Antalyaspor'da dönen dolaplar!.. Atilla Türker ifşalara devam ediyor
Radyospor programcısı ve Ajansspor yazarı Atilla Türker, Antalyaspor'da yaşananları gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Akdeniz ekibiyle ilgili olarak kaleme aldığı bilgiler, gündem yaratırken yeni gelişmeleri de Radyospor dinleyicileriyle paylaştı.
Bugüne kadar kulüplerde yaşanan yüzlerce skandalı belgeleriyle yayımladığına dikkat çeken Türker, “Anadolu kulüpleri nasıl battı yazdık. Menajerlerin ahbap - çavuş ilişkisini de yazdık. KPMG dünyadaki en önde gelen dört uluslararası denetleme şirketlerinden biri. Profesyonel çalışıyor, siz başvuru yaparsanız sizi denetliyor. Mesela Galatasaray başvuru yaptı. ‘Gel bizi denetle’ dedi. KPMG gitti, denetledi. Ayrıca KPMG dört büyükleri de denetledi. Bursaspor ve Antalyaspor’u da denetledi bunlar benim bildiklerim. Antalyaspor’un o dönemki başkanı gitti KPMG’ye başvuru yaptı denetlenmek için ve KPMG yetkilileri gitti ve denetledi Antalyaspor’u. Özellikle bir önceki dönemi kastediyorum. Sonra rapor hazırlandı, rapor Antalyasporlu bazı yöneticilerle paylaşıldı ve isyan çıktı. Kimse bunu kabullenmek istemez çünkü. Bu kadar ahbap - çavuş ilişkileri nasıl olur? Basit bir şey söyleyeyim, paranın miktarı 40 milyon TL civarı diye hatırlıyorum” dedi.
Tedavileri bedavaya getirmişler
Antalyaspor ile bir sağlık kuruluşunun yaptığı anlaşmayı gündeme getiren Türker, “Sağlık kuruluşunun ismini vermeyeyim, işte forma reklamı veya saha reklamı veriyor ayrıca para da verecek. Ama bunun karşılığında Antalyaspor yetkililerinin, futbolcularının diş tedavilerini bedava yapacak veya belli bir ücret indirimi karşılığında yapacak. Buraya kadar normal değil mi? Ya arkadaş, sadece 3 futbolcu diş tedavisine gitmiş. Biri Doğukan. Ondan başka kim gitmiş biliyor musun? Ya ben söylerken utanıyorum ya… Aziz Çetin başkanın kendisi, ablası, çocuğu, kardeşi her neyse… Asbaşkan Emrah Çelik’in yakınları herkes gitmiş. Gitmişler, tedavilerini bedavaya getirmişler düşünebiliyor musun? Ya bir reklam anlaşması yapıyorsun aileni, çoluğunu çocuğunu alıyorsun, o para Antalyaspor’un parası. Dişsiz kalsam ben oraya gidip tedavi olmam. Bu her şeyden önce öz saygıdır, başkasına saygıdır, helaldir. Olayın zaten başkahramanı Başkan Aziz Bey ile, Asbaşkan Emrah Çelik arasında yaşanıyor” diye belirtti.
10’larca belge
Elinde 10’larca belge olduğunu söyleyen Türker, “Ben bunları kaleme aldım. Diş tedavisini bile yaptırmışlar. 16 kişi tedavi olmuş, 14’ü ahbap – çavuş. Bu iş parayla sınırlı olamaz kardeşim. Bu işte üstüne basarak söylüyorum; vicdandı, ahlaktı, etikti, doğruluktu, dürüstlüktü geçelim. Başka bir örnek vereceğim… Bu yılın şubat ayıydı diye hatırlıyorum, belgede var zaten. KPMG raporuna göre haberi yazdım, yayınladım ve bu raporlar doğrultusunda konuşuyorum. KPMG 2 ay çalıştı bu rapor için ve tabii parasını da aldı” diye konuştu.
