Aytaç Kara: "Bursaspor'dan 2 milyon TL’ye yakın bir para bırakarak ayrıldım"
Oynadığı her takımda yüklü miktarlar bıraktı. Eskişehir, Trabzon ve Malatya’dan fedakârlıklar yaparak ayrıldı. Ancak sonuncusu farklıydı. Kendi öz evlatları tarafından TFF’ye şikayet edilen Bursaspor’la sözleşmesini feshedip Kasımpaşa’ya imza atan Aytaç Kara, Yeşil-Beyazlı kulüpte tam 2 milyon TL alacağının üzerini çizdi. Neden mi? Örnek olacak hikayeyi ondan dinleyelim...
Altay’ın dikkat çeken ismiydi, 20 yaşında Eskişehir’e geldi, oradan Trabzon’a gitti. Şanssız sakatlıklardan çok çekti, asla pes etmedi. Malatya performansıyla geri döndü, Bursa’da ise küllerinden doğdu, yeniden milli oldu. Futbol dünyasının kirlenmesinde her zaman en önemli sebep her zaman; kazanılan büyük paralar gösterilir ya hani. Bu röportajı okuduktan sonra lafta değil, gerçekten adamca davranmak nedir daha iyi anlayacak parayı her şeyin önünde tutan futbolcular, daha da önemlisi futbolcu adayları... Söz Aytaç Kara’da...
‘Devre arası düştük’
Bursa’da benim için güzel bir sezon geçti. Kendimden önce hep takımı düşündüm. Her şeyi yaptım elimden gelen. Ancak takım olarak eksiklerimiz vardı. Devre arası transfer yapmayarak düştük aslında. Çünkü Süper Lig artık eksikleri kaldırmıyor. Eksikler belliydi ama tedavi yapılmadı. Kiminle konuşsam, ‘Siz zaten devre arası düştünüz’ diyordu. Bu kadar net. Herkesin bildiği bir şeydi aslında eksikler. Orada kaybettik. Dışarıdan bir insan bile görüp bize eksiklerimizi söylüyordu. Doğru da söylüyorlardı. Fakat dışarıdan bu kadar net görünen şeyler ne yazık ki içeride halledilemedi. Böyle olunca koskoca şampiyon camia lige veda etti. Çok üzüldüm.”
‘Son 3 ay uyuyamadım’
“Benim için çok kötü bir şey oldu Bursaspor’da küme düşmek. Ben lig oynanırken son 3 ay resmen uyku uyuyamadım. Ailem desteğe geliyordu ama gözüme uyku girmiyordu. Abimle evde sürekli kağıt kalem elimizde hesap yapıyorduk. Diğer takımlar istediğimiz tüm skorları aldı ama biz kazanamadık. Üstümüzdeki takımlar 10 hafta kazanamadı, biz de kazanamadık. Kendi kendimizi düşürdük adeta. Bursa’ya giderken o kadar severek gittim ki en az 3 sene oynarım diyordum. Camia olarak, taraftar olarak gerçekten müthiş bir yer. Ama olmadı.”
‘Hepsine dönebilirim’
“Oynadığım bütün takımlarda dolu dolu yaşadım hep, o yüzden hiç pişman olmadım. Her zaman bulunduğum ortamda mutlu oldum, gözüm hiç arkamda kalmadı. Çünkü hep elimden geleni yaptım. Her şeyimi verdim. Ayrıldığım hiçbir takımdan sıkıntılı gitmedim. Trabzon’da büyük bir sakatlık yaşadım ve 7 ay uzak kaldım. Sakatlıklar hep kırılma anlarım oldu ama oynadığım tüm takımlara yeniden gidecek gibi ayrıldım.
‘Para değil takım önemli’
“Bütün hocalara ve başkanlara çok teşekkür ediyorum. Transfer sürecinde çok arayan oldu. Benim bir seçim yapmam gerekiyordu. Geçen sene çok zor geçti benim açımdan. Bu yüzden doğru bir seçim yapmam gerekiyordu. Kemal Özdeş hocamla altyaş milli kategorilerinde çalışmıştım. Paradan çok huzurlu bir seçim yapmam gerekiyordu. Zaten hiçbir zaman benim için para ön planda olmadı. Bursaspor’dan ayrılırken kulübü federasyona vermeden 2 milyon TL’ye yakın bir para bırakarak ayrıldım. Bir açıdan bu da önemli. Kulübün altyapısından yetişmiş bir oyuncu bile lig biter bitmez Bursaspor’u federasyona veriyorken ben asla öyle bir şey düşünmedim. Bu benim yapımda yok. Şimdiye kadar hep öyle oldu. Eskişehir’de 500 bin TL bıraktım, Malatya’da 600 bin TL bıraktım. Trabzon’da 400... Hep fedakârlık yaparak ayrıldım. Bir kere bile bize fedakârlık yapılsın demedim. Benim için para önemli değil. Takım başarılı olsun, ben başarılı olayım, milli takıma gideyim diye bakıyorum hep.”
