Ahmet Ağaoğlu'dan Beşiktaş'a sert ima: 'Havalarını alırlar.'
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, gündemdeki konuları Fanatik gazetesine değerlendirdi.
‘Kredi neden Euro üzerinden’
“Şubat ayı sonu itibariyle 844 milyon Türk lirası borç var. Gece yatıyoruz, sabah kalkıyoruz 300-400 bin lira ilave oluyor. Kullanılan kredi faizleri ve kur artışlarından meydana geliyor. En büyük giderimiz bunlar oldu. Bugün geldiğimiz noktada 930 milyon civarında kulübün gideri var. Kulübün bugün kendi faaliyetlerinden kaynaklanan bir gelir mümkün değil ama her gün gidiyor. Stat sponsor parası, forma parası temlik edilerek kullanılmış. Yapılan kredi sözleşmelerinde borçların yarısı her ne hikmetse Euro olarak kullanılmış. Acilen TL’ye çevrilmesi lazım. Durduk yerde borç iki katına çıkmış. Bütün gelirler Türk lirası ama gideriniz Euro. Kullandığınız krediyi de Euro üzerinden almak akıl karı bir şey değil. Bankalarla yaptığımız görüşmelerde 2023 ’e kadar alınan kredilerin federasyon ve yayın gelirleriyle ödenmesi mümkün değil. Bu kredileri 8 yıla yaymak gerekiyor. Öyle bir nakit akış tablosu düzenledik.”
‘Evet, indirim talep ettik’
“Diğer taraftan kadronun maliyeti şu anda 210 milyon liralara çıktı ama gelirimiz 130 milyon. Arada 180 milyon liralık bir açık var. Bugün de 930 milyon olduğunu düşünürsek önümüzdeki sene 1 miyon 100 bin gibi bir rakamla karşı karşıya kalacağız. Profesyonel oyuncuların maliyetin düşürülmesi gerekiyor. Biz de oyunculardan indirim istedik, istediğimizle kaldık. Oyuncu alıp para kaybeden bir kulübüz. Şartlar ne olursa olsun takımı yarış içinde tutmak zorundayız. Aksi takdirde 13 milyon gelir de düşer ve daha zor bir durumda kalırız.”
‘Ünal Karaman’ın parayla işi olmaz’
“Bir önceki hocamızın maliyeti aylık 150 bin Euro’ydu. Ünal Karaman’ın maliyeti 150 bin TL. Her şey bir tarafa olaya o açıdan bakılsın. Diğer yandan Ünal Karaman, Trabzonspor formasını giydiği zaman o ruhu taşıyan bir oyuncumuzdu. Ünal Karaman dediğimiz insan, burada top oynadığı yıllarda İstanbul kulüplerinin 3 katı para teklif ettikleri halde dönüp bakmayan, Trabzonspor felsefesini benimsemiş bir isimdi. Çok düzgün bir karakteri var. Başı nereye gittiyse ayakları da oraya gitmiştir. Parayla işi olmamıştır. Camianın sevdiği ve saydığı bir insandır. Özellikle Trabzonspor ’un hocası Uzunsokak’ta oturup çay içemiyorsa bu, Trabzonspor’un yapısına tamamen ters düşen bir durumdur. Taraftarla iç içe olması lazım. 70’li yıllardaki başarımızın altında yatan sebep buydu.”
‘Trabzonspor ruhunu kaybetti’
“70’lerden sonra İstanbul takımları Trabzonspor ’u takip ederdi, şimdi Trabzonspor ’un İstanbul takımlarını takip ettiğini görüyoruz. Trabzonspor döndü ve üç büyüklerin dümen suyuna girdi. İşte bugün gelmiş olduğumuz nokta 1 milyar TL borç ve şampiyonluğa susamış bir camia. Trabzonspor ruhunu kaybetti. Vermemiz gereken mücadele çok farklı, bulunduğumuz yer çok farklı.”
‘Taraftar olsam beklentim belli’
“Ben taraftar olsam, yöneticinin gerçekler doğrultusunda yönetmesini beklerdim. Taraftar olarak baktığın zaman 4. Sıradasın. Taraftar olarak geridesin, ürün satışı olarak geridesin, naklen yayın geliri olarak geridesin. Ne istiyorsun? Şampiyonluk istiyorsun... Yıldız isteyen kafayı gök yüzüne çevirsin. Bugün itibariyle bir realite var. Türkiye Liginin en pahalı futbolcusu Trabzonspor ’da ikisi de altyapıdan geldi. Ben bunun 2 değil 7-8 ’e çıkarmasını beklerim. Transfer ettiğimiz hiçbir futbolcuyu aldığımız bonservise satamamışız. Altyapıdan yetiştirdiğimiz futbolcu, bonservisleri ikiye katlar.”
