Beşiktaş - Akhisarspor maçı yazar yorumları: 'En büyük tehlike takımda değil...
Spor yazarları, Beşiktaş'ın 2-1 üstünlüğü ile sona eren Akhisarspor maçını değerlendirdi.
‘10’suz olmaz - Ertem Şener (Fotomaç)
Hagi gitti, Galatasaray yıllarca 10'u aradı. Alex ayrıldı, Fenerbahçe taraftarının içinde yara kaldı. 10'u görmek isteyen Kadıköy'de heykeli ile avundu, avunuyor. Bu özlemin sebebi iki yıldızın kara kaşlarına, gözlerine değildi elbet. Sahadaki oyunlarından kaynaklanan bir hasret vardı. Hagi, Alex neyse Galatasaray ve Fenerbahçe için, Talisca da Beşiktaş açısından o tarife tam manasıyla uyuyor. Beşiktaş 10'u arıyor. 3-0 da kazansa, 5-0 da kazansa, 7-0 da kazansa 10'u arayacak, aramaya devam edecek! Beşiktaş'a yeni bir Talisca lazım. 10'suz olmaz!
Oğuzhan'ın son iki maçtır 10 numara mücadelesine rağmen... Takım otobüsüne bile almayacağım Lens dün Quaresma gibi oynadı. Özellikle ilk yarıda öyle top oynadı ki tanıyamadım! Harikaydı. Gökhan Gönül 23 yaşında sanki! Medel'de kaç ciğer var merak ediyorum? İki değil en az üç ciğere sahip. Yorulmuyor, yoruyor. Delirtiyor rakibi. Hasta ediyor. Ciğerini söküyor karşısındakinin. Larin iyi çok iyi bir yedek golcü. Şimdilik 11'in asıl golcüsü değil. Ön ve arka direk pozisyonları müthiş ama özel çalıştırılması gerek. Rakipten önce çabuk davranmak zorunda golü bulabilmesi için. Korkutan bir santrafor lazım. Rakip ceza sahası içine girdi mi tsunami etkisi yaşatması şart! Son olarak Pepe ile 40 yaşına kadar Beşiktaş'ta kalması için masaya oturulmalı. Quaresma da Dünya Kupası'ndan döndü ama hala yorgun. Pepe ise hiç dünya kupasına gitmemiş gibi!.
Beşiktaş'a acil santrfor lazım - Rıdvan Dilmen (Sabah)
Beşiktaş ilk dakikadan itibaren perşembe akşamı LASK Linz karşısında yapamadığı kadar atak yaptı. Geçen kısa sürede konsantrasyon ve fizik kalitesi değişmiş. İlk yarı 5-0 bitecekti, 2-0 bitti. Moralli ve dinlenen rakibini sürklase etti. Beşiktaş, Akhisarspor'a 'Fenerbahçe ve Galatasaray'ı yendiniz ama bir dakika ben varım' der gibi oynadı. Beşiktaş, ilk yarıda işi bitirdi, 2-0 tehlikeli bir skordu. Perşembe günü Avrupa'da oynadı, üç gün sonra aynı kadroyla sahaya çıkınca fizik olarak düştü. Futbolda fiziğin, kondisyonun, rotasyonun ve rotasyondaki oyuncuların ne kadar önemli olduğunu gördük. Şenol hoca takımı uyardı yerinizde kalın diye, fizik olarak düştü çünkü. Kötü zeminde oynamak futbolcuları yoruyor. Galatasaray da aynısını yaşadı.
Futbolda altını çizeceğim en önemli şey fiziktir. Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyunu klasik Beşiktaş'ın iyi oyunlarındandı. Hem Linz maçında hem de Akhisar karşısında Caner'i çok beğendim. Caner iyi toplar kesti, Gökhan da bindirmeler yaptı. Ligimizin en tehlikeli kanat hücumunu yapan takımı Beşiktaş. Akhisar'a gelince hem Fenerbahçe'yi hem de Galatasaray'ı finalde yeniyorsunuz. Deplasmanda Beşiktaş ile oynarken skoru 2-1'e getiriyor çevirmeye çalışıyorsunuz, bu anlamda Susic pozitif futbol oynatmaya çalışan bir teknik adam. Medel'i sadece bir ön libero olarak görmeyelim, klasik süpürücü değil takımı ileri taşıyor. Medel olmasa Pepe o golü atamazdı. 'Sen git ben kalırım' diyor. Örümcek gibi, Atiba için iki yıl önce konuştuklarımız neyse bugün onun çabuk hali. Her yerde oynuyor, stoper, sağ bek... Larin iyi değil, iyiye yakın bir yedek olur. Zaman lazım. Beşiktaş'ın bu hızlı temposuna ayak uydurabilecek bir oyuncu değil. Beşiktaş'ın çok acil bir şekilde santrfora ihtiyacı var.
