"Abdurrahim Albayrak seçime girerse büyük hata eder"
Galatasaray Divan Kurulu üyesi Hayri Kozak, sarı-kırmızılıların gündemini değerlendirdi. Kozak, Fatih Terim ile yönetim arasında yaşananlar, seçim gündemi ve mali tablo hakkında konuştu. Kozak, Abdurrahim Albayrak'ın seçime girmemesi gerektiğini düşünüyor.
“Terim ile yönetim arasındaki el sıkışma, huzurlu bir el sıkışma değil”
-Galatasaray yönetimi ve Fatih Terim arasındaki toplantı sonrası, ‘Her şey yolunda’ mesajı verildi. Ortada bir sorun var mı, yok mu? Fikriniz nedir?
Yönetim ile Terim arasında bir sorun olmadığını söylemek için çocuk olmak gerek. Bir soğukluk var. Aklı yerinde olan her insan, iki tarafın konuşmalarını görünce neyin ne olduğunu görür. Terim ve yönetim el sıkışarak el ayrıldı. Ama sağlıklı bir birliktelik olarak görmüyorum. Her şey yuvarlak topun çizgiyi geçmesiyle ölçülüyor. Ankaragücü maçıyla bir moral depolama olacak. Ben Terim ile yönetim arasındaki görüşmenin huzurlu bir el sıkışma olduğuna inanmıyorum.
“Terim’in Galatasaray camiasına karşı bir sorumluluğu var”
-Fatih Terim’in ayrılık hesapları yaptığı da konuşuluyor. Sayın Terim’in huzuru yerinde olmazsa ayrılır mı?
Fatih Terim neden ayrılmak istesin? Terim’in ayrılmasını istemesi diye bir durum yok. Her türlü onura, başarıya burada ulaştı. Ciddi bir geliri var. Huzuru yerinde olduğu sürece kalır. Ayrıca sadece huzursuzluk sebebiyle ayrılmaz. Fatih Terim’in yalnız kendisine karşı değil, Galatasaray camiasına karşı bir sorumluluğu var.
“Boykot gereksiz, yönetime yakışmadı”
- Uzun yıllardır Divan Kurulu üyeliği yapan kişilerle konuştuğumda Galatasaray yönetiminin tüzüğü gerekçe göstererek Divan Kurulu’na katılmama kararını anlayamadıklarını söylüyorlar. Sizin kanaatiniz nedir?
Tüzükle alakası yok. Kimse yorulmasın. Galatasaray’ın vazgeçilmez ananeleri var. 55 yıllık kulüp, 38 yıllık da Divan Kurulu üyesiyim. Biz diğer kulüpler gibi değiliz. Başkan da bunun farkında değil. Her ay Divan Kurulu toplantısı yaparız. Sadece yaz aylarında ara verilir. Kimse Divan Kurulu’na çekirdek yemeğe gitmiyoruz. Tüm divana karşı ağır konuşuyor. 300’den fazla toplantıda yer aldım. Bir tek kere Mustafa Cengiz’in yaptığı gibi bir örnek görmedim. Yönetim Kurulu’ndan sonra Divan Kurulu gelir. Deneyimli, saygın büyükler var. Oradaki insanlar Galatasaray’a katkı vermek için bulunur. Başkanlar toplantıya gelmemiştir daha önce, bu doğru. Ama olağanüstü bir hakaret yoksa niye boykot ediyorlar? Gereksiz bir boykot. Yönetime yakışmadı. Sayın Başkan umarım bir sonraki toplantıya arkadaşlarıyla katılır ve telafi eder. Bunu ümit ediyorum.
“Yarsuvat, başkanlık görevini birkaç saat içinde kabul etti”
-Eski başkan Duygun Yarsuvat’ın ‘çatı aday’ önerisi için ne dersiniz?
Çatı aday daha önce oldu. ‘Çatı aday’ lafı bana saçma sapan bir tabir olarak geliyor. Bizim tek çatı adayımız vardı. O da Duygun Yarsuvat’tı. Bir sabah 3-5 arkadaşımız Duygun Yarsuvat’ın yanına gittiler. ‘Aman hocam. Kulüp zor durumda. Gel kulübün başına geç’ dediler. Duygun ağabey, 1 gün bile düşünmedi. Birkaç saat içinde kabul etti, sonra göreve geldi. 8 ay da görev yaptı. Çatı aday oydu. Duygun ağabey kendini tekrar etmek istiyorsa bu başka. Ama Duygun Yarsuvat kendini bilen bir adamdır. Buna ihtimal vermiyorum.
“Mustafa Cengiz hastalandığında kimse seçim lafını bile etmedi”
-Önceki yıllarla kıyaslandığında başkan profilinin düştüğü yorumlarını da görüyoruz. Bu konudaki görüşünüz nedir? Ayrıca camianın tamamı seçim istiyor mu?
