Adnan Öztürk yaşananları yorumladı
Galatasaray’da geride kalan olaylı mali genel kurulun yankıları devam ederken, yaşananları orada bulunan kulübün eski yöneticisi ve başkan adaylarından Adnan Öztürk'e sorduk. Camianın siyasi olayların içerisine çekilmeye çalışıldığını ve bunun yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye böyle önemli bir viraja girerken Galatasaray'ın insanların ağzında kötü anılarak, sakız yapılması beni derinden üzüyor. Politikayı ve sporu bu kadar iç içe geçirirseniz sonu böyle olur. Bunu iki tarafı suçlamak için söylemiyorum. FETÖ’yü bildim bileli yıllardır söyledim. Ben bunları 15 Temmuz'dan sonra belirtmedim. Onlar vatan haini satılmış adamlardır. Genel kurul ve camia sportif başarısızlıktan dolayı rahatsız. Galatasaray temsilinde ciddi bir sıkıntı var. Bu arada ülke insanı olarak son derece gergin bir yaşam sürüyoruz. Seçim simsarları ‘Hakan Şükür'ü atmazsanız hükümet Kemerburgaz'daki araziyi vermeyecek' demeye başladı. Onun üzerine çıkıp divan başkanlığı için bile camiayı bölerseniz bütünleştirici konuşmalar yapmazsanız, Galatasaray'ın bir siyasi parti değil de bir spor kulübü olduğunu unutursanız durum değişir.
Sayın Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, zehir zemberek açıklamalar yapıyor. Bence Sayın Bakan önce çıkıp babasına o konuşmayı niye yaptığını sorsun. Dr. Sinan Kılıç'ın çıkıp orada sırf Sayın Cumhurbaşkanı'na yaranmak için yaptığı açıklamalar gerekli miydi? Tansiyonu yüksek bir günde bu konuşmayı yapmasına gerek var mıydı? Şimdi bu konuşmayı ve tahrikleri koridorlarda yapıyorsunuz. Onun üzerine olayı çok mantıksız bir siyasi çekişme haline dönüştürüyorsunuz. Galatasaray'ın neden kurulduğu ve amacı belli. Atatürk ilke ve inkılapları Galatasaray'ın kırmızı çizgisidir.
Sadece Atatürk ilkelerine aykırı hareket ettiği için bizzat bir üyeyi disiplin kuruluna verdim. Daha sonra o hain savcının nisan ayında atılması için girişimlere başladım. Onun da gereği yapıldı. Bu olay 15 Temmuz'dan çok önce yaşandı. Şimdi bu çizgilerin hepsi belli. Olayı siyasi tartışmaya getirdiler. Galatasaray Genel Kurul üyeleri siyaseten bir baskı altına alındığı zaman etki tepki oluşuyor. Cumartesi gününün faturası o günkü genel kurulu yönetenler. Sporun içine siyaseti karıştırmaya her zaman karşı olmuşumdur.
Atatürkçü olmak bir siyasi görüş değildir. Başka bir şeydir. Siyaset olarak algılarsanız zaten problem başlıyor. Atatürkçülüğü siyasi olarak alırsanız karşısına da başka bir şey koyup genel kurulda insanlara sunarsanız sonunda bu çıkar. Geldiğimiz yer Galatasaray. Bir hain terör örgütü ile ismi anılamaz. Bazıları hadlerini o kadar aşıyor ki TV ekranlarında fetösaray yazmışlar. Teessüf ediyorum. Saygısızlığın da bir limiti var.
Biz esen rüzgâra göre tavır değiştirmeyiz. Nasıl yaşadığımız belli. 112 yaşındaki bir camiaya bu şekilde hakaret etmek ve parçalamaya çalışmanın hiçbir faydası yok. Bugün bu kargaşayı yaratanlar sadece ve sadece terörizmin değirmenine su taşıyorlar. Herkes sakin ve saygılı olsun. Hatalar varsa düzeltilir. Bu camiadır FETÖ denen örgütü temizlemek isteyen. Hakan Şükür ve Arif Erdem, Galatasaray’ın hiçbir döneminde görev aldılar mı? Hiçbir şekilde gençleri yetiştirmelerine müsaade edildi mi? Hiçbir zaman altyapılarda görev verildimi? Galatasaray camiası sessiz olabilir ama akılsız değildir. Herkesi sakin, aklıselim ve makul olmaya davet ediyorum.”
AMK