Ahmet Ağaoğlu konuştu: "UEFA'da panik var"
CAS savunması...
Yasağı nasıl yediklerini açıklayan Ağaoğlu, "Yasak Trabzonspor kulübünün UEFA ile imzalamış olduğu mutabakat neticesinde 2016 ve 2018 yılları arasını kapsıyor. 2016 yılında 20 milyon Euro'ya kadar açık vermemiz gerekirken 25 milyon Euro veriliyor, 2017'de 10 milyon yerine 20 milyon Euro veriyoruz 2018'de de 55 milyon Euro açık veriliyor. Biz geldiğimiz zaman bu yasağı yedik. Bu mutabakat anlaşması. 2016'da imzalanıyor ama 2009-2011'den gelen bilanço bozuklukları ve FFP kurallarına aykırı davranmadan üst üste binmiş. 2016'da böyle bir yasakla kulüp yüz yüze geliyor. 2016'da anlaşma imzalanıyor ve Usta yönetimi diyor ki; 'Ben şu kadar, bu kadar...' Herkesin malumu olan yapılan harcamalar ve elde edilen gelirler... 5 milyon Euro yerine 55 milyon Euro açık varken aldık bu kulübü. Eksi 50 milyon Euro ile devraldık" dedi.
"Bir paradoks var"
Masrafları kıstıklarını ifade eden başkan, "Tam yasağı yiyecekken anlattık, masrafları kısıtladık, takım bütçesini 50 milyon Euro'dan 16 milyon Euro'ya düşürdük, altyapıdan oyuncuları kattık, forma satışı, kombine satışları arttı, oyunculara 22 milyon Euro bonservis bedelleri ödenirken biz sadece 3 milyon Euro ödedik. Anlattık UEFA'ya bunları. Oturttuk bu sistemi. Bunu 2019 yılının başında söyledik. UEFA'dan yargıçlar kuruluna sevk edildik. Disiplin komitesi takımın gidişatını olumlu buldu ve 3 şart sundu. Bunlar yerine gelirse Avrupa kupalarına katılınacağını ancak yüzde 50 gelire el koyacaklarını söylediler. Biz de itiraz ettik bu gelirlerin el konulmasına. Orada da bir paradoks var" şeklinde konuştu.
"5 milyon Euro uçtu gitti"
Kurallara harfiyen uyduklarını belirten Ahmet Ağaoğlu, "CAS şunu söyledi: Çok nadir uygulanmasına lazım UEFA'nın mevcut olan kuralıdır ve dolayısıyla davanın reddine. O 5 milyon Euro oradan uçtu gitti. Daha sonra sürülen 3 şart TFF'nin şu anda uygulamada olan lisans talimatının 30 Haziran 2019 tarihine kadar yürürlüğe girmesi. Fenerbahçe'nin de çabası var. O 3 maddeden bir tanesini geçtik. Biz buna harfiyen uyduk ve UEFA'ya öyle gittik. Transfer harcama limitinde 11-12 miyon Euro, Yusuf Yazıcı'dan sonra bir gelir de geliyor ve onun 3'te 1'i transfer harcamasına yansıyor. 15 milyon Euro geldiyse 5 milyon Euro harcama yapabiliyorsunuz. 3'te 1'i kadar yani" ifadelerini kullandı.
"840 milyon lira borca kefil olduk"
Taşların yerine oturmadan sahada başarı elde edilemeyeceğini söyleyen Ağaoğlu, "İkinci şart borçların yapılandırılması ve ödenebilir bir takvime oturtulması. Bankalar Birliği ile Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Deniz Bank'a olan borçların bir çatı altına toplanması ve yapılandırılması. Trabzonspor'un futbol ailesi ve bankalara olan kredi borcunun toplamı 840 milyon liraydı. Bizden önceki sarkan borçları yaplandırdığımız takdirde geçmiş dönem kredilerinin altına kefil olan yönetimleri ibra etmiş oluyorsunuz ve mevcut başkan olarak siz üstünüze almış oluyorsunuz. Benden önce olan 840 milyon liralık borca kefil olduk. Dolayısıyla borçları yapılandırdık. Bizim tüzüğümüzdeki 84. maddeyi bağlayıcı bir noktaya getirdik. Tüzük değişikliğinde onaylanan bütçenin yüzde onunun üzerine çıkıldığı halde oluşacak borçtan kulüp başkanı ve yönetimi sorumludur. Aştığınız zaman cebinizden ödersiniz. Taşlar yerine oturmadan sizin sahada başarı elde etmeniz mümkün değil" dedi.
