"Atiba ilacı"
Hasretin golleri - Attila Gökçe (Milliyet)
Süper Lig’in deplasman galibiyetine hasret takımı Beşiktaş. Hasret ya da özlem… Böyle bir duruma düşmüşseniz, herkesten ve her şeyden çok siz istersiniz o galibiyeti… Hele derbi ile gelen moral de tavan yapmışken… Paralar ödenmişken, takım, hoca ve yönetim rahat nefes almışken.Beşiktaş, Antalya deplasmanında işte tam da yukarıdaki tabloya uygun olarak hızlı ve özgüvenli başladı maça. Antalyaspor, Süper Lig’de çelişkili sonuçlar alan dengesiz bir ekip. O nedenle Bülent Korkmaz’ın başı ağrıyor. Tam da “dişlerine göre” bir rakip buldukları için hızlı, baskın ve etkili bir oyun tutturdu Abdullah Hoca’nın takımı. Hele ilk golün atıldığı dokuzuncu dakikada takımın neşesi tavan yaptı. Adem Ljajic’in asistinde topa kafayı çakan Domagoj Vida’ydı. Biliyorsunuz Beşiktaş’ta “kafa”yı en çok kullanan oyuncu Vida. Dün de ilk golde gösterdi kendisini. Ancak artık tek “kafacı” değildi o. Malum ya Umut da Galatasaray derbisindeki galibiyet golünü kafayla atmıştı.
Golün daha da ötesinde Beşiktaş beklenen, arzulu ve hareketli oyunu güzelleştirerek sürdürüyordu. Ljajic, Lens, Elneny ve ille de Atiba. İlaveten Gökhan Gönül… Umut Nayir, Diaby… Hepsi de kişisel beceri ve oyun zekası ile ritm tutturan orkestrayı oluşturdular. 11. dakikadaki Diaby’nin golü böyle geldi. Futbolda rüzgâr çok çabuk değişiveriyor. Beşiktaş golden sonra daha kontrollü oynamaya başladı. O yüzden 57-43 Antalyaspor’da kalan top, devre bitmeden 45-55 Beşiktaş’a geçti. Ne var ki topa sahip olmak oyunun sahibi olmak anlamına gelmiyor. Antalyaspor topu Beşiktaş’a devrettikten sonra oyuna ortak oldu. İlk yarının son 20 dakikasında Chico, Ufuk, Aatıf, Charles, Makairu, Leschuk çok etkili ataklarla yüklendiler. Vida, Ruiz, Gökhan, Rebocho ve ille de Atiba kaleci Karius’u rahat ettiren müdahalelerle bu ataklara akıllıca direndiler.
İkinci yarıda gördük ki Beşiktaş’ın gönlünce, rüzgâr gibi esip savurarak başladığı oyun, takımın üzerinde ağır bir yük oluşturmaya başladı. Oyunun kalitesi ve akışı Antalyaspor’a geçti. Nazım Sangare’nin de yüklendiği oyunda Beşiktaş yorgunluk, top kayıpları ve savunma açıklarıyla sıkıntıya düştü.Antalyaspor’un hücum etkinliğini yakalayıp 52’de Makairu ile golü bulmasından sonra Abdullah Avcı, Burak Yılmaz ve Oğuzhan Özyakup’la hamle yaptı. Savunmayı tahkim etmek yerine hücumda taze gücü tercih eden Hoca, beklediği dengeyi bulmakta gecikmedi.Hamlede son adamı da Güven Yalçın’dı Abdullah Hoca’nın. Bu genç oyuncu yetenekli, istekli… Tekniği de fizik gücü de yerinde. Ancak oyunu biraz daha ciddiyet ve sorumlulukla benimsemesi, egosunu yenmesi gerekiyor. Yapar mı, yapar! Beşiktaş, hasretini noktaladı dün. Becerisiyle, isteğiyle, hırsıyla ve aklıyla deplasman galibiyetini aldı. Peki günün kahramanı kim? Bence kesinlikle Karius!.. Maçı 2-2’ye getirecek Antalyaspor atağında Serdar Özkan’ın ayağından çıkan o sert şutu öylesine bir refleksle önledi ki alkışlamamak elde değil.
Cömert Kartal - Bilal Meşe (Milliyet)
Galatasaray galibiyeti ile moral bulan Beşiktaş, bu duygularla Antalyaspor karşısına çıktı. Nitekim Kartal, öyle bir baskın yaptı, ilk on dakikaya iki gol sığdırdı. Bir de kaçırdıkları var ki, insana saç-baş yoldurur! Vida ve Diaby’nin golleriyle vites yükselten Kartal, ilk yarıda bu farkı ikiye katlardı, ama beceri meselesi! Atın, farkı açın, hem siz rahat edin, hem de taraftarınız dokuz doğurmasın arkadaş! Beşiktaş’ta, bu gol kaçırma olayı adeta kronik hale dönüştü maalesef!
Kartal’ın maçlarını izlerken, yatıştırıcı almayı sakın unutmayın! Diaby ve Lens bu yarıda iki net pozisyonu golle taçlandıramadı. Hele Lens’in ki net, o da şaşırdı, biz de! Artı Gökhan Gönül’ün bir şutu var ki, Ferhat kurtarmazsa, inanın uzun süre jeneriklik olurdu. Futbolda hakem bitiş düdüğünü çalmadığı sürece hiç bir skorun garantisi yoktur. Nitekim, ilk yarının şokunu üzerinden atan Antalyaspor, 52’de Mukairu’nun golüyle farkı bire indirdi. Antalyaspor, bu yarıda oyunda dengeyi sağlarken, risk aldı, ofansa döndü, Kartal’ın savunmasına sıkıntılı anlar yaşattı.
