Barcelona resmen çöktü!

AJANSSPOR- Geçen sezonun 3 kupalı takımı Barcelona için sezon aslında biraz çalkantılı başladı. 11 Ağustos 2015’te Sevilla ile oynanan Avrupa Süper Kupası finalinin 90 dakikası 4-4 eşitlikle sona ermiş, Katalan ekibi ancak uzatmada Pedro’nun attığı golle kupaya uzanabilmişti.

İspanya Süper Kupası’nda ise işler beklendiği gibi gitmedi. İlk maçta rakibi Athletic Club’a 4-0’la boyun eğen Barcelona rövanşta alınan 1-1’lik sonucun ardından büyük hayal kırıklığı yaşadı.

Katalan ekibi ekim ortası itibariyle ise durdurulamayacak bir ekip haline geldi. En son 3 Ekim 2015’te Sevilla’ya 2-1 kaybeden Barcelona, ondan sonra bütün kulvarlarda çıktığı 39 maçta yenilgi yüzü görmedi ve Real Madrid’in 1988-89 sezonundaki 34 maçlık rekorunu tarihe gömdü.

Her şeyin al aşağı olmaya başladığı tarih ise 2 Nisan 2016 oldu. Camp Nou’da Real Madrid’i ağırlayan Barcelona sahadan 2-1’lik mağlubiyetle ayrıldı ve böylece yenilmezlik rekoruna da veda etmek zorunda kaldı. Daha sonra ligde Real Socieadad’a 2-1, dün akşam da Valencia’ya 2-1 kaybeden Katalan ekibi 2003’ten bu yana ilk kez ligde 3 maç üst üste yenilgi almış oldu. Peki bu duruma nasıl gelindi?

1. Messi hasta, Messi koşmuyor!
Bu duruma tükenmişlik sendromu ya da kazanmaya doymak gibi terimlerle kılıf uydurmak hiç mantıklı değil zira bu takımın iskeleti yıllardır aynı ve yıllardır da aynı açlıkla başarıdan başarıya koşuyorlar.

İlk temel problem Messi’nin son dönemde yaşadığı hastalık. Arjantinli yıldız böbrek taşı dolayısıyla şubat ayı başında küçük bir operasyon geçirmiş, yıldız ismin doktoru da yaptığı açıklamada genetik özellikleri nedeniyle Messi’nin 50 yaşına kadar bu sorunu yaşamaya devam edeceğini belirtmişti.

Messi artık saha içinde çok fazla koşmuyor. Bu durumda da orta sahadaki Busquets, Rakitic ve Iniesta’nın yükü bir hayli artıyor. Sezonun ikinci yarısı itibariyle bu isimlerde oluşan yorgunlukla birlikte Barcelona artık çok daha kolay gol yiyen ve aynı zamanda kolay pozisyon üretemeyen bir takım haline geldi. Elbette Messi’yi dinlendirmek mümkün değil, onun yerine orta saha rotasyonunda değişikliklere gidilebilir ama orada da Luis Enrique’nin eli kolu bağlı.

2. Arda orta sahaya çözüm olamadı!
Bunun en önemli nedenlerinden biri Arda Turan’ın orta sahanın ortasında beklentileri karşılayamaması. Sezonun ilk bölümünde transfer yasağı cezası nedeniyle forma giyemeyen Arda, orta sahada oynarken bir hayli tedirgin bir görüntü çiziyor, sorumluluk almaktan kaçınıyor. Enrique, Sergi Roberto’dan genelde sağ bekte faydalanırken Rafinha da sakatlıklarla boğuşmaktan forma giyemiyor.

3. Forvet hattı Güney Amerikalı olunca!
Barcelona’yı zorlayan bir başka etmen de forvet üçlüsünün milli maçlar için Güney Amerika’ya uzun süren seyahatler yapması. Suarez cezası yeni bittiği için bu durumdan pek fazla etkilenmezken Messi ve Neymar için aynı şey geçerli değil. Yapılan bu 15-16 saatlik yolculuklar sonrası futbolcular da yeteri kadar performans sergileyemiyor. Özellikle Neymar’ın bu yaz düzenlenecek Copa America ve Olimpiyat Oyunları’nın ikisinde birden forma giymek istemesi Barcelona yönetimini gelecek sezon için endişelendiriyor. Yine Messi de Copa America’da boy gösterecek ve sezon başı hazırlık kampını kaçıracak.

4. Beklerinin mücadele gücü eksik!
Barcelona 6 kupa kaldırdığı sezonda sol bekte Eric Abidal gibi bir oyuncuya sahipti. Defansif sezgileri üst düzey olan Fransız, böylece Dani Alves’in ileriye daha rahat çıkmasına ön ayak oluyordu. Bugünkü Barcelona’da ilk 11 oynayan iki bekin de daha çok ofansif yönü iyi oyuncular (Jordi Alba ve Dani Alves) olduğunu görüyoruz. Hücum hattındaki pres gücünün az olması, orta sahanın yorulmasına, beklerin de defansif yönden zayıf olması eklenince bu sonuçlar kaçınılmaz oluyor. Enrique sağ bekte Sergi Roberto hamlesiyle bu duruma engel olmaya çalışsa da henüz sonuç alabilmiş değil.

5. Zayıf yedek kulübesi!
Barcelona’nın en büyük sorunlarından biri de yedekten gelip oyunu değiştirecek bir isme sahip olmaması. Pedro sezon başında Chelsea’ye transfer olurken Barcelona’nın hücum alternatifi olarak elinde sadece Munir ve Rafinha kaldı. Real Madrid James Rodriguez ve Isco gibi isimlerle, Bayern Münih Kingslay Coman, Mario Götze, Riberylerle, Atletico Madrid Fernando Torres’le oyunun gidişatını değiştirebilirken Barcelona ikinci yarılarda çözüm üretemiyor. Dünkü 2-1’lik Valencia mağlubiyetinde Enrique’nin maçı başladığı 11’le tamamlaması işin vahametini gözler önüne seriyor.

Her şey bitti mi?
Bitmedi. Barcelona halen 76 puanla La Liga lideri konumunda bulunuyor. 22 Mayıs 2016’da ise Sevilla ile İspanya Kral Kupası finalinde karşı karşıya gelecekler. Yani önlerinde 2 kupa kazanma fırsatı bulunuyor.

Bu amaçlarına ulaşabilir mi bilinmez ama yaşadıkları bu formsuzluktan gelecek sezon için dersler çıkarmak zorundalar. Aksi halde Atletico ve Real Madrid gibi iki ekip pusuda hazır ve aç bir şekilde bekliyor.  

Haber: Mert Elam