Aykut Kocaman'dan ayrılık açıklaması! Fenerbahçe'den gidecek mi?
Aykut Kocaman Fenerbahçe taraftarı hakkında konuştu.
Ligin son haftasındayız. Ligi kontrol etme şansını kaybettik. Son maça hazırlanıyoruz. En kötü ihtimalle kazanıp durum tespiti yapmak istiyoruz. Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi takımlar hatta şehir takımları tribünle bütünleşiyor. Bu takımları büyük yapan nedir diye sorarsanız, taraftar desteği deriz. Buradaki etkileri ve katkıları için daha ne söyleyebilir bilmiyorum. Beşiktaş'a bakarsak yeni stadı yapılınca puan ortalaması çok arttı. Fenerbahçe'ye bakılırsa stadını bu takımlardan çok önce yaptı ve diğer takımlara göre bu avantajları daha önce yakaladı. Böyle bir güç varken son iki yıldır çok basit matematik olarak, içeride geçen seon 21 puan kaybı, bu sezon 14 puan kaybı. Bunu sadece takım ile açıklamak mümkün değil. Tabii takımın da katkısı var. Güçlü Fenerbahçe taraftarının bütünlüğü sağlamadığı da doğru. Bursaspor maçı bizim açımızdan öne çıkan bir maçtı. Takımla ilgili olumsuzlukları söylemek zorundaydık. Seçim sürecine erken girmek de taraftarları olumsuz etkiledi.
Fenerbahçe'nin oyun sistemi
Güç üzerinden tarif edebilirsek deplasmanda içerideki kadar puan almışız. Buradaki güç dengesini nasıl değerlendireceğiz. Bence güç ya da oyuncuların durumundan değil. Var olanlardan ne kadar yararlandık? 11. maçta 4 galibiyet 5 beraberlik 2 mağlubiyet. Sonraki 22 maç 52 puan, ligin en fazla gol atan takımı. Aynı takım. Ne değişti? Değişen şu, belki son iki sezondur buradaki teknik direktörlere kulüp içinde bir düşünceyi iletmeye çalışmak. Fenerbahçe maç kazanmaya başladığı zaman öne çıkan en önemli şey, "Fenerbahçe zevk vermiyor, iyi oynamıyor. Josef ve Topal birlikte oynar mı", sorusu kemikleşmiş bir sorun haline getiriliyor. Dönemsel çıkışlar ve dönemsel inişlerle geçen sezon devam ettikçe son 6 hafta ligden kopan bir takım oluyor. Bu sezon yine aynı düşünsel itmeler oldu. Benim en büyük hatam bu düşüncelere kapılmam oldu. Kendi doğrularımdan vazgeçtim. En son dağınık, puan dağınıklı grup haline geldik. 11. haftadan sonra kendi bildiğim şeyleri uygulama kararı aldım. Güzel oyunu, doğru oyuna çevirdik.
Bir oyuncunun Galatasaray'a, Fenerbahçe'ye ve Beşiktaş'a gelmesinin sebepleri vardır. Oyuncuları birbirinden ayıran şey, basit hata oranlarının çok az olması. Onları buraya getiren budur. Biz de inanılmaz oldu. Bu dönemsel bir durum, süreklilik göstermedi. İkinci olarak da bariz hata. (Taç hırsızlığı için) onu anlamadan eleştirmek büyük bir düşüklük. Ben onu espriyle karışık yaptım. Bizim içteki bütünlüğümüzün olmaması, hakem hatalarıyla geldi. 35 senedir bu işin içindeyim. En büyük özelliklerimden biri, olaylara baktığımda davranış bütünlüğünü anlamam. Yaşar Kemal Uğurlu 1. dakikada direkt sarı kart gösterdi. Meydan okuma var burada. Ben bunu görüyorum. Cüneyt Çakır son maçta hatalar yaptı. Bunlar insani hatalardı. Hakemler bizim bütünlüğümüz olmaması sebebiyle bize daha rahat meydan okuyordu. Hiçbir hakem hiçbir yerde bükülmesin. Ben çalışmaya inanan biriyim. Rakiplerimizi böyle mağlup etmek isteriz. Zaman zaman içimizi acıtsa da olumsuz zihin açısını önce değiştirmemiz gerek. Orantısal bir hakem hatası varsa en azı Fenerbahçe'ye oluyor.
Beşiktaş ile itiş kakışın sebebi yok. Tamamen tesadüf. Ama bunu ben başlatan taraf değildim. Burada başlatan taraf benim gördüğüm kadarıyla, Beşiktaş maçından sonra oynadığımız Akhisar maçları Beşiktaş maçlarının etkisinde oynadı. Beşiktaş başkanı, Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ı hakem ile yendiğini söylemesi sonunda tepki gördü. Bülent Yıldırım berbat bir yönetim göstermişti. Bilerek yaptığım bir şey değil. Bulunduğum takımımın hakkını korumak için yaptığım bir eylemdi.
Beşiktaş maçından sonra ne söylediysem, daha ağırını Galatasaray maçından sonra söyledim.
