Ali Koç, maç öncesi konuştu: "Bu şaibeli sürecin kazananı bellidir"
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Süper Kupa maçı öncesi açıklamalarda bulundu. İşte Ali Koç'un o açıklamaları...
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un açıklamalarından satır başları:
"Bugün ne yaşanacaksa tüm Fenerbahçe taraftarlarına şunu söylemek istiyorum. Fenerbahçe bir Süper Kupa maçına A takımı getirmeyip, şansını çok daha zayıflatmış bunu da inandığı ilkeler ve uğradığı haksızlıklara isyan etmek için yapmıştır. Yaşadığımız haksızlıklar, terör örgütünün kumpası, futbol takımımıza yapılan suikast, son deplasman maçında linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan şampiyonluklarımız bizi en çok acıtan suikast girişiminin faili meçhul kalmasıydı. Devletimizin en önemli kademelerinden teminatlar verilip maçlara devam edilmişti. Aradan 9 sene geçti hala ilerleme yok. 3 Temmuz kumpas sürecinde açılan davaların sonuçlanmaması. Bütün bu kötülüklerin hepsinin tek bir kulübün başına gelmesi, olayların sıradanlaştırılmasını Fenerbahçe'yi isyan edecek noktaya getirmiştir.
"Bu garip, şaibeli sürecin kazananı da bellidir"
"Bu isyanımızın ilk adımını istemeyerek değerli şehrimiz Şanlıurfa'da atmak zorundayız. Kötülüğün tarifi hiçbir alanda futbolda olduğu kadar somut, delilli ve gerçek olmamıştır. Bu gidişata son verilmediği için kötülük yapanlar arsızlaşmış ve artarak devam etmektedir.
Bu garip, şaibeli sürecin kazananı da bellidir. Bizim bugünkü isyanımız ve Süper Kupa'daki duruşumuzun sadece maçın tarihi ile veya sadece son deplasman maçında yaşadıklarımızla alakalı değildir. Olağanüstü kongrede paylaşılan videoda anlattık. Esas sorgulanması gereken niye Fenerbahçe yaşıyor demektense isyanımızdaki ilk adımımızı atarken işi basitleştirmek, sanki bir şey yaşanmamış gibi ne olacak maç tarihinde oynuyor demek kabul edilebilir değildir."
"FIFA Başkanı futbolcuların güvenliğinden bahsetti"
Trabzonspor maçında yaşananlara da değinen Koç, "Son deplasmanda yaşadığımızda ne oldu? FIFA Başkanı futbolcuların güvenliğinden bahsetti. Kim sorumlu? Ev sahibi, TFF ve emniyet güçleri... Size göre Trabzonspor maçında bu güven ortamı sağlanabildi mi? Güvenli ortam sağlansaydı futbolcularımıza yapılan linç girişiminde futbolcularımız kendilerini korumak zorunda kalmazlardı." dedi.
"Valiye, Emniyet Müdürüne herhangi bir işlem yok"
TFF'nin sorumluluğunu yerine getirmediğini vurgulayan Koç, "Tek bir geçmiş olsun mesajı paylaşılmadı. Ne devletten, ne siyasetçilerden ne futbolun paydaşlarından... Onu not ettik. Ama önemli değil. Bırakın geçmiş olsun demeyi bazı rakiplerimiz Fenerbahçeli futbolcuların ceza almaları için çalıştı. İnanabiliyor musunuz bunlara hapis cezası verilmesi gerekir diyenler bile oldu. Bu baskıya dayanamayan TFF, iki futbolcuya ceza verdi. Futbolcularımızın güvenliğinden sorumlu insanlara ne ceza verilecek? Hakem yüksek puan aldı. TFF yerinde duruyor. Valiye, Emniyet Müdürüne herhangi bir işlem yok." dedi.
"Bunun baronları da var"
Yasadışı bahislere de değinen Koç, "Türk futbolunda hakemler üzerinden ligi dizayn eden bir şebeke var. İstedikleri şekilde manevra edebiliyorlar. Bahis konusunu daha önce de gündeme getirmiştik. Acaba bunun bahisle bir alakası var mı? Bu durumu inceleyen merci var mı? Sosyal medya fenomenlerinin bahis soruşturması yapıldı. Bunun baronları da var. Bahis, sorgulanması gereken unsurlardandır." dedi.
