Aybın yolu kayıp

 

 

Kayserispor Osmanlı spor müsabakasını yazmayacağım!

Neden mi? Nedeni çok basit MHK’nun Oğuz Sarvan hocaya yaptığı Ayıbı belki biraz telafi ederim diye…

Bu müsabaka da neler yaşandığını Tüm Türkiye gördü. Mete Kalkavan’ın bu maçın etkisinde kalarak 12 Nisanda yöneteceği Gaziantepspor-Gençlerbirliği erteleme maçında hata yapması durumunda Merkez Hakem Kurulu’nun artık koltuğu bırakmasının zaruriyet olduğunu söylemek istiyorum. Bu atama Mete’ye de yazıktır, günahtır, Oğuz Sarvan’a ise yapılmış büyük bir ayıptır. 

Esas merak ettiğim konu ise Mete’nin bu maça daha çıkmadan önce Gaziantep-Gençlerbirliği maçının tebligatını aldığı yönündeki iddialar doğru mudur? Şu an MHK da görev yapan kurul üyeleri siz daha notunuzu vermeden hakeminizi maça atadılar diyerek gözlemcilikten istifa etmediniz mi? O zaman dik duruyordunuz, Ne değişti? 

 

Tolga Özkalfa taaaaaaaa 21 Şubat tarihinde oynanan Samsun spor-Mersin İdman Yurdu müsabakasında dışardaki pozisyonu içeri taşıdı diye 2 aydır dinlendiriyorsunuz (Bu pozisyonda da Tolga Özkalfa dışarıdan Serbest Vuruş vermiş, yardımcı hakemi İbrahim Bozbey’in ısrarları ile pozisyonu penaltıya taşımıştı, yani çok günahı yoktu, Mete ise tamamen kendisi verdi bu kararı 3 gün dinlemeden, eve uğramadan Antep’e gidecek, İşte bu yüzden de Tolga’ya ayıp, hakemi yalan yanlış kamuoyunda ortaya attı diye Ümraniye-Sivas maçından beri görev vermediğiniz günahsız Sezgin Çınar’a ayıp, Önceki MHK döneminde keşfedildiler diye tu kaka yaptığınız Emre Malok’a, Bülent Birincioğlu’na, Kutluhan Bilgiç’e ayıp. birde bu işin gözlemcilerini atayan MHK sorumlusunun yaptığı ayıplar var ki ona girersek işin içinden hiç çıkamayız. Ben yarım sayfa ayıp yazsam ne olacak MHK için “AYBIN YOLU KAYIP”

Bir diğer yolda kayba gidiyor gibi geldi bana…

Halil Umut Meler…

Geçen hafta Çaykur Rizespor- Trabzonspor maçında düdük çaldı, 

İlk devre de bu maçı yönetmişti, 

Bu hafta Fenerbahçe-Akhisar maçında düdük çaldı ilk yarıda bu maçı da gene Halil Umut Meler yönetmişti,

Şöyle bir hakemlere ve görevlendirmeler genel bir bakış baktım da..

Başka böle bir uygulama sadece Yaşar Kemal’e önemsiz bir maçta yapılmış. 

Şimdi MHK na sormak istiyorum. Halil’e dost musunuz? Yoksa Düşman mı? 

Son olarak, Bir hafta içerisinde 3 üst düzey müsabakada yanlış Kırmızı kart ve direkten dönen maç tekrarları oldu. Bu bir rastlantımı. Eğitim zaafiyeti mi!

MHK'nun TFF ile dalga geçen uygulamalarının artık bir son bulması gerekiyor. Yada tüm iyi niyeti ile Türk futbolunun gelişimine mesai harcayan Sn. Yıldırım Demirören başkan ve yönetim kurulu üyelerinin gereğini yapmaları.  

 

27.Haftanın açılış mücadelesinde Yaşar Kemal Uğurlu’nun pozitif oyuna katkı sağlayan, önemsiz temaslarda oyunu devam ettiren anlayışı ile güzel avantajlar oynattı Yaşar hakemlik kalitesini göstermesi gereken pozisyonlarda bu hafta sınıfta kaldı!

 38.dakika da Batalla’nın pasında top ayaktan çıktığı anda Ne Kubilay, ne de golü atan Ertuğrul Ofsayt Pozisyonunda değildi. Yardımcı hakem Serkan Çimen’i yanıltarak skora etki eden önemli bir hata yaptıran ise Kubilay’ın ikinci pozisyonda topla oynadığını düşünmesi oldu. Ancak bu pozisyonda da Kubilay topla oynamadı, Ertuğrul’un attığı gol nizami idi. 

Serkan Çimen burada telsizden hakemine sorgulaması şu olmalı idi. “Kubilay topa dokundu mu?”

Bu soruya Yaşar Kemal’den gelecek cevaba istinaden kararını doğruca verebilecekti. Şayet Serkan bu soruyu sordu da gelen cevap kendisini yanılttı ise burada Yaşar Kemal de hatalıdır. 

