Avrupa ikincisi milli yüzücü Berkay Ömer Öğretir Ajansspor'a konuştu
Berkay Ömer Öğretir, 2024 Paris Olimpiyatları'na katılma hakkı kazandı ve Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya aldı. Bu büyük başarıları ve kariyer yolculuğunu Melis Öztek'e anlattı.
"OLİMPİYAT HAYALİNE ULAŞMAK TARİFSİZ BİR MUTLULUK"
Sırbistan'daki Avrupa Yüzme Şampiyonası'nda 100 metre kurbağalama finalinde Avrupa ikincisi oldunuz. Bu yarış sizin için nasıl geçti?
Zorlu bir olimpiyat süreci geçirdik. Avrupa Şampiyonası, olimpiyat kotası almak için katıldığımız son yarışlardan biriydi ve bu nedenle büyük bir öneme sahipti. Bu müsabakada kotayı almayı başardım ve tarihi bir başarıya imza atarak madalya kazandım. Bu, inanılmaz büyük bir onur ve gurur kaynağıydı. Kotayı hayal edebileceğim en güzel şekilde aldım ve bu anı hayatım boyunca unutmayacağım. Olimpiyatlar, her sporcunun hayalini süsler ve bu hayale ulaşmak tarifsiz bir mutluluk.
Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'na kota alarak olimpiyatlara ikinci kez gitmeyi başardınız. Bu başarı sizin için ne ifade ediyor? Tokyo ve Paris Olimpiyatları'na hazırlanma sürecinde ne gibi farklılıklar ve gelişmeler yaşadınız?
Olimpiyatlara ikinci kez katılmak büyük bir mutluluk çünkü bu, istikrarı ve kararlılığı gösteriyor. Tokyo ve Paris hazırlıkları çok farklıydı çünkü Tokyo’dan önce pandemi dönemi yaşadık ve olimpiyat ertelendi. Bu ertelenme, hazırlık sürecimizi oldukça etkiledi. Tokyo Olimpiyatları'ndan sonra Paris’e hazırlık süreci de kısaldı. Bu süreçte yaşadığımız zorluklara rağmen olimpiyatlara katılmak bizi çok mutlu etti. Olimpiyatlar, bir sporcunun kariyerinde en üst noktayı temsil eder ve bu deneyim her sporcunun hayatında çok özeldir.
Bu sene sizin için biraz zorlu geçti. Olimpiyata katılamama fikri stres oluşturdu mu?
Evet, başta da söylediğim gibi işimiz biraz son dakikaya kaldı ve bu stres yarattı. Olimpiyatlar hepimizin hayali ve bu hayali gerçekleştirmek için çok çalıştım. Bu süreçte yaşadığım stres, aslında sporun doğasında olan bir durum. Stresle başa çıkmayı öğrenmek, başarılı bir sporcu olmanın önemli bir parçası. Bizler, bu anları yönetmeyi bilmeliyiz ve her zorluğun üstesinden gelmek için kararlı olmalıyız. Olimpiyatlar, sadece sporcular için değil, tüm ülke için büyük bir gurur kaynağıdır. Bu nedenle, sporcularımıza daha fazla destek verilmeli ve onların bu büyük hedeflere ulaşmaları sağlanmalıdır.
"YÜZME SPORUNA DAHA FAZLA ÖNEM VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Galatasaray Yüzme Kulübü'nde antrenman yapıyorsunuz. Kulübün size sağladığı avantajlar ve destekler neler?
Şu an antrenmanlarımı Bursa’da yapıyorum. Bu süreçte kulüplerimizin desteği çok önemli. Benim kulübüm de bu konuda çok yardımcı oluyor ve bu destekler sayesinde daha iyi performans gösterebiliyorum. Amatör sporlara yapılan desteklerin daha da artmasını istiyoruz çünkü bu destekler, sporcuların başarıya ulaşmasında kritik bir rol oynuyor. Özellikle yüzme sporu gibi disiplin ve özveri gerektiren branşlarda desteklerin artması, ülkemiz sporunun gelişmesi için çok önemli.
Kurbağalama stilinin en zorlayıcı ve en sevdiğiniz yönleri nelerdir?
Kurbağalama branşı, diğer branşlara göre biraz farklı ve zorlu. Herkesin rahatça yapabildiği bir branş değil ve bu yüzden bu stilde yüzmek beni daha mutlu ediyor. Bu zorlukları aşmak ve başarılı olmak, bana büyük bir tatmin sağlıyor. Yüzme, sadece fiziksel bir spor değil, aynı zamanda büyük bir zihinsel dayanıklılık gerektiriyor. Bu nedenle yüzme sporuna daha fazla önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yüzme kariyerinizde sizi en çok etkileyen veya örnek aldığınız sporcu veya antrenör var mı?
Çocukluğumda televizyonda izlediğim Michael Phelps, beni en çok etkileyen yüzücü olmuştur. Onun başarıları ve disiplini, bana her zaman ilham verdi ve kendi kariyerimde ilerlemem için motive etti. Phelps’in başarıları, yüzme sporunun ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
Sizi en çok motive eden şarkı hangisi? Yarışlardan önce müzik dinleyenlerden misiniz?
Müzik dinlemeyi çok severim. Tek bir şarkı seçmek zor, ancak yarış öncesi dinlediğim müzikler beni olumlu yönde etkiler ve motivasyonumu artırır. Müzik, antrenmanlar ve yarışlar öncesinde enerjimi yüksek tutmamı sağlıyor. Sporcuların mental hazırlığı, fiziksel hazırlık kadar önemlidir ve müzik bu süreçte büyük bir yardımcı.
"GENÇLERE İLHAM VEREBİLMEK BENİM İÇİN BÜYÜK BİR GURUR KAYNAĞI"
Eğer yüzücü olmasaydınız, hangi spor branşını yapmak isterdiniz?
Klasik her Türk çocuğu gibi ben de futbol veya basketbol oynamak isterdim. Ancak yüzme benim tutkum oldu ve bu sporda başarılı olmak için elimden geleni yaptım. Yüzme, bireysel bir spor olmasına rağmen büyük bir takım ruhu ve destek gerektiriyor.
Kişisel hayatınızda yüzme dışında ilgilendiğiniz hobiler veya aktiviteler var mı? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Spor müsabakalarını yerinde izlemeyi ve takip etmeyi çok seviyorum. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor çünkü yoğun bir antrenman programımız var. Boş zamanlarım az olduğu için genelde bu tarz aktivitelerle vakit geçiriyorum. Sporun her alanında olmak bana büyük bir keyif veriyor. Sporcuların müsabakalara katılımı ve bu atmosferi soluması, motivasyonlarını artırır ve yeni hedefler belirlemelerine yardımcı olur.
Türkiye'de yüzme sporunun gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Genç yüzücülere ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz?
Tokyo’da da gördüğümüz yüzmedeki gelişmenin devam ettiğini düşünüyorum. Genç sporculara, önceden yapılmamış bazı şeylerin yapılabileceğini gösteren biri olduğum için çok mutluyum. Gençlerin inandıkça ve çalıştıkça çok daha iyi yerlere gelebileceklerine inanıyorum. Onlara ilham verebilmek benim için büyük bir gurur kaynağı. Yüzme sporu, gençlerimize disiplin, özveri ve kararlılık kazandırır; bu nedenle daha fazla desteklenmelidir.