Galatasaray’da başkan profili önemlidir. Sadece Galatasaray değil. Bizim alıştığımız başkan profilleri vardır. Onlar her zaman bulunmaz. Kalite ve bilgi olarak değil ama deneyim olarak hafif kalan başkanlar oldu. Galatasaray’da kalite konuşulmaz. Galatasaray’da üyelerin tamamına yakını seçim istiyor. Mustafa Cengiz, hastalanmıştı. O günden itibaren kimse seçim lafını etmedi. Tedavisi tamam, kararları sadece o alıyor. Bakıyoruz bir aktivite var. Başarı yoksa seçim istenir. Ben de seçim istiyorum.
“İdeal başkan adayı çok, enflasyon halindeyiz”
-Seçim için neler söylersiniz? Nasıl bir başkan profili hayal ediyorsunuz?
Galatasaray yönetiminin gündeminde seçim olmadı. Pandemi sebebiyle de seçim toplantısı yapma imkânı kalmadı. Genel Kurul için verilen izin ortada. Başkan karar verecek ve genel kurula gidecek. Ondan önce mali genel kurul yapacak. Başkan adayları ortaya çıkacaktır. Galatasaray’da deneyimli, liderlik vasfı olan, verimli bir yönetim kurulu oluşturabilecek bir arkadaşımızın göreve gelmesi gerek. İdeal bir başkan adayı çok var. İsim vermek istemiyorum. Enflasyon halindeyiz.
“Çok tatsız bir tablo ile karşı karşıyayız”
-Yönetim, futbolcular istemese de maaşlarından indirim yaptı ve bunu resmi olarak da açıkladı. Bu kararı nasıl değerlendirmek, hangi pencereden bakmak gerek?
Fatih Terim, Belhanda ve Feghouli’yi kullanma düşüncesinde. Saygı duyarım. Satılması için karar alınıp, satılamayan futbolcuların maliyetleri ortada. Babel, 3.2 milyon, Belhanda 3.9 milyon, Diagne 2.7 milyon, Falcao 5.9 milyon, Feghouli 4.5 milyon Euro… Tartışmalı olmalarına rağmen kulüpteler. Bu kadar pahalı oyuncular var. Çok tatsız bir tablo ile karşı karşıyayız. Şu anki takımda oynamakta olan sadece yabancı futbolcular olarak vergili maliyetleri 35.6 milyon Euro. Sadece ücret. Türk futbolcular için de 63.2 milyon TL onlara ödememiz var. 13.6 milyon Euro ediyor. Toplam olarak 48.6 milyon Euro futbolcularımıza maaş olarak ödüyoruz, ödeyeceğiz. Bas bas bağırdık. Bunu yeni başkan adaylarımız hatırlamalı. Başkanımız biliyordur bunu ama yöneticilerin haberi var mıdır? Onu bilemem.
“Albayrak seçime girerse büyük hata eder”
-Abdurrahim Bey’in başkanlık gibi bir niyeti var mı? Seçime hazırlık yaptığı konuşuluyor. Seçime girer mi, girerse beklentisine karşılık bulur mu?
Abdurrahim Albayrak’ın umarım başkanlık niyeti yoktur. Girerse büyük hata eder. Bu kadarını söylesem yeter sanıyorum. Haddimi belki aşıyorum ama… Kendisi dostumuzdur. Fakat; ben onun yerinde olsam asla aday olmam. Öyle bir zemin yok. Falcao’yu yanaklarından öpüp, neredeyse omzuna alacak adamları sever taraftarımız. Sadece bu kadar. Ötesi yok.
“Galatasaraylıları derin derin düşünmeye davet ediyorum”
-Galatasaray’ın mali tablosuyla ilgili mesajınız nedir?
Son 24 yılda tüm yıllar borçsuz kapanmıştır. Tek bir yıl borçsuz kapanmamıştır. Ne demek olduğunu Galatasaraylılar anlar. Borçlara bakıyoruz. Finansal borçlar aynı durumda. Konsolide gelir-gider de benzer durumda. Gelir-gider tablosuna bakınca 24 yılda sadece 3 kez, gelir giderin üzerine çıkmış. Her yıl gider fazlasıyla kapanmış, sadece 3 yıl gelir giderin üzerine çıkmış. Bu kelimenin tam anlamıyla katastrofik bir tablodur. Bu rakamlar sıradan rakamlar değil. Bu rakamlarla sevgili Galatasaraylıları derin derin düşünmeye davet ediyorum. Bu kulüp hayati tasarruflar yapmadığı sürece Allah bizim yardımcımız olsun. Yeni gelecek yönetimlere buradan duyurmuş olayım.