Acaba!?
Futbolda bu yıl çok sürprizler var. Bu satırları sadece ülkemiz için yazmadım. Hatta daha çok takip ettiğim yurt dışı futbol gerçeklerine isyan edenlerin karşılaştıkları sürpriz sonuçların hiç de normal olmadığı görüntüsüne yanıt vermek adına yazıyorum.
Futbolda bu yıl çok sürprizler var. Bu satırları sadece ülkemiz için yazmadım. Hatta daha çok takip ettiğim yurt dışı futbol gerçeklerine isyan edenlerin karşılaştıkları sürpriz sonuçların hiç de normal olmadığı görüntüsüne yanıt vermek adına yazıyorum .
İngiltere'de Leicester City mucizesinin önünü kapatmak için gördüğüm son hafta hakem ayıplar ; Barcelona'nın arka arkaya aldığı yenilgilerin kimyası ile PSG, BARCELONA yenilgileri ve sürpriz sonuçlar çoğu kişilerde düşünce patlaması yarattı!
Şans oyunlarına odaklanmış milyon euroların; sürpriz bir şekilde banko görülen takımların yenilmesi ile yatan kuponların ve bu alandaki spekülasyon ile liglerin gizli bir takım özellikle hakemler ve hatta futbolu yönetenlerce endüstriyel futbolun kötü getirisi olarak ortaya şüphe olarak saçılmasına bu hafta ile daha çok konuşulur oldu.
Bizim liglerimizde Galatasaray'ın iki maçtır verilmeyen "ofsayt" olarak değerlendirilen golleri ve E'to'onun elle attığı golün sayılması ile Kasımpaşa'nın maç kaybetmesi ve hatalı gol yenilmesi gibi sayısı kabarık senaryolar üretilmesine ve Avrupa futbolunun da yaralandığı benzer sonuçların sıkıntı yarattığı süreçteyiz!
Bu ülke futbolunu konuşan üç adamın ikisinde mutlaka imzam ve emeğim olsa da, sayemde üç şampiyonluk kazanan takımların açılan yeni statlarında bir resmim dahi yoksa ve başarılarımı tarihten silmeye çalışacak kadar ihanet sahipleri ortalıkta utanmadan cirit atıyorsa, ben de acabalara takılmakta haklıyım demektir!
Hani hep derim ya KİRLİ FUTBOL diye! Bunu devletin en üst kademesine zamanında çalıştırdığım takımlar ve tertemiz saha mücadelem ile yetiştirdiğim gençlerle kanıtladıysam unutturulmak isteyenlerin ayıplarını size bırakıyorum..
Elinden tutup bizzat Cumhurbaşkanımızın talip olduğu gençlerin şimdi önemli yerlerde olduklarını görmek ne kadar gurur verici de olsa bazı haksızlıkların gündeme gelmesi için aynı hassasiyetin gösterilmesi için hafızamızı yoklamamız gereklidir.
Bazı yüzsüz ve başarısız kişilerin neredeyse kendilerini kariyer sahibi göstermelerini kabul etmek olası değildir. Çeşitli aracılarla umut kapılarında futbol yerine iş kovalayanlardan yorulan ülke futbolumun yeniden yapılanması gereklidir. Tıpkı FIFA ve UEFA temizliği gibi!
Kimse suçlu demek istemiyorum ama bu işin fıtratında sanki her şey doğalmış gibi(!) bir algı yaratmak isteyenler bıktırdılar artık .zaten sahnede hep onlar var! Yeter diyorum. Sağlıklı, yürekli , cesur ve yalnız futbol adamı olarak!.. Süleyman Seba'lar, Gazi Akınal'lar, Kemal Ulusu'lar, Yılmaz Tokatlı'lar, K.Fikret ve Ali Şen'ler, Hasan Subaşı'lar, Yener Ulusoy'lar, Sefa Sirmen'ler, rahmetli Hüsnü Çil'ler, Başaran Ulusoy'lar, Haluk Ulusoy'lar ile çalışmak; S.Hamdi Tüzün'le kader birliği edip futbolumuz adına verdiğimiz emeklerin dışında Bobby Robson ve Derwal ile olan birliktelikler hiçbir şey ifade etmiyorsa; en azından yetiştirdiğim gençler, akademik çalışmalarım ve öz kaynak emeklerim ile profesyonel şampiyonluklar, toplumu uçuran mutluluklar da mı değersiz?
Hepsi saha içi ter ve emeklerle, kirlenmeden, taktik ve sistemle gerçekleşen unutulmazlardır .Yaşatan ve yaşayanlar içimizde dolaşıyor .Kalemimle yıllarımı kimsenin söylemediği gerçekleri de cesurca dile getirerek kanıtlayan kişi olmak kimleri rahatsız etti acaba !?
Neden değindim diye düşünmeyin! Durup dururken değil hatırlatmam .Kulüplerimiz borç batağında.. ! Birisi çıkmış kendine Cumhurbaşkanı danışmanlığını layık gören çağrıda bulunmuş! Vatandaşı olduğu ülkenin Başbakanı olan Merkel'e çağrıda bulunsun desem! Böyledir bir zamanlar aracılar koyup bana da çağrılarda bulunan ve elimi uzattğım ve dost sandığım adam beni de şaşırtmıştır! En azından ona açtığım yolda giderken vefasızlık ve yaratıcılığınla (!) hiç unutulmazdır.
Keşke bizler seni oralara layık görüp tavsiye etseydik. Demek artık futbol defterini kapatmış! Ben ise hala umutluyum! Tüm haksızlıklara karşın ayaktayım ve sevdiğim işimden beni Azrail ayırır ancak!
Bu hatırlatmam kişisel değildir ama haddimizi bilmek gibi bir gerçek var .Ben futbolun var olan kaosundan nasıl kurtuluruz diye kafa patlatırken birileri bu ortamı makam olarak, tramplen olarak görüyorsa üzerime düşen görev olur bu durum .
Bazen kıskanmak hakkımız da vardır . Ama iç geçirerek ve takdir ederek olmalıdır.
Özetlersek ligimizin sonuna yaklaşırken hızla bir anda patlayan transfer sürprizleri ve futbolculara takılan yeni sıfatlar ve gelecek yılın kadrolarını kuracak finansların hesapsız dedikodusu çok şaşırtıcıdır. UEFA cezalarından ders almayan zihniyet sadece kendi üretimimizle ve başarılı gençleri bulup kulüp kasalarını doldurmakla ortamın futbol çıkışına ve doğru yola destek vermiyorlar ve yönetimler de buna kanıyorsa vay halimize demekten başka çare yoktur . Bakalım son bir ayda daha nelere tanık olacağız!? Ama unutmayın sonunda mutlaka uzun ve sabırlı yola gireceğiz. Çünkü futbol gidişimiz buna işaret ediyor!