Zor ve güzel - Attila Gökçe (Milliyet)
Süper Lig’e en az sorunla hazırlanan ekip Beşiktaş’tı. Vida’nın satışını beklerken (!) bekletilen dış transferlere, Dünya Kupası’ndan dönen futbolcuların zorunlu (!) tatiline rağmen... Negredo’nun elde kalmasına rağmen hem de! Çok iyi çalıştıkları, UEFA eleme takvimine ayak uydurmak için erken form tutmaya başladıkları için diri, dinamik, çabuk ve akıllı bir oyunla adeta gösteri yaparak başladılar maça.
/* */
Topla oynama oranlarına bakıldığında, havadaki azot kadar (% 78) zengindi Beşiktaş... Topu iki kanatta da etkili kullandılar. Lens ve Babel’in Akhisarspor üzerinde baskı kurması, orta alanda Medel, Oğuzhan ve Tolgay’la savunmayı ve hücumu aynı anda becerebilen bir performans göstermesi, Gökhan ve Caner’in bindirmeleri maça renk ve derinlik kattı. Akhisarspor da az değildi bu arada... Süper Kupa’nın sahipleri, ilk yarıda savunmaya çekilerek Beşiktaş’ın ezici baskısı altında ayakta durmaya çalıştılar. Larin, Babel, Oğuzhan ve Lens’e şut attırmamaya özen gsterdiler. Sağda Vrsajecviç ve Lopes’le, solda Ömer Bayram ve Larsson’la hem savunma yaparak, hem de kontralara çıkarak fırsatlar aradılar. Ama ilk yarıda Selezynov’u topla buluşturamadılar. Beşiktaş, ilk yarıdaki oyununu iki güzel golle süsledi. Oğuzhan’ın Pepe’ye gönderdiği ölçülü, biçili ve yumuşak hava topu, Portekizlinin kafasından herkesi rahatlattı. (Bu arada taraftarın maç boyunca ayakta takımına destek vermesi de çok iyiydi. Ama niye 28 bin kişi?) Gökhan Gönül’ün de ikinci golde bir maestro gibi oyun kurduğunu söyleyelim. Lens’e nefis bir pas verdi. Hollandalı da şık br asistle Babel’e attırdı. Maçın akışını da temposunu da değiştiren adam Saffet Susiç oldu. Manu ve Serginho’yu sahaya sürerek ofansif etkinliğini artırdı. Selezynov’a top taşıyan bir hücum stratejisi uyguladı. Bu arada Akhisarspor’un sert ve faullü oyununa da dikkati çekmek gerek: 5 sarı kart... Olmaz!
Beşiktaş’ın gösteriye çevirdiği oyunda kendilerinin de rolü olduğunu açıkça ortaya koydu. Necip Uysal’ın Selezynov’a attığı (ters asist) önemli bir kaza golünü getirdi. Morali bozuk Necip, bir de Manu’yu kaçırmaz mı? Akhisarspor beraberliği hak etti. Oyuna heyecan ve zenginlik kazandırdılar. Yürekler hop oturup hop kalktı. Hakçası, maçın sonuna kadar olmadık goller kaçıran Beşiktaş da kazanmayı bildi ve hak etti. En başta Lens... Oğuzhan, Gökhan, Babel,Pepe, Medel (İlle de Medel), Caner çok iyiydi. Larin’in zamana ihtiyacı var. Necip’e kızmayalım. Tolga da güven duygusunu giderek artırıyor. Şenol Güneş’i mutlu eden bir maç oldu...Açılış maçında tabela çok önemli. Oraya bakan Beşiktaşlılar da mutlaka mutlu olacaktır.
Şenol Hoca haklı mı? - Ömer Güvenç (Vatan)
BEŞİKTAŞ, Süper Lig’in ilk maçını zor da olsa kazanmasını bildi. Zaman zaman çok iyi oynayan Beşiktaş bazen de ne yaptığını bilmeyen bir takım görüntüsündeydi. Golü bulana kadar Akhisar’ı adeta sahasına hapsetti. Adeta nefes aldırtmadı. 2-0’dan sonra daha iyi oynayacağına özellikle Necip’in hatasından gelen golle bir telaş, bir panik. Pepe, Medel ve Caner Beşiktaş’ın iyi oyuncularındandı. Lens bu sezon her geçen maç üzerine koyarak oynuyor.
