Atletizm Federasyonu’ndan istihdama katkı
Türkiye Atletizm Federasyonu IAAF Çocuk Atletizmi Koordinatörü Necdet Ayaz, IAAF Çocuk Atletizmi Projesi kapsamında düzenledikleri seminerlere katılan kursiyerlerin aldıkları sertifikalarla halk eğitim merkezlerinde kurs açabileceklerini ve para kazanabileceklerini belirtirken istihdama da katkı sağladıklarını belirtti.
Türkiye Atletizm Federasyonu IAAF Çocuk Atletizmi Koordinatörlüğü’nce 2014 yılından bu yana dünyada 196 ülke ile birlikte organize edilen IAAF Çocuk Atletizmi Projesi Manisa’da 3. kez gerçekleştirildi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde gerçekleştirilen seminere, 96 kursiyer katıldı. Seminerde hem teori hem de uygulama dersleri alan kursiyerler, çocuk atletizmi eğitmenliği sertifikasının da sahibi oldu. Kursiyerlerin aldıkları sertifika sayesinde halk eğitim merkezlerinde kurs açabilecek ve para kazanabilecekler.
"Projeyi önemsiyoruz"
Projeyi fazlasıyla önemsediklerini kaydeden IAAF Çocuk Atletizmi Koordinatörü Necdet Ayaz, "Proje Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliğinin kendisine bağlı olan 196 ülkede uygulamış olduğu bir projedir. Ülkemizde de 2014 yılından bu yana Türkiye Atletizm Federasyonu bünyesinde oluşturulan Çocuk Oyunları Koordinatörlüğünce yürütülen çok önemli çok faydalı çok da yararlı bir projedir. Uluslararası Atletizm Federasyonu atletizme olan ilgisizliğin nedenlerinden dolayı başlatmış olduğu bu proje Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip olan ülkemiz için çok önemli. Çünkü her şey çocuklarımız içindir sözü, ötesine giden bir projedir. Bu nedenle biz bu projeyi önemsiyoruz. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bireyler olabilmesi için çağımızın belası olan madde ve teknoloji bağımlılıklarından korunabilmesi, obeziteyle mücadele edebilmesi, milyonlarca keşfedilmeyi bekleyen yetenekleri keşfederek gelecekteki şampiyonlarımızın olabilmesi için son derece önemlidir. Bu önem doğrultusunda çalışan her türlü desteği esirgemeden veren başta Gençlik ve Spor Bakanımız ve Federasyon Başkanımıza ben, eski şampiyon bir atlet olarak teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"Sertifikayı alanlar kurs açabilecekler"
Projenin Türkiye’ye özgü bir yönü olduğunu ve istihdama katkı sağladığına vurgu yapan Ayaz, "Buradaki amacımız üniversite gençliğimizin umutları ve heyecanları doğrultusunda okumuş oldukları üniversiteyi bitirmek akabinde de işe girebilmektir. Çalışarak okullarını bitirebilme şanslarına sahipler. Ancak işe girebilme o kadar da kolay değil. Bu proje ile aldıkları sertifikalarla dünyada herhangi bir ülkede yaşarken bile bu çalışmayı yapabilme hakkını elde etmişlerken biz Türkiye Atletizm Federasyonu olarak Milli Eğitim Bakanlığımızla yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce halk eğitim merkezi müdürlüklerinde açılan spor kurslarına IAAF çocuk atletizmini de modül olarak dahil edebilme şansını yakalamış olmaktan çok mutluyuz. Bu sertifikayı alan tüm arkadaşlarımız halk eğitim merkezi müdürlüklerince aranan şartları yerine getirmeleri halinde kurs açabilecek, para da kazanmış olacaklar. Orada 320 saat ders ücreti karşılığında ücret de alarak hem işsizlik sorununu çözmüş hem de geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza faydalı işler yapmış olacaklardır. Bunun bir diğer önemi de şudur; Ülkemiz istihdam konusunda sorun yaşıyor. Bu projeyle az da olsa bu soruna katkı vermekten de ayrıca mutluyuz" ifadelerini kullandı.
"Bu projeye fair-play kültürünü dahil ettik"
Ayaz, dünyanın değişik yerlerinde uygulanan projeyi Türkiye’de farklılıklar kattıklarını vurgulayarak, "Biz bu projeye birçok ilaveler yaparak dünyada farklı uygulayan tek ülkeyiz. Nedir farkımız? Bu projeye madde ve teknoloji bağımlılığını da dahil ettik. Bu projeye sporda çocuklara psikolojik yaklaşımın nasıl olması gerektiğini dahil ettik. Bu projeye fair-play kültürünü dahil ettik. Bu projeye ’Geçmişine değer vermeyen geleceğine yön veremez’ sloganı doğrultusunda eski ama eskimeyen değerlerimizi kursiyerlere tanıtarak Türkiye Atletizm Federasyonunun bir ödülünü vererek bir vefa örneğini gösteriyoruz. Ayrıca bu projeye dünyada 7-12 yaş grubuna uygulanırken biz Türkiye’de bunu anaokulunu da dahil ederek, 3 yaş aşağıya indirerek yapmaktayız ki doğru olan da budur. Ebeveynlerin de bu projeye olan ilgisini çekmiş olmayı başarmış olmaktan çok mutluyuz" diye konuştu.
Ayaz, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin projeye yoğun ilgi gösterdiğini fark ettiklerini aktararak, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
"Burada şu anda dersleri takip ederek kursa katılan 96 kursiyerimiz var. Biz burada 60’tan fazla kursiyer almamayı düşünürken Manisa Celal Bayar Üniversitesinin 3. kez bu projeye ilgi göstermesindeki farkındalığı fark ettik ve onlara böyle bir kontenjan vermiş olduk."