Artık iyi oyun avuntu olmamalı
Galatasaray'ın Porto maçı önemli bir gerçeği bir kez daha göstermiş oldu.
Şampiyonlar Ligi'nde bireysel oyuncu yetkinliği çok önemli...
Altı tane yüzde yüz pozisyon buluyorsan bunlardan en az bir tanesini gole çevirecek oyunculara sahip olmalısın. 6 pozisyonun hepsi şans faktörüyle açıklanamaz. Bu beceriyle ilgili bir şeydir.
Zor deplasman, eksiklikler... Bütün bunlar bu yarışma grubunda gerekçe kabul edilemez. Daha da önemlisi koşullar ne olursa olsun artık "İyi oynadık, çok da pozisyon yakaladık, yenilirsek böyle yenilelim" avuntusu bizi ileri götürmez.
Çünkü, futbol sonuca endeksli bir oyundur. Herkes sonuca bakıyor. Sonuç: 1-0, mağlubiyet.
Hatırlanacak olan da rakip takımın galibiyeti; ne Iker Casillas'ın kurtarışları ne de Galatasaray adına kaçan 6 net pozisyon.
Üstelik Casillas bu altı yüzde yüz pozisyonun sadece ikisinde kurtarış yaptı. Diğer dört pozisyonda Galatasaraylı oyuncular topu dışarı attılar.
Galatasaray, O'nunla bir eksik
Porto maçından çıkan ikinci sonuç ise Belhanda'yla takımın bir eksik oynuyor olmasının net biçimde anlaşılması oldu. Ne birebir mücadeleye giriyor ne top kazanmak için koşuyor ne de arkadaşlarına destek veriyor. Oynadığı 50-60 dakikada sadece ceza sahasına bir pas bıraktı; bir tek hâreket için Galatasaray maçın üçte ikisini 10 kişi oynamamalı. Belhanda varsa, Galatasaray bir eksik...
Buna rağmen lakayıt davranışlardan vazgeçmiyor. Maçtan sonra Porto formasını giyip, sırıtarak rakip takım oyuncusuyla konuşuyordu. Muslera, böylesine bir maçı kaybetmenin yarattığı gerginlikle sesi titreyerek, kendini sıkarak konuşurken, Belhanda gayet mutlu, eğleniyor; mağlubiyet onu ırgalamaz; çünkü Galatasaray onun umurunda değil.