Ali Fatinoğlu: "Rizeli olmak değil, Galatasaraylı olmak ön plana çıkmalıydı"
"Hakaret ya da küfür etmedim"
Bizlere mail olarak gönderildi. Sayı konusunda net bir bilgim yok. Benim paylaşımımda hakaret ya da küfür yok. Ben söylediğim cümlelerin arkasındayım. Galatasaray’ın haklarını korumak, sadece başkanın değil, Galatasaraylıyım diyen herkesin görevidir. Yanlış bir şey yapmadım.
"Galatasaray'ın hakları korunamadı"
Başkan Mustafa Cengiz, ‘Galatasaray’ı doğrayan’ iki hakemin düdük asmasını istedi. “Kasıtlı bir şekilde bizim aleyhimize kararlar verdiler, tarafsız bir hakem yönetimi istiyoruz” denildi. 17 tane kulübün başkanı, Galatasaray’ın karşısında olduğunu gösterdi. Ayrıca bu hakemlere görev de verildi. Bence Galatasaray’ın hakları korunamadı. Galatasaray, ‘kendisini doğrayan’ hakemlerin olduğu ligde ve o hakemler belki de Galatasaray’ın maçına verilecek.
"Rizeli olmak değil, Galatasaraylı olmak ön plana çıkmalıydı"
Rizespor Başkanı delikanlı bir şekilde, “Ben attığım imzanın arkasındayım” dedi ve hiç kıvırmadı. Bu adama bir plaket verildi. Plaket kime verilir? Plaket sahada verilir. Plaket bir ödüldür. Rizespor Başkanına bu plaketi veriyorsunuz. Albayrak Rizeli. Gelen de Rizespor. Burada Rizelilik ön plana çıkmamalıydı. Galatasaray’ın menfaatleri önemlidir. İmza atan 17 takımdan birinin başkanına plaket verirseniz, Galatasaray’ın haklı duruşunu yaralar. Ben bu davranışın yanlış olduğunu dile getirdim. Bunu dile getirirken, ne hakaret ettim ne de küfür ettim.
"Disiplin Kurulu'na katılacağım"
Galatasaray Genel Kurulu üyelerinin fikri, vicdanı hürdür. Tevfik Fikret’in lisenin önünde kollarını açarak, ”Okulumun öğrencilerinden birini bile vermem” kültürü vardır. Böyle bir kültür düşünün. Ancak biz küfür içermeyen, hakaret içermeyen cümlelerimiz yüzünden Disiplin Kurulu’na verildik. 10 Ocak tarihinde sözlü olarak Disiplin Kurulu’na katılacağım.
"Beni 11 ay öncesine davet ettiler"
Camiadan çok ciddi destekler aldım. Benimle birlikte Disiplin Kurulu’na gelmek isteyenler oldu. Disiplin Kurulu’nda görüşmeye çağrıldığım tarih 10 Ocak 2018. Böyle bir yazıyı alınca şaşırdım. Hukukçu arkadaşlarla konuştum. “Sana böyle bir davet yok” dediler. Hukukta, davet tarihiyle muhatabız. Ama geçmiş bir tarih geldi. Yani beni 11 ay öncesine davet ettiler. Fiziken 11 ay öncesine gidemem. Ben de ne olacağını merak ediyorum.
"Fatih Terim ve Galatasaray kadrosuna güveniyorum"
Fatih Terim’e ve Galatasaray kadrosuna güveniyorum. Bu kadro geçen senenin şampiyonu. Terim’e ve ekibinin başarılı olacağına inanıyorum. Anadolu takımlarında oynayan oyuncuların aldığı paralarla kıyasladığımızda Galatasaray’da oynayan oyuncular kat be kat üstün paralar alıyorlar. Futbolcu kalitesi paraya göre belirlenmez denir ama… Yetenekli olmasa o oyunculara bu paraların verilmemesi lazım. Galatasaray’ın başında da dünya çapında bir hoca var. 2 tane santrfor ve 1 tane stoper katılacak. Bu da etkili olacak.
"Falcao transferi beni heyecanlandırıyor"
Falcao’nun gelecek olmasından heyecan duyuyorum. Falcao, Alan gibi oyuncuların geleceği bir takım şampiyon olmalı. Galatasaray için umutsuz değilim. Ligin ikinci yarısında seri galibiyetler alabilecek bir kadroya sahibiz. Müthiş bir taraftarımız var. Rakibimiz olarak kabul edeceğimiz takımlarla iç sahada oynayacağız. Sahamızda Aslan gibi kükreriz. Bu açıdan puan farkının çok önemli olmadığını düşünüyorum. Bence şampiyonluk Galatasaray’ın olacaktır. Hiç kimsenin desteği olmadan, Galatasaray’ın kendi gücü ve mücadelesiyle, anasının ak sütü gibi bir şampiyonluk olacak.
"Teknik ekip ve yönetimin kararı önemli"
Ben sadece mali ve idari konuları konuşuyorum. Sportif kısmı çok fazla değerlendirmek niyetinde değilim. Serdar Aziz konusunda çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Ne söylersem dedikodu olur. Tabi ki çok şey duyuyoruz, biliyoruz. Ancak; medyaya bu konuda açıklama yapmam doğru olmaz. Teknik ekibin ve yönetimin kararı önemli. Bu konuda konuşmak istemiyorum.