‘Önce insanlık...’
“Bursaspor’un şu anda transfer yasağını kaldırması için kulübü şikayet eden birçok oyuncuya parasını ödemesi gerekiyor. Elbette benim bıraktığım parayla kurtulmayacak bu kulüp. Ancak Bursaspor altyapısında oynayan, geleceğin hayallerini kuran yüzlerce çocuk var. Onlardan umutları olan aileleri var. Benim annem ben futbolcu olabileyim diye yüzüğünü satıp bana krampon aldı. Ben şimdi nasıl gidip Bursaspor’un daha da kötü duruma düşmesine neden olayım ve bunu sadece kendi çıkarım için yapayım. Yapamam. Futbol camiası içerisindeki herkes şunu bilmeli. Biz seçilmiş insanlarız. Bunu kabul edelim. İnsanlar hayatları boyunca okuyorlar, eğitim görüyorlar. Profesör oluyorlar ama bizim kazandığımız paraları kazanamıyorlar. Biz parayı her zaman kazanırız ama önce insanız, bunu unutmayalım.”
‘Kasımpaşa’dayım çünkü...’
“Tüm bu anlattıklarım yüzünden aslında Kasımpaşa’yı seçtim. Huzurlu bir ortam istedim. Kasımpaşa ile anlaştığım rakamın çok daha fazlasını veren takımlar oldu, fakat her şey para değil. Şu an 26 yaşındayım. Üzerine koyarsam milli takıma giderim, kariyerimde yeniden bir sıçrama yapabilirim. İnsanın kendisine bağlı bunlar. Ben hayallerimden ve hedeflerimden vazgeçmedim. Kendimi saha içinde ve saha dışında geliştirmek; her şeyiyle örnek bir sporcu ve futbolcu olmak istiyorum.”
‘Türkiye’nin en iyisi’
“Kasımpaşa Türkiye’nin en iyi kulüplerinden bir tanesi. Tesisi ülkenin en iyisi. Stadının konumu ve zemini harika. Çalışanların kalitesi ortada. Teknik ekip de aynı şekilde öyle. Takıma daha yeni katıldım ama şimdiden doğru bir tercih yaptığımı düşünüyorum. Kasımpaşa bu ligin önemli takımlarından. Kendimiz için nasıl daha iyi olmak istiyorsak bu kulübü de daha iyi yerlere getireceğiz. Çok güzel bir ortam var. Bu ortam sonuçlara da gayet olumlu yansıyacak.
‘Analizsiz duramam"
Ben maçlardan sonra oturup sadece kendimi analiz ederim. Eve gidip hemen abimle beraber eksiklerimi değerlendiririm. Maçlardaki eksiklerimi idmanlarda çalışırım. Çalışmadan hiçbir şey elde edemezsiniz. Ben de bunu bilerek hareket ediyorum. Bunu yapmak istiyoruz.
‘Adalet herkese eşit’
VAR sistemi çok önemli. Eksiklerle başladı. Geçen sezon biz Bursaspor olarak bu eksiklerin dezavantajını yaşadık. Büyük takımlara hatalar olduğunda oluşturulan kamuoyu ile Anadolu takımlarına yapılan muamele aynı değil. VAR Sistemi adaletin en iyi şekilde uygulanması için geliştirilen bir sistem. Dolayısıyla adalet önünde herkesin eşit olması gerek.”
‘Tek hedef Ay-Yıldız’
“Her Türk futbolcunun hedefi milli takımdır. Geçen sezon döneceğimi söylemiştim. 5 yıl aradan sonra yeniden seçilmeyi başardım. Şimdi yine söylüyorum o formayı sürekli giymek istiyorum. Her şey insanın kendisinde biter. Ben de bunun için vargücümle çalışıyorum.”
‘İyi bir teknik direktör olacağım’
Şu an futbolcuyum ama kariyerimden sonrasını da planlıyorum. Ben teknik direktör olacağım. Hem de iyi bir teknik direktör... Bu yüzden şimdiden çalışıyorum. Hayatım zaten futbolla geçiyor. Sürekli Avrupa’da üst düzey liglerde neler, nasıl yapılıyor. Onlara bakıyorum. İnsan kendisini her konuda, her zaman geliştirmeyi bilmeli. Hep hazırlanmalı.” (Fanatik)