Ali Fatinoğlu'ndan olay sözler: "Bu meyve tabağı değil, Galatasaray'ın geleceği"
"Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkacağımıza inanıyorum"
Maçın teknik yorumuyla ilgili bir değerlendirme yapmak istemiyorum. Skor üstünden bir yorum değil de taraftar gözüyle bakayım. Lokomotiv Moskova maçında alınan 3-0’lık sonuç müthiş bir skor. Şampiyonlar Ligi’nde alınan galibiyet sebebiyle gelecek bir para var. Galibiyetten ötürü çok mutluyum. Fatih Terim’e güveniyoruz. İnşallah bu galibiyetlerin devamı gelir ve üst tura çıkarız. Lokomotiv’in bu seneki durumu iyi değildi. Gruptaki en zayıf halkaydı. Lokomotiv Moskova’nın üstünde olacağımız kesin. İnşallah en az 2 galibiyet daha alırız. Gruptan çıkacağımıza inanıyorum.
29 Eylül'deki kongre için neler düşünüyor?
Yetki meselesi ile ilgili gerekli yerlere duyuru yaptım. Bir yetki istiyorsanız bunların hepsi ayrı ayrı anlatılmalı. Bu meyve tabağı değil, Galatasaray’ın geleceği. Hepsi ayrı ayrı konuşulmalı. Galatasaray’ın geleceğiyle ilgili tüm konular tek tek madde halinde anlatılmalı. Siz bunu tek paket yaparsanız dikkat çeker. Gider bütçesinin yükseltilmesi talebi var. “Ben bu sene şu kadar gider yapacağım. Karşılığında şu olacak” dersin. Ama rakam ortada yok. Giderini yükseltirken neyi alıyorsun, ne kadar paraya ihtiyacın var. Para var mı, yok. Bir projen var mı? Yok. Bu rakamın da finansmanı olarak bankadan borç alınması isteniyor. Rakamın ucu açık, sınırı yok. Bu yetki verilirse gider yapılmasına müsaade etmiş olacağız. İyi de yönetimin düşüncesi neydi? Gelirleri arttırmak değil miydi? Eldeki kaynakları da verimli kullanmak değil miydi? İkisini de yapmayacaksınız. Siz borç alacaksınız. Borcu, mülkü ipotek vererek yapacaksın. Sonra ödeyemediğinde ne olacak? Elindeki mülklerin haciz yoluyla satılması mevzu-bahis olacak. Hacze de giderse malın yarı fiyatından satışa çıkar. Galatasaray Adası’nın satışına bile izin verilmiş olabilir. Bu olayı doğru bulmuyorum. Bunu yönetiminden geri çekmesini rica ediyorum. Net şekilde açıklansın. Somut bir öneri getirilsin. Böyle gelmezlerse bu kongre ve Galatasaray’ın geleceği açısından sıkıntılı günler gelecek demektir.
"Al parayı, harca şeklinde bir yönetim olmaz"
Galatasaray’ın Mecidiyeköy’de bir binası var, oraya bir tane çivi çakılmadı. O kadar zaman geçti. Senede 5 milyon dolar para kazanılması bekleniyordu. 5 milyon dolar orada yatıyor. Kapalı spor salonu ile ilgili işlem halen yapılmadı. Florya ve Riva’nın satış kararı alındı. Kasaya para girmesi için Florya’daki tesisin taşınacağı yeri organize etmeniz gerek. Florya satışının parasını da tahsil edemezseniz sıkıntı oluşacak. Bu paralar dövize endeksli değil, Türk lirasıydı. Türk lirası değer kaybettiği için Galatasaray açısından bir dezavantaj oluşturacak. En büyük hata da mağazacılık sistemi. Halen özelleştirilmedi. Bunlarla ilgili de hamleler de yok. Al parayı harca, böyle bir yönetim olmaz.
