Arda Turan'dan önemli açıklamalar!
NTVSpor'da 0 Futbol programına katılan Arda Turan, gündeme damga vuracak açıklamalar yaptı.
Barcelona'nın oyun felsefesini de anlatan Arda Turan şu ifadeleri kullandı: "Türk halkı şöyle bir şey istiyor. Biraz al da git be kardeşim. Barcelona'nın orta sahasında öyle bir şey yok. Sahayı 3'e böleceksiniz, 1-2-3.. 1 ve 2. kısmında olabildiğince basit oynayacaksın. Xavi'nin bir sözü var,'Bize hocalarımız tek pas değil, yarım pas atmayı öğretirdi." Alıyorsun, yanındakine veriyorsun. Biz alıp yanımızdakine vermiyoruz. Biz rakibin dengesini bozabilmek için pas sirkülasyonu yapıyoruz. Ne kadar çok pas yaparsanız karşındaki rakip o kadar çok yoruluyor. Bu bir sistemdir. Bizim desteğimizle iş değişir. Zaten oraya pasla yerleştikten sonra 3-5 saniyede topu geri aldığında rakip yoruluyor, zamanla da açılıyor. Bunu sabırla her saniyesinde çok pas yaparak gerekirse 20 defa yapıp, ortasahada oynadığında "Ya Arda al iki çalım at' sözlerinden kopmak lazım. Barcelona böyle oynuyor. Makinenin parçası olmak zorundayız.
"LEO MESSI.. O BAŞKA BİR ŞEY"
Burada bazı oyuncular özel. Nasıl, Leo Messi gibi. O başka bir şey. Başka bir oyuncu. Bunu kullanmak için böyle bir şey yaptığında onun açığını kapatmak için başka şekilde oynuyoruz. O başka bir oyuncu. her şeyiyle, zekasıyla, oyunda duruşuyla liderliğiyle özel bir oyuncu. Her zaman özel çalışıyor. Bu takımda özel çalışmak için çok özel bir zekaya sahip olmak lazım. O futbol topunu seviyor. Bence tarihin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu. Ben gördüğüm için söylüyorum. Maradona'yı gören Maradona der. Babam Cruyff der. Başka birisi bir başkasını der. Saha içinde ekosu tabii ki var. Ama insani olarak ben görmedim. Messi hem insani hem profesyonel bir futbolcu olarak çok özel, çok değerli bir insan. Git bir şey iste, paylaş konuş. Bana saha içinde de saha dışında da her zaman çok yardımcı olur. Leo Messi'nin çok konuşmayan bir isim olduğu iddiası üzerine Arda Turan, "Aslında çok konuşur. Çok zeki. Şaka yapabilen biri. Suskun ama dışarıdaki insanlara karşı. Bize karşı konuşan, şaka yapan birisi. Enterasan bir tip yani. Saha içi egosunu çok iyi olumluya yansıtabilen birisi.
Alaves maçındaki 2-1'lik yenilgi sonrası takımın hemen toparlandığı hatırlatması üzerine ise Arda Turan, "Neden kaybettik? Acaba yavaş mı oynadık. Alaves dediğiniz takım bize 2 kere geldiler. Biz böyle yenilebilmek bizim için doğal bir şey. Kazanmak için bazen rakibin canını yakmalıydık. Zaten kendi oyunumuzu oynadık. Kalemize 2 kere gelen takım senede sizi bir kere yenebilir. Biz buna bakıyoruz. Türkiye'deki en büyük fark bu. Doğrular değişmiyor. Atletico Madrid'de kaybettiğimizde böyle yapıyorduk. Şampiyonlar Ligi'nde bir maç kaybediyorduk. Ama bakıyorduk ki çok doğru oynamışız. Bazen futbol böyle." diye konuştu.
"... BİZİ DURDURACAK TAKIM YOK"
Galatasaray'dayken Beşiktaş maçına hazırlıkla Barcelona'yla Real Madrid'e hazırlanmak arasındaki farkın sorulması üzerine de milli oyuncu, "Çok duyuyorum.'Burası Türkiye.. Burada o iş olmaz.' Artık olmalı. Kamp dediğiniz şey nedir. Neden kamp var. Deplasman için olsun. İçeride neden kamp olsun ki. Maç 7'deyse ben 5'te evden gidiyorum. Ben bu kadar maddi değerler kazanan, bu kadar manevi değerler kazanan, bu kadar şöhretli, önemli bir insan, oyuncu haline geliyorsam, bunu bir kamp programıyla kaybedecek kadar zekasız bir insan mıyım. Psikolojik olarak içeride oynuyorsak Real Madrid maçına kazanabileceğimiz bir maç olarak bakıyoruz. Biz Barcelona'nın oyuncusuyuz, kendi oyunumuzu oynarsak dünyadaki her takımı rahatlıkla yenebiliriz. Hiç fark etmez. Biz buna bakıyoruz. Kendi oyunumuza konsantreyiz. Kendi ritmimizi sahaya yansıtırsak bizi durduracak takım yok. Real Madrid, Bayern Münih, Manchester United gibi büyük takımlarla maçlar daha heyecanlı. Barcelona oyuncusu çok kıymetli. Çok iyi ağırlanıyoruz. Çok özel karşılanıyoruz." yanıtını verdi.
