Avrupalılar kazanmasın!
Dünya Kupası, beklenmedik sonuçlara sahne oldu. Doğal favori olarak gösterilen ülkeler Arjantin, İspanya, Brezilya ve Almanya erkenden elendiler. Avrupa'nın futbolda ön plana çıkan iki ülkesi Hollanda ve İtalya zaten gelememişlerdi.
Ama bence asıl beklenmeyen ve gerçeğe dönüşen şey, yarı finalin Avrupa takımlarına kalmasıydı.
Afrika takımlarının belki çok ileri gitmesi beklenmiyordu; ancak Latin Amerika takımları için aynısını söyleyemeyiz.
Açıkçası finalde bir Latin Amerika temsilcisinin olmasını bekliyordum. Grup aşamasındaki performansına bakarak Uruguay adına epey umutlanmıştım. Ama olmadı.
Pekii neden Latin Amerika ya da Afrika takımlarının kupayı almasını istiyorum.
Çok basit iki motivasyonla açıklanabileceğini düşünüyorum. Birincisi Türkiye, dünya kupasında yok. Bizim takımımız olmadığı için dünya kupası sade bir futbolsever gözüyle seyredilebilecek bir şölen oluyor benim için. İkinci motivasyon, kendi takımımız yoksa, bari ezilen dünyadan bir ülke, Latin Amerika ya da Afrika kıtalarından bir takım kazansın düşüncesinden kaynaklanıyor.
Avrupalılar yüzyıllarca ezilen dünyayı kolonileştirip, sömürmüşler; edindikleri zenginliklerle kendi halklarına da görece bir refah toplumu vermişler; ama ezilen dünya, hâlâ büyük altüst oluşlar, bağımsızlıklarını tehdit eden tehlikeler, ekonomik ve politik sorunlara karşı mücadele ediyor. Futbol onlar için bu sorunlara verilebilecek yanıtlardan bir tanesi; zenginlikleri sömüren batılılar bu sefer kazanmasın, futbolda ezilen dünya kazansın istiyorum.
Futboldaki tercihlerimiz ve taraftarlık duygumuz da benzer motivasyonlardan kaynaklanmıyor mu?
Taraftarlık da aslında dünyayı anlama ve anlamlandırma biçimimizdir.