Ankaragücü’nün etkileyici dönüşümü
Henüz oluşum dönemindeki bir gelişmeyle ilgili yorum gelecekte insanı ofsayta düşürebilir ama önemli değil. Ankaragücü’nün 2 saat içinde yapıldığı söylenen transferlerle bambaşka bir takıma dönüşmüş olmasına duyduğumuz hayranlığı hemen yazabiliriz.
Gizleyecek değilim zaten yazı da burada: Ankaragücü’nün İsmail Kartal’ı gönderme biçimi hiç de hoş olmamıştı ve bu kapsamdaki birtakım suçlamalardan dolayı tepkimi de ortaya koymuştum. O sırada de dile getirmediğim boyutu da şuydu olayın: Bu tür işlerin sonucu, geldiğiniz yere geri dönmektir!
Nitekim, İsmail Kartal’ın ayrılmasının ardından Ankaragücü peşpeşe kaybettiği maçlarla ateşe çok yaklaşmıştı. Özellikle ikinci yarının ilk maçında Galatasaray’dan yedikleri yarım düzine gol, Süper Lige veda maçları oynamaya başladıkları şeklinde yorumlanabilirdi. Ardından Başkent’teki Aytemiz Alanyaspor yenilgisi de sıkıntının büyüdüğünü gösterir gibiydi.
Ankaragücü ilk sıçramasını deplasmandaki Trabzonspor maçında yaptı. O karşılaşmanın son dakikalarında nizami golleri hakem hatasına kurban gittiği için puan alamadılar. 21.haftada evlerindeki Kasımpaşa maçıyla da çıkışları başladı. Deplasmandaki golsüz Akhisarspor maçında kazanmaya daha yakın olan taraftı Sarı Lacivertliler. Başkentteki BŞB Erzuruspor galibiyetinin ardından deplasmanda Antalyaspor’u da yenerek 4 maçta 10 puan yaptılar. Henüz ateşten yeterince uzak olmasalar da 30 puanla 12.sıradaki yerleri kötü sayılmaz. Üstelik bundan sonrası için çok daha fazlasını yapabileceklerini gösterdiler. Zaten üzerinde durulmaya değer nokta da bu.
Ligin devrearası transferleri bugüne kadar pek mutluluk getiren bir iş olmamıştır. Hatta bunun istatistiksel değerlendirmesi de yüzde 80 hüsran yüzde 20 isabet olarak görülür. Üstelik Ankaragücü’nün transfer yasağı, bununla ilgili sürenin dolmasının birkaç saat öncesinde kaldırılabilmişti. Bu kadar kısa sürede böylesine çok futbolcu alarak yepyeni bir takımla yola devam etmenin getirebileceği sıkıntılar da açıktı. Üstelik, takımın Mustafa Kaplan gibi deneyimsiz hocaya emanet edilmesi de cesaret işiydi.
Ankaragücü bu sıkıntıların hemen hepsini çok kısa bir sürede aşmakla kalmayıp özellikle Antalyaspor maçında göz kamaştırıcı bir futbol oynadı. Attıkları gollerin hepsi tam anlamıyla beceri ürünüydü. Biliyorsunuz, bizim ligimizdeki gollerin büyük bir bölümü, rakiplerin hatalarından kaynaklanır. Teknik adamlar da maçtan sonra futbolcularının bireysel hatalarından sürekli yakınır. Ankaragücü belki de bu sezon ilk kez bir maçtaki 4 golünü birden rakibin hatası filan sözkonusu olmaksızın oynadığı futbolla söke söke attı.
Futbolumuzun en belirgin yanı, hep yapılamayan hareketlerden oluşan bir toplama sahip oluşumuzdur. Çok büyük paralar verilen oyuncuların bile top kontrolünde zorlandığını, pas veremediğini, şut atamadığını, çalımla adam geçemediğini kısacası futbolun temel gerekliliklerini pek yerine getiremediklerini her hafta görürüz. Bunlara başka isimler takarak avunuruz. Örneğin, teknik direktörüne göre takımı mutlaka iyi mücadele etmiştir. Bunu olumlu bir durum gibi anlatmaya çalışır ama gerçekte oynayamadıkları futbolun bir başka ifadesidir.
Digitürk’ü olanların sürekli izlediği İspanya La Liga’sına bu gözle bakmanızı öneririm. En güçsüz takımın oyuncularının bile yukarıda saydığım gereklilikleri büyük bir beceri ile ortaya koyduklarını görüyoruz. Üstelik bazıları bizim ödemek zorunda kaldığımız paraların 10’da 1’ine filan oynuyorlar. Ankaragücü birkaç haftadır o takımlar gibi bir futbol oynuyor. Oynadıkları futbol, yapılabilen hareketlerden oluşan etkileyici bir oyun. Başarıları bundan kaynaklandığı gibi gelecek için de umut veriyor.
İsmail Kartal’ın ayrılmak zorunda kalmasına yol açan sıkıntının ardından, bu kadar çok transferin gerçekleştirilebilmesini mümkün kılan maddi kaynağın nasıl bulunduğunu bilmiyorum. Uzun yıllardan bu yana süregiden sorunun, önümüzdeki haftalarda tekrar karşımıza çıkıp çıkmayacağını da kestiremiyorum. Umarım ki böyle bir durum yaşanmaz ve Ankaragücü heyecan verici çıkışını sürdürebilir.
Başkentin Sarı Lacivertli ekibi 30 puanla 12 sırada, yani henüz ateşten tamamen uzaklaşabilmiş değil. Ancak bunu en kısa zamanda yaparak çok daha yukarı tırmanabileceğini gösteriyor. Onların bu başarısını alkışlarken maç sonrasında karayolu ile Ankara’ya dönerken yaşanan kaza sonrasında ölen taraftarlar, 17 yaşındaki Mert Turgut Çakır ile 19 yaşındaki Eren Açıkgöz’e Allahtan rahmet, kederli aileleriyle Ankaragücü camiasına başsağlığı diliyorum. Bu acı olayın, daha önce birbirlerini düşman ilan etmiş olan taraftar topluluklarını biraraya getirmesi tek teselliydi.
Ahmet ÇAKIR