Alper Potuk: Fenerbahçe'de kimsenin yokluğu hissedilmez
Fenerbahçe’deki beşinci yılını geride bırakan Alper Potuk, Phillip Cocu ile başladıkları yeni sezondan beklentilerini ve geçmiş yıllarla ilgili değerlendirmelerini anlattı:
Fenerbahçe’de son yıllardaki eksik ne? Başarı neden gelmiyor? Neyi eksik yapıyorsunuz?
Yavaş oynadığımızı düşünüyorum. Herkes elinden geleni yapıyor. Geçen yıl çok fazla bireysel hata yapıyorduk. O yüzden kötü başladık geçen yıl. Bu yıl Benfica’ya iki maçta hiç pozisyon vermeden elendik. Yediğimiz iki gol de çok şanssız gollerdi.
Yeni Malatya maçı neden kaybedildi?
Yeni Malatya maçında pozisyonlara biz girdik. Şanssız bir gol yedik.
Forvet oynama hikayen nasıl oldu?
Geçen yıla kadar hiç forvet oynamamıştım. Aykut Kocaman’ın bana söylediği şeylerden sonra forvet oynamaya başladım. “Ben futboldan anlıyorsam eğer forvet oynarsan her sene 15-20 gol atarsın” diyordu. Bu yıl ilk Benfica maçında forvet oynadım. O maçta hocamız savunma yapmamızı istemiyordu ama dakikalar ilerledikçe psikolojik olarak geriye çekildik. Çok top gelmedi. İkinci maçta da iyi başladık. Yine saçma bir gol yedik. Forvet oynadığım zaman çok pozisyona giriyorum. Gole dönüştürmek isterim.
Peki senin tercih ettiğin mevkii var mı?
Hoca ilk geldiğinde konuştuk. Orta saha oynadığımı bilmiyordu. Ona 8 numarada oynadığımı söyledim. Sakatlık geçirdikten sonra sonra birkaç maç kanatta oynadım. Orada iyi oynayınca orta sahada oynadığım unutuldu. Ondan sonraki sene hoca değişti 10 numara oynattı. Geçen yıl Aykut Kocaman forvet oynattı. Benim asıl mevkim 8 numara. Ama en çok sol kanatta ve forvette oynamayı seviyorum.
Kendinde hangi eksiklikleri gidermek için çalışıyorsun?
Son vuruşlarda sıkıntım vardı. Ama geçen yıl çok çalıştım. Sağ ayak ve sol ayakla gol vuruşlarını çok çalıştım. Geçen yıl kaleci antrenörü ile birlikte kafa vuruşu çok çalıştım. Bu yıl Benfica maçında kafa golü attım. Bitiriciliği geliştirmeye uğraşıyorum.
Peki frikik gollerini görebilecek miyiz?
Eskişehirspor’da iken frikik çok kullanıyordum. Altyapıda çok da golüm vardı. Ama kaliteli oyuncular olunca bana sıra gelmiyor. Antrenmanlardan sonra frikik de çalışıyorum.
Cocu’nun gelişi takımda neleri değiştirdi?
Cocu ve yeni yönetimin gelmesi ile Samandıra’da hava değişti. Taraftarda ve camiada büyük değişimler oldu. Cocu geldiğinde geldiğinde hep ağır antrenmanlar ve çift antrenman yaptık. 2.5 saat civarı antrenmanlar yaptırdı. Yavaş yavaş gücümüze kavuşunca sahada istediğimizi yapmaya başlarız.
‘Futbolcular antrenmanı sevmez ‘diyorlar. Gerçekten öyle mi?
Antrenmana bağlı. Her futbolcu şikayet eder ama iyi de çalışmak ister. Futbolcu milletini memnun etmek zordur. Ama sezon başında yapılan antrenmanların bütün sezona etkisi büyük.
Josef’in gidişi sizi olumsuz olarak etkiler mi?
Burası Fenerbahçe... Kimsenin yokluğu hissedilmez. Josef giderse onun yerine gelecek oyuncular var. Bol şans diliyorum. Büyük hizmetler yaptı.
Her kötü sonuçta yerli futbolcular çok eleştiriliyor. Nedeni ne?
Bu Türk halkının genel sorunu. Diğer takımlarda da böyle. Yabancıya büyük bir hayranlık var. Bizim yaptıklarımızı yapıyorlar. Belki daha az yapıyor yabancılar. Bütün değeri onlar görüyor. Bana stadımızda hiç tepki olmadı. Bunu yapanlar klavye delikanlıları. Gerçek taraftarımız arkamızda.
Peki Hasan Ali çok etkileniyor mu?
