Ahmet Dursun: "Sergen ağabeyle en ilginç anım..."
Beşiktaş'ın eski oyuncularından Ahmet Dursun, Siyah-Beyazlıların Galatasaray ile oynayacağı derbiyi değerlendirdi ve Sergen Yalçın'la ilgili anılarından bahsetti.
- Başarısızlıkla sonuçlanan bir Abdullah Avcı döneminin ardından Beşiktaş, Sergen ile yükselen bir performans yakaladı. Abdullah Avcı neyi yapamadı? Sergen neyi doğru yaptı?
"İlk olarak Abdullah Avcı geldiğinde ben ilk olarak kulüp adına çok sevinmiştim. Çünkü beğendiğim bir hocaydı. Zaten yaptıkları ortada, başarılıydı. Özellikle Başakşehir’de her ne kadar milli takımda bir şey yapmak istese de bizim insanımız hemen bir şeylerin olmasını istediği için bence yeterince zaman bulamadı ya da istediğini yapamadı. Uzun süreler Beşiktaş’a hizmet edebilecek bir hocaydı diye düşünüyorum. İstediklerini yapabilseydi başarılı olabilirdi. Belki istediği futbolcular alınmadı belki bildiği bir sistemi mevcuttaki futbolculara yapmaya çalıştı olmadı. Yani bir şekilde başarısız oldu ve biliyorsunuz Beşiktaş gibi büyük bir kulüpte sabretmek çok zor. Herkes başarı istiyor. Taraftar başarı istiyor. Böyle bir durumda da istenilen verilmediği zaman uzun süre bu kulüplerde kalamıyorsunuz. Başarının yanında şanssızlıklar olabilir. Mesela çok iyi futbol oynarsınız, rakibi ezersiniz bazen top istemez, olmaz. Beşiktaş’ın o süre içinde de yakaladığı bir seri vardı 5-6 maç arka arkaya kazandığı. Biraz oyunu oturtmaya başladı iyi oldu ama Sergen ağabeyin dönemindeki gibi gol pozisyonlarına girip de kazandığı bir maç vs yoktu. Ama şimdi Sergen ağabeyin geldiği dönemde tabii ki taraftarında çok etkisi var bunda. Taraftar çok istedi ve taraftar arkanızda olduğu zaman sahaya çıktığınızda 1 – 0 öndesiniz zaten. Çünkü taraftar sizi istediği ve sevdiği zaman yanlış bir şeyler yapsanız bile sizi hemen yuhalamaz veya size hemen tepki göstermez yine alkışlar sizi. Moral motivasyonunuzu yükseltir. Başarılı olmanız için belli bir zamanınız olur. Futbolcular da yeni bir hoca geldiği zaman yeni bir sayfa açılmış gibi olurlar buna kendimden örnek verebilirim. Güzel bir başlangıç oldu. Onun dışında futbol olarak baktığımızda Beşiktaş takımı atak yapan , bol pozisyonlara giren , çok gol kaçıran ama kazanan bir takım oldu. Şampiyonluk potasından tamamen uzaklaşmış gibi gözüküyordu ama şimdi öyle bir şans geldi ki Galatasaray’ı yenerse eğer tekrar şampiyonluk potasına girebilir bence. Olası bir kötü sonuçta ise her şey terse gidebilir."
Bir golcü gözü ile Burak Yılmaz’ı nasıl değerlendirirsiniz. Performansındaki düşüş neden olabilir?
