Spor yazarlarından Rapid Wien - Trabzonspor maçı değerlendirmesi
Trabzonspor, UEFA Avrupa Ligi 3. eleme turunda 1-0 mağlup olduğu maçın rövanşında deplasmanda Avusturya temsilcisi Rapid Wien'e 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti. Bordo mavililer yoluna Konferans Ligi'nde devam edecek.
Olcay Çakır: "Perşembelerin gelişi..."
Birbirinin benzeri yazılar yazdıran bir Trabzonspor izliyoruz. Özellikle tercih ettiğiniz oyuncuların özellikleri, oyun karakterinizin ne olacağına dair ipuçları da verir maç evvelinde. Trabzonspor, Rapid Wien karşısında Ozan-Okay-Lundstram üçlüsüyle orta sahasını şekillendirince oyuna dair beklentiler “yine aynısı olacak” dedirtmişti. Koca bir ilk yarı yine heba edilirken gol beklentisi 0.01 düzeyinde kaldı. Orta sahası ağır, benzer özelliklerde oyuncularla kurulunca hücum bağlantıları da adeta Allah’a kaldı. Abdullah Avcı gergin, çözüm üretmekte zorlanıyor, denemeleri hiçbir şeye çare olmamaya devam ediyor. Trabzonspor çok benzer maçlar oyunuyor, kendini tekrar ediyor, hücum isteyen taraftar aradığını bir türlü bulamıyor. Hoca açık açık destek istiyor. Ancak kendi oyunu onu desteklemiyor. Uğurcan Çakır’ın tek kişilik resitalleriyle geçen resmi maçlar; oyuna ve oyun anlayışına dair de çok şey anlatmaya devam ediyor...
Hasret kalmış...
Trabzonspor geriye oynayarak, geriye doğru ivmelenmeye devam ediyor. Birbiriyle kopuk bek ve kanatlar, birbiriyle uyumsuz orta saha oyuncuları, özetle sanki birlikte hiç idman yapmamış kocaman bir oyuncu grubu izliyoruz… Herkes bekliyor adeta, duruyor resmen… Ve bunun tam karşısında; mükemmel futbol oynayan, futbol dersi veren, tamamen tersi özellikte bir Rapid Wien takımı izledik yine. Futbol bu kadar zor bir oyun mudur bilemiyorum… Ancak uzun zamandır Trabzonspor taraftarı gol pozisyonu, pozisyon zenginliğine hasret kalmış durumda. Takım hem geri oynuyor, hem de gerisin geri gidiyor. Olmuyor hocam. Yine olmuyor… (Fanatik)
Cemal Ersen: "Avrupa neyine, dön ligine?"
Bu sezon her Trabzonspor yorumuma kaleci Uğurcan Çakır ile başlamaktan yoruldum. İnsanlar kaptanın dışında bu takımda kimse yokmuş gibi düşünebilir ama gerçekler ortada. Uğurcan olmasa, son beş maçta çok kişinin canı yanabilir, Trabzonspor kulübünde dengeler değişebilirdi. Kaptanın performansı hala birilerini ayakta tutuyor ise, yolun yakınken çıkarılması gereken dersler var demektir.
Geçen hafta evinde kaybeden Trabzonspor'un tur şansı mucizeye kalmıştı. Rapid Wien'in ne kadar etkili olduğunu görmüştük. Futbol sürprizlerle dolu oyun. Dolayısıyla umudu vardı temsilcimizin. Ancak bu skora tepki gösterecek, tur için mücadele edecek takıma ihtiyaç vardı. Trabzonspor 77. dakikaya kadar direncini korudu. Sonrası hızla hüsrana döndü.
Abdullah Avcı'nın kadro tercihine gelince. Emektar Visca yoktu ilk on birde, yerine Cihan ikame edilmişti. Genç isim beklenenin çok gerisinde kaldı. Orta alanda Lundstram ve Okay'ın top kontrolü, Ozan'ın ofansif oyuna katkısı yetersizdi. Özellikle Lundstram'ı sorgulamak gerek. Geçen sezon eleştirdiğimiz Berat'ı mumla aratıyor. Ve Bardhi niçin kulübede başladı? İlk yarıda üçüncü bölgede tek başına çabalayan Dragus vardı. Ancak çok yalnız kaldı.
Oysa turu geçmek isteyen takım hücumda daha üretken olmalı, gerekirse risk almalı idi. Abdullah hocanın oyun stratejisini anlamaya çalışırken, ikinci yarıda yapacağı oyuncu değişiklikleri merak konusu oldu. Gol yemeden oyunda kalmak ve fırsat yaratıp uzatmaya götürmek düşüncesindeydi belki. Plan tutmadı.
Avcı'nın ilk müdahalesi Ozan- Nwakaeme değişikliği oldu. Altını çizeyim; taraftar Nijeryalı oyuncudan çok fazla şey beklemesin. Mutlu günler geride kaldı. Artık sahada gölgesi var. Ardından Enes ve Barisic kozlarını oynadı hoca. Çünkü Wien'in panik yaptığı dakikalarda psikolojik üstünlük kurmak istedi. Atamazsan rakip cesaretlenir. Ve Wien'in golleri peşi sıra geldi.
