37 yaşındaki Nobre'den "formda kalma" tavsiyeleri
Gençlerbirliği'nin deneyimli golcüsü Mert Nobre, formda kalma sırlarını paylaştı.
Türkiye macerasına 14 yıl önce Fenerbahçe ile başlayan ve Beşiktaş dahil 3 farklı ligde 5 takımın formasını giyen Gençlerbirliği'nin yeni transferi Mert Nobre, yaşına rağmen iş disiplini ve fiziksel formuyla gençlere örnek oluyor.
Süper Lig'de 291 maçta 109 gol, Spor Toto 1. Lig'de 55 maçta 28 gol, Türkiye Kupası'nda 50 maçta 19 gol, TFF Süper Kupa'da 2 maçta 1 gol, TFF 2. Lig'de 29 maçta 13 gol atma başarısını gösteren ve forma giydiği takımlarla 11 kupa kaldıran 37 yaşındaki Brezilya asıllı Türk vatandaşı Nobre, AA muhabirine kariyerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'deki toplam 170 golüne Brezilya'da attıklarını da ekleyince kariyerinde yaklaşık 300 kez fileleri havalandırdığını dile getiren Nobre, "300 golün hepsi birbirinden farklı. Hepsinin anlamları da farklı. Bu kadar çok gol sevinci yaşayınca çok mutlu da bir kariyerim oldu. Kariyerim henüz bitmedi, daha atacaklarım var. Gol sayım ne olur bilmiyorum ama inşallah Gençlerbirliği ile bir kupa daha kazanırım. Kaç golle bitiririm bilmiyorum, şampiyonluk istiyorum." diye konuştu.
Kazandığı kupalar arasında, Fenerbahçe formasıyla Beşiktaş'ın çok gerisinden gelerek lig sonunda yaşadığı şampiyonluğun kendisindeki yerinin başka olduğunu dile getiren Nobre, "Hepsinin sevinci, mutluluğu bambaşka ama en farklısı, en mutlu olduğum şampiyonluk bu oldu. Geçen sezon Erzurum Büyükşehir Belediyespor'da da zor bir başarı elde ettik. Teknik direktörümüz Erkan Sözeri, rakibimiz Gazişehir Gaziantep'in başındaydı. 120 dakikadan sonra penaltılar, şampiyonluğumuz... İnanılmaz bir final." şeklinde konuştu.
Türkiye'de 3 farklı ligde forma giymesini kendisi için "şans" olarak değerlendiren Nobre, "Herkes geliyor 'Sen bütün ligleri biliyorsun' diyor, bu o çok önemli. Türkiye'de oyuncular diğer ligleri bilmiyor. Benim 14 senede 5. takımım ve çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
"Gençlerbirliği Süper Lig ekibi"
Gençlerbirliği'ne 14 yıl içinde birçok kez rakip olduğunu belirten tecrübeli golcü, başkent kulübünün Spor Toto Süper Lig'de yer alması gerektiğini vurguladı.
Kırmızı-siyahlı takım için "özel" nitelendirmesinde bulunan Nobre, şunları söyledi:
"Ben 14 senedir Türkiye'deyim. Gençlerbirliği kuvvetli takım. Fenerbahçe, Beşiktaş ya da diğer takımlarda oynarken Gençlerbirliği ile karşılaşacağımız zaman 'zor maç' derdik. Çünkü her zaman genç, iyi oyunculardan kuruluydu. Gençlerbirliği, büyük takım, tesis, personel, her şeyi profesyonel. Maalesef geçen sene düştü ama bu sene inşallah çıkacağız."
"Vücut çok önemli"
Mert Nobre, profesyonel futbolcu için vücut, yemek, istirahat ve antremanın çok önemli olduğunu aktardı.
"Profesyonel oyuncularız." diyen Nobre, şöyle devam etti:
"Genç futbolculara her zaman söylüyorum, profesyonel futbolcu için vücut, yemek, istirahat, antreman çok önemli. Bazen oyuncular çok profesyonel davranmıyor. Onlara, 'istirahat çok önemli, en az 8 saat uyuyun, yemeğinize de dikkat edin' diyorum. Antrenmandan sonra her şey serbest diyorlar, hayır bizim vücuda her şey serbest değil. Bunlar ufak ama çok önemli noktalar, şeker, tuz, çikolata bunlar zararlı."