Nuri Şahin, yöneticiye borç verdi
Nuri Şahin’in Antalyaspor yöneticisi Emrah Çelik’e borç verdiğini söyleyen Türker, “Şubat ayında Asbaşkan Emrah Çelik teknik direktör Nuri Şahin’den kulübün paraya ihtiyacı var diye 200 bin Euro istiyor. Eskiden yöneticiler kulübe para verirdi. Şimdi yöneticiler kulüpten para alıyor. Para o kadar çok ki… Hesabı sorulmuyor. Nuri Şahin dünya iyisi biri, beş dil biliyor, kardeşimiz, gururumuz. Nuri Şahin beyefendi bir insan. Nuri Şahin banka havalesiyle Emrah Çelik’in şirketi Emrah Turizm'in hesabına 200 bin Euro gönderiyor. Emrah Çelik de kendi parası gibi Antalyaspor’un hesabına geçiriyor. Mesela 400 bin Euro alacağı var, bunu da üzerine ekliyor 600 bin Euro alacağı oluyor. Bu raporlarda var. Yarın öbür gün dava mava olursa kayıtlarda var, buyur kardeşim. Ben dosyalarla sınırlı gazetecilik yapmaya çalışıyorum… Herkesle konuşurum, Antalyaspor kanadıyla da onlarca kişiyle konuştum. Nuri Şahin’in parası gitti, hala parasını alamamış. Dosyaya son nokta konulması için paranın verilmesi lazım ama yok verilmemiş. Nasıl bir dünya bu kardeşim” dedi.
Çok sayıda çek alışverişi var
Emrah Çelik’in Antalyaspor ile çok sayıda çek alışverişi yaptığını sözlerine ekleyen Türker, “Yüzlerce çeki bildiğin banka çeki Emrah Çelik alıyor veriyor. 3 milyon Euro, 5 milyon Euro… Ya arkadaş, ben kulüp yöneticisi olsam yeğenimi soksam en adi adamım. Bu işler çok dikkat gerektiren işlerdir… Kişinin camiaya da kendisine de saygı duyması gerekmektedir. Birisi gidiyor birisi geliyor. Nasıl bir kulüp yöneticiliği bu anlamak mümkün değil! Mesela başkan Aziz Beyin diş masrafı 20.000₺, Emrah Beyin 300₺ ya 300₺… Dişin olmasın, ömür boyu dişsiz kal kulübün reklamı üzerinden dişlerini tedavi yaptırma. Al bak şimdi ne oldu? Tek tek yayınlandı… Geçen Ajansspor’da yayınladık şimdi de tekrarını konuşuyoruz. Kulüp yönetimi böyle olursa borç batağı olur. O kadar akçalı işler var ki… Mesela 500-600 bin euro Antalyaspor’dan çıkıyor Emrah Beyin kasasına giriyor” dedi.
“Emrah Çelik 21 ay Antalyaspor’a borçlu kaldı”
Emrah Çelik’in Antalyaspor’da 24 ay görevde kaldığını hatırlatan Türker, “Görevde kaldığı dönemde 21 ayda kulübe borçlu kalmış. Bu nasıl iş? Burası ticarethane mi? Siz oraya ticaret yapmaya gelmişsiniz, belli. Yönetici nasıl borçlu kalır ya? Biz yolda bulduğumuz parayı sahibine nasıl ulaştırırız diye uğraşıyoruz. Bu kulübün parası nasıl borçlu kalırsın?
KPMG’nin bu raporu Aziz Çetin, Emrah Çelik ve çok sayın dostlarının hoşuna gitmiyor. Öyle ya, ‘ya ortaya çıkarsa’ düşüncesi var ve çıktı ortaya da. Kötü yöneticilik var, ama bir yere kadar sabredersiniz. Burada kötü niyet var. Örneğin bir futbolcuya "300 bin euro ve ama biz 1 milyon 200 bin euro yazdıracağız" de futbolcunun canına minnet. Çünkü boşta kalıyor sonra artan parayı iki cambaz yani kulüp başkanı ve menajer arasında paylaşıyor. Bir futbolcu üzerinden 900 bin euro… Onlarca futbolcu var… Sonda sana bana soruyorlar, ya arkadaş Bursaspor onlarca oyuncu sattı, Şampiyonlar Ligi’nde mücadele etti nasıl battı? Karabükspor, Avrupa Ligi’nde mücadele etti onlarca futbolcu sattı etti nasıl battı? 102 milyonluk kaçak var deniyor sen ben dışında kimse konuşmuyor. Ahmet Nur Çebi’nin de korktuğu şeyler var. Bak kesin. Önceden acaba mı diyordum ama demek ki korkuyor kardeşim. KPMG dünyanın en sağlıklı raporlarından biri” diye belirtti.