"Ben mücadelemi sürdürürüm"
Kararı kabullenmediklerini ifade eden başkan, "Diğer üçüncü madde ise 55 milyon Euro. 55 milyon Euro'dan 5 milyon Euro'ya indirilmesi. Yani içeriye 50 milyon Euro gelmesi. Biz geçen sene mart ayında başlattık ve gerçekleşti. Sermaye artışına gittik 22 milyon Euro. Muharrem Usta ile imzalanan bir anlaşma var alacakları ile 6 milyon Euro. 22 milyon Euro da sermaye artışı. 7 milyon Euro'luk da vergi affı, uzlaşması. Bu vergi affı da 2016-2018 yıllarındaki olan vergi borcu ve uzlaşması. Yaptıklarımız bunlar. Ama bu yargıçlar kurulu verdiği kararda bu 3 maddeyi de kabul etmedi. Siz 55 milyon Euro'yu 5 milyon Euro'ya değil 17 milyon Euro'ya indirdiniz ve 12 milyon Euro açığınız var. 12 milyon Euro açığınız olduğu için biz sizi Avrupa kupalarından önümüzdeki sezon 1 yıl men ediyoruz. Verilen her karara saygı duyarım. Saygı duymanız bu kararı kabullendiğiniz anlamına gelmez. Mücadelemi sürdürürüm. Benim spor yöneticilik anlayışım bu" şeklinde konuştu.
"UEFA'da panik var"
Verilen kararın, camianın ve oyuncuların motivasyonunu bozduğunu vurgulayan Ağaoğlu, "CAS yargıcına şunu söyledim: Sporun ruhuna hakim olan şey ceza mıdır ödül müdür. Önceki dönemde böyle bir tablo aldım, doğru. 2019 yılında bilançoları düzeltmiş olsaydım 2020 yılında negative dönmüş olsaydı siz yerden göğe kadar haklıydınız. Ben ayrıca kulübe 26 milyon Euro gelir getiren tasarrufların içinde bulundum. Yusuf'tan 17 milyon Euro, 4 ayrı sponsorluk sözleşmesi imzaladım. 7 milyon Euro, ürün satışı, kombine satışları ve ben Trabzonspor tarihinde ilk defa borsa İstanbul'da kurum açıklayan bir hale geldi. Altyapıda yetişen oyuncuların piyasası ortada. O noktadan alıp bu noktaya getirdik. Kadro maliyetini 16 milyona getirdi. Transfer limitlerine harfiyen uyan kulüplerden bir tanesiyiz. Geçtiğimiz senelere bakarsak kupada finalde olan ve ligde şampiyonluk yarışında olan bir takım. Ve dedim sayın yargıç bu kulüp bu haliyle ödülü mü hak ediyor cezayı mı hak ediyor. Orada intibanın değil de sunulan evrakların üzerinden karar verilecek. UEFA'da panik var. UEFA, CAS'ta benzeri şekilde 2 dava kaybetti. Milan ve Manchester City'nin. Men cezası almış davalar bunlar. Vermiş olduğunuz karar bütün camianın, oyuncuların motivasyonu bozdu." ifadelerini kullandı.
