7 ay önce Mustafa Denizli ile Galatasaray!
Galatasaray'ın, Hamza Hamzaoğlu'nun ardından teknik direktörlüğe getirmeyi düşündüğü Mustafa Denizli, sarı kırmızılı taraftarla 7 ay önce bir sorun yaşamıştı.. O gün mahkemeye gideceğini söyleyen Denizli için yönetim şimdi büyük bir karar vermek zorunda...
AJANSSPOR - Geçen sezon 3 kupa kazanan, 4. yıldızı getiren Hamza Hamzaoğlu'nun sonunu hazırlayan senaryoyu elbette ki Galatasaray taraftarı yazmadı. Ancak Galatasaray taraftarı, teknik adamların geliş ve gidişinde etkin bir rol üstleniyor olabilir. Net olarak hiçbir zaman bunu bilemeyeceğiz ancak Dursun Özbek yönetiminin seçimlerinde taraftarın yorumları etkin bir rol oynuyor gibi görünüyor.
Hamza Hamzaoğlu'na sezon başında transfer istememesi nedeniyle tepkili olan, "takım içi denge" sözünü dillerine dolayan Galatasaray taraftarı, başarılı teknik adamın son dönemdeki oyuncu seçimleri ve Umut Bulut'u savunması ile adeta çileden çıkmıştı. Hamzaoğlu "Ben sosyal medyayı umursamıyorum" dese de, yönetimin sosyal medyadaki olumsuz Hamzaoğlu yorumlarını umursadığı görüldü. Elbette yönetimin kendince haklı başka gerekçeleri de vardı ama Hamzaoğlu ile -taraftarın da beğenmediği yönleri ağır basan gerekçelerle- 1 gün sonra apar topar yollar ayrıldı.
Sadece bu da değil… Galatasaray taraftarları, daha önce Fenerbahçe'yi ve Trabzonspor'u çalıştıran Ersun Yanal'ı da takımın başında görmek istemediklerini sosyal medyada sıkça dile getiriyordu. Sarı kırmızılı yönetim, bu konuda da taraftarıyla aynı fikirdeydi. Geçtiğimiz günlerde Ersun Yanal haberleri bir bildiri ile yalanlandı, ardından yönetici Fatih İşbecer, Hamzaoğlu'yla yolların ayrılmasının hemen ardından Ersun Yanal'ı göreve getirmeyeceklerini net biçimde açıkladı.
Mustafa Denizli taraftarın istediği isim mi?
Bunlar birer tesadüf değilse, Galatasaray'da görülen tablo; “yönetim taraftarın istediği şekilde hareket ediyor” diye yorumlanabilir… Yöneticilerin de birer taraftar olduğu düşünülürse, bunlar anormal reaksiyonlar sayılmaz. Peki, yönetimin Mustafa Denizli'yi takımın başına getirme hamlesi, Galatasaray taraftarının düşüncesiyle paralel mi?
Galatasaray taraftarının aylar öncesinde Mustafa Denizli ismine çok da sıcak bakmadığı, hatta Denizli’nin kulübün en büyük taraftar oluşumu ultrAslan'la karşı karşıya geldiği düşünülürse, yönetimin bunları gözünden kaçırmış olacağı görülebilir.
Mustafa Denizli milyonlar önünde çarmıha gerilmişti!
Geçtiğimiz sezonun sonunda, takvimler 26 Nisan 2015'i gösterdiği gün, Galatasaray taraftarı Gaziantepspor maçında tribünde çok çarpıcı pankartlar hazırlayıp, yayıncı kuruluşu adeta tuş ediyordu. Önceki hafta Fenerbahçe - Bursaspor maçında yeşil beyazlı takımın golünün verilmediği iddiası sonrasında yayıncı kuruluşun piero sistemi pozisyonu 11 cm ofsayt göstermiş, yorumcular da Fenerbahçe lehine yorumlarda bulunmuştu. Galatasaray taraftarı bu andan itibaren yayıncı kuruluş için operasyonu başlatmıştı.
Gaziantepspor maçı öncesinde tribünde açılan pankartlarda şunlar yazıyordu;
“Şansal, Denizli, Tümer... FB için yayına”
“FB için ofsayta siz düştünüz beyler”
“Mustafa Denizli, Melih Şendil… ultrAslan sizi iyi bilir!”
Üstelik maçın başlama anına yakın bir zamanda açılınca, Lig TV pankartları ekrana getirmek zorunda kalmış ve Türkiye bu tepkiye canlı canlı şahit olmuştu… İşte o pankartlar, Galatasaray için çok önemli bir yere sahip Mustafa Denizli'nin milyonlar önünde çarmıha gerilmesiydi adeta.
Sadece ekran başındakiler için de değildi bu mesaj. ultrAslan resmi twitter hesabı, sosyal medyadaki binlerce sarı kırmızılı taraftara da Mustafa Denizli’ye olan tepkilerini aşağıdaki mesajla göstermişti.
Denizli “İçimi acıttı” demiş, mahkemeye vereceğini söylemişti
O görüntülerden sonra Mustafa Denizli adeta yıkıldı, bir gün sonra canlı yayında tarihi sözler sarfetti. Üstelik satır aralarında bunun hesabını mahkemede soracağını da söylemişti.