Hasan Ali de çok etkilenmez. İşimizi yapıyoruz biz.
Bazen iç saha maçlarında tepki oluyor.Bu etkiliyor mu?
Deplasmanda küfür yiyince topu daha çok almak istiyorsunuz. Kendi sahamızda tepki olunca özgüvenimizi sarsıyor ve bizi üzüyor. Ama deplasmanda küfür kıyamet oluyor. İç sahadan çok daha fazlası oluyor. Bu bizi sadece motive ediyor. Daha iyi oynamamızı sağlıyor.
Trabzon deplasmanlarında ne hissediyorsun?
Sadece Trabzon olarak görmeyin. Gittiğimiz deplasmanlarda hoş geldiniz beş gittiniz diye karşılanmıyoruz. Sahaya çıktığımız zaman hiç kimse ‘buyrun bizi yenin’ demiyor. Her gittiğimiz deplasmanda canımızı dişimize takıyoruz..
Emre Akbaba Galatasaray taraftarı olduğunu söyledi. Profesyonel futbolcunun takımı var mıdır?
Küçüklükten bir takım tutabilir futbolcu. Ama yaş ilerledikçe takım tuttuklarına inanmıyorum. Bu konuda benim hakkımda da yalanlar atılıyor. Kimse bilmeden sallıyor.
Sence yönetciler Samandıra’da olmalı mı? Bu sizi pozitif ya da negatif etkiler mi?
Kötü sonuçlarda Aziz Başkan gelip hissettiriyordu yanımızda olduğumuzu. Ali Başkan da Bursa maçında bizi taraftar ile buluşturdu.
Samandıra’da yönetim kurulu gelince baskı hissediyor musunuz?
Derbilerde özel motivasyona gerek yok denir. Bir derbiyi teknik direktörünüz olmadan kazanabilir misiniz?
Derbi maçlara özel bir motivasyon olmuyor. Anadolu takımları ile oynarken konsantre olamadı denilbilir. Derbilerde hocaların ve taraftarın bir şey yapmasına gerek kalmıyor. Tabii hoca olmadan olmaz ama elimizden geleni yapıyoruz.
Galatasaraylı oyuncular ile Kadıköy’deki serinizle ilgili muhabbet açılıyor mu?
Milli takımlarda zaman zaman konusu oluyor. Onlar da artık Kadıköy’deki geleneği kabullenmişler.
Kolay maçlarda kaybedip zorlu maçları kazanıyorsunuz. Bunun nedeni ne?
Herkes o maçlara kendini daha iyi hazırlıyor. Geçen yıl birkaç kez oldu. Ben de takım arkadaşlarımı uyardım; “Bakın böyle küçümsüyoruz ama hata yapıyoruz” dedim. İçeride oynadığımız maçlarda nasılsa kazanırız dediğimiz zaman sıkıntı yaşıyoruz. Ama deplasmanlarda yeniyoruz.
Oynadığın en iyi oyuncular hangileri?
Eskişehir’de oynarken Dede vardı. Efsane olan bir oyuncuydu. Fenerbahçe’ye geldikten sonra Emre Belözoğlu ile oynadım. Müthiş bir oyuncuydu.
Emre Belözoğlu ve Selçuk Şahin gibi oyuncular gittikten sonra sıkıntılar oldu mu? Ağabeylerin yokluğu bir eksiklik yarattı mı? Çünkü onlar gittiğinden beri şampiyonluklar gelmiyor.
Emre ve Selçuk saha dışını çok iyi organize ediyorlardı. 2-3 haftada bir kesin bir organizasyon yapıyorduk. Bowlinge gidiyorduk. Benim eve geliyorlardı. Urfa kebabı söylüyorduk. Antep yemekleri söylüyorduk. Sonra bir aktivite yapıyorduk. Onlar gidip yabancılar çoğaldıktan sonra çok fazla böyle şeyler yapamamaya başladık. Volkan abi 2-3 yıldır tekneye gidelim diyor. Geçen gün ayarladı. Onda da gidemedik. Takım kaybedince siteden dışarı çıkamıyoruz.
Büyük takımda oynayınca özgürlüğün çok mu kısıtlanıyor?
Hayır kendimizi kötü hissediyoruz. İçimizden bir şey yapmak gelmiyor. Hem yenilmişler hem geziyorlar denilsin de istemiyoruz. En çok üzülüyorum diyenden daha fazla üzülüyoruz.
Kendinle ilgili özeleştirilerin var mı?