Diğer bir pozisyonda 79. Dakika da skor 1-0 Bursaspor lehine iken, Karabük spor tarafından kullanılan köşe vuruşunda ceza alanı içerisine yapılan ortada Bursaspor 7 numaralı Merter’in vücudu genişlemiş ve topa el ile müdahale etti. Bu oynamanın karşılığı da çok net bir Penaltı kararı olmalı idi. Geçtiğimiz hafta yer almalarını methettiğim Yaşar Kemal bu hafta duran topta! Köşe vuruşunda karambolü iyi görebilecek bir pozisyon almadığı için bu elle oynamayı tespit edemedi. Her zaman ezber yerlerde bulunmak hataları getirebilir. Hissiyat önemlidir. Yaşar maalesef bu hafta başarısızdı.

 

40.dakika da Sevgili Hüseyin Göçek kardeşimin, arka adalesinde 1.derece bir yırtık meydana geldi ve müsabakaya devam edemeyerek yerini 4.hakem Murat Özcan’a bıraktı. Öncelikle kendisine geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum ve kısa sürede sahalara dönmesini temenni ediyorum. Bana bunu yazıyorum diye kızanlarınız olabilir ancak, unutmayalım yıllardır hakemlik yapan bir isimin de mutlaka hataları da olacaktır. Futbol hataları ile güzel değil mi! Arkadaşımız da olsa hatalı olduğunu düşündüğümüz anlar da çekinmeden bu satırlarda recm etmeden, hicvederek eleştiriyoruz. 

Her daim söylüyorum, “4.hakemler önemlidir, 4. Hakemlik Turistik Seyahat değildir, hiç ummadığınız müsabakalarda altından kalkılamayacak hatalar ve ligin kaderine etki edecek sıkıntılar oluşabilir” diye. Bütün bir sezonun karşılığı gibi oynanacak potansiyeldeki müsabakalara 4.hakemi o maça hakem olarak atayabileceğiniz hakemleri görevlendirmelisiniz. Bu hafta maalesef Gençlerbirliği maçında tam da bu cümlenin turistik seyahat kısmına uyan durum ortaya çıktı. 4.hakem olarak telsiziniz kulağınızda, sarı kart gören oyuncuları konuşup not almıyor musunuz? Hiç ya sahaya çıkarsam, hakeme bir sıkıntı olursa diye hazır da beklemiyor musunuz? Takımların yedek oyuncuları nasıl oyuna girsin girmesin her daim maçı kurtarabilecek şekilde hazır da bekliyorsa, 4.hakemler de bu şekilde algı ve hazırlık içerisinde olmak zorundadır. Murat Özcan bu konuda son derece eksik olduğunu maalesef 58. Dakikada gösterdi. 

Birkaç dakika önce 55.dakika da Palitsevic, Deniz mücadelesinde Palitsevic’e umut vaat eden atağı engellemekten sarı kart gördü. 58. Dakikada ise bu sefer Celustka’nın Khalili’ye kontrolsüz hareketi için oyunu durduran Murat Özcan Khalili’ye sarı kart gösterdi ve bunu da ikinci sarı kart zannederek İhraca dönüştürdü. Sonra da Hüseyin Göçek İmdada yetişti ve hem MHK yi hem TFF yi kurtardı. İşte olayın aslında özeti bu kenarda da olsan UYUMAYACAKSIN ! Yoksa oyunun kontrolü de elinden kaçar ! 

 

Pozisyon pozisyon anlatmanın gerek olmadığı, tüm kritik anlarda Fırat Aydınus’un doğru kararları ile süslediği güzel bir müsabaka izledik.

Tek dikkatimi çeken, Fırat Aydınus’un FİFA kokartını bıraktığı zaman “ben Avrupa’da maçlara devam etmek istiyorum” diyerek ekibinden ayrılan !! Aleks Taşçıoğlu’nun tekrar Fırat’ın ekibine geri dönmüş olması idi. Yusuf Bozdoğan geçen hafta hatasını da düzeltmişti. Çokta başarılı gidiyordu. Ama geçen hafta da yazmıştım Aydınus bu ekibi değiştirir diye, Yusuf ve 4.hakemi değiştirmiş ama Serkan Ok halen ekipte, o zaman Serkan da artık taşın altına elini sokmaktan çekinmemeli. Bol gollü, bol pozisyonlu ve temposu son derece yüksek geçen keyifli mücadelede Fırat Aydınus ve ekibi tüm kritik pozisyonlarda doğru kararlar vererek 23 Nisan da oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisine göz kırptı.   Masa da sanırım Halis ile kapışacaklar.

