Başakşehir'i kim kurdu, nasıl şampiyon oldu?
Medipol Başakşehir, pazar günü oynanan karşılaşmalar neticesinde Süper Lig'de şampiyonluğunu ilan etti. 2014 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan Başakşehir'e dönüşen kulüp son yılların en istikrarlı takımı olarak dikkat çekiyor. Peki, Türkiye'nin 6. şampiyonunun tarihi kökenleri nereye dayanıyor?
Başakşehir'in şampiyonluğu dört büyükler için Gabriel García Márquez'in Kırmızı Pazartesi romanı gibi adeta. Öyküde göz göre göre işlenecek olan bir cinayet vardır. Herkes bunu bilse de önüne geçmez, geçemez. Başakşehir de özellikle son üç-dört sezondur şampiyon olacağını bağırıyordu. Cinayet ve Başakşehir şampiyonluğu arasındaki bağı dört büyükler açısından yaşadıkları maddi manevi kaybı anlatmak manasında kuruyorum... Başakşehir, son 4 sezon baz alınırsa topladığı 281 puanla da zirvede yer alıyor...
Bazı şirketlerin daha güvenilir olmak için doğum tarihlerini çeşitli şekillerde olabilecek en eski tarihe götürmeye çalıştıkları bir dünyada Başakşehir, neden kendisini 6 yıllık bir kulüp olarak görüyor?
Oysa, gösterdiğinden çok ama çok daha yaşlı bir kulüp! Nasıl mı? Gelin Başakşehir'in köklerine bir yolculuk yapalım:
Artık var olup olmadığını bilmediğimiz ama bir dönem Türkiye'nin akışını değiştiren Anavatan Partisi'nin hüküm sürdüğü yıllarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de bu partideydi. Başkan da Bedreddin Dalan... Bugün de Yeditepe Üniversitesi'nin kurucusu olarak yaşantısını sürdürüyor.
İşte Dalan döneminde; 1986'da bir kulüp kuruldu: İSKİ Spor... Hani şu, rahmetli Levent Kırca'nın yıllardır eskimeyen skecindeki İSKİ!
İSKİ Spor'un futbol faaliyetleri 5 sene sürdü
İstanbul Su ve Kanalizasyon İşleri'nin kısatlması olan İSKİ'nin yönetimi 34 yıl önce futbolun dehlizlerine de girmeye karar verdi.
Şimdi yıkılan ve yerine yıllardır park yapılması beklenen İSKİ'nin Aksaray'daki binasında kurulan kulüp futbolla birlikte 5 branştan oluşuyordu.
5 kulüplü İSKİ Spor'un ömrü de 5 sene olur. Ama bu süre zarafında futbolda kulüp 3. Lig'e yükselirken belediye de el değiştirmiştir.
Dönemin SHP'si, genel başkanı -boşluğu hâlâ dolmayan ve tarzı yeni yeni anlaşılan- rahmetli Erdal İnönü'nün meşhur seçim kampanyasındaki gibi Anavatan Partisi'ni limon gibi sıkıp atmış ve büyükşehirler başta olmak üzere birçok belediyeyi kazanmıştı.
İstanbul'da da koltuk Bedreddin Dalan'dan Dr. Nurettin Sözen'e geçmişti...
Sözen döneminde İSKİ Spor feshedilirken yarışma hakları İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın serüvendeki yeri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Derneği'nin resmi internet sitesinde de İSKİ Spor'un 1991 yılında feshedildiği ve kulübün spor faaliyetlerini yeni kurulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Derneği çatısı altında sürdürmeye başladığı yazar.
Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucuları olduğunu belirterek, ona verdikleri sözü tuttuklarını söyledi, şampiyonluk kutlamasında. Erdoğan da "Belediye başkanlığı dönemimde kurduğum bir takım" demişti. Peki Cumhurbaşkanı bu kulübün serüveninde nerede bulunuyor?
Ancak İSKİ Spor'un faaliyet haklarını alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Derneği, Nurettin Sözen döneminde kuruldu. Buna mukabil daha sonra kamuoyunda kısaca İBB olarak bilinen kulübün gelişmesinde 1994'te belediye başkanı olarak büyük destek verdi. Bu manada Erdoğan, kurucudan ziyade hami...
Kulüp, AK Parti'nin belediyedeki iktidarı boyunca istikarlı bir şekilde sürekli gelişim gösterdi ve nihayetinde 2006-2007 sezonunda Süper Lig'e yükseldi.
Taraftar ve medya baskısı az olan İBB, teknik ekibindeki istikrarı da uzun süre koruyarak, Süper Lig'de 6 sezon boyunca mücadele etti. Kulüp bu süreçte büyük takımlara zor anlar yaşattı. Bu 6 sezonluk hikâyenin en önemli başarısı ise 2010-2011 sezonunda, Beşiktaş ile Türkiye Kupası'nda final oynaması oldu. Fakat finalde gülen taraf penaltılarla da olsa, Beşiktaş'tı...
