Altay'da İbrahim Akın ayrılığın ardından konuştu! İşimle tehdit edildim
Ligde 16 haftadır kazanamayan Altay'da sular durulmuyor. Mustafa Denizli ve Mert Nobre'nin ardından İbrahim Akın'ın ile yollar ayrıldı.
İzmir ekibinde son ayrılık ise Sportif Direktör İbrahim Akın ile yaşandı. Kulübün sportif direktörü İbrahim Akın sosyal medyadan yaptığı açıklamada başkan Özgür Ekmekçioğlu’nun bir telefon konuşmasıyla görevine son verdiğini söyledi.
Altay'ta sportif direktörlük görevine İbrahim Akın'ın yerine Tuna Üzümcü getirilirken, İbrahim Akın ilerleyen günlerde ayrıntılı bır açıklama yapacağını ifade etti. Akın'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:
"İşimle tehdit edildim"
Altaylı olmak nedir? Altaylı olmak belli değerler üzerinde buluşmak demektir. Cumhuriyet değerleri, ahlaki değerler, temiz ve yalnızca kulübün menfaatleri doğrultusunda çalışmak demektir. Son 5 senede bu değerlere bağlı kalarak yeri geldi tek başıma, yeri geldi kulüp içerisinde gerçek Altay’lıların destekleriyle mücadelemi sürdürdüm. En ufak bir çıkar gözetmeksizin dönem dönem yapılan yanlışlara sessiz kalmadığım için işimle tehdit edildim. Çünkü Altay menajerlere yem edilemeyecek kadar köklü değerlere sahip bir kulüptür. Bu mücadeleyle hep dikkat çektim.
“Mustafa Denizli ile fotoğraf paylaştığım için tepki aldım”
Sportif Direktör olarak adlandırıldığım bu sene her şey yolunda giderken futbolcularımızın ödemeleri yapılmadı. Takımdaki motivasyona zarar verildi. Geçmişte yapılan hatalı transferlerin, neredeyse hiç forma giymemiş futbolculara ödenen yüksek meblağlı anlaşmaların bedelini Süper Lig kadar kritik ve önemli bir parkurda transfer cezası alarak ödedik. Altay’ımızın efsanelerinden biri olan Mustafa Denizli hocayla fotoğraf paylaştığım için başkan ve yönetimden tepki aldım. Taraftarımızla olan samimiyetim nedeniyle defalarca uyarı aldım, taraftara laf taşımakla suçlandım. Çünkü gerçekten Altaylı olmanın ne demek olduğunu bilmeyen koltuk sevdalıları için taraftar sadece bir araçtı, asla bir bütün olarak göremezler.
"Sadece 1 yönetici vardı"
Öncelikle 5 sene boyunca emek verdiğim evimden gönderiliş şeklime değinerek başlamak isterim. Bir gece önce, Pazar 10.30’da kulübe gelmem söylendi. Zaten takımla birlikte Antalya kampına gönderilmeyişimden sonucun bu olacağına dair eminliğimi koruyordum. Fakat beş sene boyunca bu kulübe emek vermiş, 3. Ligde gelmiş sonraki süreçlerde kulübünün menfaatleri doğrultusunda hareket etmiş biri olarak karşılaştığım durumu yapabileceklerini düşünmezdim. Kulübe gittiğimizde karşımda yalnızca 1 yönetici vardı. Bana yola artık benimle devam edemeyeceklerini, yeni yüzlere ihtiyaçları olduğunu söylediler. Ardından Özgür Ekmekçioğlu durumu yüz yüze tebliğ etmek yerine kulüp personelini telefon ile arayıp ve hoparlörden bana durumu iletmeyi uygun gördü. Ben de kendisine bu kararı açıklarken burada olması gerektiğini söyledim.
Altay için feda olsun
Ben Altay’ımızın değerlerine sahip çıkmak için elimden geleni yaptım, içim rahat. Resmi sözleşmem olmadan dahi aylarca mücadele ettim. Altay için feda olsun… Kulübümüzün mevcut durumunda dolayı ilerleyen günlerde yaşadıklarımı ayrıntılı olarak anlatacağım. Şimdi sıra camia büyüklerinde ve bugünlerimize gelmemize vesile olan tüm taraftarlarımızda. Altay Altaylılarındır.