Hocalarımızla da konuştuk. Geçen yıl çok çalıştım. Vücut yapım nedeniyle çok değişiklik olmuyor. Özel hocam var. Ekstra antrenman yapıyorum. Yoksa son derece güçlüyüm.
Taraftar bu sene geri döndü. Ne söylersin?
2 senedir taraftarımızı özlemiştik. İç sahada kalabalık olmuyordu. Bu yıl hazırlık maçları bile çok güzeldi. Oynadığımız futbol ve skorlar da önemli. İyi başarılar elde edip onları bekleyeceğiz. Sahaya çıkınca 10 bin kişi varsa her taraf boşsa farklı doluysa farklı oluyor. Koşamayacağın bir pozisyonda taraftarın etkisi ile koşup o pozisyonu kazanabiliyorsun. O sesler çok motive ediyor.
VAR sistemi nasıl etkileyecek sizi?
VAR sistemi ile daha adaletli olacak. Bazı pozisyonlarda çok bekliyoruz. Adalet için beklemeye değer.
Hakemlerle hiç diyalog oluyor mu? Küfür oluyor mu?
Hakeme küfür edilir mi? Asla küfür olmuyor ama serzenişlerimiz oluyor. Hakemlerle diyalogumuz gayet iyi. 1-2 hakem var sevmediğim. Sevdiğim hakemler de var ama söylemeyeyim. 1-2 hakem var. Maça çıkmadan gördüğüm an eyvah diyorum.
Teknik direktörün takıma etkisi ne sence?
Teknik direktörün etkisi bana göre yüzde 50’den fazla. Yüzde 60 diyeyim. Futbolcuların etkisi de yüzde 40. Hocanın kurduğu takım önemli..
Yedek kalınca ne hissediyorsun?
Yedek kalmayı hiçbir oyuncu sevmez. Ama Fenerbahçe’de oynuyorsan bu normal. Büyük oyuncular ile oynuyorsun.
Kaptanlık hedefin var mı?
Fenerbahçe’de herkes kaptanlık yapmak ister. Böyle bir hayalim var.
Anadolu’da başka bir dünya var. Orada oynamak nasıl?
Eskişehirspor büyük bir camia. Bir Anadolu takımı gibi değil. Orada da spotlar üzerimizdeydi. Dışarı çıktığımızda her şeye orada da dikkat ediyorduk. Diğer Anadolu takımlarından gelenlerden bu yönden farkım var.
Berke ve Barış’a ne mesaj verirsin?
Yetenekli olmasalar buraya gelmezlerdi. Buraya geldikten sonra hocanın kararlarına saygı gösterip, hiç trip yapmadan, hiç üzülmeden ki bu özellikle Türk futbolcularında çok var. 1-2 maç oynamayınca trip atıyorlar. Bunu da hocalar görüyor ve sonra o sorun büyüyor.
Zaman zaman özel yaşamın ile ilgili eleştiriliyorsun.
Özel yaşamıma çok dikkat ediyorum. Yakalandın diyorlar ama hepsi tatil döneminde ve izin günlerimde. 6 senedir İstanbul’dayım. Gece kulübüne gittiğim 10’u geçmemiştir. 1-2 kere magazinciler gördü. Bu üzerime yapıştı. Benim yaşantım çok düzenli. Sürekli kamplara maçlara gidiyorum. O yüzden evlenmek için erken.
İlk geldiğin dönemlerde nasıldı durum?
Her yere Selçuk Şahin ile gidiyorduk. Bekir, Caner hep abilik yapıyordu. Bir yere giderken onların kontrolünde birlikte gidiyorduk.
Beşiktaş maçları çok olaylı geçti. Futbolcular olarak nasıl görüyorsunuz?
İki taraf da çok kazanmak istiyor. Kazanma isteği ile oluyor. Saha dışında gidip görüşüyoruz. Ben saha içinde olan şeyin dışarıda büyüdüğünü hiç duymadım. Asla saha dışına yansımaz.
Şampiyonluklar önceden hissedilir. Böyle bir hissiniz var mı?
Kesinlikle var. Biz Benfica’ya elendikten sonra ligde çok zor yeniliriz diyorduk kendi aramızdaki konuşmalarda. Ama ilk maçta kaybettik. Şampiyon olduğumuzda da ilk maçta Konyaspor’a yenilmiştik.
Neden 7 numarayı giyiyorsun?
Küçükken 7 numarayı seviyordum. Bana hep 6’yı veriyorlardı. Bir arkadaşım 7’yi alıyordu. Onunla konuştum. Değişimli olarak giymeye başladık. Moussa ayrıldıktan sonra bir değişikliğe gideyim diye 7 numarayı isterim.
(Hürriyet)