"3 Temmuz bizim kırmızı çizgimiz, davayı yakından takip ediyoruz"
Fenerbahçe Genel Sekreteri Sevil Zeynep Becan, Fenerbahçe Kumpası Davası’nın 13. celsesinin 6. gününde Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu.
Zeynep Becan'ın açıklamaları şu şekilde:
“13. duruşmanın içerisindeyiz. Bir haftayı geride bıraktık. Bu sürecin bir ay olması noktasında bizim de ağırlığımız var. Celselerin arka arkaya devam ederek savunmaların bir an evvel bitirilmesini ümit ediyoruz. 3 Temmuz bizim kırmızı çizgimiz. Başkanımız Ali Koç seçim sürecinde de bunun altını defalarca çizmiştir. Biz, Yönetim Kurulu olarak davanın yakın takipçisiyiz. Avukatımız Naim Karakaya sağ olsun, bütün süreci çok yakından takip ediyor. Biz, yargıtaydan çıkacak kararın bir an evvel oluşmasını bekliyoruz ve ümit ediyoruz ki camiamızda yakından ilgileniyor. Bu karar bir an evvel çıksın. Geçen haftaki Ergenekon gerekçeli kararında da bir atıf var ki o da taraflı tarafsız herkesin camiamızın nasıl bir haksızlığa ve hukuksuzluğa uğradığını gördü, biliyor. Bunun sona ermesini ve camiamızın da bunun sonucunda gülmesini bekliyoruz.”
"3 Temmuz sürecinin hukuksuz, gayri ahlaki, gayri hukuki..."
Kulüp avukatı Naim Karakaya'nın açıklamaları ise şu şekilde:
Öncelikle Yönetim Kurulu Üyemiz Sevil Zeynep Becan’ın burada bulunmasından ötürü duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Çünkü bu Fenerbahçe’nin davası. Fenerbahçe’ye kurulan kumpasın davası. Aslında sadece Fenerbahçelilerin değil, hukuka inanan insanların davası. Çünkü Fenerbahçe Kumpası Davası, hukuksuzluğun hesabının hukuk önünde sorulduğu bir dava. Bugün herkesin başına gelebilecek bir şey. “Dünyanın herhangi bir yerindeki adaletsizlik tüm dünyadaki adalet için kocaman bir tehdittir.” diye hukukta çok ünlü bir söz vardır. Bu yönüyle önemli bir dava. Bu dava, 3 Temmuz sürecinin hukuksuz, gayri ahlaki, gayri hukuki düşüncelerle Fenerbahçe’yi ele geçirmek amacıyla yapıldığına dair deliller sonunda başta kollu kuvvet olmak üzere diğer meslek gruplarında rol alan insanlar için de hem Fethullahçı Terör Örgütü üyeliği hem kumpas dediğimiz hukuka aykırı arama, el koyma, gözaltı, iletişimin denetlenmesi, iftira başta olmak üzere açılmış bir dava. Bu yönüyle de önemli bir dava. Türkiye’de çok sık yaşanan davalardan biri değil. Biz, bu davada kulübümüz mağdur olduğu için gerek 3 Temmuz sürecinin, o günün sanıkları bugünün mağdurları gerekse kulüp adına bu davayı temsil ediyoruz. Bu davadaki sıfatlar kulüp olarak mağdur, diğer kişiler de müdahil katılan sıfatıyla devam ediyorlar.
"Amacımız bu yıl bitmeden davanın sona ermesi"
“108 sanığımız var. Bu sanıkların şu an itibarıyla 4 kişisi firari yani yakalamalı durumda. 28 sanığımızın sorgusu kaldı. Bugün itibarıyla 27’ye düşeceğini sanıyoruz. Geçen pazartesi başladık. Savunma süreleri hukuku zorlar şekilde uzun sürüyor. Çünkü 5 gün boyunca sadece bir sanık savunma yaptı. İlgili ilgisiz adeta hantal ve yargılamayı uzatmaya yönelik bir savunma yaptı. Bu konuda itirazlarımızı da yapıyoruz. Biz, savunma hakkının kutsal olduğunu düşünüyoruz ama bu yaşananın savunma hakkı konusunda değerlendirilebileceği konusunda şüphelerimiz var. Bizim isteğimiz, davanın bir an önce bitmesi. ‘Geciken adalet adalet değildir’ düşüncesiyle bu sürecin hızlı bir şekilde tamamlanmasını bekliyoruz. Sanık sorgularından sonra şikayetçilerin ifadelerine geçilecek. Şikayetçilerin ifadelerinden sonra da diğer deliller toplanarak bir hükme ulaşacağını düşünüyoruz. Bizim amacımız bu yıl bitmeden davanın sona ermesi. Tabii ki etki eder. Alınan beraat kararının kısa bir süre içerisinde onanması gerektiğini de bekliyoruz ki o süreç tamamlanmış olsun. O süreçten bağımsız olarak o davanın burada hem kumpas hem örgüt yönünden bir mahkumiyet kararı verebileceğini düşünüyoruz. Böyle bir karar çıkabileceğine inanıyoruz. Daha önemlisi geçen hafta Ergenekon Davası’na bakan mahkemenin verdiği karar. Bu kararda bu sürecin hukuksuz olduğunu ve yürütüldüğünü ifade etti. Bu yönüyle de önemli bir karar. Fenerbahçe Kumpas Davası’nın haklılığını gösteren bir karar."