"Beşiktaş böyle oynayan bir takım değil ki"
Şenol Hoca’ya yazar - Gökhan Dinç / Vatan
BEŞİKTAŞ adına son yıllarda izlediğim en kötü ilk yarı performansıydı. Beşiktaş bırakın kaleye şut çekmeyi, tehlike atak yaratamadığı gibi orta sahada üç pası arka armaya yapamadı. Medel-Tolgay ikilisinden Medel’in, top Beşiktaş’ta olduğu zamanlarda bile iki stoperin arasın girip oyun kurmaya çalışması, Tolgay’ın hem kendisini hem de takımını söne çıkaramaması siyah-beyazlılar adına çekilmez bir 45 dakikayı ortaya çıkarttı.
NE var ki ikinci yarının başlaması ile birlikte Beşiktaş ilk kez pas yaparak hızlı çıktığı hücumda golü buldu. Oğuzhan’ın harika pasına da hakkını vermek lazım. Ancak Beşiktaş’ın asıl problemi ortada bir B planının olmayışı. Beşiktaş’ın ezberlenen oyun anlayışının dışına çıktığını ender gelişen Osasuna atakları gibi gördük geçen sezon. Kanatları kullanmaya çalışınca olmuyor, durmuyor Beşiktaş’ın üzerinde. Beşiktaş dediğin ortadan pas yaparak, yıldırarak, yorarak gelecek rakibinin üzerine ve golü bulacak. Neyse Adem geldi de bu sorunu çözer.
ANLAM VEREMEDİM!
BEŞİKTAŞ oynarken Şenol Hoca’nın yaptığı Tolgay-Necip değişikliğine anlam veremedim. Bursa sağlı sollu geliyor olsa, anlarım da hocam skoru korumak için yanlış tercih yaptın. Zaten oynayan işleyin bir takımın, fazla üzerine gelmeyen bir rakibin var. Dün gece kaybedilen puanı ben Şenol hocaya yazarım.
Sevimsiz ama adil sonuç - Attila Gökçe / Milliyet
Dördüncü haftaya pek de mutlu giremeyen iki takım, Bursaspor’la Beşiktaş, kalecilerini görücüye çıkararak başladı maça... Harun Tekin’i Fenerbahçe’ye satan ev sahibinin gönlü çok rahattı. Alt yapıdan “yaş altı” milli takımlarına yetiştirdiği iki kalecisi vardı daha. Okan Kocuk’la başladılar. Beşiktaş da 25 yaşındaki yeni kalecisi “yaralı” Karius’a verdi eldivenleri.
Abuk sabuk, kontrolsuz, komik hatalarla dolu ilk yarıda oyunu kendi takımları adına kurtaranlar da kaleciler oldu. Karius 2, Okan da en az 1 golü bireysel çabalarıyla önlediler. Şimdi skor tabelası bir yana, memnuniyetle belirtelim ki 2 kaleci de güveni hak ettiler. Şunu da unutmamalı gol yedi diye ezbere kalecileri eleştiremezsiniz... Her şeyden önce savunma hatalarını da dikkate almanız gerekir.
Partizan karşısında Perşembe gecesi zengin içerikli gösteri maçı (3-0) yapan Beşiktaş, Bursa deplasmanında yine kaotik bir oyuna döndü dün. Özellikle orta alanda Medel, Tolgay ve Oğuzhan, yolgeçen hanının bekçileri (!) idiler adeta. Anormal top kayıpları, presten yoksun, zamanlama hatalarıyla dolu müdahale (!) anlayışları Bursaspor’a beklediğinden daha çok gol fırsatı ikram etti. Aytaç, Henri, Furkan, Allano Lima, sonradan katılan Yusuf Erdoğan, buluştukları hemen her topla Beşiktaş ceza alanına yöneldiler. Lima’nın yüzde yüzlük vuruşunu öne çıkıp sağa yatarak çelen Karius ilk olumlu notunu aldı. Pepe ve Vida (2) da üç golü önlemiş oldular. Dünkü oyunda Beşiktaş’ın iki stoperi çok olumlu ve ustaca işbirliği örnekleri verdi. Zayıf ve geçirgen orta alanın hatalarını önlediler. Dahası, Babel’in oynadığı sol kanada attıkları uzun toplarla hücuma da katkıda bulundular.
