"Arda Turan konusunda bizim referansımız..."
Arda Turan’ın basın toplantısı bir tek şey söylüyor ; futbolcunun pişman olmadığını… Kendisiyle çelişen ifadelerine, anlam kaymalarına girmeyeceğim. Arda, kendi kendine, ”Oğlum Arda sakın geri adım atma” diyor. TFF Başkanı ve hocamla konuştum açıklamalarını geçiniz. “Seni bu uçağa alanı…” diye küfrederken, düşünmedi mi? Arda giderken, Fatih Terim dönüyordu. Fatih Terim bunların hepsini görmüş, geçirmiş bir futbol adamı. Arda’nın bildikleri, Fatih Terim’in unuttukları kadar. Ben kendisiyle duyduğum gururu da Arda’dan çektim. İnsanlar Radyospor yayınına bağlanıp, “Arda Turan gibiler yetişecekse yetişmesin” diyecek noktaya kadar geldiler. Radyo yayınımızda telefonlarımız kitlendi. Toplumu, sokağı iyi anlamak ve değerlendirmek gerek. 11 yıl sokağın içinden yayın yapan bir yayıncıyım. Arda’nın bu negatif tavrının arkasında duran insanların oranı % 20’yi geçmez. Ülkenin % 80’i hayal kırıklığı yaşadı ve yaka silkti. Konuşulacak çok şey var. “Arda öyle yaptı, böyle yaptı” demekten, cebimizdeki olumlu şeyleri de ortaya koyamıyoruz. Prim konusunda bilen biri yaz yazsın, ya da söylesin. Bir tekzip gördünüz mü? Gazetelerde çarşaf çarşaf futbolcuların aldığı paralar yayınlandı. 300-500 bin Euro gibi bedellerin ifade edildiğini gördük. Herhangi bir yalanlama, şikayet, mahkeme kararı, hukuki uygulama gördük mü? Açılmış bir dava var mı? Arda ısrarla haklı olduğunu söylüyor. Sana kim, ne yaptı Arda?
Almanya ve Portekiz’in, organizasyon kazanılırsa vereceği primleri, biz sadece Euro 2016’ya gittik diye futbolcular almamış mıydı? Bu primler kamuoyu vicdanında yargılanmıştır. Medya bu konuyu işlemiştir. Bunu sadece Bilal Meşe’ye mal edemezsiniz. Haber doğru. Fatih Hoca ile oyuncular arasında paranın dağıtılışıyla alakalı sorunlar olduğu da söylendi. Yayıncı kuruluşun programcılarından Şansal Büyüka da “Bu konuda kulağıma bir şeyler geliyor” demişti. O zaman git aynısını ona da yap. Böyle bir şey olabilir mi? Prim meselesi ülkenin meselesidir. Bu primler dağıtılmıştır ve bu primler mesele haline gelmiştir. Bunlar ayrıca yalanlanmamıştır. Bu ülkenin o dönemdeki Spor Bakanı da görevdedir.
Sayın Akif Çağatay Kılıç, “Bu prim konusu hepimizi yaralamıştır.” açıklamasını yapmıştır. Kılıç, “Arkadaşlar haklısınız. Yeri gelince konuşacağız” demiştir. Peki, Arda Turan Spor Bakanımızı gördüğü yerde aynı tepkiyi verecek mi? Arda Turan, çıkışında da haksız. Ailesini rencide eden bir haber yapılmamıştır. Var olduğunu iddia ediyorsa o zaman belgeleriyle konuşacak. Arda neyi unutmadı? Bu primler verilmedi mi? Verilip mesele haline gelmedi mi? TFF bugün tepki göstermedi. O haberlerin muhatabı Arda değil, TFF’ydi. Haber mikrofonun önünde değil, arkasında. Kariyerinin zirvesine çıkmış bir futbolcunun, milli takım kariyerini bıraktığı basın toplantısı 3 dakika sürdü ve boş koltuklara konuştu. Bir, soru-cevap yapmaya kalksan soru soracak kimse yok. Böyle bir veda toplantısı oldu.
