"Ailem ve fakir arkadaşlarım için oynuyorum"
Trabzonspor'un genç futbolcusu Aytaç Kara, Trabzonspor dergisine konuştu.
Aytaç Kara, çocuk yaşlarda çamura bata çıka, toz toprak içinde kalarak başlamış futbol oyamaya… Ailesinden aldığı destekle mahalle maçlarını bırakıp hayallerine ulaşmak adına önce Bornova ilçe kulüplerinden Altınay Ceylan ve ardından Altay Alt Yapı’sına katılarak futbolculuk serüvenine adım atmış. Altay’a transfer olduğunda ailesinin krampon alacak parası olmadığı için, annesi parmağındaki yüzüğünü satmış. Başarılı futbolcu o günden sonra kendi hayalleri için çıktığı yola, ailesi ve fakir arkadaşları için devam etmiş. Bu yönüyle fakirlere yardımlarıyla tanınan Köroğlu ya da Robin Hood’un futbol sahalarındaki temsilcisi de diyebilirsiniz ona…
Altay ve Eskişehirspor’da gösterdiği performans ile Trabzonspor tarafından fark edilen ve geçen sezonun devre arasında Bordo- Mavili ekibe transferi gerçekleşen Aytaç Kara, peşini bırakmayan talihsizliklere karşı her defasında, ‘neden futbol oynadığını’ hatırlayarak direniyor. Trabzonspor’da fazla forma şansı bulamayan ve kendini ispat için mücadele eden 22 yaşındaki başarılı orta saha oyuncusu Aytaç, ‘benim hayatım’ dediği Trabzonspor’da 35 numaralı forması ile lig şampiyonluğu yaşamayı hedefliyor.
Tesislerimizde bir araya geldiğimiz genç yetenekle hakkında merak edilenleri konuştuk. Sorularımıza tüm samimiyeti ile yanıtlayan Aytaç Kara’nın cevapları ile sizleri baş başa bırakıyoruz.
Hem takım hem de oda arkadaşın olan Ediz Bahtiyaroğlu’nu kaybettin. Bu durum seni nasıl etkiledi?
Ediz Bahtiyaroğlu ile çok yakındık. Vefatından iki gün önce Mersin maçı kampında aynı odada kalmıştık. Kendisiyle antrenman ve maçların dışında da sık sık zaman geçiriyorduk. Aramızda güçlü bir bağ vardı. Milli Takım’la Ukrayna kampındayken acı haberi aldım. O günü asla unutamam. Sabah kahvaltıya indiğimde haberlerden öğrendim. Şok oldum! Haberin gerçek olduğuna inanamadım. Hayatımdaki bütün renkler bir anda soldu. Kelimelerle anlatılacak bir durum değil. Psikolojik olarak çok etkilendim.
Kariyerinin başında sağ açık ve sol açıkta kanat oyuncusu olarak oynadığını biliyoruz. Daha sonra orta sahaya geçmen nasıl oldu?
Futbola başladığımda ufak tefek bir oyuncuydum ve altyapıda Musa Çağıran'la birlikte oynuyordum. O dönemde çabuk ve hızlı olduğum için sağ ve sol açıkta görev yapmaya başladım. B Genç düzeyine çıktığımda ise boyum da biraz uzadı ve hücuma dönük orta saha olarak görev aldım. Fiziğim gelişip, boyum uzayınca koordinasyon problemlerim oldu. Bu nedenle, Ercan Hoca beni Altay'da A Takımı’ndaki başlangıcımdan itibaren hep ön libero olarak kullandı. O günden beri ön libero oynuyorum.
LİG ŞAMPİYONLUĞU YAŞAMAK İSTİYORUM
Başarı grafiğine baktığımızda 2013–2014 yılında Eskişehirspor’la, Türkiye Kupası finalin var. Kariyerine başka ne tür başarılar eklemek istiyorsun? Hedefin nedir?
Daha önce Altay Yıldız Takımıyla birlikte Türkiye şampiyonluğu yaşadım. Sonrasında da kupa finalimiz olmuştu. Bundan sonra ki hedefim ise lig şampiyonluğu yaşamak. Buna ek olarak Millî Takım’da düzenli olarak forma giymeyi de söyleyebilirim.
Millî Takım kariyerinde bahseder misin? Kaç kez Millî formayı üzerine giydin?
1 kez A Millî, 4 kez Ümit Millî Takım’ında oynadım. Daha alt kategorilerde de Ay-Yıldızlı formayı giydim.