OĞUZHAN’A ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Çok klas bir oyuncu.. Kötü pas atsa, yüzde yüz golü kaçırsa, kendi kalesine gol de atsa bu çocuk oynadığı futbolla büyük keyif veriyor. Yeterli mi? Hayır.. Çünkü onda o cevher var. Tolgay da benim beğendim oyunculardandır. Dünkü maçta sonra ‘Bunu mu beğeniyorsun Ömer?’ deseler, vereceğim cevap ‘Tolgay iyi futbolcu ama dün kötüydü’ olur.
BEŞİKTAŞ’IN golleri Pepe ve Babel’den geldi. Ama gollerin 2 tane ortağı vardı.. Hatta 3 tane. Pepe’nin attığı golde Oğuzhan’ın, Babel’inkinde Lens’in ve Lens’e o asisti yaptıran Gökhan’ın.
3 TAKVİYE ŞART
NECİP, yıldız bir futbolcu değil. Ama futbolculuk şahsiyeti mükemmel bir oyuncu. Ne zaman görev verilirse elinden geleni yapıyor. Dün büyük bir hata yaptı. Ve Necip maçın sonuna kadar o hatayla oynadı. Ben bunu biliyorsam Şenol Hoca’nın da bilmesi gerekirdi ve hemen çıkarması lazımdı. Şenol Hoca ‘Bana bir stoper, bir hücuma dönük orta sahası ve illa da bir santfor’ diyor. Hoca haksız mı? Hayır bu söylediklerinin hepsinde haklı. Beşiktaş’ın bu 3 mevkiiye de takviyeye ihtiyacı var.
SÜPER Kupa şampiyonu Akhisar’ın 2-0’dan sonra aklı başına geldi. Ama atı alan Üsküdar’ı geçti.
Şampiyon gibi - Gökhan Dinç (Vatan)
SEZONUN ilk haftasında oynanan maçların tamamı izledim. Şampiyonluk yarışının içinde olacak G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş ve Başakşehir arasında sadece Beşiktaş’ın şampiyon gibi oynadığını söylemem lazım. Kadrosundaki önemli oyuncular Talisca ve Fabri gibi isimleri kaybetmiş olmasına rağmen Beşiktaş, geçen sezon kaldığı yerden devam ediyor. Talisca’nın yokluğunu Oğuzhan, Atiba’nın tribünde olmasını Medel kapattı. Necip Uysal ise elinden geldiğinin her zaman en iyisini vermek için sahadaydı, üstelik de Pepe’nin yanında.
ŞENOL hoca sezonun kazanmaya alışan kadrosunu bozmamak konusundaki ısrarını sürdürdü. İstikrardan yana tavrını kullanan Şenol hoca, oyun sistemi olarak da kaldığı yerden devam ediyor. Oyunu oynamak isteyen, topu kendine tutan ve sürekli rakip alana doğru hem koşu yapan hem de topu oraya süren Beşiktaş özellikle maçın ilk 45 dakikasında kendisinden bekleneni verdi.
İKİNCİ yarıya önemli oyuncu değişiklikleri ile başlayan Akhisar’ın oyuna tutunma isteği Necip’in bireysel hatası ile can bulunca deplasman ekibi kendisini oyunun içinde buldu. Ancak Şenol hoca da buna karşılık vermesini bildi.
GECENİN KÖTÜSÜ ZEMİN
MAÇIN önemli isimlerine gelince. Oğuzhan, Beşiktaş forması ile tanıştığı ilk günden bu yana zaten sezona iyi başlamadı hiç. UEFA Avrupa Ligi’ndeki maçlarla dünü kıyasladığımızda siyah ile beyaz gibi fark gördüm. Oğuzhan her geçen hafta biraz daha üzerine koyacaktır. Lens de şaşırtacak kadar oyunu ciddiye aldığı gibi iyi de performans verdi sahaya. Babel, Caner ve Gökhan da iyilerdendi. Ancak bir Medel izledik ki pehpehpeh. Atiba’nın yerine koy asla aratmam, sağ bek oynat oynarım, stoper yap o da benim işim der gibiydi. Nazar boncuğu lazım ona.
KISSADAN hisse, dün gece şampiyon olmak isteyen bir Beşiktaş vardı sahada. Saha diyorum diye aldanmayın bildiğiniz patates tarlasıydı zemin. Gecenin tek kötüsü zemindi. O kadarı da kadı kızında da olur.