Karius ve Gökhan Gönül’ün çıkardığı kritik gol pozisyonlarını anımsatalım! Bunun da temelinde Kartal’ın top kayıpları yatıyordu, artı paniği de eklemekte yarar var. Valla hiç kimse çıkıp ortaya, Kartal’ın savunmaya çekilmesini iki farkın getirdiği psikolojik baskı olarak nitelendirmesin! İşin özeti, Kartal için fırsatlar haftasıydı, onu iş kazası olmadan değerlendirdi, çıkışını sürdürdü.
Atiba ilacı - Ali Ece (Fanatik)
11’de skor 2-0 olunca çok kişinin aklına “Beş dakikada Beşiktaş” mottosu geldi. Lakin ikinci yarının Beşiktaş adına özeti “Beşiktaş, sevenine arefeyi gösterir, bayramı göstermez” oldu. İlk 15 dakika ve ilk yarının son 5 dakikasındaki direkt kaleye giden dikey hızlı pas futbolu, Beşiktaş kadrosundaki oyuncu malzemesine daha uygun. Lakin Beşiktaş’ta forma giyen oyuncular, o ilk 15’teki yüksek tempolu direkt hücum oyununu 90 dakikaya yayabilecek kolektif fizik kondisyon seviyesinde değiller. Ya sakatlıktan yeni çıkmışlar ya da sakatlıklar nedeniyle zaten birçok eksik nedeniyle başka mevkilerde oynamak zorundalar. Öyle ya da böyle Lens ilk yarı sonunda kaleciyle karşı karşıyayken uzun zamandır yapmadığını yapıp skoru 3- 0’a getirseydi, tansiyon hastası Beşiktaşlılar bile uzun süredir ilk kez rahat bir maç izleyecekti. Tam tersi olunca ikinci yarıdaki oyun nedeniyle daha önce tansiyon hastası olmayan Beşiktaş taraftarları da şimdilik tek ilacı Atiba olan tansiyon hastalığıyla tanışmak zorunda kaldılar. Geçmiş olsun!
Gecenin sorusu: Topraklarının yüzde 60’ı ormanlık alan olan, yeşilin her türlü güzel tonunun dillere destan maki bitki örtüsünde yer aldığı Antalya’nın, futbol takımının oynadığı zeminin bu berbat hali çok büyük çelişki değil mi?Maçın starı: Atiba, Beşiktaş’ın yaşayan efsanesi. Beşiktaş’ın diğer iyi oyuncuları sağdan sola Gökhan Gönül, Vida, Ruiz ve Rebocho artı Karius’un 3 puanı kurtaran muazzam refleksi... Peki, Diaby hariç iyi oynayan hücumcusu var mıydı?
Maçın olayı: 36 yaşındaki Atiba’nın sahadaki birçok “sözde kendisinden genç” oyuncuya kramponunu ters giydiren performansı.Kısa mesaj: İyi oynamazken kazanmak önemlidir. Ancak sürekli iyi oynamadan iyi bir sezon geçirmek mümkün değil. Avcı’nın bir an önce hücumcularının da form grafiklerini yükseltmesini sağlaması gerekiyor.
Öz güven getiren galibiyet - Erman Özgür (Fanatik)
Beşiktaş derbi özgüvenini ilk 10 dakikada Ljajic’in etkili oyunu ve presle hataya zorladığı rakibine karşı çabuk bulduğu gollerle 2’ye katladı. Antalyaspor hücum ederken hazırlıklı, Nazım Sangare’nin boşalttığı alanı kullandığında ise hücumda etkiliydi. Biraz becerikli olabilse daha ilk yarı içeri daha farklı gidebilirdi. Abdullah Avcı’nın Ljajic ve Ruiz’i 11’de başlatması, ilk yarıda skorun doğru ayrıntısıydı. Ancak aynı Beşiktaş 2. yarıya yürüyüş yaparak başlayınca vites yükselten Antalya savunmanın arasına atılan topta Mukariu ile golü bularak ümitlendi. Beşiktaş ceza sahasına çok daha kolay girmeye başladı. Fakat son haftaların iyi savunma performansı ve savunma bloğunun tecrübesi ile ilk yarıda aldığı skorun kıymetini bilen Beşiktaş maçı kazanmayı başardı.
Gecenin sorusu: Abdullah Avcı seçimleri nasıldı? Özellikle ilk 11 seçiminin doğru oluşu maçı ilk yarıdan Beşiktaş’a getirdi. Lens’i oyundan aldı, Nazım’ın önünü kapattı. Burak’ı oyuna sürdü ve forvet alternatiflerini artırdı.Maçın starı: Önce maçı çözen ilk golü atan sonrasında kritik müdahalelerle dikkat çeken Vida, daha sonra da 86’da kritik bir kurtarışa imzasını atan Loris Karius.
Maçın olayı: Lens futbol adına takımına hiçbir katkı yapmadığı halde mecburiyetten her maç şans buluyor. Ancak oyundan çıkan Lens’in surat ifadesine bakınca katkı yapmadığının farkında olmayan sadece kendisi.Kısa mesaj: Derbi galibiyetinin üzerine gelen 3 puan bundan sonrası için hem Abdullah Avcı adına özgüven demek hem de oyun olarak daha iyisini yapabilmek adına bir fırsat.