"Ödenmesi gereken yüksek faizli borçlar ödenmedi"
Futbolcu alımı satımında negatifteydik. O negatifliği kurtaramıyorsunuz. Çok küçük bir parayla artıdayız deniliyor. Konu 1 milyon değil ki? Galatasaray’ın futbolcu transferinde ödediği para 400 milyon TL idi. Döviz kurunu da hesap edersek 750-800 milyon seviyesine gelir. Tam rakamı bilmiyorum. Siz 1 milyon artıdayız diyorsunuz. 800 milyonluk bütçede 6 milyon tasarruf ettim derseniz de bu komedi olur. Siz o rakamı 300-350 milyon bandına indirmeliydiniz. Bunların hiçbiri yapılmadı ve takımın en önemli adamı Gomis gönderildi. Yatıyoruz kalkıyoruz, İmparatorumuz Fatih Terim’e dua ediyoruz. Terim önceden de müthiş bir Galatasaray çıkartmıştı. Hatırlayın. Şapkadan tavşan çıkarttı. Terim, moralimizi düzeltti, mutlu etti. Galatasaray’ın sportif tarafında mutluyuz ama mali taraf yönetimin elinde. Yönetim çok kötü bir mali tablo yarattı. Futbolcuların parasının verilmesi de mümkün değil. Bilgilerim böyle. Bizi köşeye sıkıştırıyor. “Kulübü bitirecek şekilde borçlanacağım. Bana bu yetkiyi vereceksiniz. Yok vermezseniz ben bu paraları ödeyemeyeceğim, işler kötü olacak” deniliyor. İyi de Ocak ayından itibaren 470 milyona yakın para çarçur edildi. Kim kulüpten içeriye torpille girdiyse, içeri girip kim bağırıp çağırdıysa onların parası ödendi. Ödenmesi gereken yüksek faizli borçlar ödenmedi. Kulüpte inanılmaz problemler var.
"Şu anda yönetimden hiç kimse Galatasaray'a para vermemiştir"
Her gün kulübe gelen hacizleri dinlemekten ben utanır hale geldim. Kulübün mali işlerine bakan Sedef Hanım’a da fatura çıkarıp gönderdiler. Bu yönetimin en iyi adamı Murat Ece idi. Ben yönetimime almak istemiştim, Mustafa Cengiz ile anlaşınca teklif götürmedim. Finans konusunu bilen biriydi. Hesapsız, kitapsız bir durum görünce rezil olmamak için bıraktı. Şu anda 43 kişilik yönetimden hiç kimse Galatasaray’a para vermemiştir. Çok ciddi bir bilgi veriyorum. Para veren, hibe eden hiçbir yönetici yok. Sadece taraftarlara ve Fatih Terim’e yıkılmış bir Galatasaray var. Böyle bir yönetimle genel kurula gidiyoruz. Bu genel kurulda taleplere olumlu bakmamız mümkün değil. Biz önce dinleyeceğiz, doğruysa destek vereceğiz. Yanlış ise yanlışları dile getireceğiz. Genel Kurul tabi ki ne karar verirse kabul edeceğiz. Durum budur.
"Benim böyle bir olaya evet demem mümkün değil"
Bir konuyu doğru tetkik etmek lazım. Bizlerden istenen bellidir. Ada’nın satılması ya da kiralanması iznine geliyor iş. Ada’nın kiralanması konuşuluyor. Ada 4 parsel. 1 tanesi denizin üstüne denk geliyor. 3 tane parsel mevcut. Havuz tarafı bizim malımız. Diğer 2 parsel ise geçmişte bizimdi. Bu 2 parsele imar alınacak diye kamuya bağışlanmış. Fakat; bizim yönetimler neden imar almamış bilmiyorum. Önceki tüm yönetimler de 2 parselin tapusunu geri almak için müraacat yapmamışlar. Bunu da anlayamıyorum. İmar almadıysan bu 2 parseli geri al. Dönüp diyoruz ki bu kiraya verilecek. Sana ait olmayan iki yeri kiraya vermeye kalkarsan o 2 parsel geri gelmeyebilir. Galatasaraylı yöneticiler ve başkanları bu mülkü koruyamamış olacak. Benim böyle bir olaya evet demem mümkün değil. Türkiye’nin en saygın gazetelerinde de bu bilgi manşet oldu. Galatasaray'da bir kötü durum daha başladı. Başkan ve yönetim, kendi yanlışlarını Galatasaray adına açıklıyorlar. Galatasaray saygın bir kulüptür. Galatasaray'ın adıyla kamuoyunu bilgilendirme adına açıklama yapmamaları lazım. Galatasaray tarihine kara leke olarak geçiyor. Bunlar devlet ve federasyonla olan diyaloglarda yapılabilir. Ama gerçekleri gizlemek adına yapılan açıklamaların yanlış olduğunu düşünüyorum.