Beşiktaş orta alandaki tutukluğun yanı sıra haftalardır “döktüren” Quaresma ile de arıza yaptı dün. Latovlevichi hem Portekizli rakibini durdurdu, hem de 85’de attığı inanılmaz şutla Karius’un yüreğini hoplattı.
Gökhan’ın zorunlu değişikliğiyle Adriano’yu sağa, Caner’i de sola alan Beşiktaş 51’de formsuz ve verimsiz (!) Oğuzhan’ın asistiyle Babel’in ayağından golü buldu. Ama orta alandaki kaçakları da önleyemediler. Bursaspor 86’da Sakho’nun Adriano ve Pepe tarafından önlenemeyen hücumunda, kaleci Karius’un da önünün kapatılmasıyla beraberlik golünü attı.
Beşiktaş tam da üç puanı koparıp uçuşa geçerken yediği darbe ile çakıldı.
Bu sonuç her iki tarafı da mutlu etmez elbette. Ama adil olduğunu da kimse yadsıyamaz.
Olan iki kaleciye oldu maalesef... İlk maçlarında o golleri yemeyeceklerdi. Gayretlerinin karşılığını alamadılar.
Bursaspor dördüncü haftayı da kazanmadan kapatırken, Beşiktaş avantaj sağlayacağı bir maçı geride bıraktı. Oysa üç puan alarak zirvedeki rakiplerine karşı avantajlı bir durum elde edebilirlerdi. Olmadı. Oyun kalitesindeki düşüklüğü transferin iyi yönetilememesine bağlıyorum ben. Tüm kararlar gecikmeyle alındı. Futbolcular bir arada hazırlık dönemi geçiremediler. Baksanıza, güçlükle son anda takıma katılan Adem Ljajiç bile işe kulübeden başladı.
4 olay maça damga vurdu - Erman Toroğlu / Sabah
90 dakikaya baktığınızda oyunun genelinde Bursaspor daha derli toplu, ne yaptığını bilir şekilde oynadı. Bir planları vardı, onu uygulamaya çalıştılar. Beşiktaş ise tam tersi... Hiçbir plan yok. Tamamen şahsi beceri... Kaliteli futbolcular sahneye çıkıyorlarsa bir şeyler yapacaklar ama bunlar sahneye çıkarsa; mesela Pepe... Hücumda sahneye çıkıyor, iyi güzel... Kafa golleri de atıyor o da güzel Peki Beşiktaş'ın yediği golde ne yapıyor? Yok... Senin oynadığın yer defans, yani pozisyonları gözetmek. Sen önce işini yapacaksın sonra artı iş yapmak istiyorsan gidip gol atacaksın.
Beşiktaş ne orta sahada, ne defansta, ne de hücumda doğru dürüst futbol oynamıyor. Her geçen gün de iyi olacaklarına tam tersi daha kötü oynuyorlar. Sahadaki bu görüntünün mutlak bir sebebi vardır. Bunun da çaresini teknik direktörleri bulur.
Samet Aybaba'ya bravo... O da kendi çapında gittiği her takımda mümkün olduğu kadar başarılı olmaya çalışıyor. Gençleri de oyunun içine sokarak bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Maç 1-1... Peki bu maç iki takımın oyun şekline göre mi berabere bitti yoksa hakem, yardımcıları ve VAR mı tesir etti?
Ben size bir şey söyleyeyim mi? Bırakın VAR'ı... Ki ben VAR'ı destekleyen birisiyim. Bu tip, bu zihniyetteki hakemlere VAR makinesini kalçalarına taksan, arabalara koyduğun dikiz aynası gibi de boyunlarından bağlayıp önlerine ekran getirsen yine hata yapacaklar.
Benim yorumum, maçta 4 olay var;
1- Medel'in rakibine faul yaptığı pozisyonda oyundan atılması gerekir. Hem faul hem kırmızı. Çünkü bariz gol şansı var. Pozisyonu durdurun göreceksiniz.