Ülkenin gündemi ; küfretti, saldırdı, kovuldu manşetidir. Bizim referansımız bugünkü Hürriyet Gazetesi’nin manşetidir. Bilal Meşe’ye naçizane tavsiyem var. Meşe, gerçekten onu ve ailesini rencide ettiyse Arda bunu kanıtlamalı. Mahkemeyi de tatmin etmeli. Sizi haklı göstermeyecektir ama işlediğiniz suçu hafifletecek. Arda Turan ne sunar, mahkeme ne karar verir, göreceğiz. Bu basın toplantısı neye delil oldu? Bilal Bey, o basın toplantısını da dosyaya eklesin. Çünkü Arda Turan, pişman olmadığını söylüyor. Pişman olmayan kişinin cezası en yüksek mertebeden verilir. Arda boş koltuklara konuştu, Barcelona Kulübü de soruşturma başlattı. Arda, Barcelona’da zaten pazarlıkların bir parçasıydı. Satış listesine konuldu. Artık takas mı olur bilemiyoruz. Arda değersizleşti. Arda’yı alacak takım bu konuyu dert etmeyecek mi? Arsenal ile adı anılıyor. Sen Milli Takım’dan gönderilmiş bir insansın. Arda’yı alacak kulüp araştırma yapmıyor mudur? Yetenek, kariyer, tecrübe… Ama kulüplerin önemsediği konu ; tutum ve davranıştır. Her şeye karşı tavır, duruş, olayları karşılama, yönetme… Kaçırdığın gol sonrası verdiğin tepki de aile yaşamın, bir sonraki gol pozisyonundaki soğukkanlı oluşuna kadar hepsi bunun içinde.
Arda Turan kovuldu. Milli Takımı bırakmadı. Bu, TFF ve Terim tarafından kendisine yapılan son iyiliktir. “Kontrollü olarak steroid kullandım, ülkeme fedakarlık yaptım” diyor. Ama o yaptıkları bir özür olamaz. Basın toplantısına izin verildi. Demirören ve Terim son iyilik ve büyüklüklerini yapmışlardır. Bizim toplum olarak bir seçim yapmamız gerekiyor. Arda ile ilgili gereği yapıldı. Hatta giderken kendisi için taksi bile çağırdılar. Burak, Caner oradaymış, bir başka futbolcu olaydan sonra hiçbir şey olmamış gibi selfie yapmış… Bu konuyu daha da derinleştirmenin bize ne faydası var? Arda bu hareketi yaptıktan sonra yanında olanlar, daha sonra bir şey olmamış gibi davranıyor. Bu ne zamana kadar devam ediyor? Arda ile ilgili karara kadar devam etmiştir. Terim, Arda’yı karşısına alıp konuşmuştur. “Seni bu uçağa alanların da…” dediğinde yer hizmetleri görevlisine mi küfretti Arda? Bu hesaplaşmanın sonrasında alınan karar ortada. O kararın üstüne Caner, Gökhan ya diğer futbolcu arkadaşları bir ders almamış mıdır?
Başka bir Milli Takım var mı, onu tutalım? Pazar günü Kosova maçımız var. Kazanmak zorundayız. Dünya Kupası’na gitmek istiyoruz. Kadroda yer alan futbolculardan formdan düşeni olacak, sakatlıklar olacak. O formayı kimler giydi bugüne kadar? Taşıyan oldu, taşıyamayan oldu. Ama bir tane Milli Takım var. Bu takımı reddetmek gibi bir opsiyonumuz var mı? Arda’nın basın toplantısını kimse takip etmedi. Bilal Meşe’nin şikayet dosyasına ek oldu. Değerlendirmemizi sağlam bir şekilde yapabilmek adına bizlere malzeme oldu. Tereddütleri gidermemiz anlamında da yararlı olduğunu söyleyebilirim. “Bütün gazetecileri geri çekelim, Kosova maçıyla hiçbirimiz ilgilenmeyelim” dediğimizi varsayalım. Ne olacak? Başka Milli Takım yok.
Fatih Terim daha önce, “Gönlüme almıyorum ama kadroya aldım” demişti. İçine sinmediği halde gereğini yapan Fatih Terim, bugün de gönderdi. Esas olan Milli Takım menfaatidir. Bu işi Arda Turan meselesiyle kapatmıyorsak, başka kurban da lazım demek kime fayda sağlar? Gençleşen bir Milli Takım olacak. 2018’de şu andaki bazı isimler de olmayabilir. Diğer futbolcular da bir oturup düşünmüştür. Arda’ya o anda belki yanlış yaptığını söyleyip izole edemediler ama son durumu gördüklerinde bir daha düşünmüşlerdir diye tahmin ediyorum.
