Avrupa’nın en büyük oyun evi Türkiye'de açıldı
Avrupa’nın en büyük oyun evi (gaming house) olan Futhouse açıldı. Futhouse'un sahibi ve Futbolist'in ortakları e-spora neden yatırım yaptığını anlattı.
E-spora neden yatırım yapıyorlar?
Ajansspor’a konuşan Futbolist’in ortaklarından Cesur Sünnetçioğlu, e-spor serüvenin başlamasında Sinan Dursunoğlu’nun çok etkili olduğunu şu sözlerle anlattı. "E-spor ilgim Sinan ile başladı. 2016’da Sinan bana gelip 'Her şeyi bırak e-spora giriyoruz, gelecek burada'’ dedi. Aslında ben otomotiv sektöründeyim. Fabrikalarımız var ve araçların içini yapıyoruz. E-spor başta keyifli bir hobiydi ama buradaki geleceği, potansiyeli, turnuva ve şampiyonada takımların neler yaptığını görünce sadece hayal ettik. Hayal ettikçe işe sarıldık ve sarıldıkça da bir şeyleri başardık."
"Z kuşağı resmen tablete doğuyor"
E-spor alanında alanında insanları bir araya getirme sevgisinin nasıl doğduğunu anlatan Sinan Dursunoğlu "Ben uzun yıllar futbol oynadım. Cesur ise basketbol. E-spor aslında bir hobiydi ama 2016’da spor pazarlama alanına bakınca gördük ki ilgi bağıra çağıra geliyor. Çünkü z kuşağı resmen tablete doğuyor. Eski geleneksel sporlara ilgi artık çok farklı. Ayrıca e-sporun daha da parlayacağını düşünüyoruz çünkü yeni nesil YouTube ve Twitch gibi yeni platformları da çok seviyor" dedi
Güvenliğe büyük önem veriliyor
E-spor alanında geçmişten günümüze kadar yaşanan güvenlik sorunlarına da değinen Cesur Sünnetçioğlu kendileri ile çalışan kişilerin haklarını önemsediklerini anlatırken şunları söyledi: "Ben bilgisayar mühendisiyim ve küçükken de bilgisayarla rahat rahat oynardım. Fakat sektör geliştikçe sorunlar da beraberinde geldi. Bizim ekibimiz 103 kişi ve biz hepsinin hukuki süreçlerini, sözleşmelerini ve haklarını takip ediyoruz. Özellikle hukuksuz bir gelir olmasın diye kontrollerimiz var. Burası doğru kişiyi bulmak ve eğitmek açısından harika bir yer oldu. Burada, fizyoterapist de fitness da yayın da var. Burada her şey bir arada."
"Türkiye’nin genç potansiyeli Avrupa’dan fazla"
Türkiye’de genç neslin potansiyeline vurgu yapan Sünnetçioğlu, "Biz burada sadece yayıncı ve oyuncularımıza değil çok daha fazla kişiye destek değil olacağız. Burada akademi projeleri gerçekleştireceğiz. Türkiye’nin 33 milyon gibi bir genç potansiyeli var ve bu Avrupa’dan çok daha fazla" dedi.
"Bizim için önemli olan yaş değil yetenek"
Cesur Sünnetçioğlu bünyelerindeki oyuncu ve yayıncıların yaş skalasından bahsederken onlar için önemli olanın yaş değil yetenek olduğunu vurguladı. Sünnetçioğlu şöyle konuştu: "Bizim hem 16 hem de 39 yaşında oyuncumuz var. 39 yaşındaki oyuncumuz Avrupa elemesinde başarılı olup 6 ayaklı olan Dünya Şampiyonası'na katılacak. 39 yaşındaki oyuncumuz Berk bunu başardı. 16 yaşında oyuncumuz da var inanılmaz gelecek vadediyor. Pubg Mobile takımımız çok genç. Bizim için yaştan çok yetenek önemli ama tabii ki bazı oyunlarda belli yaştan sonra reflekslerin gerilemesi ya da dikkatin kolay dağılması nedeniyle 25 yaşından sonra düşüş başlıyor. Ama kart oyunlarında bu yaş daha fazla. 40 yaşında da oynayabiliyorlar. Yayın anlamında ise yaş sınırımız yok."
"Önceliğimiz başarı"
Furbolist ile 10 farklı branşta yer aldıklarını da ifade eden Cesur Sünnetçioğlu "Biz ortaklar olarak bu kararı verirken hep dünyada başarı elde edebileceksek o branşa giriyoruz. Popülaritesi tabii ki bizim için önemli. İzlenmesi lazım. Sonuçta bizim de kazancımız olmalı, maddiyatı da düşünmeliyiz ama önceliğimiz başarı. Eğer Avrupa veya dünya şampiyonu olabiliyorsak o branşa seve seve gireriz" dedi.