Teknik adam değişir, istikrar bozulur
2011 yılında Abdullah Avcı, Türkiye Milli Takımı'nın başına geçince artık yeni nesil taraftar profilinin ilk örneği olan Boz Baykuşlar'ın adıyla da anılan takım, sekteye uğradı. Avcı'sız İBB, ilk sezonu 7. sırada tamamlasa da ertesi sezon; 2012-2013'te küme düştü.
Fars efsanelerine göre Zümrüdüanka Kuşu, kendisini yakar ve küllerinden tekrar doğar. İBB gibi... Kulüp TFF 1. Lig'ine düşse de yılmadı ve yenilenerek geldi.
Bursaspor da 2004'te küme düşmüş ve bunun hayatın sonu gibi yaşamıştı. Zira yeşil beyazlılar Süper Lig'e yükseldikten sonra ilk kez düşmüşlerdi. Ama her bitiş bir başlangıç değil miydi? Evet öyleydi. O Bursa, yeniden Süper Lig'e çıktı ve 6 yıl sonra da adını 5. Süper Lig şampiyonu olarak yazdırdı. Başakşehir de aynı öyküyü yazacaktı. Aynı Bursa gibi 6 sezon içinde!
20 milyon TL'ye alındı
Bu arada kulüp alt lige indiğinde Göksel Gümüşdağ da TFF yönetimindeydi. Kulüp yıllar boyunca sahada başarılı olsa da belediye kaynaklarından beslendiği için sürekli eleştiri konusu oldu.
Ve 2014 yılında Göksel Gümüşdağ ve arkadaşları İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü adıyla yeni bir kulüp kurdu ve İBB'nin yarışma haklarını, oyuncularını ve borçlarını aldı. Bunun toplam maliyeti 20 milyon liraydı.
Avcı'nın da milli macerası kısa sürmüş ve yeniden Başakşehir adında buluşma gerçekleşmişti.
İBB, 2014-15 sezonunda Süper Lig'de yeniden mücadele etmeye başlamış ama adını bırakıp geri gitmişti. Yola bundan gayrı yeni isim sponsoruyla; Medipol ile devam edilecekti: Medipol Başakşehir...
Bir nevi yaşını küçülten kulüp ilk sezonunu 4. bitirerek, bugünkü şampiyonluğun ilk işaretlerini vermeye başladı.
2015-16 sezonunda 4. olan kulüp, 2016-2017'de ligi 73 puanla şampiyon Beşiktaş'ın 4 puan gerisinde 2. sıradaydı. 2017-2018'deyse şampiyoluğu son haftaya kadar kovalayıp liderin 3 puan gerisinde 3. tamamladılar.
Avantajını koruyamadı; 2. oldu
2018-19... Aslında Başakşehir'in geçen sezon şampiyon olması bekleniyordu. Ama Türkiye, siyasi arenada büyük değişmler yaşıyordu.
İstanbul'da AK Parti'nin 25 yıllık devri son buluyordu. Mart sonundaki seçimlerde İstanbul, AK Parti'nin itirazları nedeniyle tekrarlandı.
Bu sürecin başında Başakşehir, 8 puan önde olmasına rağmen, büyük avantajını koruyamadı ve ligi 2. sıra bitirdi.
Kimi çevreler, Başakşehir'in puan kayıplarıyla siyasal konjonktür arasında bağlantı kuruyordu. Ama gerçek olan şuydu ki Başakşehir, şampiyonluğu Galatasaray'a adeta hediye etmişti.
Seyircisiz sezonun seyircisiz şampiyonu
Kaybedilen şampiyonluk sonrası kulüple daha yeni 5 yıllık sözleşme imzalasa da Abdullah Avcı, "Artık yeni söz söylemek lazım" kabilinden Beşiktaş'ın yolunu tuttu. Yerine eski yardımcılarından Okan Buruk geldi. Futbolcu olarak tarihi başarılar yaşamış olan Buruk, bu kimliğini Başakşehir'de de gösterdi ve ilk sezonunda Başakşehir'i şampiyonluğa ulaştırdı. Bu şampiyonluk Buruk'un da Başakşehir'in de ilk şampiyonluğuydu...
Bu şampiyonluğun bir çok ironik noktası var:
Başakşehir'in istikrarlı bir kulüp olmasında büyük emeği olan Abdullah Avcı, Beşiktaş'ta sezonu tamamlayamazken, onun yerine gelen Okan Buruk, bir iki dokunuşla Avcı'nın mirasıyla şampiyon oldu.
Yıllarca İstanbul Belediyesi'nce desteklenen Başakşehir, ilk şampiyonluğunu İstanbul Belediyesi'nin el değiştirmesinden sonra elde etti.
Taraftarı olmayan, sponsor ve promosyonlu taraftarla ancak 3-4 bin kişi toplayan Başakşehir, şampiyonluğu pandemi nedeniyle son 8 haftası ligin seyircisiz oynanan bir sezonda kazandı. Seyircisiz ligi seyircisiz takım kazandı!