Alex, Aykut Kocaman’a küskündü. Bir çatışma olmadığını kimse söyleyemez. Kocaman’ın Alex’i eleştirdiğini ve çok kritik yerlerde kullanmadığını dahi gördük. O devir kapandı. Bunu lehte ya da aleyte söylemiyorum. Konya’ya giden Aykut Kocaman ile şu anki Aykut Kocaman arasında fark var. Kocaman, Fenerbahçe’yi özlemiş. Heyecan duymak ve olumlu bir beklenti içinde olmak adına her türlü malzeme var. Konyaspor’a tarihinin en büyük başarısını yaşatmış, tecrübesini artırmış bir Aykut Kocaman var. Bu neye yarar? Fenerbahçe’nin daha büyük bütçeli organizasyonlarda mücadele etme noktasında Aykut Kocaman’ın takıma aktaracağı çok şey var. Hayırlı, uğurlu olsun. Önce bir yeni Aykut Kocaman’ı görmek gerek. Takımın geneliyle alakalı uzaktan bir tespiti olduğunu görüyoruz. “Futbolcular nasıl bu hale geldiler, bilemiyorum” deyip lafı Van Persie’ye bağlıyor. Bu ifadesi önemli. Takımın içinde arkadaşlık, dayanışma ve yardımlaşma da, saha içindeki sisteme entegre edilecek şekilde devamı da önemli. Bunların hepsi bir bütün ve büyük resmin parçası. Hepsi bir arada olduğunda Beşiktaş gibi arka arkaya şampiyon oluyorsun. “Fenerbahçe’nin bulunduğu iklim futbolcuları değersizleştiriyor” diyor. Aykut Kocaman, futbolculardan faydalanmak adına da her şeyi yapacaktır.
Aykut Kocaman, değersizleşen oyuncuları doğru bir futbol iklimiyle kazanmak istiyor. Van Persie’yi yeniden Van Persie yapmak istiyor. Bunu yapmak kolay bir şey değil. Ama bu mesajlarla Fenerbahçe’ye gelmesi çok doğru. Valbuena yorumu da dikkat çekici. Valbuena’da bir açlık, hırs, kaybetmeye isyan, liderlik gördüğünü söylüyor. Valbuena ile çalışmaya hevesle yaklaştığını görüyoruz ve onda bir Kuyt gördüğünü de ifade ediyor. Valbuena’dan beklentisini iyi okumak lazım. Aynı mevki oyuncuları değiller ama Kuyt, Valbuena’ya nazaran daha kısıtlı yeteneğe sahipti. Fakat ; Kuyt büyük bir fedakarlık ve anlayışla kontratın hakkını sonuna kadar verdi. Kendisi için değil takım için oynayan bir oyuncuydu. Kuyt, antrenman bittikten sonra herkesin bir yere gittiğini görüyordu. Kuy daha sonra, ”Antrenman bitti arkadaşlar ama böyle takım olunmaz” dedi ve mangal partisine herkesi davet etti. Kuyt bu işlere de soyundu, ondan sonra Fenerbahçe takım oldu. Valbuena, Van Persie gibi oyunculara böyle işler de düşüyor.
Aykut Kocaman’ın, Fatih Terim ile ilgili kullandığı ifade manşetlere çıktığı gibi değil. Orada aslında, “Türkiye Futbol Direktörü ne iş yapar bilmiyorum” demiyor. “Terim’den sonra bu sistem devam edecek mi, etmeyecek mi?” diyor ve sorguluyor. Terim için daha geniş bir sorumluluk var. Terim’den sonraki teknik adamlara da aynı apolet verilecek midir işte bunu sorguluyor. Böyle bir futbol aktörü bu işi sorguluyorsa, bu durum TFF’nin iletişimiyle alakalı yeteri kadar iyi olmadığını gösteriyor.