O günden sonra Şenol Güneş ile hiç konuşmadım. Ona karşı bir tavrım yok. Bir husumetimiz yok. Kötülük bütün spor dünyamızı esir almış durumda. Bırak yanlışlığı. Artık kötüyüz, kendimizi toparlamamız için bir duvara çarpmamız lazım. Bunu idrak ederek kendi alanımıza çekilip doğruyu ve iyiyi yapmamız gerekiyor. 7-0 maç bitti. Genel olarak maçtan sonra pozisyonları kontrol ediyoruz. Ara sıra yayıncı kuruluşun maç sonu yayının izlemeye çalışıyoruz. İki tane genç arkadaş ve Şansal abi maçı yorumluyor. Son 9 maçın 8'ini kazanmış bir takım. Bu maçlarda 28 gol atıp 4 gol yiyen bir takım. Maç yorumları yine Valbuena üzerinden başlıyor. Tuncay tebrik etti sonra, "Valbuena'nın yerinde olsam girmezdim" dedi. Tümer ise, "Valbuena'nın paraya ihtiyacı var herhalde" dedi. İki tane genç futbol adamının verdikleri mesaj kötü ve son derece olumsuz. Müthiş bir suçlama. İnanılmaz bir seviye. Olayı şöyle anlatabilir miydik: Fenerbahçe öyle bir habere gelmiş dünya çapındaki futbolcu Valbuena son 6 dakikada oyuna giriyor. Ama zihinsel o kadar kötü ki, başlangıç Valbuena'dan başlıyor. Valbuena'nın davranışı çok değerli. Gel benim oyuncum ol istersen girme. Anlatma hali çok ayıp, yanlışı doğrulama hali. Kötü bu ülkede prim yapıyor.
Alex yüzdesel olarak en çok benim dönemimde oynadı. Valbuena takımın değişen yapısında uyumsuzluk yaşadı. Rakamlara bakarsak Valbuena'nın gol, asist oranı en benim dönemimde. Bütün teknik direktörler bir kazanma formülü yaratmaya çalışıyor. Yıldız oyuncu, yetenekleriyle takım için çalışmak. Son üç yıldır, oyuncular üzerinden teknik direktörler yıpratılıyor. Fenerbahçe içe doğru çökertilmeye çalışıyor. Bunu kaos yaratmaya meraklılar yapıyor. Ben oyuncudan azami verimi alıyorum. Şu an 3 daha olsaydı herkes keyif alırdı. Ben takımımın kazanan bir takım olmasını istiyorum.
Soru: Ozan Tufan'ı neden sildiniz?
Aykut Kocaman: Benim oyuncularımla ilgili bir sıkıntım olursa onu yüzlerine söylerim. Hiçbir futbolcunun futbol hayatıyla oynamak istemem. Benim baktığım tek şey gayrettir!
Bizim açımızdan kaza tabi. Başka bir açıklaması yok. Fenerbahçe ile Vardar takımlarını yan yana getirdiğimizde, gerek tarih gerek mali yapı... Kaza tabi. Çok ciddi bir kazaydı. Bu açıkcası, 11 haftadaki dağınıklılığımızı artıran bir kazaydı. (Vardar maçı yorumu)
Sözleşmem devam ediyor. Ancak burada sözleşme sürelerine çok bağlı değiliz. Son maçtan sonra 'Fenerbahçe adına doğru ne olur?' diye değerlendirme yapacağımı söyleyebilirim.
Son maçın atmosferi çok farklı olacak. Bizim ve Başakşehir için umut devam ediyor. Futbolda büyük sürprizler olur. Galatasaray her ne kadar bu konuda yeterli becerisi olsa da bir gün olacak bu. Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin birbirleriyle atışması doğal olarak gözleri bu maçlara çevirdi. Diğer taraftanda bu işi psikolojisi önemli. İnişler ve çıkışlar futbolu etkiliyor.
Soru: Bir daha UEFA kupası Türkiye'ye gelebilir mi?
Aykut Kocaman: Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı alacağını o gün tahmin edemiyorduk. Hatta o günkü yöneticilerde bunu tahmin edemiyordu. Hertha Berlin ve Milan maçı ile birlikte süreç başlamıştı. Bir daha ne zaman olur bilmiyorum. Bu durumu biraz daha olağan hale getirme zorunluluğumuz var. Bu kadar ilginin olduğu ve mali olanakların yaratıldığı bir sektörde öngörülebilir hale getirmek gerekiyor. Önümüzdeki sene bir Türk takımı oraya gidip finali oynayabilir belki 20 sene daha göremeyiz. Doğruları biraz daha artırmamız gerekiyor. Sürekli yeni yapılandırmalar... Her şeyi tek adam üzerinden anlatmaya çalışıyoruz.
Fenerbahçe'nin başına gelince, "Yarım kalan işimi tamamlamaya geldim" demiştiniz...
