftaya kadar mağlubiyet yüzü görmeyerek Portekiz Ligi tarihinde bir ilki başardılar. Sporting en son şampiyonluk sevinci yaşadığında sene 2002’ydi. O dönem Mario Jardel attığı 42 golle Sporting’i şampiyonluğa taşımıştı. Quaresma, Cesar Prates, Ricardo Sa Pinto, Dimas şampiyon kadroda süre almış birkaç tanıdık futbolcuydu.
Sporting en son 1982 ile 2000 yılları arasında şampiyonluğa bu kadar hasret kalmıştı. Şimdi ise 21 yıllık hasrete son verip Amorim’le şampiyonluğa ulaşmayı başardılar. Öte yandan Portekiz Lig Kupası’nı da üst üste ikinci kez kazanmayı başardı Amorim.
Peki Amorim nasıl bir teknik direktör?
Biraz da bundan bahsedelim. 36 yaşındaki teknik adam gittiği her takımda üçlü savunma anlayışını benimsedi. Genelde 3-4-3’ü tercih ediyor. Sporting’de gençlerle tecrübeleri bir arada kullanarak çok iyi bir harman oluşturdu. Coates, Joao Mario, Adan, Feddal gibi deneyimli isimlerin yanında Nuno Mendes, Cabral, Tomas, Gonçalves gibi gençlere şans verdi. Futbolcularını yoğun taktiksel detaylara boğmak istemediğini de söylese de takımlarının çok iyi ezberleri olduğu hemen hissediliyor. Üçüncü bölgede agresif bir şekilde pres yaptırmayı seviyor. Ve hiçbir şekilde maçı bırakmıyorlar. Bu sezon son 10 dakikalarda attıkları gollerle tam 22 puan topladılar.
Sporting bu sezon ligde çok gol atan bir takım olmadı. 2 gol üzeri attıkları sadece üç maç var. Ama yedikleri 15 golle bu alanda fark yarattılar.