Basketbol sadece basketbol değildir
Fenerbahçe camiası için artık geri sayım başladı. Hem de büyük bir hızla; iki başkan adayı, Aziz Yıldırım ve Ali Koç; seçimi kazanabilmek için ellerindeki tüm kozları kullanıyorlar. Ancak camiada öyle biri var ki! Dokunulmazlık sınırları ötesi; “OBRADOVİC”. Söylediğim gibi iki başkan adayı da yere göğe sığdıramadıkları teknik adam için her cümlelerinde övgü yağdırıyor! Neden çünkü felsefecinin dediği gibi “ Nereye gittiğini gerçekten bilen adama, Dünya kenara çekilir yol verir.”
Obradovic: “Bir tilki gibi kurnaz ya da bir baykuş gibi akılcı biri olmak yerine, BİR KARTAL GİBİ GÜÇLÜ VE DÜNYAYI KUCAKLAYICI OLMUŞTUR” Kazan-kazan-kazan ve kazandır taktiğini uygulamasına rağmen basketbol dünyasını kanatları ile sarıp sarmalıyor. Kazanma yolunda büyük mücadele verirken, siz hiç rakibini, rakip teknik adamları veya seyirciyi kötülediğini, küçük düşürdüğünü gördünüz mü? Özel sohbetlerinde “Keşke her takımda onlarca Türk oyuncu yer alsa” demiştir. Son oynadıkları maçta, Şehmus ve Rıdvan’a hayran kalmıştır. Ama o da en azından bunu biliyor! Şampiyonluktan öte bu ülkede hiç bir fikir ve yorum geçerli değildir!
Obradovic’in algılayamadığı tek şey: “Türk halkını ve taraftarını hala tanımamıştır!” Bunca zaman geçmesine rağmen, Caferağa salonlarına sığacak kadar basketbol seyircisinden sonra elit grupların tribünlere geldiği “Ülker Arena” ancak istek ve beklentilerinin “bambaşka” olduğu bir ortamda yaşıyor. Doğduğu büyüdüğü Sırbistan ve parçalanan Yugoslavya ülkelerin de, spor ve özellikle basketbol yaşam biçimi. Tribüne gelen 10 bin kişisin 9.900 kişisi lisanslı sporcu, bizzat spor salonlarında ter dökmüş insanlar. Gece saat 22.00’de gidin tüm topluma açık spor salonlarında insanların spor yaptığını bizzat görürsünüz! İspanya ve İtalya’da ise en keyifli “sosyal etkinlik.” Bu nedenle oralarda her maç dolar!
Ramazan, başkanlık seçimi ve “Fenerbahçe nasıl olsa kazanır” diyen ve ev de, dizi izlemeye meraklı ailelerin ne işi var salonda! Sonra Obradovic gibi Dünya markası bir adam, maç yorumu yerine: “Nerede bizim milyonluk seyirci potansiyelimiz, neden tribünlerde bizi yalnız bırakıyorsunuz?”diye sitem ediyor! Burasının Türkiye olduğunu ve sporun sadece derbide şampiyonluk maçlarında değer kazandığını, spor kültürünün olmadığını, spor ile eğitimin asla bir arada yürütülmediğini bir gün anlayacaktır. Fenerbahçe uzatmada da olsa maçı 98-93 kazanmıştır. NOKTA
BANVİT GERÇEK BİR HALK EFSANESİDİR
Yeni patronları yurt dışından geldi, ortakları yurt dışından! Sadece plan ve projeleri; “yatırdıkları paranın karşılığını fazlası ile almak ve kafalarına estiğinde bu ülkeyi kazandıkları paralar ile terk etmek!” İnşallah yanlış düşünüyorumdur! İnşallah bu düşüncelerimden dolayı mahcup olur ve özür dilerim. Dünya konjonktürü “yabancı sermayeye kucak açmıştır” madem böyle yaşamalıyız, BANVİT gibi yılların Anadolu’muza ektiği “basketbol sevgisi” göğsümüzü kabartmaktadır. Batman’dan getirdikleri Şehmus ve Rıdvan yarın sabah A Milli Takımının kadrosunda yer alacak kadar BANVİT’in eğitim kadrosundan geçmiştir. Özkan Kılıç gibi ve Turgay Çataloluk gibi kendini bu takıma adayan dürüst ve en ufak dedikodusu çıkmayan, basketbol camiasını sevgi ile kucaklayan minimum bütçelerle Fenerbahçe Doğuş gibi dev takıma karşı harika maçlar çıkartıp, uzatmalarda kaybeden bir takıma dilerim yeni patronlar yazık etmezler!
Biliyorum bu yazımı okumayacaklar. Türkiye’de altyapılara önem veren; ucuz olan yabancılar ile mucizeler yaratan bu takıma KIYMAYIN BEYLER. BEN BANDIRMALI OLSAM VE ARALARDA YAŞASAM; KAYMAKAM, BELEDİYE BAŞKANI VE SİYASİLER TABİİ Kİ, BANDIRMA HALKINI ORGANİZE EDİP FABRİKAYI, PATRONLARI CADDELERİ DOLDURARAK ZİYARETE GİDERDİK! ASLA BANVİT TAKIMINI KAPATTIRMAZDIK. Kalbim her zaman BANVİT gibi örnek bir kulüple atacaktır. Doğrular ve halk için yaşamak, halktan aldığını halka vermek bu olmalı. BANVİT için artık top siyasilerde ve Bandırma halkında. Basketbol kapandığı gün bir daha ağzıma BANVİT ürünü koymayacağıma dair yemin ederim. Bu kampanya Türkiye’ye dalga dalga yayılmalıdır.