Sonuç sürpriz değil. Gol atamadan biten turdan söz ediyoruz. Yanıtlanması gereken çok soru var. Trabzonspor Avrupa yolculuğunda küme düştü. Konferans ligi bence angarya. Abdullah hocanın hedefini kestiremiyorum. Ancak lig ve kupa diyorsa, yerinde olsam bir alt kategoriye gençlerle çıkarım ve macera aramam. Avrupa neyine, dön ligine derler insana! (Milliyet)
Engin Kehale: "Başarı, skoru 0-0 tutmak olmamalı"
Trabzonspor adına olumlu bir tablo çizmek pek kolay değil.
Kendimi Abdullah Avcı’nın yerine koyuyorum. Sürekli tepki, yan pas vurgusu, oyun eleştirisi. Huzurlu bir ortam var mı? Yok. Teknik adam olarak istediğin zamanı, kurguyu bulabiliyor musun? Hayır. Bu kadar transfer varken sabır, zaman istemek hakkı mı? Hakkı.
Sonra bir de kendimi Trabzonspor taraftarının yerine koyuyorum. Saha içinde bir umut, bir işaret, bir heyecan bekler miyim? Beklerim. Oyunun daha iyiye gideceğine inanmak için bir dala tutunmak isterim. Şu anda, iki ay sonraki oyunu beklemem belki ancak oyunun gelişeceğine dair beni inandıracak bir gösterge arar mıyım? Ararım.
İlk yarıda 0.01 gol beklentisi
Rapid Wien karşısında bordo mavi renklere gönül verenlere bu heyecanı hiç yaşatamadı Abdullah Avcı’nın öğrencileri. Lundstram-Okay-Ozan üçlüsü ilk maça göre oyunu tutma adına belki daha iyi mesajlar verdi, evet ama ön tarafta çoğalma ve pozisyon üretme konusunda da bir o kadar eksik kaldı.
İlk yarının yıldızı tartışmasız Uğurcan Çakır. Kalesinde gördüğü 0.74 gol beklentisine rağmen soyunma odasına gidene kadar skoru golsüz tutmayı bildi bordo mavililerin file bekçisi. Trabzonspor’un ürettiklerine bakınca ise tek bir Lundstram şutu ve 0.01 gol beklentisi vardı istatistik kağıdında.
Avcı riskleri aldı ama...
Trabzon’da ikinci yarıda işlerin bordo mavililerin lehine dönmesi, tur da sadece bir gol gerideyken soyunma odasından dönüşte başka bir 45 hayalini canlı tutuyordu. Nwakaeme 60. dakikada Ozan Tufan yerine girmek için kenara gelirken, artık yeni bir düzene geçmenin zamanı geliyordu. Abdullah Avcı sonrasında riskleri aldı, tek gol üzerinden turun içerisinde kalınacak o ana inandı.
Artık o son hamlenin yapılacağı anda ise Rapid Wien’in golü geldi ve Avrupa Ligi kapıları kapandı. Bordo mavililerin maçtaki en önemli başarısının 77 dakika oyunu 0-0 tutmak olduğunu düşününce, önümüzdeki dönem için olumlu bir tablo çizmek pek kolay olmuyor. (Hürriyet)
İskender Günen: "Tercihleri hatalıydı!"
Rapid Wien'in ilk maçta aldığı 1-0'lık sonuç var. Kendi sahasında kontrollü bir oyunla başladı. Tempoyu artırmayı düşünmediler. Kompakt bir yapı içerisinde garanti oynamayı tercih etti. İlk yarıda 3 net gol pozisyonu da üreten taraf oldu. Kaleci Uğurcan, bu maçta da öne çıkan oyuncuydu. 7 önemli gol pozisyonunda da çok başarılıydı. Trabzonspor için olumlu düşüncelerimiz ne yazık ki yok. Visca sakat olduğu için mi tercih edilmedi? Eğer sakat değilse sahaya çıkan 11'in sorgulanması gerekmekte. Orta alanda birbirinin kopyası 3 oyuncu var. Okay, Lundstram ve de Ozan. Lundstram bırakın rakipten top kazanmayı yaptığı pas hatalarıyla rakibin atak girişimlerini başlatan isim oldu! Önde Draguş geçen maçlarda olduğu gibi yine yalnızları oynayan isimdi. Ne orta sahadan gerekli desteği aldı, ne de iki kenardan istenilen toplar geldi. Bu da gol üretememelerinin en büyük nedeni idi.
İkinci yarıda durum 0-0'ken Abdullah Avcı'nın yaptığı oyuncu tercihlerinden sonra ilk yarıya göre rakip alanda daha fazla atak girişimleri öne çıktı. Yenilen golde savunmanın büyük yerleşme hatası sonucu belirleyen en büyük etkendi. Sağ bek Malheiro'nun kırmızı karttan sonra oyun dışı kalması ve de gelen ikinci gol. Görünen o ki sezon başından beri bir çalkantılı süreçten geçen Trabzonspor için bu maç bir nebze olsun soluklanma ve de moral motivasyonu yukarı çıkarma maçıydı. Fakat alınan sonuç ve de Avrupa kupasından bir alt ligde mücadele etmek zorunda kalmaları daha sorunlu bir süreci beraberinde getirecektir. (Sabah)