"Belli bir yaştan sonra vücut istediğiniz her şeyi yapamıyor. Burak gerçekten çok kaliteli ve Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en iyi golcülerinden birisi. Hiçbir şey bilmiyorsanız bile rakamlara baktığınızda bile anlayabilirsiniz. Yaşı geldi bir. İkincisi sakatlık yaşadığınız zaman gerçekten 2-3 hafta oynamadığınız da, antrenmanlardan geri kaldığınızda ve yaşınızda biraz fazla olduğunda tekrar takım arkadaşlarınızın seviyesine gelmek gerçekten zor oluyor. Şimdi bakıldığı zaman forvette yük Burak’ın üzerinde. Beşiktaş’ta bölünmüş belli bir kesim kral diyor belli bir kesim hiç sevmiyor nefret ediyor. Zaten birazda başarısız olduğunuz zaman gol atsanız bile penaltıdan attı deniyor. Penaltı menaltı fark etmez yani. Kendimden örnek vereyim bir forvet oyuncusu için normal bir gol atamadığım zaman penaltı moral motivasyon olarak çok önemli oluyor. Penaltı atmak çok kolay bir şey değil. Ya kaçırırsan ne olacak ? bir de öyle bir sorumluluğun altına giriyor Burak. Hiçbir zaman sorumluluktan kaçmıyor. İlk gelişinde de bu kadar zor olacağını biliyordu. Ona rağmen Beşiktaş’a gelmesi , ilk geldiğinde başarılı olması şimdi de gayret göstermesi bence bunlar alkışlanacak şeyler Burak adına. Dediğim gibi Burak’ın maalesef alternatifi yok. Diyelim ki Burak formsuz onu oynatmayayım desen Umut Nayir var ara ara giriyor elinden geleni yapıyor ama Burak’ın yerini dolduramıyor. Güven çok yetenekli ama üstüne koyacağına geriye doğru gidiyor. Son zamanlarda hiç oynamıyor. Burak tek kaldığı için herkes onun üzerine çullanıyor. Biraz başarısız olduğunda da tepkiler gelmesi gayet normal."
Karius’u nasıl değerlendirirsiniz peki sosyal medyada çok tepki alıyor ve derbide son şansı olduğu konuşuluyor?
"Karius kiralık olan bir futbolcu. Son şansım diye bir düşüncede olacağını ben zannetmiyorum. Kalecilerin belli bir kapasitesi var. Form grafiği var ve bazen de düşüşleri oluyor. Her futbolcu gibi kalecilerinde kötü zamanları olabiliyor. Kalecileri yorumlamak çok fazla bilgim dahilinde değil ama gözlemleyebildiğim kadar konuşayım. Lens’te de vardı bu olay. Bir futbolcu biraz kötü gittiği zaman taraftar taktı mı takıyor. O zaman sahaya çıkan futbolcu bir hata yaptığı zaman mesela Lens ilk hatada yuhalanıyor. Başka bir futbolcu beş hata yapıyor yuhalanmıyor çünkü onun kredisi var. Lens’in kredisi yok. Şimdi Karius’un da hiç kredisi yok. Biraz kötü bir şey yaptığı zaman hemen yuhalıyorlar. Gazetelerde vs yorumlar olduğu zaman herhalde arkadaşlarına soruyordur. Ne diyorlar benim hakkımda diye merak ediyordur. Ya da istemeden bir şekilde kulağına geliyordur. Bununda onun moralini bozduğuna inanıyorum. Futbolcular kendi taraftarları tarafından yuhalandıkları zaman , tepki aldıkları zaman moralleri bozulur. Ben de yaşadım bu olayı. Tabii bu bir kıstas değil. Diyeceksiniz ki o kadar paralar alıyorlar bu atmosferi yaşayacaklar ama bazen kalecilerin formsuz dönemleri olabilir. Bazen de bazı kalecilerin belli bir kapasitesi olur. Belki de gerçek kapasitesi bu. Belki form düşüklüğü ama zannetmiyorum ki son şans olarak görsün. Zaten kiralık. Beşiktaş istemediği zaman uzatmaz, gider başka bir yere. Sonuçta Liverpool’un oyuncusu. Çok kötü bir oyuncu olsaydı Liverpool almazdı."
Değişik bir süper lig izliyoruz bu sene. Senin şampiyonluk favorin kim ?
"Baktığımızda Başakşehir’de çok iyi gidiyor, Trabzonspor’da çok iyi gidiyor. Fenerbahçe bir ara çok iyi gidiyordu şimdi tamamen tökezledi. Galatasaray zaten çok iyi gidiyor. Beşiktaş’ta onların arkasından devam ediyor. Çok güzel bir şampiyonluk yarışı oluyor gerçekten bu sene. Sivas’ta dahil tabii ama geçen bir yorumda hepsi şampiyon olabilir ama Sivasspor olamaz demiştim. Yani Anadolu takımları için gerçekten çok zor. Çünkü şampiyon olabilmeniz için o şampiyonluk havasını yaşamanız gerekiyor. Sivasspor o seviyede gidiyordu geçmiştede ama belli bir seviyeye gelince düşüyordu. Çünkü neden tecrübe yok , o futbolcu kalitesi tam olarak diğer büyük takımlarla karşılaştırdığımız zamanlarda yok. O zaman doğal olarak da şampiyon olamıyorsunuz. O havayı henüz teneffüs etmediğinizde dolayı. Öyle bnir yorum getirmiştim ki şimdi zaten Sivas altlara doğru gitti. Ben Tokatlıyım zaten gönül ister ki Sivas şampiyon olsun. Mecnun başkanı da çok severim. Ve ya Trabzonspor’unda şampiyon olmasını çok isterim. Gerçekten bu sene hem kadro olarak iyiler hem oynadıkları kadro çok iyi. Tabii gönlüm ilk başta Beşiktaş’tan yana şampiyonluk adına ama eğer Beşiktaş şampiyon olamazsa ya Trabzon ya da Başakşehir’in şampiyon olmasını isterim."