Tek hatası - Metin Tekin (Sabah)
Beşiktaş'ın futbolu, ligin ilk haftasında en iyi oyun başlangıcıydı. Kendi sahasında oynadığını rakibi Akhisarspor'a sonuna kadar hissettirip, fizik kaliteye teknik becerileri de katarak çok iyi bir ilk yarı oynadılar. Daha farklı olabilirdi ama sonuçta maçı 2-0'a getiren bir Beşiktaş vardı sahada. Bu oyun Necip Uysal'ın büyük hatasına kadar sürdü. Sonrasında Akhisar'ın attığı gol sadece skoru 2-1'e getirmedi, Akhisar'ı oyuna da ortak etti. İlk yarıya oranla daha fazla topa sahip olup, öne doğru daha fazla üretken olan Akhisar oyunu vardı. Ama finalde Akhisar'ın aldığı risklerle birlikte son bölümde riskler alan Beşiktaş vardı fakat skor 2-1'de kaldı.
Bireysel olarak geride kalan maça neler vardı diye bakarsak: Geçen yazdan farklı bir Lens tempo ve performansı, iyi bir başlangıç yapan Gökhan, bıraktığı yerden devam eden Babel ve Medel-Oğuzhan-Tolgay'dan oluşan, özellikle yorulana kadar Medel liderliğinde üretken bir orta saha... Bütün bu saydıklarımızla paralellik kuramayan Larin.. Bence Larin'in en önemli özelliği; olması gereken yerde bulunmak ama oyun etkinliği açısından biraz geride kalan performansı var. Bir de Şenol Güneş hocanın adalet dağıtmak açısından stoper seçiminde Necip Uysal'ı kullanışı, orta saha olsaydı anlaşılabilirdi ama mevkisi olmayan yerde Necip ile başlamak, özellikle Enzo Roco varken hocanın belki de tek hatasıydı. Roco'nun Necip'in gerisinde olduğunu düşünmek bile istemem.
En iyisi Beşiktaş - Erman Toroğlu (Fotomaç)
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın maçlarını izledim. Dün akşam ilk 45 dakikada izlediğim Beşiktaş hepsinden iyiydi. Ama şunun da altını çizelim ilk 45 dakikadaki Akhisar da bayağı kötüydü. İkinci yarıda Beşiktaş'ta da bazı futbolcularda oyundan düşmeler başladı. Akhisar'a da yapılan değişiklikler takıma iyi geldi. İkinci yarıdaki Akhisar geçen sene iyi olan Akhisar gibi oynamaya başladı. Beşiktaş'ta ise tempo düştü. Siyah-beyazlıların yedek kadrosuna bakıyorsun deve dişi gibi oyuncular var. Ama bu kadro değiştirerek mi oynayacak, yoksa bir 11 bulunacak ve diğerleri girip çıkacak mı? Çünkü Talisca gittikten sonra Beşiktaş'ı rakip kaleye götürecek tarzda bir oyuncu yok. O zaman onun yaptığını 3-4 oyuncuyla yapmaya mecbursunuz.
İlk 45 dakikada Beşiktaş hep sabretti. Acele etmedi ve iki yan adamıyla en sağ ve en sol çizgiye kadar indiler. Çok da iyi işler yaptılar. Maçın genelinde attıkları korner inanılmaz fark var. 12'ye 3… Zaten Pepe'nin attığı ilk gol de kornerden geldi. Peki bu kadar korner atıp neticeye gidememenin sebebi ne? Çünkü Beşiktaş'ta doğru dürüst kafaya çıkacak bir Pepe var. Medel ilk yarı çok faydalı oynadı. Oğuzhan geçen seneye göre biraz daha iyi. Yalnız şu bir gerçek. Şenol Güneş henüz takımın akordunu bulamamış. Bazen çok iyi işler yapıyorlar bazen çok kötü. Siyah-beyazlılar hakemle de fazlaca konuşuyorlar. İlerideki maçlarda bu başlarına iş açabilir. Bu kadar ufak tefek şeylerde bu sinire gerek yok. Zaten bu kadar çok hakemle konuşursan da enerji kaybedersin. Hakemle uğraşmaktan rakiple uğraşamazsın.
Bunlar ilk maçlar… Mutlak bazı eksikler olacaktır. Ama kadro açısından Beşiktaş diğer rakiplerine göre hala bir adım önde. Şenol Güneş'in elinde kilit açacak 4-5 tane enstrüman var. Bu kadro yapısı Tosic, Fabri, Talisca gibi önemli adamlar gitmesine rağmen halen ne Fenerbahçe'de var ne Galatasaray'da var. Beşiktaş'taki en büyük tehlike takımda değil, teknik direktör Şenol Güneş ile başkan Fikret Orman arasındaki çekişmeler ve atışmalarda... .