2- Babel'in attığı golde ofsayt mı, değil mi diye defalarca baktık. Onlara göre değil, bize göre ofsayt. Biz de çizgi çekiyoruz. Günahları boynuna.
3- Bursasporlu Chedjou'nun koluna gelen topta bence pozisyon yorumu penaltı.
4- İkinci yarıda Bursasporlu Latovlevici'nin ayağıyla geri bıraktığı topu kaleci aldı. O pozisyonda da kaleciye geri pas var. Maç 1-1... Hakem ve VAR, 'SIFIR'! Maçın özeti bu!
Beşiktaş'ın problemi fiziksel - Gürcan Bilgiç / Sabah
Son iki gündeki transfer kayıpları ile Bursaspor, sahaya soru işaretli bir takım tertibi ile çıktı. Kalede genç Okan, geri dörtlüde fizik olarak hiç hazır olmayan ve arkadaşlarını tanımayan Chedjou ve Latovlevici. Günümüz futbolunda bu tarzdaki defans bloğu her zaman büyük sorunlar getirir. Bu avantaja rağmen Beşiktaş, çok olumsuz bir ilk yarı sergiledi. 45 dakika boyunca hiç karşı kaleyi zorlayamadılar. Yarım pozisyon dahi bulamadılar. Buna karşılık ileri uç ve orta sahadaki defans rahatsızlığından iştahlı ve dikine oynamaya çalışan Bursaspor karşısında iki de çok ciddi gol tehlikesi atlattılar. En net olanını Karius kurtardı, diğerini ise Vida engelledi. İkinci yarı da aynı görüntüde başladı. Ama 51. dakikada Beşiktaş, ilk organize atağında hazırlanışı ve yapılışı güzel bir golle skor avantajını yakaladı. Bu gol Bursa'yı önce moral olarak olumsuz etkiledi ardından da ilk yarıdaki sarf ettikleri sınırsız enerji yüzünden yorgunluk gündeme gelince kontrolü kaybettiler. Ama Beşiktaş, öylesine kötü bir günündeydi ki rakibin oyundan düşüşünü skor avantajının moraline rağmen istediğini elde edemedi. Son 4 dakikada hatalı bir gol yiyerek 2 puan kaybettiler. Beşiktaş'ta önemli bir fiziksel problemler var. Quaresma ve Babel de geçen seneki görüntülerinden uzak. Aynı şekilde Adriano da öyle. Oğuzhan ve Tolgay'ın devamlılıkları yok. Artı Negredo yine aynı şekilde yüksek kalitesine rağmen bunu aşamıyor. Bu konuda ilginç bir örnek vereyim. İlk yarıda Negredo, Chedjou'yu çalımla geçti. 1.5 metre kadar öndeydi ama iki senedir çok az maç oynamış Chedjou, Negredo'ya yetişip geçti. Bursaspor, sıkıntılı kadrosuna rağmen içten mücadelesinin ve oyun disiplininin karşılığını aldı.
En büyük çözüm Ljajic - Metin Tekin / Sabah
Partizan maçını bir kenara bırakıp, Antalyaspor ile oynanan son lig maçını baz alırsak, Beşiktaş hiç beklemediği bir iç saha yenilgisi almıştı.
Bu maçtan sonra siyah-beyazlılar için her zaman zorlu olmuş Bursa deplasmanının kolay geçmeyeceğini biliyorduk. Çünkü tribün coşkusuyla birlikte deplasmanı hissedeceği bir ortamdı. Özellikle ilk yarı oyunu mücadele maçına çeviren Bursaspor, kalite ve beceri ile iş yapması beklenen Beşiktaş'ı kendi istediği bir 45 dakika oynamaya mecbur bıraktı. İlk yarı olanlar hep Bursa'nın istediği şekilde gitti. Yeni ve biraz da havalı transferi Karius'un ilk yarıda güzel bir kurtarışı vardı. Devre arasına girerken oyunu sıfır sıfırda tutmayı sağladı.
İYİ İŞLER YAPMASI ZOR...