"Üstüne koya koya gidiyorum"
Kullanılan üslubu beğenmediğini dile getiren başkan, "Ben oraya şişirilmiş bir bilanço vermedim. Ben üstüne koya koya gidiyorum. Ben 17 milyon Euro kardayken sen kabul etmiyorsun bunu. 'Bu nakit olarak yansımaz' diyor. UEFA avukatı 'Vergiler neden ödenmedi, neden uzlaşıldı?' diyor. Bu problem senin sorunun değil, bu Trabzonspor'a yapılmış bir vergi affı da değil. Tüm spor kulüplerini kapsayan vergi affı. Sen bir kere vergiye bak. Vergi affı niye yapıldı. Sen bilançoya bakarsın. Benim olmayan borçtan sen beni nasıl sorumlu tutarsın. Burada UEFA çok agresif davrandı. UEFA'nın konuyla alakalı olarak verdiği kararlar çok ciddi şekilde tartışılmaya başlandı. UEFA'nın 3 maçı vardı ikisini kaybetti. Milan ve City. İnşallah Trabzonspor davasını da kaybedecekler. Kaybedersek de bu yolun sonu değil, İsviçre Federal Mahkemesi... Gideceğiz ve Trabzonsopor'un haklarını korumak amacıyla, yürütmeyi de durdurmak amacıyla devam edecek olan bir mücadele. UEFA'nın bakış açısı bu. Ben kullanılan üslubu beğenmedim" dedi.
"Her sene yarışın içinde olacağız"
Futbolu çok sevmediğini itiraf eden Ağaoğlu, "Trabzonspor her sene yarışın içerisinde olacak. Gelecek sene verdik mi? Verdik. O kaybetmiş olduğumuz maçı biz kazansaydık, hakem faciası yaşadığımız... Biz şampiyonduk. O zaman ligi dördüncü bitirdik ve Avrupa'ya kaldık. Bu sene benzeri, yapılanmayla aynı şekilde mücadeleyi vermeye devam ettik. Gelmiş olduğumuz noktada pandemi öncesine kadar diyorum. Şampiyonluk yarışında kendimizi bulduk. Futbolun tek ürünü var futbol endüstrisi. Maç oynanmadığı takdirde gelir yok. Bundan nemalanan sadece kulüpler değil. Ligler tescil edinsin gibi şeylere biz hiç girmedik, kulüp olarak. Pandemi sürecinden sonra aslında gerçekten iddialıydık. Ama öyle bir süreç yaşadık ki Alexander Sörloth'un baş parmağı sakatlığı var. Malatya maçında ciddi bir sakatlık oluştu. 15 güne kadar devam etti onun sakatlığı. Biz takımla çalışırken o 15 gün geç başladı. Hazırlık çalışmalarında Sosa sakatlandı ve ilk 4 hafta yoktu. Ekuban 1.5 maç kaçırdı. Nwakaeme 3 maç kaçırdı. Tepkilerin hepsine saygı duyuyorum, küfürler hariç. Sevinç, coşku bir anda hüzne dönüşüyor. İnsanların tepki göstermesi normal, Trabzonspor taraftarları diğer taraftarlara göre daha tutkuludur. Ben futbolu çok sevmiyorum, ben Trabzonspor'u seviyorum ve o yüzden görevdeyim" şeklinde konuştu.
"Beni eleştirin"
Ortada bir sıkıntı varsa sorumlusunun kendisi olduğunu açıklayan Ağaolu, "10 seneyi aşkın bir süre sonra kupada finale çıkmış bir takım var. 10 gün sonra final oynayacak. Futbolcuları, hocayı eleştirmeyin beni eleştirin. Günün sonunda ortada bir sıkıntı varsa sorumlusu benim. Kupa finaline bu takımı kim getirdi? Veya 10 seneden sonra şampiyonluk yarışı içerisine kim soktu? Bu takım soktu. Bizim taraftarımızda bir türlü bu olguyu kıramadık. Bazı taraftarlarımızda şu düşünce var: Ne yaparsak yapalım bu düzen içinde bizi şampiyon yapmazlar" ifadelerini kullandı.