Olayların sıradanlaşmasının Fenerbahçe'yi isyan ettirecek noktaya geldiğini belirten Koç, şöyle konuştu:
"Trabzon'da yaşananlar basit bir holiganizm olayı değildir. Nasıl Rize'de kurşunladığımız olay basit değilse bu da basit bir olay değildir. Valilik ve Emniyet yetkilileri gergin geçeceği belli maçta gereken önlemleri almamışlardır. Maçın başından itibaren artarak devam eden gerginliği hiç sezmediler mi? Tecrübeli devlet görevlisi, Emniyet görevlisi maçın nereye gideceğini çok rahat sezebilirdi. Sezemedi mi sezmediler mi?
Devletimizin en üst temsilcilerinin bu olaya sebebiyet vermeleri hiçbir şekilde hafife alınamaz. Ciddi anlamda hafife alındığını görüyoruz.
Sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık. Haksızlıkları haykırdık. Tüm kumpaslara, suikast girişimlerine rağmen spora odaklandık. Olimpiyatlara en çok sporcu veren kulüplerden biriyiz. Bu haksızlıklara, çifte standarda, haksız rekabet tohumları ekenlere isyan etmemiz gereken bir döneme girdik. Bugün attığımız adım, bundan sonraki adımların ilk ve somut adımlarıdır."
"Herhalde yayıncı kuruluşa sempatik görünüyorlar"
Ali Koç, çarpıcı açıklamalarına şu şekilde devam etti:
"Türk futbolunun artık reset zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup, Türk futbolunun artık kendini tekrar inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz. Türkiye'de bunu yapacak liyakatlı kadrolar mevcuttur. Bu doğrultuda inşallah kulübümüzün haklı isyanı ve eylemler süreci, yapılması gereken temizliğin fitilini ateşler. Temiz bir Türk futbolu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için artık olmazsa olmaz bir konuma gelmiştir. Zaman tarafsızlık, adil rekabet, sportif ahlağın öne çıkması gereken zamandır.
TFF, isteseniz, planlasanız, kurgulasanız bu kadar çok olayı aynı sezona hiç kimse sığdıramazdı. Daha ne olması gerekiyor aynaya bakıp yüzleşmek için? Yalpalayan, yolda giderken anlık refleksle kararlar alan, aldığı pek çok karardan dönen, bir maç planlamasını dahi yapmaktan uzak, hatta bile bile mi Türkiye'nin büyük camialarını karşı karşıya mı getiriyor bilmiyorum ama buna sebebiyet veriyor. Normal bir federasyon 15 Mart'a kadar bekler, Türkiye'yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamayacağına göre takvimi yapar. Onlar beklemeden tarih açıkladılar. Bir Süper Kupa için bütün ligleri iptal ettiler. Herhalde yayıncı kuruluşa sempatik görünüyorlar."
"Bu herhangi bir lig maçı değildir"
Maça U19 takımıyla çıkmalarının isyanın ilk adımını attıklarını ifade eden Ali Koç, şunları dedi:
"Bizim isyanımızı bir maç tarihine bağlayanlara sesleniyorum, gerçekten kötü niyetlisiniz. Maç planlamasına bakalım. Hepsini geçiyorum. Yunan federasyonunu örnek gösteriyorlar. Kendi beceriksizliklerini ve yarattıkları sıkıntılı ortama kılıf olarak Yunan federasyonunun kararlarını çıkarıyorlar. Yunanlar yabancı hakem getiriyor, siz de getirin. Savunmaları son derece futbol fakiri değerlendirmelerdir. Bu herhangi bir lig maçı değildir. Uzama ihtimali var. Tek maçlık bir kupadan bahsediyoruz."
"Sıkıntılı dönemde aslında kazananın adresi belli dedik"
Şaibeli sürecin kazanananın belli olduğunu söyleyen Koç, şu ifadeleri kullandı:
"Galatasaray da tur atlasaydı bu maç bugün oynanacak mıydı? İstanbul-Şanlıurfa arası mesafe birçok Avrupa deplasmanıyla aynı mesafededir. Biz Kararümrük maçımızı ertelemeyin, bu maçı erteleyin dedik. Sezon sonu oynayalım, hadi takvime sığmadı sezon başı oynayalım. Ama rakibimizi kullanarak onlar istemiyor diyorlar. Karagümrük de istemiyor deyince biz onu hallederiz diyorlar.