İkinci yarı oyunu öne taşıyan, Oğuzhan'ı geriye alan Beşiktaş, onun çok iyi ve kaliteli servisiyle istediği oyunu oynayamasa da golü bulmayı bildi. Bu mevkide çok dalgalanmalar olacaktır. Santrfor arkası oynattığınız Oğuzhan'ın orada bir şeyler yapması zor. Topu önüne alan bir Oğuzhan iş yapar. Onun için Adem Ljajic transferinin katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Beşiktaş kalitesi; topu Necip'le karşılamak yerine Toygay'la pas işlerini yapmaktan geçer. Ama hocanın tercihi bu. Kendi sahasında aldığı yenilgi sonrası milli araya 3 puanla girme şansını elinden kaçırdı. En büyük çözüm yeni transferi Adem Ljajic olabilir. Oyunu başka bir yöne ve seviyeye taşımak için bu şart.
Kardiyologlar göreve - Ertem Şener / Fotomaç
Karius'un ilk 11'de başlaması heyecan vericiydi. Daha rahat ve güvenliydi Kartal.
Özellikle taraftarları. Gözler ilk 11'de Ljajic'i de aradı ama yoktu.
Gerçek bir 10 numarası varken, 10 numarasız başladı Şenol Güneş.
Oysa ki Ljajic hazırdı. Seri A'da Inter'e karşı oynadı Torino formasıyla geçtiğimiz hafta. Hatta Beşiktaşlı oyuncuların çoğundan daha da dinlenmişti. Hafta içinde Partizan maçını oynadı siyah beyazlılar. Ljajic ise bavul topluyordu Torino'da son antrenmanını yaptıktan sonra.
***
Tolgay ve Medel ön libero da tamamda, 10 numarada ısrarla Oğuzhan'ı oynatmak, aslında tecrübeli futbolcuyu traftarının önüne atmak demektir.
Vida geniş alan futbolunda büyük hatalar yapıyor.
Takımla beraber öne çıkışlardan sonra çabuk dönemiyor ve çok çalım yiyiyor.
Beşiktaş duran top harici kilit savunmaları açamıyor.
Atiba da çok aranıyor. Tolgay ile Oğuzhan geriye gelip, topu alıp hücum bölgesine taşıyamıyorlar.
Bunu yapabilecek en özel ve tek isim Atiba.
Forvet hattı ile defans hattı arasında büyük kopukluk var.
Negredo'ya 40-50 metre geriden, havadan toplar atılıyor ama o toplar rakibin kucağına düşüyor.
***
Beşiktaş böyle oynayan bir takım değil ki? Babel gibi Negeredo da etkisiz hale getiriliyor kendi takım arkadaşları tarafından.
Caner ile ikinci devrede değil de ilk yarıda başlasaydı daha iyi olmaz mıydı? Kayıp aranıyor. Beşiktaş'ın o muhteşem futbolu yok artık.
İkinci yarıda yine farklı oyun, yine başka bir Beşiktaş vardı. Siyah ile beyaz gibi Beşiktaş bu sezon.
Nereye kadar devam eder bu durum, kestirmek çok zor?
İlk yarıları boş geçiyor Güneş'in takımının. İlk yarıda rakibi tartıp, ikinci 45'te ona göre mi sahaya çıkıyor siyah beyazlı takım?
Bursaspor'da Yusuf Erdoğan ile nasıl başlamaz Samet hoca şaşırdım? Takımın en ateşli ismi yedekten girdi.
Bursaspor daha da hareketlendi.
Furkan mükemmel bir oyuncu.
Hayran kalıyorum her izlediğimde.
Önemli bir fırsat kaçtı - Oktay Derelioğlu / Takvim
BEŞİKTAŞ geçen sezon kaybettiği maçlarda bile çok pozisyona girmiş ancak son vuruşları yapamadığı için sıkıntı yaşamıştı... Ancak Siyah-Beyazlılar bu sezon özellikle deplasmanlarda üretkenlik sağlamakta da zorlanıyor. İlk yarıda da böyle bir sıkıntı yaşandı. Bunun nedeni Medel, Tolgay Arslan ve Oğuzhan'dan oluşan orta üçlünün son derece hareketsiz oynaması oldu.
Bu üçlü 45 dakikayı neredeyse hiçbir hücum aksiyonu yapmadan tamamladı.
Quaresma ve Babel de beklenen etkiyi gösteremeyince Beşiktaş koca devreyi şut bile çekemeden tamamladı.
