"Arda'ya karşı ya da onunla beraber"
Lazio ve Wolfsburg’un transfer hedefinde bulunan ancak Siyah-Beyazlılar’ın sezon sonunda kadrosuna kazandırmak için Altınordu’dan şimdiden söz aldığı Çağlar Söyüncü,gelecek planlarını anlattı.
“Beşiktaş’ı yakından izliyorum. Başkanımız ‘Öncelik Beşiktaş’ dedi, ben de kendimi ona göre hazırlıyorum. Eğer oraya gidersem oynayabilirim. Beni istemeleri büyük gurur”
Yabancısız başarılı olmayı, altyapısından gençleri Türk futboluna kazandırmayı ilke edinen Altınordu fabrikasının yıldızı parlayan en dikkat çeken ismi Çağlar Söyüncü... Daha 19 yaşında, profesyonel maç sayısı sadece 20... Ancak ondaki müthiş potansiyeli keşfeden sadece başkanı Seyit Mehmet Özkan değil. Fatih Terim’in A Milli Takım’a aldığı, Şenol Güneş’in özel isteğiyle Beşiktaş’ın transferinde önceliği kaptığı genç stopere Lazio ve Wolfsburg gibi üst düzey Avrupa ekipleri de talip. Siyah-Beyazlı takımın kadrosuna katmak için sezon sonunu beklediği Çağlar’la takımının Antalya kampında müthiş yükselişini ve hayallerini konuştuk.
‘İlgi benim için avantaj’
“Şu anda bana karşı büyük bir ilgi var. Fazla ilginin her oyuncu için avantajları ve dezavantajları vardır. Ancak ben avantajlarını yaşadığımı düşünüyorum. Büyük takımlardan teklif almak hem benim hem de kulübüm için gurur. Çünkü Altınordu’da oynamak bizim için şans. Burada kendimizi geliştirmeye devam edersek önümüz açık, bunu biliyoruz. 12 yaşımdan beri ailemden ayrı yaşıyorum. Altınordu terbiyesiyle büyüdüm.”
‘Türkiye’de Beşiktaş’
“Kendimi geliştirmek için Süper Lig’deki her maçı izliyorum. Beşiktaş’ı da yakından izliyorum. Ama benim önceliğim başkanım. Çünkü bize 8 yıldır eğitim veriyor, buralara kadar getirdi. ‘Öncelik Beşiktaş’ dedi, ben de buna saygı duyuyorum ve kendimi ona göre hazırlıyorum. İki kulüp arasındaki görüşmelere karışmıyorum. Tabii ki her gencin hayalidir. Türkiye’de 3 büyük takımda forma giyebilmek. Kendimi orada hayal etmek bile gurur veriyor. Benim hayallerim büyük. Türkiye’de Beşiktaş olmak üzere Avrupa da var.”
'Beşiktaş’ta oynarım’
Benim asla oynamama gibi bir kaygım yok. Çalıştığım ve şans bulduğum sürece her zaman kendimi gösterebileceğime inanıyorum. Beşiktaş’ı da sürekli izliyorum. Kısmet tabii ki ama gidersem oynayabileceğimi düşünüyorum. Bu sadece Beşiktaş için geçerli değil. Avrupa’da da aynı. Altınordu markasını temsil ediyorum ve nereye gidersem gideyim oynamalıyım ki, benden sonraki arkadaşlarıma da referans olsun. Bu anlamda kendimi hazır hissediyorum. Elbette ki eksilerim var ve bunları da zamanla çalışarak gidereceğim.”
‘Şenol Güneş heyecanlandırıyor’
Hüseyin Eroğlu gibi futbol bilgisi üst düzey, sürekli öğrenen ve öğreten bir hocayla çalışmak benim için büyük şans. Gelişimimde inanılmaz katkısı oldu ve olmaya devam ediyor. Oyuncu geliştiren bir hoca. Bu çok önemli. Şimdi adım Beşiktaş’la anılıyor ve orada da Şenol Güneş gibi Türk futbolunun en başarılı hocalarından biri var. Gittiği her takıma oynattığı futbol ve başarıları ortada. Oyuncuları üzerindeki etkisi ve katkısı tartışılmaz. Onunla çalışmak tabii ki heyecanlandırır beni.”
‘Arda abinin yolundan’
Avrupa’da Türkiye’yi temsil etmek benim için onur olur. Bakıyoruz Arda abiye... Oynamasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Onun yolundan gitmek istiyorum. Bu yüzden Avrupa’ya gitmek benim için bir adım önde olabilir. Zorlu maçlar oynuyoruz PTT 1. Lig’de. Bireysel anlamda beni gerçekten zorlayan bir forvet olmadı. Puyol’u örnek alıyorum. Takımdaki liderliği, karakteri. Forvet başlamıştım futbola. 2 senedir stoper oynuyorum. Henüz 20 tane profesyonel lig maçım var. İlk maçımı Fenerbahçe’ye karşı oynamıştım kupada.”
‘Benim hedefim belli...’
Süper Lig’de kendi mevkiimde en beğendiğim savunmacılar Serdar Aziz ve Hakan Balta. İzlediğim her stoperden bir şeyler öğrenmek istiyorum. Onlardan da öğreneceğim çok şey var, bunun bilincindeyim. Hayalim ise kesinlikle Avrupa’da çok büyük bir kulüpte oynamak. Daha açık söylemem gerekirse Arda Turan’ın oynadığı takımda onunla birlikte oynamak veya rakip takımında olmak. Bu hedefle çalışıyorum.”
‘Fatih hoca bana dedi ki...’
Milli takıma çağrıldığımda çok şaşırmıştım. U21 kampındaydım, Serdar abi sakatlanınca Fatih hoca beni çağırdı. Çok heyecanlanmıştım. Bir anda Türk futbolunun en önemli isimlerinin arasına girdim. Onlarla aynı takımda olmak mükemmel bir şey. Arda abi, Hakan abi hepsi çok yardımcı oldu bana. Benim bir huyum var; maça çıkmadan önce çok heyecanlanırım, şaşırtıcı derecede olur bu. Ancak ilk düdük çaldığı anda her şey bir anda değişir. O heyecan gider ve rakibe bakmadan sadece görevimi yaparım. Fatih hocam bana, ‘Eğer böyle devam edersen seni her zaman çağırırım’ dedi. Bana moral vermesi çok değerli.” (Fanatik)