Sıkıntılı dönemde aslında kazananın adresi belli dedik. Keşke gelselerdi, depremzedeler, zavallı çocuklar vs. adı altında algılara devam ediyorlar. Gelelim rakibimize... Öncelikle kendilerini canı gönülden kutluyorum. Çünkü adım adım, ilmek ilmek futbolun tüm unsurlarını kendi lehine hizmet eder hale getirmek olağanüstü başarı.
"Barış çağrılarını samimi bulmuyorum"
Yıllarca tohumları ektiler ve bu ortamı sağladılar. Hedeflerine ulaşmakta o kadar mahirler ki ellerindeki algı gücüyle TFF'sinden kurullarına, hakemlerine kadar tehditler oluşturarak sistem kurmuşlar. Küçük rahatsızlıkta da öyle bir isyan ederler ki zannedersiniz dünyanın en mağdur takımları. İtidal çağrılarını, kardeşlik, barış çağrılarını samimi bulmuyorum.
"Biz Şanlıurfa'ya borçluyuz"
Biz Şanlıurfa'ya borçluyuz. Şanlıurfa'daki Fenerbahçe taraftarlarına, buranın esnafına borçluyuz. Telafi edeceğimizi daha evvel söyledik. Öncelikle biletlerin hepsini Fenerbahçe satın almıştır. Biliyorsunuz 2011 Süper Kupa'sı hala oynanmadı. TFF gereken cevabı vermedi. Değerlendirdiklerini de sanmıyorum. Aslında TFF'nin bu konuda bu kadar temkinli davranmasını, gündemine almamasını son derece manidar buluyoruz. Başka yerlere çağrışım yapan bir durum olarak değerlendiriyoruz. Artık sadakat mi, vefa mı dersiniz bilmiyorum. Beşiktaş Başkanı ile konuştum. O kupa öyle ya da böyle oynanacak. Bu kupayı Şanlıurfa'da oynanmasını teklif edeceğiz. Riyad'ta oynanmayan Süper Kupa'nın Şanlıurfa'da oynanmasını öneren Fenerbahçe'dir. Depremzedelere olan hassasiyeti unutturmayalım. Onun için maçın burada yapılmasını önerdik, kabul ettiler. 11 şehirden Şanlurfa'yı seçtiler. Ama bizim birinci önceliğimiz Fenerbahçe'nin çıkarlarıdır. Verdiğimiz kararın arkasında duruyoruz. Şanlıurfa halkının anlayışına sığınıyoruz. Yaşadıklarımız ortada.
"TFF takvimi becerebilirse burada bir Süper Kupa maçı daha oynanacak"
"Bizi yönetenler, bizden sorumlular bu konuya kulaklarını kapadıkları için biz artık isyan etmek durumuna geldik. Ama Şanlıurfa rahat olsun. Bizim sözümüz var. TFF takvimi becerebilirse burada bir Süper Kupa maçı daha oynanacak.
Gelelim yayıncı kuruluşa. Konuyu ne kadar acıte ettiğinizin farkındayım. Yayıncı kuruluş kendi menfaatleri çerçevesinde Fenerbahçe'yi niye mağdur olduğunu dürüst adil şekilde anlatacağına okları yönetime ve Fenerbahçe camiasını ayrıştıracak şekilde program yapıyorsunuz. Türkiye Kupası artık sizin olsun. Türkiye Kupası'nın ihaleye çıkarılmasını başkanlar istediği zaman baskı yaptınız, geri adım attırdınız. Dünyada hiçbir yerde olmayan bir grup formatı geliyor. Bizim 4 yıldır bu kupadan aldığımız gelirler 1 kuruş artmadı. Sizin sponsorluktan ne aldığınızı bilmek istiyoruz, söyleyen kimse yok. Fenerbahçe'yi hedef aldınız. Garip bir yayın yaptınız son 3 gündür. Bizim için sizin krediniz bitmiştir."
"Niye kabul etmediniz? Kötü olduğunuz için!"
