Ayrılığın 7 şifresi

İşte Halil Özer'in yorumlarıyla, Habertürk'teki o haber;

Hamza Hamzaoğlu belki 3 dakikalık bir görüşmeden sonra gitti. Ama o sadece buz dağının üstü. Asıl buz dağının altı var. Orada da 4 aylık bir sorun yumağı birikmiş. Yönetim ile Hamza hoca bu konuyu çözebilir miydi?
Bence çözebilirdi ancak ateşlenen fitili söndürmek zordur. Çabalarsan belki söndürürsün. G.Saray’da kimse uğraşmadı, olayı akışına bıraktı. Şimdi olayı bugünlere getiren nedenlere bir bakalım. Ama bakmadan önce TT Arena’da yapılan enteresan toplantıya göz atmak lazım.

Başkan Dursun Özbek görüşmenin başında bir gün önceki basın toplantısından rahatsızlığını dile getirdi. Hamza Hoca zaten apar topar geldiği için biraz gergindi. Derdini anlatmaya çalıştı ama bu dert anlatma biraz sert oldu. Başkan tepkinin abartılı olduğunu söyleyince Hamza Hoca, “Bu benim tarzım” dedi. İşte o anda Özbek’in söylediği sözler ipi kopardı. Başkan, “Yaptığınız konuşmalar kulübe zarar veriyor. Ayrıca G.Saray’da böyle bir tarz olamaz. Artık seninle çalışmak istemiyoruz” dedi ve o anda yollar ayrıldı. Şimdi gelelim tarafları bu duruma getiren ve damlaya damlaya göl olan sorunlar yumağına.

DENAYER ANLAŞMAZLIĞI
Yönetim zaten sıkıntı içindeyken kiralık da olsa Denayer’i transfer etti. Üstelik tam da ihtiyaç olan stoper bölgesine. Ancak Hamza Hoca daha baştan tavrını koydu. “Ben Denayer’i istemiyorum. Kiralık oyuncunun bize faydası olmaz” dedi.

Ama yönetim yine de transfer etti. Ancak bu kez de Denayer’i Sabri’nin yerine sağ bek oynattı. Sabri’nin de sözleşmesinin uzatılmasını isteyen Hamza Hoca olunca yönetim bu konuyu bir kenara yazdı. Yönetim Hamza Hoca’nın kendisine inat olarak davrandığını düşündü.

YÖNETİME FARKLI MEDYAYA FARKLI!
Hamza Hoca’nın Melo konusunda birçok kez yönetime çıkarak bu oyuncunun artık kendilerine zarar vereceğini ve istemediğini söylediği belirtiliyor. Ve yönetim de bu yüzden Melo’yu son gün sattı. Ancak maçlar ilerledikçe Hamza Hoca, Melo’nun eksikliğinden söz etmeye başladı. Melo’nun gitmesinin büyük bir sıkıntı olduğunu yine medya önünde belirtti. Bu durum tabi ki yönetimi büyük bir şoka soktu.

MARİO GOMEZ AÇIKLAMALARI
Yönetim Burak ve Umut’un yanına bir golcü daha istiyordu. Bu yüzden Fiorentina ile temasa geçerek Gomez’in durumunu sordu. Kulüp biraz sıkıntı çıkardı ama Gomez’in menajeri konuya sıcak baktı. Ve durum hakkında Hamza Hoca’ya bilgi verdiler.

Ancak Hamza Hoca daha transfer çalışması henüz sıcakken konuyu basına anlattı ve Gomez’in pahalı bir oyuncu oluğunu söyledi. Tabi bu açıklamaları Fiorentina ile Gomez’in menajeri de duydu. Araya da Beşiktaş girdi ve Gomez’i kaptı. Yönetim Hamza Hoca’nın neden konuştuğunu bir türlü çözemedi ve bunu da bir kenara

FUTBOLCULARLA ARASI AÇILDI
Tabi ki sadece Rize maçı değil. Astana maçı da dahil futbolcularla Hamza Hoca’nın arasının limonileştiği ve bu konunun da olduğu gibi özellikle futbolcular tarafından yönetime dile getirildiği belirtiliyor. Örneğin Rize maçında Hamza Hoca’nın maçın sıkıntılı gidişine rağmen müdahaleler de geciktiği ve rakibi çözemediği belirtiliyor.

Özellikle Selçuk’un çıkışından sonra takımın iyice dağıldığı ve ikinci yarıda sazı Sneijder’in aldığı belirtiliyor. Yani ön libero bölgesine Sneijder kendi inisiyatifi ile geçmiş. Hamza Hoca da son zamanlarda futbolcuların kendisini dinlemediğini ima eden açıklamalar yapınca bu sefer futbolcularla da arasında sıkıntı başladı.

ANALİZ SIKINTISI
Yine futbolcular maçlar öncesinde kendilerine hiç bir şekilde rakiplerini tanıtan bilgiler verilmediğini belirtiyorlar. Hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde rakipleri bilmeden sahaya çıktıklarını ve bu yüzden sık sık sorunlar yaşandığı sadece futbolcular tarafından değil yöneticiler tarafından da biliniyor.

ARKA ADALE SAKATLIKLARI
Son haftalarda önemli futbolcuların örneğin Selçuk, Burak, Carole ve Hakan Balta hatta Chedjeu’nun hep arka adaleden sakatlandığı dikkati çekti. Yönetim bunun sezon başı yüklemelerinin iyi yapılmamasından kaynaklandığını düşünüyor.

Hatta şöyle bir düşünce var: “Geçen sene Hamza Hoca hazır bir takım aldı. Sezon sonuna kadar işi götürdüler ve şampiyon oldular. Çünkü Prandelli sezon başında çok iyi bir yükleme yapmıştı.”

ÖZBEK İSTEMİYORDU ZATEN
Ortada bir başka gerçek var. Bence bu gerçek Hamza Hoca’nın gitmesinde önemli bir etken oldu. Hamza Hoca Pandelli’nin yerine gelirken bu kararı Ali Dürüst ve Abdürrahim Albayrak verdi. O dönem kulübü Dursun Özbek ile birlikte yönetiyordu.

Bu karara Dursun Özbek karşı çıktı. Açıkça Hamza Hoca’yı istemediğini söyledi. Ama “Siz madem böyle istediniz öyle olsun. Ama ben muhalefetim” dedi. Yani Özbek Hamza Hoca’yı asla kendi yönetiminin hocası olarak görmedi.

JEM'İ ALDI OYNATMADI
Hamza Hoca’nın eleştirildiği bir diğer konu ise birçok kişinin anlam veremediği Jem Paul Karacan transferi... 26 yaşındaki oyuncunun alınmasının ardından taraftar yönetimi sert şekilde eleştirmişti. Ancak Hamza Hoca, ısrarla istediği 26 yaşındaki futbolcuyu ligde sadece 2 maçta 108 dakika oynattı. Yönetimden “Kendi istedi ama oynatmıyor. Olan bize oluyor” şeklinde tepkiler yükselmeye başladı.

SİGHORSSON SEVDASI! 
Sezon öncesi İzlandalı forvet Kolbeinn Sigthorsson için “Sigthorsson konusunda içim kanıyor biraz. Tam bizim oyuncumuzdu” diyen Hamza Hoca’nın aynı sözleri tekrar sarf etmesi takım içinde sıkıntı yarattı. Bu açıklamalara gönül koyan bazı hücum oyunculara hocalarına kırıldı.