Avrupa Şampiyonluğu ile Parlayan Selçuk Can, 2028 Los Angeles Olimpiyatlarını Hedefliyor
Selçuk Can, Avrupa Şampiyonu olarak Türk güreşinin geleceği için büyük umutlar taşıyor. Paris 2024'te yer alamamanın üzüntüsünü yaşayan başarılı güreşçi, 2028 Olimpiyatları'na odaklanarak kariyerindeki eksik olan olimpiyat madalyasını kazanmayı hedefliyor. Can, düşüncelerini Ajansspor'dan Melis Öztek'e aktardı.
Güreş kariyerinde seni en çok etkileyen isimler kimlerdi? Onlardan ne öğrendin?
Zor şartlarda güreşe başladım ve başarılı olmak benim için hayli zor oldu. Çünkü güreşe başladığım şehir, maalesef hem partner hem de çalışma ortamı olarak yetersizdi. Güreşte usta isimler yoktu, o yüzden daha büyük kulüplere transfer olup şampiyon sporcularla idman yapma fırsatı buldum ve bu beni geliştirdi. Beni en çok etkileyen ve örnek aldığım sporcu, iki kez dünya şampiyonu olmuş Metehan Başar'dı. Çok disiplinli ve çalışkan bir sporcuydu; hep onu örnek alırdım.
Avrupa şampiyonu olmak nasıl bir his? Bu başarıların ardından geleceğe nasıl bir motivasyonla bakıyorsun?
Kariyer adımlarım, 2020 yılında büyükler Avrupa Şampiyonası'nda üçüncü olarak başladı. Sonraki yıllar hep Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında madalya kazanıyordum ama her seferinde şampiyonluğu küçük farklarla kaçırıyordum. Adım neredeyse "bronz adam" olarak anılacaktı ki 2024 yılında Avrupa şampiyonluğu nasip oldu. Bu bambaşka bir his, inanılmaz keyif verici bir şey. Bayrağımızla minderde koşmak, kürsüde bayrağımızı en yükseğe çektirip İstiklal Marşımızı çaldırmak, bunlar tarifi ve anlatması zor şeyler. Bu duyguyu tekrar yaşamak ve ailemi gururlandırabilmek için var gücümle çalışıyorum.
Türkiye, Paris 2024 Olimpiyatları'nda güreşte daha fazla madalya hedefliyordu. Bu konuda bir güreşçi olarak senin görüşlerin neler? Sence Türk güreşi dünya sahnesinde nerede duruyor?
Olimpiyatlar, bizim için maalesef kötü geçti. Aslında yarışan arkadaşlarımızın birçoğu çok tecrübeli isimlerdi, neredeyse hepsi çok küçük hatalarla maçlarını kaybetti. Bunun sebebini, haddinden fazla anlam yüklediklerinden ötürü olduğunu düşünüyorum. Baktığımızda, dünya ve Avrupa şampiyonu bir takımımız vardı ama maalesef bu kez şans bizden yana değildi. Türk sporunda özellikle güreş branşı, olimpiyatlarda en çok madalya sayısıyla en ön sırada yer alıyor. 2028 Olimpiyatları'nda Türk güreşinin tekrar anka kuşu misali küllerinden doğacağına inanıyorum.
Paris 2024 Olimpiyatları'nda yer alamamak seni nasıl etkiledi? Bu durum senin için duygusal olarak zor muydu, yoksa seni daha da motive etti mi?
Olimpiyatlarda yer alamamak çok kötü bir duygu. Bu yıl özellikle çok fazla fedakarlık yapmıştım. Bakü'de yapılan kota müsabakalarında olimpiyat biletini almaya çok yaklaşmıştım ama nasip olmadı diyelim. Sporun zirvesi olimpiyatlar ve ben de katılmayı çok istemiştim. Olimpiyatlara partner sporcu olarak katıldım, müsabakaları ve olimpiyat atmosferini yerinde yaşama fırsatı buldum; bu benim için çok büyük bir tecrübe oldu. Olimpiyatın ne demek olduğunu yerinde izleyip hissetmek, başka bir şey. Bu durum beni daha çok motive etti.
Bundan sonraki hedeflerin neler? Dünya ve Avrupa şampiyonasında elde ettiğin tecrübelerle gelecekteki hedeflerine nasıl yaklaşmayı planlıyorsun?
Kariyerimde eksik olan sadece olimpiyat madalyası kaldı. Bunun için önümde dört yıl gibi bir süre var. Bu zaman zarfında alabildiğim kadar Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında madalya almak istiyorum. Sonrasında ise 2028 Olimpiyatları'nda yer alıp ülkeme madalya kazandırmak en büyük umudum.
Türk güreşinin geleceği hakkında ne düşünüyorsun? Genç güreşçilere vermek istediğin bir mesaj var mı?
Başarıyı geç yaşta elde eden bir sporcu olarak genç kardeşlerime asla pes etmemelerini öneriyorum. Çalışmayı ve disiplini elden bırakmadıkları takdirde hedeflerine muhakkak ulaşacaklardır.