Ali Koç için yol ayrımı
Haziran 2018’de eski başkan Aziz Yıldırım’a seçimde 16 bin 92 gibi tarihi bir oy farkı atarak başkanlık koltuğuna oturan Ali Koç, 20 aylık döneminde sportif açıdan Fenerbahçe’yi arzuladığı noktaya taşıyamadı.
Taraftarın gözbebeği haline gelen basketbol takımı bu sezon büyük bir irtifa kaybı yaşarken, futbol takımı da şampiyonluk yarışından uzaklaştığı gibi ezeli rakibi Galatasaray’a da Kadıköy’de 20 yıl sonra boyun eğdi.
Gelin bandı başa saralım ve önce Koç’un seçim vaatlerini hatırlayalım
1-Kulübün kasasına cebimden hatırı sayılır bir para koyacağım. (Ayrı olarak sponsorluklar da olacak)
2-Sürdürülebilir mali yapıyı oluşturacağız
3-Günü kurtarma felsefesinin olmadığı bir futbol anlayışı getireceğiz. Futbol anlayışı baştan aşağı değişecek.
4-Çağa uygun yönetim vizyonu uygulayacağız.
5-Fenerbahçe'yi örnek kulüp yapacağız.
Mali karnesi iyi
Koç, 4 milyar liraya aşın bir borç yüküyle devraldığını söylediği Fenerbahçe’ye yaklaşık 50 milyon Euro hibe yaptı. Bunun yanı sıra ‘Fener Ol’ kampanyasıyla birlikte de kulübe yaklaşık 300 milyon liralık bir kaynak yarattı.
Koç Grubu şirketlerini kulübe sponsor da yapan Koç, mali açıdan bir soluklanma sağladı.
Sportif karne kötü
Koç yönetimi, batı tarzını benimseyerek sportif direktörlüğe Fransız futbol adamı Damien Comolli’yi getirdi. Yeni bir futbol ekolü yaratmak üzere teknik direktörlüğe de Philip Cocu getirildi. Takımda ahengi bozduğu gerekçesiyle kulübün efsanelerinden Volkan Demirel, kadro dışı bırakıldı. Aykut Kocaman döneminden kalan yardımcı hocalar da dışarıya bilgi sızdırdıkları gerekçesiyle gönderildi.
Sarı lacivertliler, Koç yönetimindeki ilk sezonunda Michael Frey Andre Ayew, Benzia ve İslam Slimani başta olmak üzere 16 futbolcu transfer etti. Ne var ki üst üste gelen kötü sonuçlar üzerine Cocu ile daha ligin ilk devresi bitmeden yollar ayrıldı.
Hollandalı’nın yerine tribünlerin istediği Ersun Yanal getirildi. Oysa Koç, seçim kampanyasını yürütürken, teknik direktörlük için Yanal’ın adını anan bir kongre üyesine cevaben hayalinin çok daha büyük olduğunu söylemişti.
Affedilen Volkan Demirel, takıma yeniden dönerken, Volkan Ballı da hem ağabeylik yapması hem de takımla yönetim arasında köprü olması amacıyla getirildi. Buna karşın bir çok hafta düşme hattında yer alan Fenerbahçe, ikinci devre toparlayarak sezonu 6. sırada bitirdi.
Transferde büyük fiyasko
Benzia, Frey ve Slimani başta olmak üzere transferlerin büyük bölümü fiyasko çıktı. Transferdeki başarısızlık Comolli’yi de kısa sürede tartışılan isim haline getirdi. Bu sezon şampiyonluk hedefiyle yola çıkan Fenerbahçe, Ersun Yanal yönetiminde de çok sayıda transfer yaptı.
Geçen sezonun devre arasından itibaren Serdar Aziz, Tolgay Arslan, Sadık Çiftpınar, Victor Moses, Max Kruse, Gary Rodrigues, Gustavo, Emre Belözğlu Vedat Muriç, Zanka, Rami, Falette, Deniz Türüç, Altay Bayındır gibi çok sayıda isim kadroya dahil edildi.
Volkan da Emre de çare olmadı
Kaleci Volkan Demirel ile bu sezonun başında da sıkıntı yaşandı. Fenerbahçe dışında hiçbir takımda oynamak istemeyen Demirel’e yeni sözleşme sunulmadı. Bunun yerine yardımcı antrenörlük görevi verildi.
Emre Belözoğlu da takıma liderlik yapması için Başakşehir’den geri alındı. Ve Fenerbahçe, geçen sezona göre bu sezon iyi bir başlangıç yaptı. Fakat haftalar ilerledikçe stoper ve sol bek krizinin de etkisiyle puan kayıpları başladı.
Takımda çok sayıda stoper olsa da Yanal, tercihini Jailson’dan yana kullandı. Hasan Ali Kaldırım’ın uzun sakatlığına rağmen sol bek alınmadı.
Ve Comolli de gitti
Devre arasında Falette transferi krize neden oldu. Bu transfere taraftar tepki gösterince Comolli, kendisine bir Twitter hesabı açarak, söz konusu transferle ilgisi olmadığını açıkladı. Başkan Koç, Fransız’ın bu yaptığını affetmedi ve yollarını ayırdı. Böylece Comolli-Cocu ikilisiyle başlayan değişim projesinin ikinci önemli ayağı da kırıldı. Comolli’nin biletinin kesilmesine neden olan Falette ise hâlâ da takımın bir parçası olabilmiş değil.