TOLGAY ÇOK ETKİSİZ
İkinci yarının başında Oğuzhan ilk defa bir hücum aksiyonu yaptı ve Babel golü attı. İşte Oğuzhan bunları yapmalı. Çünkü bu yeteneği fazlasıyla var. Sanırım Şenol hoca, Adem Ljajic'i takıma monte ettikten sonra Oğuzhan'ı asıl bölgesi olan 8 numara pozisyonuna geri çekecektir.
Beşiktaş golden sonra geniş alanlar buldu ama neredeyse hiç pozisyon bulamadı.
Quaresma son haftalardaki performansının aksine dün gece etkisizdi.
Tolgay'daki düşüş sürüşor.
Eğer böyle devam ederse formayı biraz zor görür. Beşiktaş sonuç olarak rakiplerinin kaybettiği haftada önemli bir fırsat tepmiş oldu. Daha önce de söyledim, yine söylüyorum.
Negredo ile Beşiktaş'ın işi yine çok zor olacak.
MAÇIN iYiSi OĞUZHAN
Gözle görülür bir yükseliş içerisinde.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ TOLGAY
Büyük bir düşüş var. Yine çok etkisiz kaldı..
Sorun orta sahada! - Bilal Meşe / Milliyet
Beşiktaş’ı rakiplerinden ayıran özellikleri var... Örneğin, baş döndüren pas trafiği... Güçlü bir orta sahası, ofansif kramponların fazla oluşu, üçüncü bölgede yaptığı baskı... Bunların hangisi var şu anda? Eee buna ilaveten takımın yaş ortalamasının yüksek olmasını da eklersek, ne dediğimiz anlaşılır. Kaldı ki orta sahanız güçlü değilse, sonuca gitmekte zorlanırsınız, işiniz şansa kalır! Orta saha benzetme yerindeyse dökülüyor! Golü zor buluyor, bırakın farka gitmeyi, golü kalesinde görüyor, üç puan kuş olup, uçuyor!
Şenol hoca, orta sahadaki sıkıntıyı biliyor, uyarıyor, ama görüyoruz ki olmuyor, hocam olmuyor! Medel tek başına ne yapsın, oraya koş, buraya koş, adam çırpınıyor! Tamam, Pepe ve Vida, uluslararası oyuncu, ama orta sahanın güçsüz oluşu, onları da zor duruma düşürüyor, bunu dün de gördük. Lima’nın 10. dakikada yakaladığı pozisyonu anımsayın. Ofansa çıkışları da sıkıntılı Kartal’ın malesef gerekli çoğunluğu bir türlü yakalayamıyor!
İşte bu faktörler Kartal’ın üç puana kanat çırptığı maçlarda bile göze çarpıyor! Koca bir ilk yarıda dişe dokunur, bir pozisyon var mı, ben göremedim! Oğuzhan ve Tolgay, gerçek performanslarının çok uzağında! Bu da pozisyon üretimlerine olumsuz yansıyor, maalesef! Eeee bir de şu anda liglerimizin en iyi sol açığı Caner’i yedek oturtursanız, ne hucüma çıkabilir ne de Negrado’yu besleyebilirsiniz! İlk yarıda en net pozisyonu Bursa yakaladı Lima, Karius’a takıldı... Ünlü file bekçisini anlatmaya gerek yok, kalitesi ortada. Lima’nın pozisyonunda açıyı iyi daralttı, çok kritik bir dokunuş yaptı.
Oğuzhan’ın kumaşını tartışmıyoruz, kalitesiyle, oynadığı futbol örtüşmüyor eleştirimiz bundandır. Dün ikinci yarıda ortaya çıkar gibi oldu, Babel’in attığı goldeki asisti, mükemmel ötesiydi, işte sen busun Oğuzhan kardeş.
Şenol hocanın Caner hamlesi, Kartal’ı ayağa kaldırdı, baskıyı artırır gibi oldu, Babel ile öne geçti. Gelin görün ki, mücadeleyi elden bırakmayan, savunmasını geride olmasına karşın sağlam tutan Bursaspor, Yusuf Erdoğan ile skoru eşitledi.