Aykut Kocaman: Benim gibi söylediği sözlerin arkasında durmaya çalışan bir insan için, buradaki yanıt zorlayıcı bir yanıt. Nasıl yanıtlayacağımı bilemiyorum. Dediğim doğruydu. Yarım kalan bir işim vardı. Avrupa Ligi ve Türkiye Ligi'ni alabilirdik. Sonra geldim, 11 pozisyona oyuncu arayan bir takıma geldim. Özellikle Vardar ve Başakşehir maçı çok hırpaladı. Çok geriye attı. Taraftarın bana olan, benim kendime olan, oyuncularımın kendine olan güvenini zeledi. O sözü biraz revize etmeme sebep oldu. Son haftayı bekleyeceğiz. Şöyle olsaydı, bir kupayla ligi tamamlayabilseydik bazı şeyleri daha iyi anlatabilirdik. Bu kadar iyi olduğumuz bir dönemde tam derdimizi daha iyi anlatabileceğimiz dönemde kupayı kazanamamak bizi yaraladı.
14 tane yabancı var. 12 tane yazabiliyoruz. Elmas 18 yaşını eylül ayında doldurdu. Henüz çok erken onun için. 2 yıl sonra oynama ihtimali yüksek görünüyor. Umudumzun kesildiği değil, umutlarımızın çok yüksek olduğu oyuncular. Birkaç maç dışarıda olunca gözden çıkarılmışız gibi görünüyor. (Eljif Elmas yorumu)
Bizimle başa baş oynayan takımlarla maçlarda istediğimizi aldık. Kapanan takımlara karşı çözüm bulmakta sıkıntılar yaşadık. Şu anda görünen takımla ilgili olarak, şu anda görünen doğru 2 ya da 3 oyuncu takımı güçlendirir. Kaliteli şut ve duran toplar bir de isabetli orta sayımızı artıracak hamlelerimizi yapabilirse bu takım 80 puanlar civarında dolaşabilir.
Soru: Keşke demeseydim dediğiniz bir şey var mı?
Aykut Kocaman: Suni fark demeseydim ne olurdu ya da suni fark dememin ne gibi bir sakıncası vardı. Bu kimseyi aşağılamak için yapılmış bir şey değildi. Çalışan insan hata yapar. Hataları düzeltebilmek esas olan. Şenol Hoca ile olan konuda ben gördüğümü söyledim. Hoca yere düştüğü zaman yanına ilk ben koştum. "Bir şey yok" dedi. Hoca içeriye gitti. Yaraları tekrar deşmek niyetinde değilim. Olay bitti. Umarım Fenerbahçe'nin de Beşiktaş'ın da tarihinden silinir. Bizim işimiz doğruyu söylemek ve doğruları yapmak. Bazen işimize gelmesede bunlarda ısrar etmek.
Beşiktaş'ın sahaya çıkmaması çok kuvvetli bir karar, kolay bir karar değil. Tarihsel güçlerine bakarak yaptığım bir yorumdu. Mehmet Topal'ın da kafasına taş geldi bizim aklımıza gelmedi sahadan çekilmek. O nedenle sahadan çekilmek de kuvvetli bir karar. Ben o gün maçtan sonra da şunu söyledim: İki tane büyük kulübün bu şekilde birbirleriyle didişmememli. Tarihsel dostluklarına sıkıntı getirmemesi gerekir.
Soru: Fenerbahçe bir sezonda Akhisarspor'a 3 defa nasıl yenilir?
Aykut Kocaman: Son maç için bir şey söylenmez. Diğer iki maç için birtakım gerekçelerimiz var. Beşiktaş ile çok yıpratıcı bir maçtan çıkmıştık. Rakiple temas etmeden 2-0 yenik duruma düştük. Son maçta sezonun en kuvvetli başlangıcını yaptık ancak topu içeriye sokamadık. Akhisar'ın ilk fırsatı gol atacaktı. Akhisar takımı bize göre oyuna odaklanmada bizden çok daha fazla istediler. En büyük problemimizin 70. dakikada ilk kontratağın gol olması oldu.
Türkiye'de takımlarda yabancı teknik adam kalmadı... Ben aslında yabancı futbolcu uygulamasından sonra yabancı teknik direktör sayısının artacağını düşünüyordum. Fakat şu anda geldiğimiz sonuç tam tersi oldu. Hala bu yabancı oyuncu yönetmenliği ile bunun artacağını düşünüyorum. 3. ve 4. sezonunu da oynayıp bu yabancı oyuncuların futbolcumuza ne getirip ne götüreceğini görmek lazım. Bugünkü uygulama kantarın topunuzunu kaçırdı gibi görünüyor. Bizim ülkemiz tamamen tüketici bir ortam. En kolay yol yabancı futbolcuya doğru gitmek. Bu uygulama üretici hale getireceğimizi düşünmek abesle iştigal. (Yabancı sınırı)
Beklentim ve dileğim çok da ihtiyacımız olduğu bir dönemde tekrar şampiyon olmaları. Umarım gelecektir. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş için şampiyonluk dışındaki sonuçların başarı sayılması mümkün değil. (Fenerbahçe Doğuş hakkkında)