AİLEM İÇİN FUTBOL OYUYORUM
Daha önce verdiğin röportajlarında futbolu ailen ve fakir arkadaşların için oynadığını söylemişsin, bunu biraz açabilir misin?
Oyuncuların çoğu futbolu kendileri için oynar. Ben ise ailem için futbol oynuyorum. Çünkü o zamanın şartlarında annemin Altay’a transfer olduğumda yüzüğünü bozdurup bana krampon aldığını biliyorum. Babam bana gelecek sağlayabilmek için sürekli çalıştı. Gelip maçımı izleyecek zamanı bile olmadı. Onlara ve çevremdeki fakir arkadaşlarıma yardım etmek için futbol oynuyorum. Bu düşünce, futbol oynarken bana güç veriyor. Futbol hayatımın sonuna kadar bu böyle devam edecek.
Futbolculukta kazandığın ilk para ile ne yaptın?
Hayalim aileme bir ev almaktı. Eskişehirspor’a transferim sonrası kazandığım parayla aileme İzmir’de bir ev alarak bu hayalimi gerçekleştirdim.
Aytaç Kara ciddi paralar kazanmaya başladıkça değişti mi? İnsanlar tarafından sevilmek, tanınmak bir nevi göz önünde olmayı da kazancınla birleştirirsek, aynı mısın?
Bende değişen hiçbir şey yok. Neysem oyum.
Trabzonspor’a gelirsek… Aslında senin Trabzonspor’a transferin Altay da oynadığın sezon ligin bitimine beş hafta kala gerçekleşmek üzereyken iptal olmuş. Bu doğru mu? O dönem transferin neden gerçekleşmedi?
Doğru… O dönem anlaşmıştık fakat Altay Başkanı kaynaklı bir sebepten dolayı arada pürüz çıktı. Bu pürüzler sonrası Trabzonspor da transferimden vazgeçti.
TRABZONSPOR’A SEMPATİM VARDI
Peki, daha sonra Trabzonspor’a transferin nasıl gerçekleşti? Kim etkili oldu bu transferde, içinde, ‘Bir gün Trabzonspor’da oynamak istiyorum’ duygusunu taşıyanlardan mıydın?
Eskişehirspor’a beni Ersun Yanal transfer etmişti. Beni Millî Takım’lardan tanıyordu. Eskişehirspor’daki performansım sonrası yine Ersun hoca döneminde Trabzonspor’a transfer oldum. Eskiden beri Trabzonspor’a sempatim vardı. Burası olumlu anlamda farklı bir şehir ve farklı bir takım. Herkes Trabzonspor’un farkını biliyor.
2014- 2015 sezonu devre arası Trabzon’a geldin ama ciddi bir sakatlık geçirerek sezonu kapattın. Bu durum seni nasıl etkiledi?
Trabzonspor’a gelmeden önce futbolculuğumdaki en kötü sakatlığımı yaşadım. Burada ise tam formuma kavuştum derken yine ciddi bir sakatlık oldu. Uzun süre takımdan ayrı kaldım. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak kötü bir dönem geçirdim ama yılmadım. Tekrar formuma kavuşmak için çalışıyorum. Özellikle maç eksiğim var. 3–4 maç sonra hiçbir sıkıntım kalmayacaktır.
Sakatlık sürecinin ardından 2015–2016 sezonuna nasıl hazırlandın?
Futbolu sadece kendim için oynamadığımdan anlattığım faktörler hep aklıma geliyordu ve neden futbol oynadığımı hatırlıyordum. Bu düşüncelerle birlikte antrenmanlar dışında ekstra çalışmalar yaptım. Kendi evimde çalıştım.
Kendinde geliştirmen gereken yönün hangisi?
Her futbolcunun gelişmesi gereken yönleri vardır. Benim de öyle. Eksiklerimi biliyorum ve bunları gidermek için çalışmalar yapıyorum. Tüm özelliklerimi en iyi seviyeye getirmeye gayret ediyorum.
Trabzonspor senin için ne anlam ifade ediyor?
Trabzonspor benim hayatım.
Trabzon’a ve insanlarına alıştın mı? Buraya geldiğinde ilk izlenimin neler oldu?
Benim küçük yaştan itibaren çok fazla Trabzonlu arkadaşım oldu. Hepsini çok severim. Şansıma hiçbir Trabzonluyla kötü anım olmadı. Şehir ise sevimli, zaten benim öyle takıntılarım olmaz. Her yere, her ortama uyum sağlayabilirim.