"Vermezlerse alacağız"
Sakatlıklardan çok çektiklerini ifade eden başkan, "Karadeniz açısına, bakış açısına ters. Elde ettiğimiz şampiyonlukların hiçbiri altın tepsi içinde sunulmadı ki? Savaşarak, mücadele ederek kazandık. Ne demek bizi yapmazlar, vermezler? Vermezlerse alacağız. Buradaki sıkıntı ne? Yaşamış olduğumuz sakatlıklar. Obi Mikel'in gidişi ciddi sıkıntı. Sturridge'in gidişinin kadro yapısında zafiyet yarattığını düşünmüyorum ama önemli bir oyuncuydu. Varlığı dahi rakibi rahatsız eden bir oyuncuydu. Devre arası transferlerin katkısı... Ndiaye transfer edildiğinde ne işi var diyebilir misin veya Guilherme? Biz Guilherme'yi Arjantin'den gidip falan almadık. Herkesin seyrettiği Malatya'dan aldık. Oyuncu üzerinden gidersek hata yapmış oluruz. Abdülkadir'in sakatlığı, Yusuf'un gidişi... Şampiyonluk yarışı içinde aklınıza hangi oyuncular gelir? Uğurcan, Alexander Sörloth, Nwakaeme ve Sosa... Bunu kabul etmemiz lazım. Çakır hariç sakatlıklardan ciddi sıkıntı yaşadık. Netice itibarıyla biz bu oyuncularla buraya gelmedik mi? Benim sorum bu... Bunlarla geldik." dedi.
"Başarısızlığı kabul etmiyorum"
7/24 kulüple yatıp kalktığını söyleyen Ağaoğlu, "Ben başarısızlığı asla kabul etmiyorum. Ne noktadan nereye geldik. Başarısız olsam asla durmam orada. Biz İstanbul takımlarına maç kaybetmedik. 23 sene üzerine Fenerbahçe maçını kazandık. Bu rakamlara takılmayalım dedik. Bu takım ve bu kulüp artık yenilen ve yapılanan dönemi bitmiştir. Artık değiştirerek ve üzerine koyarak gidecektir. Tabii pusuda bekleyenler var. Asbaşkan istifa edecek, başkan istifa edecek.. Hiç beklemesinler. Aralık 2021 yılına kadar bu kulübün başkanı Ahmet Ağaoğlu'dur ve yönetim kurulu da görevine devam edecektir. Başarısız olduğumuz anda çıkar gerekeni de yaparız. Taraftarın hayal kırıklığını ve kızgınlığını çok iyi anlıyorum. Varsayalım şampiyonluğu kaybettik... Bu kadar sırt çevirmenin çok anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Önümüzde bir kupa maçı var gelecek sezon başlayacak. Geçen sene dördüncüydük, bu sene varsayalım ikinci bitirdik... Biz böyle devam ettiğimiz sürece yarışın içerisindeydik. Ben bunlara inanmasam benden önceki yönetimlerden kalan borçların altına niye imza atayım ki? Bizim doğrularımız değil, kulübün doğrularını yaparak başarıyı kovalayan bir ekibiz. 7/24 işimi bırakmışım, ailemi bırakmışım, hastalarımı bırakmışım eğer 7/24 kulüp ile yatıp kulüp ile kalkıyorsam en doğrusunu yapmak için.... Hepimizin hatası olabilir. Sörloth'u getirirken yediğimiz küfürleri açar okurum. İsmi gündeme geldiği andan itibaren yapılan eleştiri sizlerinde malumudur. Tepkiyi göze alıp oyuncuyu transfer etmeseydik 29 gol ve 10 asisti görebilir miydi? Şampiyonlukla alakalı olarak düdük çalmadan bitmez. O son düdüğü bekleyelim." şeklinde konuştu.
"Teknik adam değişikliği yapmadık"
Ünal Karaman'dan sonra yeni bir teknik direktör getirmediklerini vurgulayan Ağaoğlu, "Teknik adam değişikliği yaşanmadı. Ünal hoca ayrıldıktan sonra yardımcısı göreve devam etti. Başka bir teknik direktör gelse değişiklik olurdu. Bakalım kaç maça çıkmış ve kaç puan almış. O öyleydi de bu böyleydi de. Şu anda takımın patronu Hüseyin Çimşir. Bu takımının ve hocasının oynayacağı bir kupa maçı var. Ha geriye kalan maçlar ve kupa maçı hiç önemli değilse... En büyük sıkıntımız lastik hava kaçırırken arabayı değiştirmek. Ligin devam ettiği ve kupada final oynayacağımız dönemde bir takım spekülasyonlar yapmanın oynanacak maçlara nasıl yansıyacağını insanlar düşünebiliyor mu? Kimse kusura bakmasıb, biz asla başarısız değiliz. Şampiyonluk tehlikeye girdi, gidebilir de" ifadelerini kullandı.