“HEP EN İYİSİNİ TALEP EDİYORLAR”
Medya ve taraftarın Barcelona'dan talep ettikleri konusunda da Arda Turan, “Hep en iyisini talep ediyorlar. Benim hakkımda geçen sene yantıyanlarla Türkiye'de yansıtılanlar arasında çok fark var. O yüzden vicdanım ve gönlüm rahat. Şu kadarcık yazı, bizde 3-5 sayfa manşet oldu. İşler kötü gittiğinde herkes bana,'Arda çok önemli bir oyuncu. Uzun vadeli katkı sağlayacak. Yoksa benimle 33'e kadar kontrat imzalar mı? Hiç kulübün ağzından'Arda gitmek ister misin?' diye bir şey yok. Neden böyle bir şey düşünürler. Burada aynı şey. Dünyanın en iyi takımısın. Sürekli kazanmak zorundasın. Tamamen birbirine bağlı birn organizasyon. Kulüpten izin alıyorsun, sana ve kulübe zarar vermeyecek şekilde röportaj yapabilirsiniz. Kulübün pazarlama ve sponsorluk günleri var. Antrenman bitiyor. Bu organizasyonlara katılıp sonra gidip dinleniyorsun. Çok düzenli, ama her şeyin sonunda senden her şeyin en iyisini istiyorlar. En iyi fotoğraf, en iyi galibiyet, en iyi yemek hep böyle. Bu da tabii başarıdaki en önemli sır. Hep daha fazlası, daha iyisi. Antrenmanda dar alanda maç yapıyoruz, onu bile herkes kazanmak istiyor. Bir tarafta Messi, bir tarafta Neymar, bir tarafta Luis var."
"Neymar, Rio'dayken farklı bir pozisyonda oynadın ve çok verimliydin. Goller, asistler üstüste geldi. Kendini daha iyi mi hissettin" yorumu üzerine, "Bu sezona zaten mental ve fiziksel olarak çok iyi hazırlanmıştım. İlk Celtic maçına orta sahada başlamıştım. Orta sahada da devam etseydim, aynı tempoda gidebilirdim. Bu kadar asist ve gol fazla olmazdı, belki bu kadar öne çıkmayabilirdim. Öne çıkınca gole daha yakın olurdum. Leo ile oynamak çok büyük avantaj. Maç içinde gollük mutlaka bir kaç tane pozisyon gelir. Ben de bu şansları iyi değerlendirdim. Bilbao'da zor deplasmanda sorumluluk aldım. Sevilla ile oynanan kupa finalinde sorumluluk aldım. Bunun da karşılığını aldım. Sahanın içinde her zaman büyük futbolcu olduğuma inandım ve bunu yansıttığımı düşünüyorum. Böyle de olunca da mutlu bir tablo ortaya çıktı. Şimdi Neymar geldi ve o da dünyanın en özel oyuncusu. Geldiğinde yerinde oynayacak ama ben bu takımın en önemli parçalarından biri olacağım. Rotasyonun içine gireceğim. Senede 60 maç var. 35'inde, 40'ında oynarım. Ama orada oynamak insanı daha iyi hissettiriyor. Gol atmak ve asist yapmak insana güven veriyor. İnsanın güveni geliyor." ifadelerini kullandı.
Barcelona'nın forvet hattının golcü kimliğinin sisteme bağlı olduğunu söyleyen Arda Turan, "Iniesta senede 3 veya 5 gol atıyor. Önündeki 40 gol atıyor. Rakitic maksikim 7-8 atıyor önündeki 50 tane atıyor. Bizde durum bu. Sistemden dolayı bu böyle. Iniesta'ya bırakırsan, eliyle atarmış gibi ayağıyla atıyor zaten. Ama sistem bu. Geçen sene 6 ayda 2 gol atmışım. Bu sene 2 maçta 3 gol attım. Bu sistemle alakalı bir şey." diye konuştu.
(NTV Spor)