Ospina şu anda çok pahalı görünüyor. Volkan Demirel varken, Fenerbahçe’nin onun kadar iyi bir kaleciyi daha alabileceğini düşünmüyorum. Bence bu bir lüks. Volkan bence birinci kaleci olarak yeterli. Kontrat yapılmalı. Ama 1 yıl olmalı. Durumunu görerek tekrar sözleşme yenilenebilir. Form durumunu sürdürdüğü sürece daha iyi bir kaleci bulamazsın. Kaptan olarak, tecrübesiyle birlikte hak ettiği parasını ödersin. Chelsea’daki John Terry gibi düşünün. Volkan Demirel’i ikinci kaleci olmaya çekeceğim diyecek ekonomik gücün var mı? Ciddi bir transfer bütçesi olsaydı farklı olabilirdi. Fenerbahçe’nin yeterli bir hazırlık ve mali gücü olsaydı evet durum değişebilirdi. İkinci kaleci alacaksın. Ospina, geldiği yerde ikinci kaleci olacak mı? Bence tercihen de kiralık kaleciler olabilir. Fabiano tarzı bir kaleci bulacaksın. Volkan, Fabiano, Ertuğrul sistemi çok iyiydi. Fenerbahçe’nin ayrıca asıl sorunu kalede değildi. Fabiano yokken Volkan, Volkan yokken de Fabiano işi götürdü. Başka sorunlar vardı. Birçok mevkide sorunlar varken, kalede problem var mıydı? O zaman niye problem çıkarıyoruz?
Bir oyuncunun satılıp satılmaması, tek başına değerlendirilebilecek bir durum değildir. Şenol Güneş’e, Marcelo için gelen teklifi önce bir soracaksın. Şenol Güneş belki de, ”Marcelo’nun yanına adam lazım.” diyecektir. Oturacaklar, tartışacaklar. Alternatiflerine bakacaklar. Marcelo’nun yanına bir partner bakıyor Beşiktaş… Marcelo’yu gönderiyorsan iki oyuncu bakıyorsun demektir. Marcelo’nun, Oğuzhan’ın satışı gündemde. Geleceklere ve gideceklere bir arada bakmak lazım. Bir tek oyuncu üstünden konuşmamak gerek. İşin arka planında neler oluyor, onu net şekilde gördükten sonra daha sağlıklı bir yorum yapma imkanımız olacaktır.
Beşiktaş, Efes karşısında ezici bir galibiyet aldı. Anadolu Efes gibi bir takımı elediler ve bu büyük bir iştir. Ufuk Sarıca ve basketbolcuların hakkını teslim etmek lazım. Euroleague’i kazanan takımın final oynamasını beklemek de gayet doğaldır. Final serisinde 4 galibiyete ulaşan takım kazanacak. Bu final serisinde Fenerbahçe favori. Fenerbahçe favori olmakla beraber güzel bir seri bekliyorum. Tribün olayları, başkanlar seviyesinde ortamı geren açıklamalar, sportif rekabeti gölgeleyen bir süreç olmaz ise daha iyi olacaktır. TBF Başkanı ve Spor Bakanı final serisini beklemeden, maç içinde, tribünlerde, başkanların yapacağı açıklamaların önüne geçebilir. Aziz Yıldırım ve Fikret Orman’ı yan yana protokolde birlikte maç seyrettirecek bir noktaya getirmek gerek. Sağlıklı bir basketbol iklimini yaratmak lazım. Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki final serisine ülke şu anda hazır değil. İki başkanı kimse yan yana getiremedi. Bu görev Hidayet Türkoğlu ve Akif Çağatay Kılıç’a düşüyor. Bizler bu noktada son çağrımızı da yapmış olalım.
Fikret Orman’ın yaptığı çıkışta haklı taraflarının olduğunu söylemiştik. Ufuk Sarıca da bizle aynı görüşte. Orman’ın açıklamasının talihsiz bir açıklama olduğunu dile getirmiştik. Ufuk Sarıca bir spor adamı ve önceki takımlarda ortaya koyduğu performans da gözler önünde. Kendisini bir kez daha kutluyorum. Fikret Orman’ın da Ufuk Sarıca’nın söylediklerinden çıkaracağı dersler var.
YASAL UYARI : BU HABER AJANSSPOR.COM TARAFINDAN YAZILMIŞTIR. KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.