Avrupa Adalet Divanı’ndan devrim niteliğinde karar! "CAS kararlarına yerel mahkemeler de itiraz edilebilir"

Neden önemli? CAS kararları geçmişte büyük ölçüde nihai kabul ediliyordu. Ancak bu yeni karar sayesinde artık CAS'ın verdiği yaptırımlar iç hukuk gözünden de değerlendirilebilecek. Sporcular, kulüpler ve daha zayıf yapılar bu kararla haklarını daha fazla arayabilecekler. Böylelikle bu kararla bir anlamda CAS’ın konumu da zayıflatılmış oldu.

Bu adım, “yapısal olarak daha zayıf olan” yani bireysel sporcular veya kulüplere daha fazla hak imkânı sunuyor. CAS tarafından dayatılan bağlayıcı kararların artık AB değerleriyle ve kamu düzeniyle uyumluluğu denetlenebilir hale geldi.

Bu karar; özellikle dünya futbolunda transferler, lisans anlaşmazlıkları veya dopingle ilgili konularda, alt gücü temsil edenlerin – yani bireysel sporcuların – hukuksal alanını genişletebilir. Yani CAS’ın mutlak egemenliği artık sorgulanabilir hale geldi. Avrupa’da sporsal adaletin yeniden tanımlanmasıyla daha dengeli ve şeffaf bir sistem inşa edilebilinir.

Bu aşamaya nasıl gelindi?

2015'te Belçika kulübü RFC Seraing, Maltese yatırım fonu Doyen Sports ile yapılan üçüncü taraf oyuncu sahipliği (TPO) anlaşmaları nedeniyle FIFA tarafından 2 yıllık transfer yasağı ve 150.000 CHF para cezasına mahkum edildi.

CAS bu cezaları onadı, ardından İsviçre Federal Mahkemesi de kararı sorunsuz bularak olayı kapattı. Ancak RFC Seraing, FIFA kurallarının AB hukukuyla bağdaşmadığını savunarak Belçika mahkemelerine başvurdu. Brüksel temyiz mahkemesi buna cevap veremedi çünkü CAS’ın kararı nihai karardı. Son olarak Belçika Yüksek Mahkemesi (Cassation Court), durumun AB hukukunu etkileyen bir konu olduğu gerekçesiyle Avrupa Adalet Divanı’na ön karar sorusu gönderdi.

Adalet Divanı görüşüne göre, CAS’dan gelen kararların nihai etkisine sahip olduğu kabul edilemez çünkü CAS tek taraflı zorunlu tahkim sistemi olarak işliyor ve AB hukukuna tam erişim ve temyiz yolu sunmuyor. Divan CAS kararlarının yalnızca formalite açısından değil, AB hukuku içeriğinde de AB üyesi ülke mahkemeleri tarafından yeniden incelenebileceğini açıkladı. Yani bundan sonra artık CAS kararları "sonsöz" değil. AB kamu düzeni (public policy) kriterleri açısından da mahkemelerin müdahale hakkı olacak. Belçika yüksek mahkemesi ve ulusal mahkemeler de CAS’ın AB hukuku ihlal edip etmediğini bağımsız şekilde değerlendirebilecekler.

Bu karar, ileride transfer anlaşmazlıkları, dopingle ilişkili disiplin süreçleri ya da lisans davalarında CAS’ın tek hakemlik pozisyonuna önemli derecede sınır getiriyor. Bireysel oyuncular ve küçük kulüpler için hukuk sahnesi yeniden tanımlanıyor, daha adil, denetlenebilir bir süreç sürekli hale geliyor. Avrupa’da spordaki güç dengesi “hukuk feneriyle” yeniden kurulabilir.