Ahmet Özdoğan: Bazı şeyleri yutkunursunuz, söylemezsiniz ama...
"Farklı görüşlerin olması güzel şey"
Galatasaray’da farklı görüşlerin olması; başka kulüplere benzemediğinin bir göstergesi. Galatasaray’da insanlar demokratik ve hür bir ortamda yarışı ve fikirlerini beyan ederler. Tüm genel kurul üyelerinin hepsi, kendini başkan olarak düşünebilir. Galatasaray’a tamamen bağlıdırlar. Galatasaray için ne yapabilirim diye düşünür. Bu güzel bir şey.
"Başkan adaylarının bu üslubunu kabul etmek mümkün değil"
Galatasaray şampiyon oldu, kutlamalar yapıldı. Fakat; Pazartesi sonrasında başkan adayları arasında o kadar büyük bir kampanya ve üslup farklılığı oldu ki… Bunu kabul etmem mümkün değil. Çok kırıcı olmaya başladılar. Bu üslup iyi bir şey değil. Galatasaray gelenek ve göreneklerine uygun bir üslup kullanmak lazım. Bazı şeyleri yutkunursunuz, söylemezsiniz ama onlar anlaşılır. O yutkunma ve söylememe geleneğini sürdürmeleri lazım. Galatasaray camiası bunu anlar. Başkan adayları böyle yaparsa iyi bir noktaya gitmez. Değerli genel kurul ne takdir ederse, hepimizin ona saygılı olması lazım.
"Seçimi kazanamayanlar, kazananın yanında olmalı"
Daha önce de Galatasaray’da başkanlar çıktı. 2015’te ben de adaydım. Sayın Dursun Özbek kazanmıştı. 2,5 yıl idare etti. Sonra Mustafa Cengiz göreve geldi. 4 adaydan biri kazanacak, diğerleri kaybedecek. Kazanamayan adaylar, kazanan adayın yanında olacak. Genel Kurul ne istiyorsa onu yapar. Ben kendi seçimimde de böyle söyledim. Bundan sonra da bunu söylerim. Genel Kurul’un iradesi önemli. Ben bugüne kadar hep saygılı oldum, herkesten de aynı şeyi bekliyorum.
"Bilimi kullanmıyorsanız çok fazla ileriye gidemezsiniz"
İkinci olarak da dünya farklı bir noktaya gidiyor altyapılarda. Altyapıdan oyuncuları çıkaramazsanız olmaz. Bir yere varmanız mümkün değil. Taşıma suyla değirmen dönmez. Genetik araştırmaların önemine dikkati çektim. 13 yaş grubunun genetik araştırmalarını ben yaptıracağım dedim, kulüpten böyle bir talep de gelmedi. Siz bilimi kullanmıyorsanız, çok fazla ileriye gidemezseniz.
Ahmet Özdoğan'dan basketboldaki model önerisi
Mali Genel Kurul’da iki tane şey taahhüt ettim. Bir tanesi; Galatasaray basketbolda tekrar bir dünya markası olmalı. Basketbolda play-off’a bile giremeyecek duruma geldi. Yeni bir model geliştirmemiz lazım dedim ve söyledim. Benim geliştirdiğimde modelde taraftarın çok rahatlıkla üye olabildiği, sorumluluk aldığı bir yapıdan söz ediyorum. 4 başkan adayından biri bunu yaparsa, nerede hangi kupa varsa favori haline gelir.
"Bugün 1 milyar dolar getirip koysanız da..."
YellowFriday çok önemli birşeydi. Taraftar takımına sahip çıktı. Getirdiği rakam, Tarık Çamdal’a ödediğimiz paradan fazla değil. Orada ciroya bakmayın, getirdiği kazanca bakın. YellowFriday’i küçümsemiyorum. Keşke böyle şeyler, taraftarla bütünleşilerek yapılmaya devam edilse. Altyapıdaki oyuncuların geleceği önemli. Ancak; halen 1960-1970 mantığıyla gidersek çok fazla bir yere varamayız. Ekonomik olarak da düzeleceğimize inanmam. Sistemi değiştirmek lazım. Bugün 1 milyar dolar getirip koysanız da 3-4 sene sonra tekrar borçlanmış olursunuz. Onun için üretmeniz lazım.