Ali Erim yazdı: Larin'le olmayacak

5-6 oyunculuk rotasyonların takımların başına ciddi dertler açtığı bir ortamda Şenol Güneş’in üçlü dar rotasyonu (Vida, Babel, Q7) maç öncesi makul görünüyordu.

Yalnız kendi adıma Dünya Kupası’nda oynayan, Eylül ayında tekrar milli takımda görev alan Pepe-Vida ikilisinden 35 yaşındaki Portekizli’nin dinlenmesini bekliyordum.

Avrupa Ligi’nin heyecan olarak Şampiyonlar Ligi’nin yanına bile yaklaşamadığı bir gerçek. Belki de o yüzden Beşiktaş taraftarı tribünleri doldurmasına karşın aynı sahadaki takım gibi ilk yarı oyuna girmekte zorlandı.

Sarpsborg kalesine isabetli şutun atılamadığı ilk 45’de Beşiktaşlı oyuncuların kafa olarak maça pek hazır olmadıkları görüldü. Buna istekli olmasına rağmen 20-25’ten sonra çok top kaybı yapan Gökhan Töre’nin aksaması, Oğuzhan’ın ortalarda görünmemesi ve Larin’in yetersizliği de eklenince ortaya çıkan manzara pek parlak olmadı.

Devre arasından sonra Beşiktaş’ın baskıyla başlayacağı gün gibi açıktı. Şenol Güneş de vakit kaybetmeden Babel’i sahaya sürerek doğru hamleyi yaptı. Babel’in çok kısa sürede tabelayı değiştirmesi hem Beşiktaş’ı hem de taraftarını maçın içine soktuğu gibi mütevazi Sarpsborg’un direncini kırmaya yetti. Ljajic’in Roco’nun kafasına kondurduğu topla da 3 puan garantiye alındı.

Bu arada deplasmandaki LASK maçında döküldükten sonra 6 karşılaşmada sadece 15 dakika süre alan Enzo Roco’nun biraz daha toparladığını söylemek gerekiyor. Tabii o kadar kötü bir performanstan sonra ne yapsanız toparlamış görünmeniz de normal sayılabilir.

Şimdi Beşiktaş’ın önünde uzun süredir sıkıntı yaşadığı Kadıköy deplasmanı var. Tabii Kadıköy’de sıkıntı yaşayan sadece Beşiktaş değil. Şenol Güneş’in de Kadıköy deplasmanları problemli geçiyor.

Kadıköy’de galip gelmenin ilk şartının net şekilde sakin kalabilmek olduğu bir dönemde Beşiktaş ve Şenol Güneş büyük bir sınav verecek. Beşiktaş kazanırsa, son dönemde olmadığı kadar rüzgarı arkasına alabilir. Kaybederse maçın Şenol Güneş üzerinden okunacağı da şimdiden belli diyebiliriz.     

Maçın Yıldızı

İlk 45’de maçın çağırdığı adam kesinlikle Babel’di. Değişiklik tam zamanında geldi. Hollandalı da kendinden bekleneni kısa sürede yaparak, takım ve taraftarların maça dönmesini sağladı.

ARTILAR

Düşük vites, rutin galibiyet

Sezon içinde kazasız atlatılması gereken bir maçta hata yapılmadı. Takım ve oyuncular kritik derbi öncesi fazla hırpalanmadan Avrupa Ligi’ne iyi bir giriş yaptı.

Adem Ljajic

Çok mu iyi oynadı, maçın yıldızı mıydı? Hayır ama Beşiktaş’ın son 2 sezonda uzaklaştığı pas oyununa dönüşün başlangıcı ve temel taşı olduğunu gösterdi. Enzo’nun golüyle, Beşiktaş’ın duran toplardaki gücünü iyice arttırdığını gösterdi.

EKSİLER

Larin

Partizan maçından sonra da yazmıştım. Larin şu an 1 ya da 2 numaralı opsiyon olacak seviyede değil. Dünkü oyundan sonra en azından devre arasına kadar Wagner Love’ın formayı alması beklenebilir. Tabii 3-0 olduktan sonra bile Şenol Güneş’in Love’ı düşünmemesi ilginçti.

Zemin

Vodafone’un zemini gün geçtikçe kötüye gittiği için medyada daha fazla konuşulmaya başlandı. Yönetimin bu konuda Şenol Güneş’e kızmak yerine sorunu çözmek için ne yapmayı planladığını açıklaması doğru olacaktır.

Tekrar hatırlatmakta fayda var ki yönetim 9 Ağustos’taki açıklamasında zeminin 2 hafta içinde “kusursuz” hale döneceğini söylemişti. O zamandan beri zeminin durumunu sizler de görüyorsunuz. 21 Eylül’e de gelmiş bulunuyoruz.   

Ali Erim