"Bizim Başakşehir kadar gelirimiz olmadı"
İyi bir başkan olduğunu düşündüğünü ifade eden Ahmet Ağaoğlu, "Benden çok güzel başkan olur, iyi de başkan olduğumu düşünüyorum. Kulübü ileriye dönük olarak zan altında bırakmayacak, sıkıntı içerine sokmayacak olan, popülist politikalar izlemeden, altyapıdan oyuncu yetiştirerek, dışarıdan alıp yetiştirerek.. Sörloth'u aldık yetiştirdik. Üzerine koyarak gitmek zorundayız. Ha Başakşehir'in geliri çokmuş. 40-50 milyon Euro kadro genişiliği olan bir takımla mücadele ediyoruz. Allah daha çok versin. Bizim hiç öyle gelirimiz olamadı. Biz reklam ve sponsor gelirimiz olmadan kadro genişliği fazla olan Başakşehir ile mücadele ediyoruz" dedi.
Transfer açıklaması
4 oyuncuyla ön protokol imzaladıklarını söyleyen başkan, "Önümüzdeki sezon ciddi gelir kaybına uğrayacak kulüpler. Maçların seyircili başlayıp başlamayacağı belli değil. Seyircili olursa ne kadar seyirci alınacak bu da belli değil. Naklen yayıncı ile yaşananlar herkesin malumu. Kombine satışında kaybımız olacak. Vergi oranların artması. Yüzde 15'ten 40'a çıkması. Futbol kulüpleri nereden gelir elde edecekler. Yayıncı kuruluştan gelen para da düşüyor. Elindeki 3 kuruş parayla elinden geleni yapmak zorundasın. Ön protokol imzaladığımız 4 oyuncu var. Şimdi isim versem 1 liralık oyuncu 4 lira olacak. Önemli olan o oyuncuyu bulacak, getireceksin ve kendi bütçe rakamlarına göre oynatacaksın." şeklinde konuştu.
"Her sene bir oyuncu satmak zorundayız"
Her şeyin parayla olmadığını söyleyen Ağaoğlu, "Yabancı kontenjanını diğer kulüpler düşünsün. Yerli-yabancı olarak değerlendirmek aslında yanlış. Her sene bir oyuncu satmak zorundayız. 10-15 milyon Euro üzerinde bir oyuncu satmak zorundayız. Kadro maliyeti 15 milyon Euro. 16 milyon Euro değeri üstünde 3 tane oyuncumuz var. Ömür, Çakır, Sörloth. Bunların üçünü gönderdiğimiz zaman yerini dolduracak oyuncular alabilirsiniz. Orada iskeleti bozmuş olursunuz. Bizim planımız, programımız en fazla bir oyuncu göndeririz. Yerini doldurabileceğimiz bir oyuncu. Trabzonspor bir Ajax değil. Ben buraya geldiğimde kasada 200 milyon lira yoktu. 185 milyonluk Euro'luk borç vardı ve biz bunu 110 liraya kadar düşürdük. 16 milyon Euro'luk bir kadro Ağaoğlu'nun cimriliğinden oluşmadı. Kurallar bunu sizi söylüyor. Geldiğimiz zamanki orta sahaya bakın: Sosa, Kucka, Onazi, Okay Yokuşlu. İleri uçta Burak, N'Doye, Castillo. Ama olmuyor işte. Bazı şeyler parayla olmuyor. İsimlere de saygım var lütfen yanlış anlaşılmasın. Her tuğlanın oturması lazım." ifadelerini kullandı.
Sosa hakkındaki yorumları...
Futbol endüstrisinden çok insanın beslendiğini dile getiren başkan, "Sosa ile basın toplantısı yaptık. Gündem bu mu yani? Bu spekülasyonların yapılması, zaten bunlar bilinçli olarak yapılıyor çünkü Trabzonspor yıllar sonra şampiyonluk yarışı içerisine girdi ya da yıllar sonra kendisini şampiyonluk yarışı içinde buldu. Diğer takımların eksikliğini ben yapmadım. Finansal sıkıntılardan dolayı bunları yaşayacakları aşikardı. Futbol endüstrisi üzerinden beslenen çok fazla insan var" dedi.