Av Mevsimi; "Yalan da olsa söyle!"
Transfer dönemine bir aydan uzun bir süre var ancak buna karşın sayısız haberin üretildiğini görüyoruz.
Bunun, zaman zaman, belli bir zorunluluktan kaynaklandığını gözardı etmemekle birlikte, yayımlananların içeriğine baktığımda kendimi, bazen, gülmekten alıkoyamıyorum.
Yalan da olsa söyle
Lige verilen arada tema eksikliği nedeniyle transfer haberlerine başvuruluyor olabilir. Belli duyumların, dedikodu ya da "iddia edildi, ileri sürüldü" klişeleriyle verilmesini anlayabiliyorum. Ancak çok basit bir matematiksel akıl yürütmeyle bile gerçekleşmeyeceği ortada olan transferlerin "öğrenildi, bildirildi, içeriden gelen bilgi, yakın çevre/kaynaklar" biçimindeki klişelerle açıklanmasını kabullenemiyorum.
Belki "yalan da olsa söyle" diyerek bu türden "haberleri" de talep eden, bundan mutlu olan bir okuyucu/takipçi grup olabilir ancak alıcısı olduğu gerekçesiyle insan inanmadığını konuları, sadece sayfayı doldurmak, reyting/tiraj elde etmek kaygısıyla yayımlayarak doğru bir iş yapmış olur mu?
Hepimiz cevabını biliyoruz. Olmaz elbette ki...
Çamlar devriliyor
Bir transfer haberinin ortaya çıkması için bahsedilen transferin mutlak bir biçimde gerçekleşmesi gerekmiyor. Bir bağlantı, görüşme, müzakere varsa bu başlıbaşına bir haberdir. Burada önemli olan içerikle ilgili bilgilerin kesin olması, pek çok kaynaktan doğrulatılmasıdır. Bu konuda da başarılı olduğumuzu söyleyemem.
Bir kandırmaca üzerinden çamları deviriyoruz. Manşetler, geldi-gitti, bitti ifadeleri ortalığı kasıp kavuruyor.
Bir tanesi olmazsa, aynı gün ya da ertesi gün benzer şiddetle yeni bir umut dalgası oluşturuyoruz. Sonunda o kadar çok isim birikiyor ki, es kaza bir tanesiyle ilgili somut gelişme olsa, "biz zaten söyledik, bu işi biliyoruz" diyerek öncesinde yazılan yüz küsür ismi bir anda unutturuveriyoruz.
İlke ve Profesyonellik
Gazeteciliğin gerçek ölçütlere göre yapıldığı ülkelerde buna benzer bir tutum söz konusu değil. Son derece ayrıntıcı ve titiz davranıyorlar çünkü en hafifinden içi boş iddialarda bulunursanız bunun yaptırımı beklediğinizden ağır olur. Daha önemlisi, genel olarak, doğru bir meslek felsefesine sahipler.
Ukalâlık etmek için söylemiyorum. Yurtdışında bir gazetenin, web sitesinin, bir radyo - televizyon programının nasıl yapıldığını gördüm, pratikte yaşadım. Profesyonel ve ilkesellik açısından bizden karşılaştırılamayacak kadar öndeler.
Transfer döneminde gazetecilik açısından rekabet önemli fakat daha önemli olan rekabeti tam bir profesyonel gibi gerçekleştirmektir.
"Şark kurnazları" en sonunda kendilerini küçük düşürür
Şark kurnazlığı yaparak başkasının haberini kendine mâl etme çabası, kurnaz olduğunu düşünenleri eninde sonunda küçük düşürmekten başka bir işe yaramaz.
Yaz dönemi av mevsimidir. Ağırlıklı olarak transfer haberleri yapılır ve habere ilk giden olmak son derece başarılı bir iştir. Fakat bu av mevsimi Kara Afrika'nın geniş düzlüklerinde ya da Güney Amerika'nın sık ormanlarında olduğu gibi doğaçlama gerçekleştirilmemeli.
Avcıyı gerçek ve başarılı yapan bir avcı yapan kullandığı yöntemdir.
Tüm bu açılardan baktığımızda Ajansspor ve Radyospor önümüzdeki av döneminin de en başarılı avcısı olacaktır.