Emre-Yanal krizi örtüldü
Beşiktaş derbisi 3-1 kazanılsa da bir Emre Belözoğlu-Ersun Yanal krizi yaşandı. Sakatlığı gerekçesiyle Emre maçta forma giyemedi. Kulislerde ikili arasında tartışma yaşandığı iddia edildi. Yanal, Emre ile birlikte maç sonu basın toplantısına çıkarak, “Kriz yok” mesajı verdi. Ancak o maçtan sonra Belözoğlu’nun takımdaki sürekliliğinin azaldığı dikkat çekiyor.
Ligin ikinci devresine 2 galibiyetle başlayan takım şampiyonluk umutlarını tazeledi. Özellikle Başakşehir maçında oynanan futbol camiayı havaya soktu. Ancak arkasından başlayan periyotta üst üste puan kayıpları yaşandı. Trabzonspor ve Galatasaray’a kaybeden takım zirvenin uzağında kaldı.
Kadro mühendisliğindeki hatalar kadar Yanal da eski formunda değildi. Gerek oyuna müdahaleleri gerekse taktiksel anlayışı bir çok maçta olumlu sonuç vermedi.
TFF ve MHK ile savaş
Takımda olumsuz gidişat yaşanırken yönetim de Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Merkez Hakem Kurulu (MHK) ile bir çok kez karşı karşıya geldi. Üst üste yapılan hakem hataları nedeniyle Koç, TFF Başkanı Nihat Özdemir ile Zorlu Center’da buluştu. Bu görüşme TFF’den duyurulmadı. Medyanın ortaya çıkarmasından sonra “TFF Fenerbahçe’yi kolluyor” algısı yaratıldı.
‘Zorlu’ ifadesi özellikle Galatasaray ve Trabzonspor cephesi tarafından sürekli kullanıldı. Özellikle Trabzonspor ile yaşanan polemikler siyasi alana kadar uzandı.
Sezon boyunca Koç ile Terim arasındaki ‘Sicili bozuk’ tartışması gibi bir çok polemik de yaşandı. Fenerbahçe Başkanı, haksızlıklara uğradıkları gerekçesiyle Kulüpler Birliği toplantılarına da katılmamaya başladı. Bu sezon uygulamaya sokulan TFF Takım Harcama Limitleri büyük krize neden oldu. Fenerbahçe, limitleri aştığı için devre arası transfer yapamaz hale geldi. Kulübün yeni gelir kaynakları nedeniyle limitinin yeniden hesaplanması için yaptığı talep kısmen karşılandı ve ancak Falette transferine olanak doğdu. Kulüp, limit konusunda hem TFF hem de Galatasaray ve Trabzonspor cephesiyle yoğun atışmalar yaşadı.
Ali Koç’a yapılan bir eleştiri de yönetimde küçük bir ekiple hareket ederek kulübü yönettiği yönünde.
Film derbide koptu
Sadece Fenerbahçe’yi değil Türk futbolunu da değiştireceği inancıyla alkışlarla karşılanan Ali Koç ve yönetimi, futbol takımının istenilen başarıları alamamasıyla birlikte bir çok iddiasından kısa sürede vazgeçmek zorunda kaldı.
Koç, son olarak derbide kendisine küfür eden taraftarların içine girerek, kavga etmek zorunda kaldı ve böylece ‘vizyon sahibi başkan’ imajını da zedeledi.
Obradovic'in tadı kaçtı bir kere
Aziz Yıldırım’ın son yıllarında futbol takımı kötü giderken taraftar erkek basketbol takımıyla teselli buluyordu. Ancak bu sezon basketbol takımı da eski günlerinin çok uzağında. Bir zamanların Eurolig lideri, bugün play-offa kalma mücadelesi veriyor.
Sezon başında Zeljko Obradovic ile yeni sözleşme yapılmadan yola çıkılması Fenerbahçe Beko’daki krizin ilk nedeniydi. Sezon öncesi yeni sözleşme için plananlan görüşme devre arasına ertelenmişti. Ancak Obradovic, devre arasında sözleşme imzalamamayı prensip edinen bir koç.
Takımdaki kritik sakatlıklar ve yeni oyuncuların verimsizliği de birleşince, düşüş kaçınılmaz oldu. Büyük bir coşkuyla Fenerbahçe Başkanı seçilen Ali Koç, geride kalan 20 aylık dönemde sarı lacivertli camiayı çizdiği ufkun çok gerisinde.
Düzeni değiştirmek, büyük bedel gerektirir
Değişimler elbette sancılı olur. Büyük bedeller ödemeyi gerektirir. Ama değişim sadece size de bağlı değildir. İç ve dış bir çok dinamiğin tutumu da sizin değişim çabanızı destekler veya engeller.
Sadece kazanmaya endeksli futbol anlayışı ve yönetimsel anlamdaki çifte standartlar değişime ket vuran en önemli unsurlar.
Şimdi bundan sonra Koç’un alacağı tutum, Fenerbahçe’deki geleceği için belirleyici olacak. Yine günü kurtaran çözümlere mi yönelecek yoksa bir reforma mı gidecek?
Ancak haklı veya haksızlık bir yana, şu görüldü ki bir çok kesimle sürekli kavga halinde olmak Fenerbahçe’ye zarar veriyor. Düzeni değiştirmek çok daha büyük bedeller gerektiriyor ve tüm camianın da bunu göze alması lazım.
Böyle bir ruh hali var mı? Pek görülmüyor. Yalnızlaştırılan Fenerbahçe’de başkan Ali Koç bir yol ayrımına gelmiş bulunuyor. Kulübü yeniden toparlaması için radikal önlemler alması ve tarzını değiştirmesi kaçınılmaz…