Mustafa Denizli o gün pankartlarını içini acıttığını söylemiş ve aynen şu ifadeleri kullanmıştı;
“Benim futbolda iki yuvam oldu, biri Altay biri de Galatasaray. Biri beni büyük Mustafa, diğeri de Mustafa Denizli yaptı. Bugün beni gördüğünüzde Mustafa Denizli'ye diye selam veriyorsanız bunun sebebi Galatasaray camiasının bana duyduğu güvendir, sevgidir. Bir çoğunuz benimle yaşanan şampiyonluğa yetişemediniz. 30 yaş civarı olan jenerasyon benim dönemime yetişmemiştir. Hoca olarak Galatasaray başına geldiğim ilk yılımda bana bu onuru yaşatan bu camiadır. 110 yıllık Galatasaray camiasında kaç kişi jübilesini Galatasaray formasıyla yapmıştır. O isimler arasında ben de varım. Ben çocukken Beşiktaşlıydım dedim, bu kadar net söyledim. Ama Galatasaray’ın verdiği güveni boşa çıkarmayacak şekilde işime devam ettim. Bugün tribünlerde oturan Galatasaraylılar, o dönemin Galatasaraylılarıdır. O açılan pankart benim içimi acıttı. Bu doğaldır, her insanda tepki olabilir. Ben buna alışkın değilim, bu benim içimi acıttı. Ben Galatasaray'da çok şeyler yaşadım, bir çoğunuzla birlikte yaşadım. Bu kanalda 2. dönemdir yorum yapıyorum. Sadece bu dönemi değil, ilk dönemde de bütün yorumlarımın arkasındayım. Hayatım boyunca bu kanaldan nereye gidebilirim diye düşünmedim. Ben bu ismi kanalarda yapmadım. Bu pankartın asılmasına neden olanlar biraz daha iyi düşünmesi değerlendirmesi lazım. Fenerbahçe'nin yöneticisi beni eleştirdi, aleyhine yorum yapıyormuşum. Futbol hayatım 35 yaşında Galatasaray’da son buldu. Şunu kimse unutmasın ekmeğimi yediğim hiçbir cami için -ki Galatasaray bunun başında gelir- hiçbir gün kafamın bir yerinde bir şey olup yorum yapmadım. Benim doğrularım benim yorumlarımdır. Futbolu herkes tartışabilir. Bir gün bir yere haksızlık yaptığımı hissedersem başkasının söylemesine gerek yok, bunu çok net sizinle paylaşırım. Bir kez daha söylüyorum. 3 tane büyük camianın ekmeğini yedim, şampiyonluklar önemli değil. Benim için üçünde de kabul görmek önemli. Ama Galatasaray farklı, beni futbolcu olarak aldı, 1983’te girdiğim camiadan 1992 yılında çıktım. Kimseyi üzmek istemiyorum, sizin mevzuunuz değil, benim yasal olarak yapacağım işler var. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş… Bu 3 büyük camianın kulübesinde oturdum yıllarca, milli kulübede oturdum ben. 25 yılın 16-17 yılı bu 4 büyük yerde geçti. Benim farklı düşüncemin olduğunu söyleyenlere de şunu söyleyeyim; Ünal Aysal, Abdullah Kiğılı, Fikret Orman orada. 1 yıl öncesinde teklifleri üzerine onlarla çalışmak için buluştum mu, buluşmadım mı, açıklasınlar. Benim bir televizyon kanalına müdanam olmadığı gibi bundan sonra da olmaz. Ben Galatasaray kulübesindeyken de maçı net seyrettim, aleyhime kararları da, lehime kararları da… Ben Galatasaray lehine verilen bir karar sonrasında maçtan sonra hakemin üzerine yürüdüm ‘çok ayıp ediyorsunuz’ diye. Galatasaray’ın hocasıydım. Benim yorumlarımdan bir şey çıkartmasın kimse. Canım acıdı”
Yönetim nasıl bir karar verecek? Bilinmezler…
Galatasaray taraftarı ile Mustafa Denizli arasındaki gerilim yaklaşık 7 ay önce böyle alevlenmişti. Şimdilerde sarı kırmızılı taraftarların Denizli ismi için düşünceleri ise karışık. Sosyal medyada usta hocaya sıcak bakan da var, bakmayan da… Bunların ötesinde Denizli’nin Nisan ayında sarfettiği “Benim sayemde Galatasaraylı oldunuz” sözleri, mahkeme yoluna gideceği yönündeki ifadeleri, o dönemki Denizli operasyonunun öncüsü ultrAslan’a olan tepkisi, ileride nasıl bir şekil kazanacak bilinmiyor.
Eleştirilse de başarılı bir yılı geride bırakan Hamzaoğlu’nun ardından, camianın fikir birliğine vardığı ünlü bir isimle anlaşması yönetimin elini güçlü kılacak. Mustafa Denizli ile 7 ay önce yaşanan bu olay da kolay unutulabilecek nitelikte olarak görülebilir. Ayrıca Denizli yıllarca Galatasaray’a hizmet vermiş, Türkiye’nin en iyi teknik adamlarından biri durumunda ve camianın ileri gelenleri için de eleştirilebilecek bir isim değil. Yani ilk bakışta Mustafa Denizli ismini göreve getirmek yönetim için sorun teşkil etmeyebilir.
Buna karşın taraftar tepkisine bu kadar önem verdiği görülen yönetimin, taraftarının salt bir düşünceye sahip olmadığı usta teknik adam için alacağı karar, kendi geleceğini de etkileyebilir. Dursun Özbek yönetimi, zaten sıkça eleştirildikleri bu dönemde hatalı bir teknik adam kararıyla taraftarın şimşeklerini üzerine çekmek istemeyecektir. Transfer isteyeceği düşünülen Mustafa Denizli’nin takımın başına getirilmesi, bu şartları da kabul etmek anlamına geliyor. Ekonomik krizin sürdüğü ortamda verilecek teknik adam kararında bu da önemli bir faktör olarak görülüyor.