 

Müsabakanın 63.dakikasında Uğur Demirok “Göğüs Stopu” dediğimiz şekilde gayet nizami olarak kontrol etti. Ben futbolculuk dönemimde stoper ve libero oynadım ve bu hareketi defalarca yaptım. Uğur kardeşim de bu pozisyonda son derece net bir şekilde göğüs kontrol ile topu yumuşattı ve uzun bir top atarak takımını atağa kaldırdı. Sonra o atak bayağı bir oynandı, oynandı, oynandı ve korner oldu, bu korner orta oldu karambol oldu sonra da gol oldu, yani Palabıyık penaltıyı vermedi döndü Trabzonspor gol attı eleştirileri, herkesin alkışladığı Karadeniz ekibinin gollerine ve oyununa gölge düşürmemeli. Trabzonspor un 3.golü bal gibi tatlı tatlı gol oldu.

 

73.dakika da Talisca’nın golü öncesinde ise Uğur kayarak müdahale ederken ilk pozisyonda herhangi bir müdahalesi yok ancak hemen devamında sağ ayağı ile Talisca’nın sol ayağına net bir hamle ile bilerek çelme taktı ve düşürdü, bu pozisyonda Palabıyık’ın serbest vuruş kararı doğru idi bu serbest vuruş ta gol oldu. 

Palabıyık’a derbi performansı ile ilgili en önemli eleştirim oyunun belirli dönemlerinde standart dışı “Pansuman” yapar, kararları olacaktır. Bu standartsızlığı geçtiğimiz senelere göre çok daha ileri düzeyde gelişme içerisinde, azalıyor, ama halen dikkat çekici seviyede. Sevgili Ali kardeşim hakemliğin çeşitli yeteneklerinle dolu, güzel hakemsin. Başarılısında, bu başarına gölge düşmemesi adına şu ellerin ve kolların kullanımına biraz daha özen göster, düdüklerin daha samimi olacak o zaman.

 

Volkan Demirel’in Cikalleshi’yi ceza sahası içinde çekmesi sonucu verilen penaltı pozisyonunda kaleci Volkan’ın kırmızı kart gösterilerek oyundan ihraç edilmesi daha doğru olurdu. Bu pozisyonda Volkan kendisini geçerek boş kaleye topu göndermek isteyen Cikalleshi’yi top için mücadele etmeksizin düşürdü, Pozisyon tartışmasız bir Penaltı kararı gerektirdiği gibi; eski ve yeni oyun kuralları fark etmeksizin bir kırmızı kart idi. Ciddi ve güzel bir yükseliş içerisindeki Halil Umut Meler bu pozisyonda kademedeki iki Fenerbahçeli oyuncunun varlığına ve topun kenara doğru açılmasına aldandı, burada yorumu kaleye doğru giden topu elleri ile oynama hakkı olan kimsenin olmadığını düşünemediği içinde bu hatayı yaparak skora etki etmiş oldu.

 

Müsabaka Penaltı ile başladı. Serkan Çınar iki haftadır iyi motive oluyor, çalmadığı penaltıları artık çalıyor. Tebrikler Serkan. Müsabakanın 4. Dakikasında Adanaspor ceza alanı içerisinde Süleyman-Emre mücadelesinde Emre’nin kayarak dikkatsiz müdahalesinde vermiş olduğu ve 90. Dakika da Çaykur Rizesporlu Oğuz’un Adanasporlu Renan’ı ittiği pozisyonda vermiş olduğu Penaltı kararları doğru idi. Serkan Çınar bu haftanın en göz dolduran performansını göstererek beklentilerin üzerine çıktı. İl hakemine de bu kadar şans verirseniz o da hakem olur.

 

Yavan ve tatsız tek tarafın ciddi üstünlüğü ve parçalanmış bir Galatasaray takımı mücadelesinde Cüneyt Çakır ve yardımcıları, haftayı maçsız geçmemiş oldular, hakem ile ilgili gündeme dahi alınması gereken bir pozisyonun olmadığı müsabakada Cüneyt Çakır hoca için güzel bir antrenman oldu.

 

Müsabakanın 48.dakikasında Kasımpaşa takımının atağında ceza sahası yayı içerisinde topsuz alanda  Kasımpaşalı Eduok, Konyasporlu Skubic mücadelesinde, Skubic, Eduok’u çekerek düşürdü. Kasımpaşalı oyuncuların penaltı itirazında bulunduğu bu pozisyonda, ihlal var olsa da ceza alanı dışında idi ve penaltı değil dışarıdan bir serbest vuruş verilmesi gerekiyordu. Bu pozisyonda Özkahya ve yardımcısı Bahattin Duran yapılacak ortaya kenetlenmişlerdi bu sebeple bu mücadeleyi süzemediler. Burada bu ihlali sadece Ofsayt hattına konsantre olmuş Bahattin Duran süzebilirdi, ancak o da bir an ilk çekme anı ve içeride dışarıdayı yakalayamadığı için devam kararı kendileri için en doğrusuydu. Eminim ki en az 2-3 dakika bu konu telsiz sisteminde tartışma konusu olmuştur.