Türkiye ile Avrupa farkı
Yurtdışında dövüş sporlarının çok ilgi görmesi hakkındaki soruyu cevaplayan Sünnetçioğlu şöyle konuştu: "Daha önce Tekken’e girip 1 yıl boyunca yarıştık. Selçuk Sağlam diye çok iyi bir oyuncumuz da vardı. Fakat Türkiye'de sadece bir turnuva oldu. Avrupa'da ise pandemiden dolayı o sene turnuva çok azdı. Şampiyona ve turnuva olmalı ki oyuncu bir şans bulabilsin. Bu şansı görünce biz de o oyunlara girmeyi seve seve düşünürüz. Bizim için şu dala girmeyiz dediğimiz bir oyun yok."
"E-spor çok adil"
Sinan Dursunoğlu "E-spor aslında çok adil. Çünkü normalde bir sporla ilgilenen birinin yüz yüze görüşmeler yapması belki de başka şehirlere gitmesi gerekir. Oysa e-sporda biri bize ben şu alanda çok iyiyim dediği zaman tamam hadi statlarına bakalım diyoruz. Sonrasında ise oyuncunun takıma uyumu ve iş ahlakına dikkat ediyoruz ve bu alanda takımlarla denemelerimiz oluyor. Bize sosyal medyadan da başvurular oluyor tabii ama bizim seviyemizdeki spor kulüpleri bir yerde kendi havuzundaki iyi sporcuları bulabilmeli" diye konuştu.
"E-spor tıpkı geleneksel sporlar gibi"
Başarısız olan oyuncu ile yollarını ayırmaktan ve menajerlik sisteminden de bahseden Dursunoğlu oyuncuların çoğunun menajerinin olmadığını belirtti. Dursunoğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Şu an menajerlik şirketleri de menajerleri olan sporcular da var ama genel olarak oyuncuların aileleri onları yönlendiriyorlar. Bizim başarısız olan oyuncu ile anlaşmamız varsa başka bir takıma transfer edebiliyor, kiralayabiliyor veya direkt yedeğe alabiliyoruz. Geleneksel sporlarda yaşadıklarımızı e-sporda da yaşıyoruz."
"Avrupa’nın en büyüğü olduğunu sonradan öğrendik"
Sinan Dursunoğlu, Futhouse’un kuruluş aşamasından ve Avrupa’nın en büyük oyun evi binası olduğunu sonradan öğrendiklerini söyledi. Dursunoğlu şöyle konuştu: "Aslında her şey Cesur sayesinde oldu. Londra’da önemli bir turnuvaya gitmiştik. Cesur ise bana biraz etrafı göstermek istediğini söyledi. Turnuvada boş olduğumuz bir gündü ve biraz nefes almak istedik. Cesur beni gezdirirken Avrupa’nın en büyük kulüplerinden birinin oyun evine denk geldik ve etrafını, bahçesini gezdik. O gün anladık ki bizim hayallerimizden biri de buydu. Bunu Türkiye’de yapmalıyız dedik. Bu 3 yıl önceydi ve ilk başta Avrupa’nın en büyüğü olsun gayesinde değildik sadece iyi bir şeyler yapmak istedik. Kılı kırk yardık ve sonunda ortaya çıkan şeyin Avrupa’nın en büyük merkezi olduğunu öğrendik."
‘’Şimdi de onlar bizi örnek alsınlar’’
Cesur Sünnetçioğlu ise Avrupa’nın en büyük oyun evini inşa ettiklerini inşaat aşamasında öğrendiklerini vurgularken "Binayı kiralarken bilmiyorduk. Biz içerde inşaata başlayınca Avrupa’nın en büyüğü olduğunu öğrendik ve daha da hırslandık. Burada gördükleriniz hep en iyisi en yüksek teknoloji, örnek bir proje olsun istedik. Çoğalsın daha büyüğü olsun ve o da ülkemizden çıksın isteriz. Biz burayı yaparken büyük kulüpleri örnek aldık ve şimdi de onlar bizi örnek alsınlar istiyoruz" dedi.
"Asıl rakibimiz en iyi 5 veya 10 takım"
Cesur Sünnetçioğlu asıl rakiplerinin yurt dışındaki en iyi 5 ya da 10 takım olduğunu vurguladı. Sünnetçioğlu şunları söyledi: "Türkiye’de çok büyük takımlar var tabii ki ve onları asla küçümsemiyoruz. Ama asıl rakibimiz yurt dışındaki en iyi 5 veya 10 takım. Türkiye’deki takımlar da tabii ki rakiplerimiz ama biz Futbolist olarak 22 şehirde turnuvaya katıldık ve 26 turnuva şampiyonluğu kazandık. Yeniliği ülkemize yurtdışından getirdik bu yüzden biz onları rakip görelim ki yeniliği alıp getirebilelim. Türkiye’deki takımlar rakibimiz değil diye bir şey yok ama biz kendi içimizde birbirimizi rakip olarak görürsek muhtemelen bu kadar gelişemeyiz. Onlar da kendilerini geliştirmek için en iyileri rakip görmeliler."