Banvit ülkemizin gururudur
Albert Einstein’dan sonra en ünlü bilim adamı öldü: “ Her zaman yapabileceğiniz bir şey, başarılı olabileceğiniz bir şey vardır, önemli olan pes etmemek. Yaşam ne kadar kötü gözükürse gözüksün, her zaman başarılı olacak bir yol vardır. Hayat varsa umut da vardır.” İşte bu 76 yaşında sadece yanağı ile evreni keşfetme emekçisi: “kara deliği” bulan adamın sözleri. Üstüne yorum yapmak ayıp! Ülkemizdeki emekleri takdir etmeliyiz. Ben yine BANVİT olup gittim.Fransa’nın ünlü takımı Nanteres’i ilk maçta deplasmanda 74-66 yenen BANVİT ikinci maçı da alarak çeyrek finale yükseldi. Şimdi sıra Fransa liginin birincisi Monako’da.
Marmara bölgesinin en şirin ilçelerinden Bandırma, yıllar yılı basketbol ile yoğrulmuş organizasyonu ile çok müthiş bir başarıya imza attı. Adı: BANVİT. Yöre halkına basketbolu tanıtan ve sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da ismi ile büyük sükse yapan, tanınan ve bilinen kimliği ile inanılmaz PR yapıyor. Ben inanıyorum ki, Türkiye’nin dört bir yanında BANVİT adı basketbol ile özdeşleşmiş ve halk alış veriş yaparken ilk önce ürünün üzerinde BANVİT yazmasına dikkat etmektedir. Daha ne olsun?
BANVİT biliyorsunuz; Brezilya ve Katar ortaklar tarafından satın alındı. Ardından masaya oturularak BANVİT Basketbol Takımına bu sene ve gelecek sene olmak üzere iki sene süre verilmiş. Sonra piyasa tanınırlığı, topluma dönüş ve televizyonlarda reklamın yapılma süreleri! Allah aşkına birileri bu satırları Brezilyalı yöneticilere okumalı! Çünkü Katarlı ortaklar yönetime karışmıyor! Bir basket maçı süresince BANVİT adı kaç kere konuşuluyor! Hem Türkiye’de hem Avrupa’da: Ürettiği ürünün önünde gitme yarışında olan basketbol yönetimin övgü kaynağı olmalı. Basketbol olmasa böyle reklama para yeter mi? Yendiğin elediğin takım önemli bir isim! Şimdi sırada Monako var! Daha ne olsun? BANVİT futbol takımı kursaydı! Hiç hayatında Monako Futbol Takımı ile oynayabilir miydi?
Şimdi size geçmişten çok anlamlı ve ders niteliğinde, minik bir öykü: Geçmiş senelerde Efes ve Ülker tam gaz giderken, devreye TOFAŞ girdi ve inanılmaz başarılara imza atarken Şampiyonluk ve Türkiye Kupaları, hatta 1997’de Efes’in hemen ardındaki sene; KORAÇ Kupasının kulbundan yakalamalarına rağmen, son anda şampiyonluğu kaçırmışlardı. O zamanlar Efe Aydan ve Coşkun Tezic’e şunu söylerdim: “Bu kadar başarıya rağmen final maçlarının oynandığı salona KOÇ GRUBUNDAN EN BÜYÜK PATRONLAR: RAHMİ-MUSTAFA – ALİ VE ÖMER BEYLER ASLA DAVET EDİLMEDİLER, NEDEN? YA DA DAVETE RAĞMEN GETİRİLEMEDİLER! BU KULÜP YÖNETİCİLERİNİN BAŞARISIZLIĞININ DANİSKASIDIR!
“Elinizi çabuk tutun ve sizi sevmeyen diğer KOÇ yöneticilerine rağmen, bence salona bu patronları getirin, kazanılan maçın heyecanını yaşasınlar, terleyen oyuncuların soyunma odasına girsinler, onlarla tokalaşıp, kucaklaşsınlar. O güzelim elbiselerine öpüştüğü, sporcu teri bulaşsın. Kazanılan onca kupayı ellesinler, o kocaman metal parçalarını kucaklasınlar, ayağa kaldırsınlar, onları destekleyen seyirci ile bütünleşip, oyuncu , kupa ve seyirci ile resim çektirsinler! Birileri sanayici olarak kazanılan hiçbir paranın bu şampiyonluk sahnelerinden daha heyecanlı ve keyifli olduğunu iddia edemez. Asla böyle sahneler olmadı ve günlerce patrona yalakalık yapan işgüzar basketbol düşmanı ben onlara “ARA İDARECİ-ARA SICAK” diyorum, ismen bile tanıyorum. Rahmi Bey’in kulağına okunan yalan yanlış raporlar ile, “BASKETBOLU KAPATALIM” teorisi tavan yaptı ve korktuğumuz başımıza geldi! Avrupa’nın gözbebeği TOFAŞ yerle yeksan oldu. Oysa; hiç süper üretim ve yarışlarda sıralamaya girmeyen, FIAT adı hiç ummadığı basketbol ile Avrupa’da duyurulmuştu!
Şimdi soruyorum: Rahmi Bey, senelerdir Beşiktaş’a omuz veriyor. Rahmetli Mustafa ve Ali Koç beyler sporu ve özellikle basketbolu öyle seviyorlar ki, 1907 Fenerbahçe Derneği Basketbola destek vermek için nasıl çabalar harcadı. Fenerbahçe Başkanlığına soyunan Ali Koç’un “ SEVDİĞİ FENERBAHÇE ONUN AŞKIDIR. PEKİ yıllar yılı varlığı ile uğraştığı “TOFAŞ fabrikalarının Basketbol Takımı TOFAŞ” Ali KOÇ’un neyidir? Kimse Fenerbahçe aşkı TOFAŞ’ın üstündedir demesin! Sevgi AŞK TAMAM. Ancak O zaman ekmeğini inkardır.
Basketbol bir aşktır. Eğer ona bağlı değilsen boşuna! Seneye de destek veren Brezilyalı yöneticiler, umuyorum ki, KOÇ GRUBU gibi yapmıyor ve her maç salona geliyorlardır! O maçın heyecanını, soyunma odasını ve seyirciyi hissediyorlardır. Bakın ne güzel. Göğsüm kabardı. RIDVAN ÖNCEL, ŞEHMUS HAZER, BERKE ATAR, TOLGA GEÇİM, CAN ALTINTIĞ, ERKİN ŞENEL. Türkiye’nin her takımında oynayacak pırıl pırıl genç TÜRK OYUNCULARI. Fransızları iki maçta da yamultup evlerine gönderdik! Dikkat ettiniz mi? Onlarda yabancı sayısı diye bir şey yok! Çoğu siyahi, AFRİKA ve Okyanus Adaları devşirmesi! Galatasaraylı Gomis ne kadar Fransız’sa işte o kadar! Ama Fransa Basketbolu Türkiye’nin gerçekten çok gerisinde. BANVİT bu ülkenin gururudur! İstatistik, o meşhur savunma ve hücum taktiklerini veren kardeşlerim görevlerine devam etsin! Ben böyle! Çünkü ilk önce basketbol bu ülkede var olmalı. Kimse farkında değil ama her geçen gün basketbolumuzu büyük tehlikeler bekliyor. Şimdilik sustum!