Fenerbahçe’yi konuşalım biraz. Fenerbahçe’nin yeni teknik direktörü yerli mi olmalı yabancı mı ? son zamanlarda Abdullah Avcı’nın ismi geçiyor birde, sence başarılı olur mu Fenerbahçe’de ?
"Abdullah hoca Beşiktaş tecrübesi edindi hemen ardından çok fazla zaman geçmeden yine başka bir büyük kulübe geçeceğini sanmıyorum. Kabul etmez diye düşünüyorum eğer öyle bir teklif varsa. Çünkü Abdullah Hoca çok yıprandı. Biraz dinlenmek isteyeceğini düşünüyorum. Ama eğer bu gerçekleşirse de alkışlanacak bir şey. Çünkü Beşiktaş’ta başarısız oluyorsun ve tekrar böyle zor durumda bir kulübe gitmek kolay değil. Başarılı olur mu ? Tabii ki olmasını isterim ama olup olamayacağı tamamen bir soru işareti. Sadece futbol değil başka problemlerde var Fenerbahçe’de. Çünkü onlarda da başkan değişti, bazı umutlar vaat edildi. Ama başarı gelmedi her yerden tepki var. Zor bir kulüp şu anda. Bence yerli bir teknik direktör şu anda kulübün şartlarını çok fazla kaldıramaz diye düşünüyorum. Kaldırabilecek birkaç tane hoca var zaten. Mustafa Denizli gelse acaba yapabilir mi ? derler ki yaşı geçti o oldu bu oldu. Zor yani gerçekten. Büyük kulüplerin başkanı olmakta çok zor kimi getirseniz tepki alıyorsunuz vs. ama belli bir yerde de sadece taraftarı dinlemek değil. Kendinize , ekibinize güvenip onları dinleyerek hareket etmek daha doğru bence. Yoksa neden başkan oldunuz sadece taraftarları dinlerseniz."
Sergen Yalçın ile unutamadığınız bir anı var mı?
"Bir kere sosyal medyada dönen bir şey var. İşte Sergen topun başına geçmiştir frikikte Ahmet’te gelip napacağız ağabey demiştir falan diye. Benim öyle bir diyaloğum yok. Sergen abi ve Tümer’in olduğu yerde ben frikik toplarının başına hiç geçmedim. Benim frikiklerin başına geçmem imkansız bir şeydi. O yüzden öyle bir diyaloğum yok öncelikle bunun altını çizeyim. Onun dışında çok diyalog oluyordu aramızda. Ankaragücü maçında mesela yanıma geldi. Ahmet arkadakiler çok kazma ağır yandan atar gideriz çok gol buluruz dedi. O maçı benim bir golümle kazandık mesela. Çok gol bulamadık. Maç içinde çok diyalog oluyordu bu şekilde. Bir tane anımız var ama şampiyon olduğumuz sene. Sergen ağabey ya sakat , ya cezalı ya da deplasmanı sevmiyor hatırlayamadım tam. Diyarbakır deplasmanıydı. Ağabey sakatlığın nasıl dedim. Ağrıyor falan dedi ama muhtemelen deplasmanı beğenmedi diye düşünüyorum. Şimdi bir şey demek gibi olmasın ama. Bir maçı da bensiz kazanın ne olacak oğlum dedi. Gittik Diyarbakır’a. O sezon ilk kez bir maç kaybettik hem de çok iyi oynamıştık. 1 – 0 mağlup olduk ve o sezon kaybettiğimiz tek maçtı. Yani eğer kazansak namağlup şampiyon olacaktık. Sergen ağabey orda bir maçta bensiz kazanın dedi ama kazanamadık."