Olağanüstü Genel Kurul'da da anlattığım gibi camiamız kırılgan. Bütün bu yaşananlar içinde isyanımız ve bundan sonraki süreçte başarılı olabilmemiz için omuz omuza olmamız lazım dedik. 3 günde ne kadar ayrıştırıldığınızı görüyorum. Gücü de buradan alıyorlar. Bugün U19 maçımız vardı. Biliyor musunuz ki bütün U19 maçları Cumartesi günüydü ve bizimki de Cumartesi günü olacaktı. TFF bir danışmanlık şirketi Cuma-Cumartesi günü kulübümüzde olacağı için maç Pazar'a alındı ancak toplantılar Çarşamba-Perşembe yapıldığı için hem Giresunspor hem Fenerbahçe maçın Cumartesi oynanması için başvuru yaptı. Kabul etmediniz. Niye kabul etmediniz? Kötü olduğunuz için!
"Her şeyi değerlendirdik"
Olağanüstü Genel Kurul'da gereken yetkiyi aldık. 2018'deki rekor katılımda yaşanan süreçten daha fazla insan katıldı. Teşekkür ediyorum. Biz ligden çekilme dahil her şeyi değerlendireceğimizi söyledik. Her şeyi değerlendirdik. Camianın ileri gelenleri, kongre üyeleri, futbolcularımız bu sezonun emeğini feda etmeyelim dediler. Hukuken ve finansal açıdan baktığımızda alelacele hareket etmektense sezon sonu genel kurulda adımları atarız dedik.
"18 Temmuz'da seçim yapmaktansa hiç yapmamak daha doğru olur"
Buraya gelirken öğrendik, 18 Temmuz'da TFF seçim yapacakmış. Aslında bu iki şeyden biri. Gerçekten futboldan hiç anlamadıklarının bir ispatı daha veya kendilerine göre akıllıca bir plan. 18 Temmuz geldiği zaman bazı play-off maçları başlamış olacak. Yeni yönetim yeni sezonla ilgili plan yapamayacak, hakemlerle ilgili tasarruflar yapılamayacak. 18 Temmuz'da seçim yapmaktansa hiç yapmamak daha doğru olur.
Akıllıca plan, niye? 18 Temmuz'da ligler biter, gerginlik söner, millet tatile gider, Avrupa Kupası'nda iyi bir sonuç alırız, biz de devam ederiz. Dikkat ederseniz aday olmayacağız demiyorlar. Bugün kulüplerin istediği TFF'nin devam etmemesi yönünde.
"Milli Takım'ı Avrupa Kupası'na götürür"
Bir argüman daha. Avrupa Kupası'na federasyonsuz mu gidilsin? Şimdiden düğmeye basarlarsa yeni gelen federasyon Milli Takım'ı Avrupa Kupası'na götürür. 18 Temmuz'un samimi bir tarih olmadığını düşünüyorum.
Fenerbahçe Başkanı olarak, seçimlerin en kısa zamanda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun da 30 gün içinde olabileceğini söylediler.
"Bizim korkumuz feci bir olayın olması"
Temiz futbol için bir manifesto yayınlayacağız. Yol haritası aslında net. En büyük eksiklik liyakat. Liyakatın olammasının en ömnemli sebebi TFF seçimlerinin bağımsız olmaması. Kazanan kişilerin futbol bilgisi olmaması. Kurullardaki yapıyı inceleyin. Futbol aşkıyla yanıp tutuşan, futbolda dönüşümü yapabilecek kabiliyette olanları tarafsız şekilde ortam yaratacak dönüşüm lazım.
Bu tansiyon konuşularak, diyalog kurularak, samimi yaklaşımlarla çözülür. Bizim karşımızda şu an ne samimiyet, ne iyi niyet var. Bizim korkumuz feci bir olayın olması. Trabzon'da oluyordu. Az kaldı. O bayrak futbolcuya saplansaydı ne konuşacaktık? Vali, Emniyet Müdürü görevde olacak mıydı?
"Onu bayramdan sonra tekrar ele alacağız"
Nasıl polis olmaz statta ya! Bunu devlet açıklayacak! Devlet bunu açıklamak zorunda Fenerbahçe Spor Kulübü'ne! Biz olağanüstü genel kurul yapıyoruz daha fazla polis var. Açıklamak zorunda bize!
Olağanüstü bir şey olmadığı takdirde demiştim. Bana göre olağanüstü bir şey olmadı. Ama oraya doğru gidiyor. Yönetici arkadaşlarım bu kararımın tekrar gözden geçirilmesi için baskı yapıyorlar haklı gerekçelerle. Onu bayramdan sonra tekrar ele alacağız.