Bakan Kasapoğlu'ndan derbi açıklaması: "Gereken cezalar verilecektir"

Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan ve olaylı geçen derbiye bir yorum da Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’ndan geldi. Kasapoğlu, “Ülke futbolumuzun şiddet görüntüsüyle anılmasını istemiyoruz.” diye konuştu.

“Üzüntü duyuyoruz”

Şiddetin her türlüsüne karşı olduklarının altını çizen Kasapoğlu, şöyle konuştu:

"Taraftar da yapsa, sporcu da yapsa, yönetici de yapsa şiddeti kimse tasvip edemez. Şiddet, en ağır şekilde karşılığını bulur. Kötülük nerede olursa olsun, kötülüktür. Bunun adına 'terör' diyelim, 'şiddet' diyelim, bunun karşısındayız bir kere. Derbi karşılaşmasındaki olaylar, hiçbir sporseverin tasvip ve kabul edemeyeceği bir tablo ortaya koymuştur. Ülke futbolumuzun şiddet görüntüsüyle anılmasını istemiyoruz. Bu tip olayların futbolumuzda ve spor kültürümüzde asla yeri yoktur. Sporun ruhu, anlamı kardeşliktir. Tüm spor camiasının da bu görüntülerden üzüntü duyduğunu biliyoruz."

“Cezalar mutlaka uygulanacaktır”

Sporun kaynaşmak için yapıldığını ve şiddetin sporun ruhunu zedelediğini belirten Bakan Kasapoğlu, "Derbi karşılaşmasından önce gencecik bir kardeşimizin vefatından sonra atılan gole sevinmek bile zorken maçların sahada başlayıp, sahada bittiğini unutmuş bu olumsuz tablonun oluşmasına sebebiyet verenlere ceza-i yaptırımlar mutlaka uygulanacaktır. Futbolumuzun bir daha böyle üzücü olaylarla karşılaşmamasını diliyor, daha güzel bir futbol ortamı için tüm paydaşlara görev düştüğünü yeniden vurgulamak istiyorum. Spordan şiddet üretilmesi çok üzücü ve düşündürücü. Kanunla, mevzuatla elbette bunun çalışmaları olacaktır ama bu zihinsel bir konu. Bu konuyu zihinlerde çözmezsek istediğimiz kadar başka taleplerimiz olsun istediğimiz yolu kat edemeyiz." ifadelerini kullandı.

"Yatırımlar konusunda 'yeterli' gibi bir anlayışımız yok"

Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, yaptıkları yatırımların kendileri için hiçbir zaman yeterli olmadığını ifade etti.

Türkiye'nin golfte çok ciddi büyüme gösterdiğini buna rağmen henüz istenilen noktada olmadıklarını aktaran Bakan Kasapoğlu, "15 sene önce 78 lisanslı golf sporcusu vardı. Şimdi 6 bin 200 lisanslı golf sporcusu var. Bazı branşlarda, özellikle çaba sarf etmemize, yatırım yapmamıza rağmen istenilen noktada değiliz. Bu rakam bile tek başına çok önemli, çünkü 78'den 6 bin 200'e gelmiş olması iyi mesafe kat edildiğinin göstergesi. Golf sahası anlamında Türkiye'de 9 tesis varken, bu rakam şimdi 24'e çıktı." değerlendirmesinde bulundu.

Tesisleşme açıklaması

Kasapoğlu, tesisleşme konusunda çok ileri bir noktada olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Hiçbir konuda, özellikle yatırımlar konusunda 'yeterli' gibi bir anlayışımız yok. Geleceğimiz noktaya 'daha çok yatırım' ile geleceksek, neden olmasın? Bizim amacımız, var olan potansiyeli iyi değerlendirmek. O potansiyeli değerlendirmek için de bir tesis gerekiyorsa elbette yaparız. Tesis yapmadaki hızımız, kalitemiz belli. Pek çok parametreye baktığımızda önde bir organizasyon cennetiyiz aslında. Hiç mütevazı olmaya gerek yok. Hem tarihi anlamda hem de turizm anlamında sonradan inşa ettiğimiz çok güzel mekanlarımız var. Antalya'daki golf kulüplerimizi başka bölgelere de yapmamız mümkün. Uluslararası organizasyonlar anlamında da hiçbir çekincemiz yok."

Türkiye'nin birçok branşta önemli organizasyonlara talip olacağını anlatan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Amacımız, sportif başarı, bununla beraber sporun tabana yayılması. Elbette herkes başarılı sporcu olmak zorunda değil. Öyle bir beklentimiz yok, bu zaten mümkün değil. Ancak toplumsal anlamda spor kültürünü yayma, herkesin spora erişimini mümkün kılma noktasında çalışmalarımız var. Bununla ilgili aksayan yönleri tespit ediyoruz. Bu, bir eğitim felsefesi noktasında yaklaşılması gereken bir konu." ifadelerini kullandı.

"Spor futboldan ibaret değildir"

Bakan Kasapoğlu, çocukları spora yönlendirdiklerini ve herkesin bir branşla ilgilenmesini istediklerini ifade ederek, şunları aktardı:

"Ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir projemiz var, 'Spor Türkiye.' Spor ve gençlik, sadece Gençlik ve Spor Bakanlığının konusu değil. Ülkemizin tüm kurumlarıyla, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere koordineli olacağız. Valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarıyla iş birliğinde olacağız. Çünkü sadece spor teşkilatı, bu konuda ancak bir noktaya kadar gelebilir. Spor futboldan ibaret değildir. Hakikaten bu anlamda, diğer branşları ön plana çıkarmamız gerekiyor. Dönüşüm bu. Tamamen bütünsel bir yaklaşım gerektiriyor. İnşallah bunu en kısa sürede gerçekleştiririz."