Formuna dikkat etme alışkanlığını Avrupa'da kazandığını belirten Nobre, "Brezilya, şimdi Avrupa gibi, daha profesyonel, ama eskiden şimdiki Türkiye gibiydi." diyerek Türkiye'deki sporcuların beslenmelerine özen göstermediklerine gönderme yaptı.
"Evde kontrol eşimde"
Mert Nobre, formunu korumasında eşinin uyguladığı "katı" sistemin de çok etkili olduğunu belirtti.
Beslenme konusunda eşinin çok dikkatli ve sert olduğunu vurgulayan Nobre, "O çok dikkatli, evde herkese dikkat ediyor. Eşim ile 20 senedir beraberiz ve çok iyi yemek yapıyor. O yok, bu daha iyi, şu yok, tuz yok, şeker yok, bu yasak, şu yasak, çok katı yani. Çocuğumuz da aynı şekilde büyüdü. Evet, evde kontrol eşimde ve o biraz patron." esprisini yaptı.
Kahvaltı yapmaktan çok keyif aldığını dile getiren Nobre, "Türkiye'deki kahvaltı inanılmaz. Belki dünyada bu konuda bir tane, başka yoktur. Kahvaltıyı, çok sağlam ve çok iyi yapıyorum, çünkü kahvaltıda serbestim." dedi.
"Burada bir baba gibiyim"
Futboldan kazanılan parayı kenara koyup düşündüğünde de işini çok sevdiğini dile getiren Nobre, genç oyunculara saha dışında yardımcı olmanın kendisini çok mutlu ettiğini ifade etti.
Genç futbolculara ağabeylik yaparak kariyerleri konusunda uyarılarda bulunduğunu aktaran Nobre, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Futbolu çok seviyorum. Burada çok genç futbolcu var. Tecrübelerime göre 'Bak senin gidiş bu' diyorum. Burada bazen bir baba gibiyim. Zaten çocukların bazıları 18 yaşında, benim çocuğum ise 15 yaşında. Zaman zaman gençlere 'bak bu yol daha iyi, bu yol kötü, profesyonel ol, iyi antrenman yap, istirahat et' diyorum. Futbolcular Brezilya'da da çok hata yapıyor. Araba, şu, bu, falan... Ben 'sen profesyonelsin' diyerek güzel yolları göstermeye çalışıyorum. Bir ağabey gibi, bir baba gibiyim."
"Alex inanılmaz bir oyuncuydu"
Türk vatandaşı olduktan sonra milli takım formasını giymeyi çok istediğini ancak bunun olmadığını ifade eden Nobre, "Evet milli formayı giymeyi çok isterdim ama hayat devam ediyor kırgınlık yok." dedi.
Birlikte oynamaktan en fazla keyif aldığı futbolcunun Brezilyalı Alex de Souza olduğunu, Türk futbolculardan Tuncay Şanlı ve Fatih Tekke'nin stilini beğendiğini kaydeden Nobre, şu görüşleri paylaştı:
"Alex çok farklı, çok akıllı, inanılmaz bir oyuncuydu. Ben çok şanslıyım 3 sene beraber oynadık. Ben santrforum, o gol atmada benden daha iyi. O inanılmaz oyuncu ve bunu Türkiye'de herkes biliyor. Tuncay Şanlı, Fatih Tekke çok iyi golcü. Beni tutanlar arasında en çok zorlandığım Egemen Korkmaz oluyordu. Her zaman çok agresif, ne zaman maçımız var, bu kavga demek. Sahada başka dışarıda çok iyi insan."
Türkiye'de çalıştığı en iyi yerli antrenörün Mustafa Denizli, yabancı teknik adamın ise Alman Bernd Schuster olduğunu ifade eden Nobre, futbolculuk kariyerini tamamladıktan sonra kendisini teknik direktörlük için hazırlamaya başlayacağını dile getirdi.
Futbolcu olarak belki de son sezonunu geçirdiğini kaydeden Nobre, sözlerini şöyle tamamladı:
"Belki son bir sene daha sahada olacağım, sonra ön lisans alarak yavaş yavaş Türkiye'de antrenörlüğe hazırlanacağım. Görüştüğüm hocalar var. Hocalar, 'Nobre lütfen yeter, gel beraber çalışalım' diyor. Ben de 'Hocam son sene' diyorum, 'Nobre sen 5 senedir aynısın, son sene, son sene' diyorlar. Belki şimdi son sene ama kulübe, çok zor. Otur 90 dakika bekle. Saha daha iyi, orası stresli, burası sakin."