Antalya’da 2.000 takım masalı bitmez!
Antalya’da 2 000 takım masalı bitmez!
Ahmet ÇAKIR
Her yılın belli dönemlerinde aynı yazıları yazmak zorunda kalmak hiç hoşuma gitmiyor. Ancak okuyunca göreceksiniz ki bununla ilgili ‘ağır tahrik’ sözkonusu. Tabii bir de olumlu durum var. İkisini de anlatayım.
Antalya’ya her yıl 1 000 - 2 000 takım geldiği yolundaki haberleri bugünlerde sıkça duymak zorunda kalıyoruz. Bir televizyon kanalı bu sayıyı 3 000’e kadar çıkardı. Konuyu akıl-mantık sınırları içine çekebilmek için de rugby takımlarının bile Antalya’ya geldiğini ileri sürdü. Yani değişik spor dallarından o kadar çok takım geliyor ki bu ilimize artık sayı 3 000’e kadar tırmanmış oluyor.
Elbette ki bunun gerçekle en küçük bir ilgisi bile yok! Haberci-spiker-yorumcu arkadaşlarımız bu rakamları ağız alışkanlığıyla telaffuz ediyor. Bunun sorumsuzluk olduğunu kimse umursamıyor. Devlet kanalında bile bir arkadaşımız 2 000 takım dedi ama 2 takım bile söyleyemedi. “Eskiden Werder Bremen filan gelirdi” diye konuyu geçiştirdi. İşin daha eğlenceli yanı, aynı programın içinde ayrı bir haber hazırlanmıştı bu konuda ve orada sayı 3 000’e çıkmıştı. Neyse ki o haberde 3 takımın adı vardı.
Asıl kastedilenin yurtdışından gelenler olduğu saptamasından hareketle şunu hemen söyleyebiliriz: Yeryüzünde Antalya’ya gelmesi muhtemel 1 000 takım bile yok! Bunu hesaplamak da çok kolay. Yakın yıllara kadar 17 ayrı ülkeden takımların geldiği belirtiliyordu, bu yıl sayının 36’ya çıktığını gördük. Ama çoğundan 1’er 2’şer takım geldiğini biliyorum. Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerden gelen takımların sayısının da 6’yı geçtiğini pek görmedim. Buna basketbolu, voleybolu, rugyby’yi de katın. Siz 10’ar takım geliyor deyin. Topladığınızda ne çıkacağı da ortada.
Bugüne kadar konuyla ilgili tek araştırma yapıldı. Bu 1 000 takım masalının yeni çıktığı dönemde konuyla ilgilenen Maliye Bakanlığı, 2006 yılında yapılan incelemede 172 takımın buraya geldiğini ortaya koydu. Sonraki yıllarda da gazetelerde, televizyonlarda 300, 600 gibisinden rakamlar yer aldı. Bunlar düzenli bir artışı filan da göstermiyordu. Bu yıl 600 ise gelecek yıl 300’e düşebiliyordu.
Spor basının pek çok konuda ciddiyetten uzak tutumu bilinmeyen bir durum değil. Bugünkü ‘batış’ durumunun önemli nedenlerinden biri de bu. Ancak bugüne kadar bir yetkilinin bile çıkıp gerçeği açıklamayışına şaşmamak mümkün değil. Anlıyorum, bu masal hepimizin hoşuna gidiyor ama olay sonuçta kendi kalemize attığımız bir gole dönüşüyor.
Arada gerçeği gören insanların oluşu, yüreğimize su serpiyor. 10 Ocak Cuma günü Radyospor’da Spor Kazanı programına konuk olan teknik direktör Koray Palas, Özgür arkadaşımıza ve hepimize gerçeği anlattı. Ortalıkta bir çırpıda adı sayılabilecek 10 takım bile yoktu! Önceki yıllarda burada önemli Alman ve Hollanda takımları görülür, bunlarla birlikte bizimkilerin de katıldığı turnuvalar yapılırdı. Bunları da Eurosport verir, bütün dünya görürdü. Sınırlı olanaklara karşın daha coşkulu ve dinamik bir ortam sözkonusuydu.
Aradan geçen zaman içinde Antalya’daki tesis ve öteki imkanlar alabildiğine arttı. Bugün oraya giden takımlar çok iyi koşullarda hazırlık çalışmalarını yapabiliyor. Ancak ortada ne geçmişin o önemli takımları var, ne de herhangi bir turnuva. O eski berbat stat varken turnuvalar yapılabiliyordu, şimdi asıl stadın yanında Akdeniz Üniversitenin stadı ve Mardan stadı var ama hiçbirinde turnuva filan yapılamıyor. Takımlarımız da maçlarını kamp yaptıkları otellerin sahalarında oynamayı yeğliyor.
Çok daha önemlisi Ortadoğu ülkeleri bu konuda belli ki bizden çok daha iyi koşullar sağlıyor ve önemli takımları oraya çekiyor. Eh, başta İspanya olmak üzere Fransa, İtalya, Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri zaten kendi ülkelerinde bu çalışmaları rahatlıkla yapabiliyor ve belli sayıda yabancı ülke takımlarını da çekiyor. Biz de bu konuda ne yapabiliriz diye düşünmek ve çalışmak yerine birtakım masallarla kendimizi kandırıyoruz.
Bütün bir yıl boyunca düzenlenen çeşitli turnuvalar, altyapı takımları gibi durumlar dikkate alındığında elbette ki belli bir sayıya ulaşılabilir. Fakat asıl kastedilen buraya gelen yabancı takım sayısıdır. Aslında bunun saptanması da çok kolaydır. İlgili turizm bürosu filan gibi bir kuruluşta mutlaka bu bilgiler vardır. Herhangi bir yayın kuruluşunun ilgilenip de bu sayıları almayışına inanmak gerçekten zor.
Sanırım ki bu kadar palavranın ardından kimsenin gerçekle yüzleşebilecek cesareti yok!
Peki, bu masallarla kendimizi aldatmanın yararı ne?
Antalya’ya bugünkünden çok daha fazla sayıda takım gelmesi için çaba göstermek, bunun için akıllıca işler yapmak yerine, kendiliğinden binlerce takım buraya geliyormuş aldanışından ne kazanç sağladığımızı bilsem, ben de rahat edeceğim.
Siz biliyorsanız bana söyleyin lütfen.