Antalyaspor ile ilgili inanılmaz raporlar
Antalyaspor ile ilgili elinde inanılmaz raporların olduğunu söyleyen Türker, “Bunun hesabının sorulması lazım. Kulüpler denetlenmeli. Bazı kelimeler kullanacağım ama Antalyasporlular üzerine alınmasın. İki cambaz alıyor parayı gidiyor. Forma parası falan veriyorsunuz sonra fırıldak yönetici geliyor indiriyor parayı. Kulüp başkanı olmadan önce cebinde para yok sonra geliyorsun Amerika'da villaların, hanların hamamların. Ahmet Nur Çebi mesela niye dava açmıyor? Ya açarsam da ‘Fikret Orman benim hakkımda ne der’ mi diyorsunuz?” diye konuştu.
“Saldırıyı kimler organize etti?”
Atilla Türker, yaşanan olaylarla ilgili olarak bağlantılı olduğunu düşündüğü bir saldırıdan da bahsederken, “Müdürümüz öz be öz Antalyasporlu Murat Duymuş, Beşiktaş – Antalyaspor maçından sonra tatsız bir olay yaşadı. Benim rapordan bakıp yazdıklarımı 5-6 ay önce istihbarat olarak kendi internet sitesinden yazmıştı. Tatsız olay yaşandı. Bunu kimler organize etti her şey ortada. KPMG’nin şimdi yayınladığı dosyaları kardeşim Murat, 1 sene önce ortaya koymuştu. Bakın gerçekler ortaya çıkıyor” diye konuştu.
“Sokağa çıkamam”
Aziz Çetin ve Emrah Çelik ile ilgili çok dikkat çekici raporların olduğunu söyleyen Türker, “Bunların 10’da biri benim adıma olsa sokağa çıkamam. Şimdi ne oldu binlerce Antalyalı beni takip etmeye başladı. Gönül ister ki kulüpler iyi yönetilsin. Bu işi takip etmeye devam edeceğim. Bir yazıyı yazdım kaldı yok… Olayın öncesini sonrasını takip edeceksin…
Antalyaspor’da birileri savcılığa şikayet edecek mi? Benim duyduğum suç duyurusunda bulunulacak. Bu hesap sorulmadığı sürece bu işlerin sonu gelmez. Taraftara da çok büyük sorumluluk düşüyor” ifadelerini kullandı.
Antalya’ya davet edildi
Yazdığı haberin ardından Antalyaspor’dan kendisine bir davet geldiğini duyuran Türker, “2-3 gün önce bana bir davet geldi. Murat Duymuş, Antalyaspor’dan birisinin kendisini aradığını ve bana ulaşmak istediklerini söyledi. Uçak biletiniz ve oteliniz hazır. Antalya’ya davet ediyorlar, size konuyu anlatmak istediklerini söyledi. Bunu çok büyük saygısızlık olarak kabul ettim. Yüz yüze görüşmenin bu tür olaylarda bir faydası olmaz. Beni ayağına kadar çağırmalar bir yana, onlar benim yanıma gelse görüşür müyüm bilmiyorum. Her şeyden önce konuşmalar uçar gider kardeşim. Beni ikna etmek önemli değil, belgelerle konuşmak önemli. Bugüne kadar gelen hiçbir daveti kabul etmedim, bundan sonra da kabul etmem.
Önemli olan yargıyı ikna etmek. KPMG yetkilileri karşısında herhangi bir somut bir belge sunamadılar. 7-8 Eylül’de bir toplantı daha oluyor. KPMG, bu raporlara itirazınız var mı deniyor. İkinci bir toplantı oluyor 15 veya 16 kişi katılıyor. Küçücük bir belge yine sunamıyorlar. Bunun üzerine KPMG de raporu koydu, ben de bu raporu ele geçirdim. Velhasıl sonuna kadar bu olayı takip edeceğiz” açıklamalarını yaptı.