"Mustafa Cengiz şaka mı yaptı, gerçekten mi söyledi?"
Galatasaray’ın gayrı-menkullerinin satılması ya da kiralanmasına gidecek bir konuyu tuzak cümlelerle değil de, ayrı bir madde ile genel kurula sunsunlar. Bir açıklamanın içine sıkıştırılmamalı. Mustafa Cengiz, ”Ben bu kadar maddeyi okumadım” demişti. Ben onu duyunca da şok oldum. İnanamadım. Cengiz, “Noterden gelen yazı gibi. Okusanız onaylamazsınız” dedi. Genel Kurula kaç madde geliyor. Kulübün başkanı okumadım diyor. Her zaman gaf yapıyor, ardından da şaka yaptım diyor. Şaka mı yaptı, gerçekten mi söyledi. Kulübün yönetimine baktığımızda biz yeniyiz deyip duruyorlar. Bu da tartışma konusu.
"Dursun Özbek gitti ama fikirleri halen yürüyor"
Kulübün şu andaki yönetimindeki 2 numaralı ismi kimdir? Yusuf Bey. Yusuf Bey, Mayıs’ta seçilmedi. Ocak’tan Mayıs’a kadarki dönemde Sportif A.Ş’nin başındaki kişi. Futbolun yönetildiği yer orası. Ocak ayından önceki dönemde neredeydi? Dursun Özbek döneminde de Yusuf Bey orada. Yani Galatasaray’da şu anda yeni yönetim deniliyor ama… Ne taraftar ne de medya bunun farkında değil. Yusuf Bey, Dursun Özbek’in zaten 2 numarasıydı. Dursun Özbek gitti ama fikirleri halen yürüyor. Ortada yeni bir düşünce falan yok.
"Eski başkanlar neden Mustafa Cengiz'e destek veriyor. Bir korkuları mı var?"
Mustafa Cengiz de yeni mi çıktı ortaya? Hayır. Dursun Özbek döneminde, Özbek’in kurduğu tüzük komitesinin 5 kişilik yöneticilerinden biriydi. Kendisiyle en az 50 toplantı yapmışlardır. Tüzük komitesinin yaptığı taraftarı kulübe üye yapalım çalışması var. Tribüne oynanıyor… Taraftara şirin görünmek için yönetimi açacağım dediler. Nerede alınan o kararlar? Var mı öyle bir madde? 3 sene boyunca alınan kararlar nerede? Neden 1 tane madde yok. Ortada hiçbiri yok. Şeffaflık ilkesi çok önemli. Bu konu için daha önce üyeler imza attı. Kulübün zararının nedenleri incelensin diye dilekçe verildi. Özbek bunu inceledi. Masanın altına koydu. Mustafa Cengiz de şu an işin başında. Sayın Cengiz de bu dosyayı neden açıklamıyor? O da o dosyayı biliyor. Masanın altından neden çıkarmıyor? O dosyanın içinde bir sürü şaibeli isimler var. Açık açık, “Biz Mustafa Cengiz’e oy verdik” diyen eski başkanlar, televizyon programı yapan eski ikinci başkanlar var. O başkanlar neden Mustafa Cengiz’e destek veriyor? Açıklasınlar. Bir korkuları mı var?