‘Trabzon, futbolcu coğrafyasıdır’
“Altyapıyla ilgili çalışmalarımız sessiz sedasız başladı. Biz bu borçları altyapıyla ödeyebiliriz. Futbol kulübü futboldan para kazanır. Trabzon, futbolcu coğrafyasıdır. Transferde popülist bir politikayla yaklaşmaya başladık. Biz sürekli para kaybediyoruz. Altyapı ve A takımda kopan bağların yeniden bağlanması için çalışacağız. 2-3 yıllık bir çalışma var.”
‘Önceliğimiz defans’
“Öncelikli transferimiz defansın göbeği, solu ve sağı. Görüşmeler var. Şunu da taraftarlara belirteyim, yapılacak transferlerde 1 Milyon TL’nin üzerine çıkmaması gerekiyor. Abdülkadir ve Yusuf ile alakalı olarak ortada bir takım rakamlar dolaşıyor. Birilerinin üzerinden teklifler geliyor. Resmi olarak kulübe gelen bir teklif yok. Bu rakamların telaffuz edildiği yerde, afaki tekliflere ben hiç itibar etmiyorum. Bir Premier Lig takımı, Serie A takımı oyuncularımıza talipse, kulübe resmi teklifini yapacak. Sadece Yusuf’a Bundesliga’dan bir teklif geldi. Bir de Matus Bero’ya yazılı teklif geldi. 3. bir teklif yok.”
Burak açıklaması
“İndirim konusunda konuşuyoruz ama bir noktaya gelemedik. Burak Yılmaz’ın transferi konusunda ağzı olan konuştu. Her zaman söylüyorum. Bütün ismi geçen oyuncular Trabzonspor futbol kulübünün sözleşmeli oyuncularıdır. Abdülkadir, Yusuf, Onur, Kucka Trabzonspor’un sözleşmeli oyuncularıdır. Bunlarla alakalı düşünceleri olan kulüpler varsa eğer öncelikle başvurulması gereken yer Trabzonspor Kulübü’dür. Son 20 gün içinde burak 40 defa Büyükşehir ile Beşiktaş arasında gitti geldi. Geminin demiri vardır. Gemi Ahır Kapı açığına demir atmış sen diyorsun ki, ‘Gemi İzmir’e gitti, gemi Çanakkale’ye gitti’. Gemi demir atmış! Burak’ın demir attığı yer Trabzonspor’dur. Almak isteyen varsa Trabzonspor ’a müracaat eder. İşte ‘Bunların borçları fazla, düşük maliyetle Burak’ı alırız’ falan... Havalarını alırlar! Çapsız oyunculara 6-7-3.5 milyon Euro para verip de transfer eden kulüpler, 23 gol atan, 25 gol atan, Türkiye’nin en golcü forvetini bir yolunu bulur da aradan kapar mıyız diye falan böyle bir düşüncenin içine girmişlerse, çok açık ve net söylüyorum, ilk defa üslubumu bozuyorum havalarını alırlar!”
‘Ali Koç, hayırlı olsun’
“Ali Koç, hayırlı uğurlu olsun. Biz kavgaların içinde olmak istemiyoruz. Taraftar Ahmet çok farklıydı, başkan Ahmet çok farklı... Sandıktan başkan çıkmakla başkan olmuyor. Ali Osman Ulusoy, Şamil Ekinci, Rıfat Dedeoğlu... O insanların kulübe ve Türk futboluna vermiş olduğu hizmetin en az yarısını vermek gerekir ki hak etmiş olayım. Her kulüp yönetimi kendi işine odaklanırsa, taraftara hoş görünmek için kulüplerin zaaflarına veya olmayan zaafı üzerinden prim sağlamaya çalışmazsa bu kavgaların en az yüzde 50 ’sinden uzaklaşmış oluruz. Lokomotiv nereye giderse, vagonlar oraya gider... Artık o agresif politikalarından uzaklaşmak lazım. Futbolun aktörleri oyuncular ve teknik direktörlerdir. İki günde bir konuşması gereken insan teknik direktördür. Burak ’ın gündemi meşgul etmesinden şikayetçi değilim. Çünkü aktörler oyunculardır.”