Baskın seçim halî
Galatasaray'da olması gereken geç de olsa gerçekleşiyor.
Ocak'ın 13'ünü işaret eden seçim kararı çok önce alınmalıydı (Çoğunluk sağlanamazsa 20'sinde gerçekleşecek).
Fakat Riva ve Florya'nın "kâr ortaklığı" projesi çerçevesinde değerlendirilmesi yoluyla para kazandırır bir sürecin içerisine girileceği beklentisi, olağanüstü nitelikli bir kongrenin yapılmasını sağlayacak tazyikten Galatasaray'ı uzak tuttu.
Son dönemde eski başkanların açıklamaları, özellikle de Adnan Polat'ın, "Galatasaray'ın, hırsızlıklar masaya konana kadar düzeleceğine inanmıyorum" açıklamasından sonra mevcut başkan Dursun Özbek'in olağanüstü genel kurul kararı aldığını düşünüyorum.
Karar zaten verilmişti. Tudor'dan kaynaklanan futbol başarısızlığı, sadece vermiş olduğu bu kararı güçlendirdi.
Baskın Seçim mi?
Olağanüstü seçim kararı Mayıs'taki olağan seçimle ilgili bir hamle olarak da değerlendirilebilir. Her ne kadar itiraz olması durumunda 4.5 ay sonra kulüp yeniden seçime gitmek zorunda kalsa da Özbek, bir aydan daha kısa bir sürede yapılacak seçimde herhangi birinin karşısına başkan adayı olarak çıkamayacağını hesap etmiş olmalı. Çıksa bile, bu dar sürede, hazırlık ve güçlü liste oluşturma konusunda sorun yaşayacaktır. Tek başına bu faktör baskın seçim amacı mı var (?), böylece Mayıs'taki kongreyi atlayıp, olası bir seçim başarısızlığının önüne geçmek mi istiyor sorularını gündeme getiriyor.
Bana göre bu faktör geçerli olmakla birlikte, Dursun Özbek böyle bir yönetimle değil; güçlü bir yönetimle Galatasaray'ın yönetilebileceğine kanaat getirdi. İknâ edebilirse güçlü yönetici profillerini yanına alıp, bilmiyorum ikinci adamlığı kabul eder mi, elini güçlendirmek istiyor. Böylece derbilerdeki skandal sonuçlara karşın Tudor'u gönderememesinden tutun da Fatih Terim konusunda net biçimde fikrini ortaya koyamamasına varıncaya kadar bir dizi kararsızlığın da önüne geçmiş olacak. Ayrıca sezon sonu sportif başarı açısından istenmeyen bir tabloyla karşı karşıya kalınırsa, sorumluluk eşit biçimde güçlü yöneticiler arasında pay edilecek. Ocak'ta olağanüstü ya da Mayıs'taki olağan seçim farketmez... Dursun Özbek başkanlık koltuğunda ve iktidarda olmak istiyor. Belki hibe etmedi; ama belli sorunların çözülmesi adına kulübe para aktardı. Üstelik Riva ve Florya ile ilgili anlaşmalar yaptı; Kemerburgaz'da yeni tesis inşa etme çalışması var.
Tudor'un eseri olan futbol başarısızlığıyla birlikte tüm bunlar Özbek'i hızlı ve acil bir seçim kararına zorladı.
Bakalım, 1 aydan kısa bir süre içerisinde gerçekleşecek seçimde, "yarışa" ortak olmak isteyecek adaylar çıkacak mı?